Giriş

Bize Cafer b. Muhammed b. İmran es-Sa’lebî el-Kûfî, ona Zeyd b. Hubab (et-Temimî), ona Maviye b. Salih (el-Hadramî), ona Rabia b. Yezid ed-Dımeşkî, ona Ebu İdris el-Havlanî ve Ebu Osman (Said b. Hânî el-Havlanî) onlara da Hz. Ömer (ra) Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim abdestini güzelce alır ve sonunda ‘Eşhedü en lâ ilâhe illallahu vahdehû la şerîke leh ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasulühû. Allahümecalnî mine’t-tevvâbîne vec’alnî mine’l-mutetahhirîn= Bir ve ortağı olmayan Allah’tan başka ilâh olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim. Allah’ım! Beni tövbe edenlerden kıl! Beni temizlenenlerden kıl!’ derse kendisine Cennetin sekiz kapısı açılır ve dilediği kapıdan içeri girer.” Tirmizî: Bu konuda Enes ve Ukbe b. Âmir’den de rivayet vardır. Tirmizî: Ömer’in bu hadisinde Zeyd b. Hubab’ın rivayetine aykırı rivayette bulunulmutur. Tirmizî: Abdullah b. Salih ve daha başkaları bu hadisi Muaviye b. Salih, Rabia b. Yezid, Ebu İdris, Ukbe b. Âmir, Ömer, Rabia, Ebu Osman, Cübeyr b. Nüfeyr senediyle Ömer’den rivayet etmişlerdir. Bu hadisin senedinde karışıklık vardır. Bu konuda Rasulullah’tan (sav) sahih olarak fazla bir şey aktarılmamıştır. Muhammed ve Ebu İdris, Ömer’den hiçbir şey işitmemiştir demiştir.


Açıklama: Rivayet munkatıdır. Ebu Osman ile Hz. Ömer arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
9487 T000055 Tirmizi, Tahare, 41

İbn Ömer'in Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiğine göre o (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim abdestli olduğu halde yeniden abdest alırsa Allah ona bu abdesti sebebiyle on iyilik (sevabı) yazar." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu hadisi (Abdurrahman b. Ziyad) el-İfrikî, Ebu Ğutayf (el-Hüzelî) den, o İbn Ömer'den o da Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir. Bize bu hadisi Hüsayin b. Hureys el-Mervezî, ona Muhammed b. Yezid el-Vâsıtî, ona da (Abdurrahman b. Ziyad) el-İfrikî rivayet etmiştir. Bu, zayıf bir isnaddır. Ali (b. el-Medînî)'nin söylediğine göre Yahya b. Saîd el-Kattan şöyle demiştir: Bu hadis Hişam b. Urve'ye okunmuş ve Hişam bu hadisin isnadının Meşrıklılardan oluştuğunu söylemiştir. Tirmizî şöyle demiştir: “Ben Ahmed b. Hasen'den o da Ahmed b. Hanbel’den işittiğine göre Ahmed b. Hanbel şöyle demiştir: 'Bu gözler Yahya b. Saîd el-Kattan gibi yetkin bir alim görmemiştir.']


Açıklama: Hişam b. Urve'nin "isnâdün meşrikıyy" ifadesi, rivayetin senedinde "Kufeli ve Basralı raviler"in bulunduğu anlamına gelmektedir. Bk. el-Mubârekfûrî, Tuhfetu'l-ahvezî bi şerhi câmii't-tirmizî, I, 160.

    Öneri Formu
9498 T000059 Tirmizi, Tahare, 44

Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. Cafer, ona el-Alâ' b. Abdurrahman, ona babası, ona da Ebû Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav); "Allah'ın günahları neyle sildiğini ve dereceleri ne ile yükselttiğini size bildireyim mi?" diye sormuştu. Yanındakiler, "- Buyur, ey Allah'ın Rasûlü" dediler. Şöyle buyurdu: "Tüm zorluklarına rağmen güzelce abdest almak, mescidlere giden adımları çoğaltmak, bir namazı kılınca sonraki namazın gelmesini beklemek. İşte sizin ribatınız (ibadet nöbetiniz) budur."


    Öneri Formu
9477 T000051 Tirmizi, Tahare, 39

Bize Süfyan b. Veki b. Cerrah, ona Abdullah b. Vehb, ona Zeyd b. Hubab, ona Ebu Muaz (Süleyman b. Erkam), ona Zührî, ona da Urve (b. Zübeyr), Hz. Âişe’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Rasulullah’ın (sav) bir havlusu vardı. Abdestten sonra onunla kurulanırdı.” [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Aişe'nin hadisi sağlam değildir. Bu konuda Rasulullah’tan (sav) nakledilen sahih bir rivayet yoktur. (Hadisin ravilerinden) Ebu Muâz'a Süleyman b. Erkam derler. Hadisçiler nezdinde zayıf kabul edilir. Tirmizî: 'Bu konuda Muaz b. Cebel’den nakledilen rivayet de vardır.' demiştir.]


    Öneri Formu
9483 T000053 Tirmizi, Tahare, 40

Bize Kuteybe (b. Said), ona Rişdin b. Sa’d, ona Abdurrahman b. Ziyad b. En’um, ona Utbe b. Humeyd, ona Ubade b. Nüseyy, ona da Abdurrahman b. Ğanm, Muaz b. Cebel’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah’ı (sav) abdest alırken yüzünün ıslaklığını elbisesinin ucuyla kuruladığını gördüm. [Ebu İsa (Tirmizî): Bu, garib bir hadistir. Senedi de zayıftır. Rişdin b. Sa’d ve Abdurrahman b. Ziyad b. En’um el-Ifrikî, hadis rivayetinde zayıf olarak kabul edilmektedir. Sahabe ve sonraki dönem alimlerinin bir kısmı, abdest aldıktan sonra havlu ile kurulanmaya izin vermişlerdir. Kurulanmayı hoş karşılamayanlar, 'Abdest (kullanılan su ) tartılacaktır' şeklindeki rivayetten dolayı bu kanaate varmışlardır. Bu rivayet Said b. Müseyyeb ve Zührî’den nakledilmiştir. Bize Muhammed b. Humeyd (er-Razî), ona Cerir, ona Ali b. Mücahid -bu şahıs Cerir'e göre sikadır-, ona ben (Cerir, daha önce rivayet ettiği hadisi unuttuğu için, önceden naklettiği öğrencisinden alarak rivayeti tekrar nakletmektedir), bana da Salebe, Zürhi'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: 'Abdestten sonra kurulanmanın hoş görülmeyişi, abdestin (abdestte kullanılan suyun) tartılacak olması sebebiyledir'.']


    Öneri Formu
9485 T000054 Tirmizi, Tahare, 40

Bize Ahmed b. Meni’ ve Ali b. Hucr, onlara İsmail b. Uleyye, ona da Ebu Reyhane (Abdullah b. Matar), Sefîne’nin (Mihran b. Ferruh) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir müd miktarı (su) ile abdest alır; bir sa' miktarı (su) ile de yıkanırdı (gusül abdesti alırdı)." [Tirmizî: 'Bu konuda Âişe, Câbir ve Enes b. Malik'ten rivayet edilen hadisler de vardır.' demiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Sefîne'nin bu hadisi, hasen-sahihtir. Ebu Reyhane’nin ismi, Abdullah b. Matar’dır. Bazı alimler, bu hadise göre; abdestin bir müd, gusül abdestinin ise bir sa’ miktarı su ile alınacağı yönünde görüşün beyan etmişlerdir. Şâfiî, Ahmed, ve İshâk: '(Abdest ve gusülde kullanılacak su miktarı ile alakalı olarak) Hadiste verilen ölçülerin, harcanacak suyun miktarının en üst sınırını belirtme anlamına gelmediğini, bu miktardan daha çok veya daha az su kullanmanın mümkün olduğunu, (hadiste) zikri geçen miktarın, yeterli miktarı belirtmekten ibaret olduğunu söylemişlerdir.']


    Öneri Formu
9488 T000056 Tirmizi, Tahare, 42

Bize Muhammed b. Humeyd er-Razî, ona Seleme b. Fadl, ona Muhammed b. İshak, ona da Humeyd (b. Tarhan), Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), (o esnada) ister abdestli olsun isterse olmasın, her namaz için abdest alırdı." Humeyd (b. Tarhan) şöyle demiştir: 'Enes'e, 'Peki siz nasıl yapardınız?' diye sordum. Enes: 'Biz tek bir abdest alırdık.' cevabını verdi.' [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: 'Humeyd'in Enes'ten naklettiği bu rivayet, bu tarikiyle hasen-garib bir hadistir. Hadis ehli nezdinde meşhur olan husus, Amr b. Âmir el-Ensarî'nin Enes'ten naklettiği hadistir. Âlimlerin bazıları, her namaz için abdest almanın vacip değil, müstehap olduğu görüşündedir.']


    Öneri Formu
9494 T000058 Tirmizi, Tahare, 44

Bize Kuteybe (b. Saîd), ona Abdülaziz b. Muhammed, ona da Alâ (b. Abdurrahman b. Yakub) benzer bir şekilde rivayet etmiştir. Kuteybe rivayet ettiği hadiste, 'İşte sizin ribatınız budur, işte sizin ribatınız budur, işte sizin ribatınız budur.' ifadesini üç kere tekrar etmiştir. [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: 'Bu konuda Ali, Abdullah b. Amr, İbn Abbas, Abîde -Ubeyde olarak da söylenir- b. Amr, Âişe, Abdurrahman b. Â'iş el-Hadramî ve Enes'ten nakledilen rivayetler de vardır.' Ebu İsa (Tirmizî): 'Ebu Hureyre'nin bu konudaki hadisi, hasen-sahih'tir. Alâ' b. Abdurahman, İbn Yakub el-Cühenî (el-Hurakî) adlı kişidir; hadis âlimlerine göre sika bir ravidir.' demiştir.]


Açıklama: Hadiste geçen "ribat" kelimesi, bir vaktin namazını mescidde kıldıktan sonra bir sonraki namaz vaktinin gelmesini arzulamak ve böylece tüm vakit namazlarını mescidde kılmak anlamına gelmektedir. Bk. İbn Abdilber, el-İstizkâr, II, 303.

    Öneri Formu
9481 T000052 Tirmizi, Tahare, 39

Bize Muhmmed b. Beşşar (el-Abdî), ona Ebu Davud et-Tayalisî, ona Harice b. Mus’ab, ona Yunus b. Ubeyd, ona Hasan (el-Basrî), ona Utey b. Damra es-Sa’dî, ona da Übey b. Ka’b, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Abdestin Velehan adıyla anılan bir şeytanı vardır. Bundan dolayı su (abdest) vesvesesinden sakının." [Tirmizi: 'Bu konuda Abdullah b. Amr ve Abdullah b. Muğaffel’den rivayet edilen hadisler de vardır' demiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: 'Übey b. Ka’b’ın bu hadisi garîb bir rivayettir. Hadisin senedi hadisçiler nezdinde pek sağlam ve sahih değildir. Çünkü Hârice’den başka bu hadisi Hz. Peygamber'e nisbet eden birini bilmiyoruz. Bu hadis başka yollarla Hasan’ın sözü rivayet edilmiştir. Bu konuda Hz. Peygamber’den (sav) nakledilen sahih hiç bir hadis yoktur. Hârice, hadisçilerin nazarında sağlam bir ravi değildir. İbn’ül Mübarek, onu zayıf saymaktadır.']


    Öneri Formu
9493 T000057 Tirmizi, Tahare, 43

Bize Hannâd ve Hasan b. Ali el-Halâl ve daha başkaları, onlara Ebu Üsame (Hammad b. Usame el-Kuraşî), ona Velid b. Kesir, ona Muhammed b. Ka’b, ona da Ubeydullah b. Abdullah b. Rafi b. Hadic, Ebu Said el-Hudrî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygaber’e (sav) 'Ey Allah'ın Elçisi, Budaâ'a kuyusunun suyundan abdest alabilir miyiz? Bu, hayız bezlerinin, köpek leşlerinin ve (her türlü) pisliğin atıldığı bir kuyudur.' diye soruldu. Rasulullah (sav): “Su temizdir, onu hiçbir şey kirletmez.” cevabını verdi. [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir. Ebu Üsame, bu hadisi yaptığı doğru nakille sahih hale getirmiştir. Ebu Saîd’in Budâ'a kuyusu hakkındaki bu hadisini, Ebu Üsame'den daha güzel bir şekilde hiç kimse rivayet etmemiştir. Bu hadis Ebu Saîd’den değişik yollarla da nakledilmiştir. Bu konuda İbn Abbas ve Ayşe’den rivayet edilen hadisler de vardır.]


    Öneri Formu
9959 T000066 Tirmizi, Tahare, 49