Giriş

Bana Muhammed, ona Mahled, ona İbn Cüreyc, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) İştimalu's-sammâ'yı (kişinin elbisesini, iki omuzundan biri üzerine koyması ve diğer omuzunun açık kalıp üzerinde herhangi bir örtünün bulunmamasını) ve kişinin, altında iç çamaşırı olmadığı halde tek parça elbiseye bürünmüş bir şekilde ayaklarını dikerek kalçası üzerine oturmasını yasaklamıştır."


Açıklama: İştimalu's-sammâ tarifi için B005820 numaralı hadise bakınız

    Öneri Formu
18712 B005822 Buhari, Libâs, 21

Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys, ona Yezîd b. Ebu Habîb, ona Ebu'l-Hayr, ona da Ukbe b. Âmir (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), kendisine hediye edilen enseden yırtmaçlı bir ipek kaftanı giyip namaza durdu. Namazı bittikten sonra, sanki ondan hoşlanmamış gibi kaftanı çıkarıp attı ve “bu giysi, takva sahiplerine uygun değildir” buyurdu." [Bu hadisin Leys'ten rivayetinde Abdullah b. Yusuf, Ku­teybe ibn Saîd'e mutâbaat etmiştir. Abdullah b. Yusuf'tan başkası "ipekten elbise" ifadesini, "ipek elbise" şeklinde nakletmiştir.]


    Öneri Formu
18690 B005801 Buhari, Libâs, 12

Bize Ali, ona Vehb b. Cerîr, ona babam (Cerir b. Hazım), ona İbn Ebu Necîh, ona Mücâhid, ona İbn Ebu Leylâ, ona da Huzeyfe b. Yemân şöyle demiştir: "Rasûlullah (sav) biz, altın ve gü­müş kaplardan içmemizi, yememizi, ipek ve atlas elbiseler (dibâc) giymemizi ve bu kumaşlar üzerinde oturmamızı yasakladı."


    Öneri Formu
18727 B005837 Buhari, Libâs, 27


    Öneri Formu
18728 B005838 Buhari, Libâs, 28


    Öneri Formu
18748 B005847 Buhari, Libâs, 34


    Öneri Formu
18799 B005856 Buhari, Libâs, 40

Bize İbrahim b. Musa, ona Hişâm, ona Ma'mer, ona Zührî, ona da Urve'nin bildird,iğine göre Aişe (ra) şöyle anlatmıştır: "Müslümanlardan birçok kişi Habeşistan'a muhacir olarak gittiler. Ebu Bekir de muhacir olmak üzere hazırlık yapmıştı. Bu sırada Peygamber (sav) ona 'Sabret, çünkü ben, bana da (hicret için) izin verileceğini ümit etmekteyim' buyurdu. Bunun üzerine Ebu Bekir 'Babam anam Sana feda olsun! Böyle bir izin gelmesini umuyor musunuz?' diye sordu. Rasulullah (sav) da 'Evet' diye cevap verdi. Bunun üzerine Ebu Bekir de Hz. Peygamber'e (sav) hicrette yoldaşlık etmek üzere beklemeye koyuldu. Bu arada Ebu Bekir, evinde bulunan kuvvetli iki binek devesini, dört ay boyunca ağaç yapraklarıyla besledi." Urve'nin rivayetine göre Âişe şöyle demiştir: "Bir gün biz güneşin en sıcak anında Ebu Bekir'in evinde oturuyorduk. Ev halkından biri Ebu Bekir'e 'İşte Rasulullah, bize gelmesine alışık olmadığımız bir saatte, ba­şına bir sargı sarıp yüzünü örtmüş olarak geliyor' dedi. Ebu Bekir de 'Babam anam O'na feda olsun! Vallahi O'nu bu saatte bura­ya muhakkak mühim bir iş getirmiştir' dedi. Ardından Peygamber (sav) geldi, içeri girmeye izin istedi, Ebu Bekir içeriye buyur etti, Hz. Peygamber (sav) içeriye girdi de Ebu Bekir'e 'Yanında kim varsa dışarı çıkar' buyurdu, Ebu Bekir 'Babam Sana feda olsun ey Allah'ın Rasulü! Onlar ancak Senin ehlin ve mahremindir (yabancı yoktur)' dedi. Rasulullah (sav) 'Bana Mekke'den çıkmak hususunda izin verilmiştir' buyur­du. Ebu Bekir de 'Ey Allah'ın Rasulü! Babam Sana feda olsun! Ben de sana refakat etmek, seninle birlikte bulunmak isterim' dedi. Rasulullah (sav) 'Evet (sen de benimle birlikte olacaksın)' buyurdu. Ebu Bekir 'Babam sana feda olsun, ey Allah'ın Rasulü! Şu iki binitten birini al' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Ancak bedeliyle alırım' buyurdu." Âişe der ki: "Biz Rasulullah (sav) ile Ebu Bekir'in sefer malzemelerini ça­bucak hazırladık. Her ikisi için bir dağarcık içinde bir miktar azık hazırlayıp bir sofra olarak koyduk. Ağzı bağlanacağı sıra Ebu Bekir'in kızı, kardeşim Esma, belinin kuşağından bir parça kesip ayırdı ve onun­la dağarcığın ağzını bağladı. İşte bundan dolayı Esmâ'ya "Zâtu'n-Nitâkayn (İki Kuşaklı)" diye isim verildi. Sonra Rasulullah (sav) ile Ebu Bekir, Sevr denilen dağdaki bir mağaraya ulaştılar. Ve orada üç gece kaldılar. Her gece yanlarında Ebu Bekr'in oğlu Abdullah gecelerdi. Abdullah kıvrak zekâlı ve becerikli bir gençti. Seher vakti onların yanlarından ayrılır, Mekke'de Kureyş ile geceyi geçirmiş gibi sabaha uyanırdı. Abdullah, Rasulullah ile Ebu Bekir hakkında Kureyş müşriklerinin hilelerinden duyduğu şeyleri akılında tutar, sonunda karanlık basınca gelir, Rasulullah ile babası Ebu Bekir'e gelip olup bitenleri haber verir­di. Ebu Bekir'in kölesi Âmir b. Fuheyre (o civarda) bol sütlü sağmal koyun otlatır ve akşam bir süre geçince Rasulullah (sav) ile Ebu Bekir'e getirirdi. Onlar da taze süt içerek gecelerlerdi. Nihayet gece­nin sonunda Âmir b. Fuheyre (mağaranın önüne gelir) sağmal ko­yuna seslenirdi (ve alır, otlatmaya götürürdü). Rasulullah (sav) ile Ebu Bekir'in mağarada bulundukları üç gecenin hepsinde Âmir bu şekilde davranırdı."


    Öneri Formu
18697 B005807 Buhari, Libâs, 16

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Yûnus, ona İbn Şihâb, ona Âmir b. Sa'd, ona da Ebu Saîd el-Ensarî (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) iki türlü giyinişi ve iki türlü alışverişi yasakladı. Yasakladığı iki alış veriş Mülâmese ve Münâbeze'dir. Mulâmese: Bir kimsenin, geceleyin ya da gün­düz eliyle bir kumaşa dokunması ve o kumaşı alt üst etmeden, sâdece elini dokundurarak satın almasıdır. Munâbeze ise bir kişinin kendi kumaşını diğer bir adama, diğer adamın da kendi kumaşını ona doğru atması ve bu atışma sonucunda, kumaş incelenmeden ve karşılıklı rıza olmadan, aralarında alışverişin gerçekleşmesidir. Yasakladığı iki giyim tarzı: İştimalu's-sammâ, yani kişinin elbisesini, iki omuzundan biri üzerine koyması ve diğer omuzunun açık kalıp üzerinde herhangi bir örtünün bulunmaması, diğeri ise altında iç çamaşırı olmadığı halde kişinin tek parça elbiseye bürünmüş bir şekilde ayaklarını dikerek kalçası üzerine oturmasıdır."


    Öneri Formu
18710 B005820 Buhari, Libâs, 20


    Öneri Formu
18711 B005821 Buhari, Libâs, 21


    Öneri Formu
18716 B005826 Buhari, Libâs, 24