10631 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Muhammed, ona Abdullah, ona Yahya b. Said, ona Abdurrrahman b. Kâsım, ona babası (Kasım b. Muhammed), ona da Hz. Ayşe şöyle rivayet etti: "Hz. Peygamber'e (sav) ihrama gireceği için kendi ellerimle güzel koku sürdüm. Farz tavafı yapmak üzere Kâbe'ye hareket etmeden önce Minâ'da da kendisine güzel koku sürdüm."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Âmir, ona İbrahim b. Nâfi', ona Hasan, ona Tavus, ona da Ebu Hüreyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) cimri ile cömert kimsenin durumunu, üzerinde demirden cübbe olan iki adamın durumuna benzetmiştir. Bu cübbe onların ellerini göğüslerine ve köprücük kemiklerine doğru sıkıştırmaktadır. Cömert kimse her sadaka verdiğinde cübbe genişler ve (ayak) izlerini silecek şekilde büyür. Cimri kimse her sadaka vermeye yeltendiğinde cübbesi daralır ve cübbenin her halkası olduğu yere iyice yapışır." Ebu Hüreyre dedi ki: Ben, Rasulullah'ı (sav) yakasını işaret ederken gördüm, o şöyle diyordu: "Eğer sen onun cübbesini genişletmeye çalıştığını ve genişletemediğini görseydin (bu duruma şaşırırdın)." İbn Tavus babasından, o da Ebu Zinad'dan o da A'rec'den yapmış olduğu rivayette 'iki cübbe' sözüyle ona mütabaat etmiştir. Hanzala Tavus'tan o da Ebu Hüreyre'den 'iki cübbe' sözünü işitmiştir. Cafer b. Rabîa da A'rec'den 'iki cübbe' sözünü nakletmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Abdullah b. Tavus ile Buhari arasında inkıta' vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Âmir, ona İbrahim b. Nâfi', ona Hasan, ona Tavus, ona da Ebu Hüreyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) cimri ile cömert kimsenin durumunu, üzerinde demirden cübbe olan iki adamın durumuna benzetmiştir. Bu cübbe onların ellerini göğüslerine ve köprücük kemiklerine doğru sıkıştırmaktadır. Cömert kimse her sadaka verdiğinde cübbe genişler ve (ayak) izlerini silecek şekilde büyür. Cimri kimse her sadaka vermeye yeltendiğinde cübbesi daralır ve cübbenin her halkası olduğu yere iyice yapışır." Ebu Hüreyre dedi ki: Ben, Rasulullah'ı (sav) yakasını işaret ederken gördüm, o şöyle diyordu: "Eğer sen onun cübbesini genişletmeye çalıştığını ve genişletemediğini görseydin (bu duruma şaşırırdın)." İbn Tavus babasından, o da Ebu Zinad'dan o da A'rec'den yapmış olduğu rivayette 'iki cübbe' sözüyle ona mütabaat etmiştir. Hanzala Tavus'tan o da Ebu Hüreyre'den 'iki cübbe' sözünü işitmiştir. Cafer b. Rabîa da A'rec'den 'iki cübbe' sözünü nakletmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Ebu Zinad arasında inkıta' vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Âmir, ona İbrahim b. Nâfi', ona Hasan, ona Tavus, ona da Ebu Hüreyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) cimri ile cömert kimsenin durumunu, üzerinde demirden cübbe olan iki adamın durumuna benzetmiştir. Bu cübbe onların ellerini göğüslerine ve köprücük kemiklerine doğru sıkıştırmaktadır. Cömert kimse her sadaka verdiğinde cübbe genişler ve (ayak) izlerini silecek şekilde büyür. Cimri kimse her sadaka vermeye yeltendiğinde cübbesi daralır ve cübbenin her halkası olduğu yere iyice yapışır." Ebu Hüreyre dedi ki: Ben, Rasulullah'ı (sav) yakasını işaret ederken gördüm, o şöyle diyordu: "Eğer sen onun cübbesini genişletmeye çalıştığını ve genişletemediğini görseydin (bu duruma şaşırırdın)." İbn Tavus babasından, o da Ebu Zinad'dan o da A'rec'den yapmış olduğu rivayette 'iki cübbe' sözüyle ona mütabaat etmiştir. Hanzala Tavus'tan o da Ebu Hüreyre'den 'iki cübbe' sözünü işitmiştir. Cafer b. Rabîa da A'rec'den 'iki cübbe' sözünü nakletmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Hanzala ile Buhari arasında inkıta' vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Âmir, ona İbrahim b. Nâfi', ona Hasan, ona Tavus, ona da Ebu Hüreyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) cimri ile cömert kimsenin durumunu, üzerinde demirden cübbe olan iki adamın durumuna benzetmiştir. Bu cübbe onların ellerini göğüslerine ve köprücük kemiklerine doğru sıkıştırmaktadır. Cömert kimse her sadaka verdiğinde cübbe genişler ve (ayak) izlerini silecek şekilde büyür. Cimri kimse her sadaka vermeye yeltendiğinde cübbesi daralır ve cübbenin her halkası olduğu yere iyice yapışır." Ebu Hüreyre dedi ki: Ben, Rasulullah'ı (sav) yakasını işaret ederken gördüm, o şöyle diyordu: "Eğer sen onun cübbesini genişletmeye çalıştığını ve genişletemediğini görseydin (bu duruma şaşırırdın)." İbn Tavus babasından, o da Ebu Zinad'dan o da A'rec'den yapmış olduğu rivayette 'iki cübbe' sözüyle ona mütabaat etmiştir. Hanzala Tavus'tan o da Ebu Hüreyre'den 'iki cübbe' sözünü işitmiştir. Cafer b. Rabîa da A'rec'den 'iki cübbe' sözünü nakletmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Cafer b. Hayyan ile Buhari arasında inkıta' vardır.
Bize İshak b. Nasr, ona Yahya b. Adem, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Abdurrahman b. Esved, ona babası (Esved b. Yezid), ona da Hz. Ayşe şöyle rivayet etti: "Ben Hz. Peygamber'e (sav) bulunabilen en güzel kokuyu sürerdim. Hatta O'nun saçında, sakalında kokunun parlaklığını görene kadar sürerdim."
Bize Musa, ona Vüheyb, ona Hişam, ona Osman b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Hz. Ayşe şöyle rivayet etti: "Ben Rasulullah'a (sav) ihrama girerken bulabildiğim en güzel kokuyu sürerdim."
Bize Ebu Nuaym, ona Azre b. Sabit el-Ensârî, ona da Sümâme b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etti: "Enes b. Mâlik, güzel kokuyu reddetmez ve Hz. Peygamber'in (sav) güzel kokuyu geri çevirmediğini söylerdi."
Bize Adem, ona Şube, ona Amr b. Mürre, ona Hasan b. Müslim b. Yennâk, ona Safiyye bt. Şeybe, ona da Aişe (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Ensâr'dan bir kız evlendi, ardından hastalanıp saçları döküldü. Ona saç eklemek istediler ve Nebî'ye (sav) sordular. Hz. Peygamber (sav) “Allah, saç ekleyen ve ekleten kadına lanet etmiştir” buyurdu." [İbn İshak, bu hadisi Eban b. Salih'ten, o Hasan'dan, o Safiyye'den, o da Aişe'den rivayet ederek Amr b. Mürre'ye mütabaat etmiştir.]