Giriş

Bize Kuteybe b. Said, ona Malik, ona Ebu Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre; Rasulullah (sav) bir adamın kurbanlık bir deve götürdüğünü gördü ve ona "Onun üzerine bin" buyurdu. Adam da, 'Ya Rasulullah! Bu deve kurbanlıktır' dedi. Rasulullah (sav) üçüncü veya dördüncü söyleyişinde "Yazık sana! Bin şu deveye" buyurdu.


    Öneri Formu
20891 B006160 Buhari, Edeb, 95


Açıklama: Denizlerin ardında olmasından maksat "her nerede olursan ol" anlamıdır.

    Öneri Formu
20896 B006165 Buhari, Edeb, 95


    Öneri Formu
20890 B006159 Buhari, Edeb, 95

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Aişe şöyle demiştir: Ebu Kuays'ın erkek kardeşi Eflah, hicab (örtünme) ayeti indikten sonraki bir vakitte benim yanıma gelmek için izin istedi. Ben de: 'Rasulullah'tan (sav) izin alıncaya kadar ona müsaade edemem. Çünkü beni Ebu Kuays'in kardeşi değil, karısı emzirdi' dedim. Rasulullah (sav) bu arada yanıma geldi. Ben de: 'Ya Rasulullah (sav) beni, Eflah'ın karısı emzirmedi, Ebu Kuays'ın karısı emzirdi' (ne buyurursun) dedim. Rasulullah da (sav): "Allah hayrını versin! Ona müsade et. Çünkü o senin (süt) amcandır" buyurdu. [Urve dedi ki: Bundan dolayı Aişe "Nesebden haram kılınanı sütten de haram kılın" derdi.]


    Öneri Formu
20887 B006156 Buhari, Edeb, 93

Bize Abdullah b. Abdülvehhab, ona Halid b. Haris, ona Şube, ona Vâkıd b. Muhammed b. Zeyd, ona babası (Muhammed b. Zeyd) ona da İbn Ömer'in (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurdu: "Vay halinize veya size yazık 'Şube, ravinin bu iki kelimede şüpheye düştüğünü belirtmiştir'. Benden sonra birbirinizin boynunu vuran kâfirlere dönmeyin." Nadr, Şube'nin "size yazık (vayhake)" lafzıyla; Ömer b. Muhammed ise babasının (Muhammed b. Zeyd) "vay halinize (veyleküm)" veya "size yazık (veyhaküm)" lafızlarıyla rivayet ettiğini söylemişlerdir.


    Öneri Formu
20897 B006166 Buhari, Edeb, 95

Bize Abdurrahman b. İbrahim, ona Velid, ona Evzâî, ona Zührî, ona Ebu Seleme ve Dahhâk, onlara da Ebu Said el-Hudrî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir gün aramızda ganimetleri paylaştırırken Temîm oğullarından Zü'l-Huveysira adında bir adam: 'Ya Rasulullah! (sav) Adaletli ol!' dedi. Rasulullah da (sav) "Yazıklar olsun sana! Ben adaletli olmazsam kim adaletli olur!" buyurdu. Bunun üzerine Ömer: 'Bana izin ver şu herifin boynunu vurayım' dedi. Rasulullah (sav) da "Hayır! Onun bazı arkadaşları vardır. Sizden biriniz kendi namazını onların namazları yanında, kendi orucunu da onların oruçları yanında hakir (küçümser) görür. Onlar okun bir avı delip çıkması gibi dinden çıkarlar. O okun ucuna (kesici, delici kısmına) bakılır onda (kan namına) bir şey bulunmaz. Sonra okun çubuğa giren yerine bakılır onda da bir şey bulunmaz. Sonra okun çubuğuna bakılır onda da bir şey bulunmaz. Sonra okun tüylerine bakılır onda da bir şey bulunmaz. Ok kanı ve işkembeyi (iz bırakmadan) delip geçmiştir. Onlar insanlar arasında bir gruplaşma olduğunda ortaya çıkarlar. Bu insanlar elinin birinde kadın göğsü veya sallanan bir uzuv (et parçası) olan bir adam gibidir" buyurdu. Ebu Said dedi ki: Ben bunu Rasulullah'dan (sav) duyduğuma şehadet ediyorum. Yine şehadet ediyorum ki, Ali (b. Ebu Talib) onlarla savaştığında onunla birlikteydim. Ölüler arasında (bu özellikler uygun) bir kimse arandı da Rasulullah'ın (sav) vasfettiği şekilde bir adam (bulunup) getirildi.


    Öneri Formu
20894 B006163 Buhari, Edeb, 95


    Öneri Formu
20883 B006153 Buhari, Edeb, 91


    Öneri Formu
20885 B006155 Buhari, Edeb, 92


    Öneri Formu
20888 B006157 Buhari, Edeb, 93


    Öneri Formu
20893 B006162 Buhari, Edeb, 95