10631 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Süleyman, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Ebu Nadr, ona da Süleyman b. Yesar'ın naklettiğine göre Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Ben, Rasulullah'ı (sav) abartılı ve küçük dili görünecek şekilde ağzını açarak kahkaha atarken hiç görmedim. O, sadece tebessüm ederdi."
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Eyyûb, ona Ebu Kılâbe, ona da Sabit b. Dahhâk (ra) Hz. Peygamber’den (sav) şöyle nakletmiştir: "Her kim İslam 'dan başka bir millete müntesip olduğuna dair yalan yere yemin ederse o dediği gibidir. Her kim dünyada kendisini herhangi bir şeyle öldürürse, cehennemde de kendisini onunla azap olunur. Mümine lanet etmek, onu öldürmek gibidir. Kim bir mümine küfür isnat ederse, bu da onu öldürmek gibidir."
Bize İbrahim, ona Hişâm, ona Ma'mer (T) Bize Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Rasulullah'ın (sav) eşi Aişe şöyle söylemiştir: Ben, anne ve babamın sadece Müslüman olarak yaşadıkları dönemi biliyorum. Onlar hayatta iken Rasulullah'ın (sav) sabah-akşam bize gelmediği gün olmazdı. Yine biz bir gün öğlenin ilk saatlerinde (sıcağında) Ebu Bekir'in (babamın) evinde oturuyorduk. Evden birisi: 'İşte Rasulullah (sav), bize her zamankinden farklı bir vakitte geliyor!' dedi. Ebu Bekir de: 'O, bu saatte buraya mutlaka çok önemli bir iş için geliyordur' dedi. Rasulullah (sav) geldiğinde şöyle buyurdu: "Bana buradan çıkmam (Mekke'den Medine'ye hicret etmem) için izin verildi."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Süfyân, ona Amr, ona Ebu Abbas, ona da Abdullah b. Amr şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) Taif gazvesinde iken (muhasara uzayınca) "İnşallah yarın dönüyoruz" diye (orduya) bildirdi. Bunun üzerine sahabilerden bazıları (savaşı bırakıp dönmek ağır geldiği için) 'Biz buradan Taif'i fethedinceye kadar ayrılmayız!' dediler. Rasulullah da (sav) "Öyleyse yarın sabah savaş için hazır olun" diye emretti. Ravi dedi ki: Ertesi sabah çok çetin bir savaş oldu ve çok sayıda Müslüman yaralandı. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "İnşallah yarın döneceğiz" buyurdu. Bu defa sahabiler bu karara sevinip sessiz kaldılar (itiraz etmediler). Rasulullah da (sav) onların bu haline gülümsedi. Humeydî dedi ki: Bize Süfyân (b. Uyeyne) bu hadisin tamamını ihbar lafzıyla rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile el-Humeydî arasında inkıta vardır.
Bize Muhammed b. Mahbûb, ona Ebu Avâne, ona Katâde, ona da Enes (T) Bana Halife, ona Yezid b. Zürey, ona Said, ona da Katâde, ona da Enes şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) bir Cuma günü Medine'de hutbe okurken, bir adam 'Yağmur yağmaz oldu! Rabbinden yağmur yağdırmasını isteyiver' dedi. Rasulullah (sav) gök yüzüne baktı. Biz de gökyüzünde hiç bulut görmüyorduk. Rasulullah (sav) Rabbinden yağmur istedi ve peş peşe bulutlar ortaya çıktı. Sonra da öyle bir yağmur yağdı ki Medine'nin kanalları doldu sel olup taştı. Yağmur bir sonraki Cuma gününe kadar aralıksız yağmaya devam etti. Sonra bu adam veya bir başkası Rasulullah (sav) hutbe okurken kalktı ve 'Yağmur sularına gömüldük, Rabbine dua et de yağmuru kesilsin' dedi. Rasulullah da (sav) (bu duruma) güldü. Sonra da iki veya üç defa "Rabbim üzerimize değil etrafımıza yağdır." diyerek dua etti. Bu duadan sonra bulutlar Medine'nin üzerinden sağa sola dağılmaya başladı. Etrafımıza yağmur bırakıyorlar, fakat üzerimize bir damla yağmur bırakmıyorlardı. Allah, Nebi'sinin (sav) (kendi katında ne kadar) değerli (olduğunu) ve onun duasına icabet ettiğini onlara gösterdi.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir (b. Abdullah), ona Mansur (b. Mutemir), ona Ebu Vail (Şakik b. Seleme). ona da Abdullah'ın (b. Mesud) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Hiç şüphe yok ki doğruluk, kişiyi iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalan kötüye, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye yazılır."
Bize Musa b. İsmail, ona Cerir, Ebu Reca, ona da Semure b. Cündeb',n rivyaet ettiğine göre (ra) Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bu gece rüyamda gördüğüm iki adam bana şöyle dedi: Ağzının parçalandığını gördüğün yalancı bir kimseydi. Yalanlar ondan alınıp her tarafa yayılırdı. İşte bu yalancı kimseye kıyamet gününe kadar böyle azap edilecektir."