10631 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Musa b. Ukbe, ona Salim, ona da babası (Abdullah b. Ömer) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), izar ile ilgili (kötüleyici) sözlerini söylediğinde, Ebu Bekir: 'Ey Allah'ın Rasulü! Benim izarımın bir parçası sarkıp yere sürünüyor' dedi. Rasulullah (sav) da ona: "Sen onlardan değilsin" buyurdu.
Açıklama: Ebu Bekir'in elbisesinin sarkması kibir alameti olarak görülmediği için Hz. Peygamber, elbisesini kibirle sürüyenler hakkındaki beyanından onu istisna etmiştir. Bu durumda kişinin iç dünyası ve niyeti değerlendirmede etkili olmaktadır.
Bize Adem, ona Şube, ona Halid, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, ona da babası (Nüfey b. Mesruh) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) huzurunda bir adamdan bahsedildi. Bir başkası da onun hakkında övgü dolu sözler söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) bir kaç defa: "Yazıklar olsun sana, arkadaşının boynunu vurdun" dedi. Sonra da şöyle devam etti: "Sizden biri, öyle olduğunu düşünüyor ve övmesi gerekiyorsa, şöyle şöyle olduğunu sanıyorum, desin. Hesabı görecek olan Allah'tır. Allah'a karşı kimseyi temize çıkarmaya çalışmasın." [Vüheyb, Halid'den yaptığı rivayette (aynı anlama gelen) "Veyhake (وَيْحَكَ)" yerine "Veyleke (وَيْلَكَ)" demiştir.]
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لا يدخل الجنة قتات
Bize Kabisa, ona Süfyan, ona Ebu Zinad, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Üseyd es-Sâidî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ensar'ın kollarının en hayırlısı Neccar oğulları'dır."
Açıklama: Neccar oğulları, Hazrec kabilesinin bir koludur. Neccâroğulları ile Hz. Peygamber arasında soy yakınlığı mevcuttur. Abdülmuttalib b. Hâşim’in annesi, Adî b. Neccâr’ın neslinden Selmâ bint Amr idi, dolayısıyla kabile mensupları Abdülmuttalib’in dayılarıdır. Hz. Peygamber’in babası Abdullah, Adî b. Neccâr yurdunda bir ay kadar hasta yattıktan sonra burada vefat etmiş, Hz. Muhammed de altı yaşında iken annesiyle birlikte Neccâroğulları’nın yanında bir ay kalmıştır.(Bkz. İbrahim Sarıçam, DİA, XXXII/480-481.)
Bize Yahya, ona Vekî, ona el-A'meş, ona Mücâhid, ona Tavus, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) iki mezarın yanından geçerken şöyle buyurdu: "Şu ikisi azap görüyorlar, üstelik bunun sebebi çok büyük bir günah değildir. Bunlardan biri kjüçük abdest bozarken gizlenmezdi, diğeri ise insanlar arasında laf taşırdı." Sonra Hz. Peygamber yaş bir hurma dalı istedi, onu ikiye ayırdı, bir tanesini bir mezara, diğerini diğer mezara dikti ve, "Umulur ki bu dallar taze kaldıkça onların azabı hafifletilir" buyurdu.
Bize İbn Selâm, ona Abîde b. Humeyd Ebu Abdurrahman, ona Mansur, ona Mücâhid, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) Medine'nin bahçelerinden birinden çıkmış yürürken, kabirlerinde azap gören iki insanın sesini duydu. Bunun üzerine şöyle dedi: "Şu ikisi azap görüyor, üstelik büyük bir günah sebebiyle değil. Bunlardan biri küçük abdest bozarken saklanmıyordu, diğeri ise insanlar arasında laf taşırdı." Sonra Rasûlullah (sav) yaş bir hurma dalı istedi ve onu iki parçaya böldü. Parçalardan birini bir mezara, diğerini diğer mezara dikti ve, "Umulur ki bu dallar kurumadıkça onların azapları hafifletilir" buyurdu.
Bize Ahmed b. Yunus, ona İbn Ebu Zi'b, ona el-Makburî, ona babası (Keysan el-Makburî), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir: "Her kim yalan söylemeyi, yalan ile amel etmeyi ve cahilliği bırakmazsa, Allah'ın onun yemesini ve içmesini bırakmasına ihtiyacı yoktur." [Ahmed (b. Yunus) dedi ki: (Hadisi dinlediğim meclisteki bir adam) bana bu hadisin isnadını söyledi.]
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona A'meş, ona Ebu Vâil ona da Abdullah (b. Mesud) (ra) şöyle söyledi: Rasulullah (sav) ganimet mallarını taksim etti. Bunun üzerine bir adam 'yapılan bu ganimet taksiminde Muhammed Allah'ın rızasını gözetmedi' dedi. Ben de Rasulullah'a (sav) geldim ve durumu ilettim. Rasulullah'ın (sav) yüzü birden değişti ve şöyle buyurdu: "Allah, Musa'ya (as) rahmet eylesin. Ona bundan daha fazla eziyet edildi de yine de sabretti."
Açıklama: Kadı İyaz'ın verdiği bilgiye göre sözü edilen kimse, Uyeyne b. Hısn'dır. Kendisi Müslüman olduğunu söylemişse de aslında Müslüman değildir. Nitekim, Hz. Ebu Bekir (ra) döneminde dinden dönenlerle birlikte İslam'ı terk etmiş daha sonra, dinden dönenler arasında esir alınarak Hz. Ebu Bekir'e getirilmiştir. Hz. Peygamber (sav) bu adamın iyi bir kimse olmadığı belirtmek için durumu açıklamıştır. Ancak belki imana gelir diye de yüzüne karşı yumuşak sözler kullanmaktan geri durmamıştır. ( Muhatasarı Tecrîd-i Sarîh, II/399. (Hüner Yayınları-2009))