10631 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Zührî, ona Ata b. Yezîd el-Leysî, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) iki giyim tarzını ve iki tür alışverişi yasakladı. Yasakladığı iki giyim tarzı: İştimalu's-sammâ (kişinin elbisesini, iki omuzundan biri üzerine koyması ve diğer omuzunun açık kalıp üzerinde herhangi bir örtünün bulunmamasını) ve altında iç çamaşırı olmadığı halde tek parça elbiseye bürünmüş bir şekilde ayaklarını dikerek kalçası üzerine oturmasıdır. İki alış veriş şekli ise mülâmese (elbiseyi incelemeden sadece sadece dokunması) ve münâbeze (alıcı ya da satıcıdan birinin, elbiseyi, incelemeden diğerine doğru atması) yoluyla gerçekleşen alışveriştir." [Bu hadisi Zuhrî'den rivayet etmede (Sufyân b. Uyeyne'ye), Ma'mer, Muhammed b. Ebu Hafsa ve Abdullah b. Budeyl mutâbaat etmiştir.]
Açıklama: İştimalu's-sammâ tarifi için B005820 numaralı hadise bakınız. Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Büdeyl arasında inkıta vardır.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Zührî, ona Ata b. Yezîd el-Leysî, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) iki giyim tarzını ve iki tür alışverişi yasakladı. Yasakladığı iki giyim tarzı: İştimalu's-sammâ (kişinin elbisesini, iki omuzundan biri üzerine koyması ve diğer omuzunun açık kalıp üzerinde herhangi bir örtünün bulunmaması) ve altında iç çamaşırı olmadığı halde tek parça elbiseye bürünmüş bir şekilde ayaklarını dikerek kalçası üzerine oturmasıdır. İki alış veriş şekli ise mülâmese (elbiseyi incelemeden sadece sadece dokunması) ve münâbeze (alıcı ya da satıcıdan birinin, elbiseyi, incelemeden diğerine doğru atması) yoluyla gerçekleşen alışveriştir." [Bu hadisi Zuhrî'den rivayet etmede (Sufyân b. Uyeyne'ye), Ma'mer, Muhammed b. Ebu Hafsa ve Abdullah b. Budeyl mutâbaat etmiştir.]
Açıklama: İştimalu's-sammâ tarifi için B005820 numaralı hadise bakınız. Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Ebu Hafsa arasında inkıta vardır.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Zührî, ona Ata b. Yezîd el-Leysî, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) iki giyim tarzını ve iki tür alışverişi yasakladı. Yasakladığı iki giyim tarzı: İştimalu's-sammâ (kişinin elbisesini, iki omuzundan biri üzerine koyması ve diğer omuzunun açık kalıp üzerinde herhangi bir örtünün bulunmaması) ve altında iç çamaşırı olmadığı halde tek parça elbiseye bürünmüş bir şekilde ayaklarını dikerek kalçası üzerine oturmasıdır. İki alış veriş şekli ise mülâmese (elbiseyi incelemeden sadece sadece dokunması) ve münâbeze (alıcı ya da satıcıdan birinin, elbiseyi, incelemeden diğerine doğru atması) yoluyla gerçekleşen alışveriştir." [Bu hadisi Zuhrî'den rivayet etmede (Sufyân b. Uyeyne'ye), Ma'mer, Muhammed b. Ebu Hafsa ve Abdullah b. Budeyl mutâbaat etmiştir.]
Açıklama: İştimalu's-sammâ tarifi için B005820 numaralı hadise bakınız. Rivayet muallaktır; Buhari ile Ma'mer b. Raşid arasında inkıta vardır.
Bize Ebu Zeyd Said b. Rebi’, ona Şu’be, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Ümmü Süleym (Rasulullah’a hitaben): ‘Enes, sana hizmet etmektedir’ dedi. Rasulullah da (sav): "Ey Allah'ım! Onun malını ve evladını artır! Kendisine verdiklerini de bereketlendir!" buyurdu.
Bize Ali, ona Süfyan, ona Ebu Zinâd, ona A’rec, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Tufeyl b. Amr Rasulullah’a (sav) geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Devs isyan etti ve (İslam’dan) yüz çevirdi. Onlara beddua etsen ya' dedi. Oradakiler Rasulullah’ın (sav) beddua edeceğini sandılar. Lakin Hz. Peygamber (sav) 'Allah'ım Devs’e hidayet ihsan eyle ve onları (İslam’a) getir' buyurdu.
Açıklama: İsimlerin tam hallerini parantez içinde verelim. Son "ona" dan sonra "da" eki getirelim.
Bize Said b. Rabî ve Muhammed b. Ar'ara, onlara Şu'be, ona İshak, ona Bera b. Âzib (ra) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) bir adama emretmişti. (T) Bize Adem, ona Şu'be, ona Ebu İshak el-Hemdânî, ona Bera b. Âzib'in (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) bir adama tavsiyede bulunmuş ve şöyle buyurmuştur: "Geceleyin yatmak istediğinde şöyle dua et: 'Allah'ım! Canımı sana teslim ettim. İşimi sana havale ettim. Yüzümü sana döndüm. Sırtımı sana dayadım. Mükafatını umar, azabından korkarım. Senden başka sığınacak yer ve senden kurtulabilecek bir yer yoktur. Ben senin indirdiğin kitaba, gönderdiğin peygambere iman ettim.' Şayet o gece ölecek olursan İslam dini üzere ölürsün."
Bize Yahya b. Cafer, ona Yezîd; (T) Bize Ebu Velîd ona Şu'be, ona Muğîre, ona da İbrahim şöyle demiştir: Alkame Şam'a gitti, mescide girip iki rekat namaz kıldı ve “Allah'ım bana iyi bir arkadaş nasip et” diye dua etti. Ardından Ebu Derdâ'nın yanına oturdu. Ebu Derdâ ona “sen kimlerdensin?” diye sordu. Alkame “Kûfe ahalisindenim” dedi. Ebu Derdâ “kendisinden başka kimsenin bilmediği sırlara sahip olan, yani Ebu Huzeyfe, sizin içinizde -sizden- değil mi? Peygamber'in (sav) dili (duası) sayesinde Allah'ın, (şeytandan) kurtardığı kimse, yani Ammâr, sizin içinizde -sizden- değil mi? Peygamber'in (sav) misvakının ve yastığının sahibi, yani İbn Mes'ud, sizin içinizde -sizden- değil mi? Abdullah "ve'l-leyli izâ yağşâ" ayetinin (devamını) nasıl okuyordu?” dedi. Alkame “"ve'z-zekeri ve'l-ünsâ" diye okuyor” dedi. Ebu Derdâ “şu Şamlılar bana o kadar ısrarlı oldular ki neredeyse beni Rasulullah'tan (sav) işittiğim kıraatten şüphe ettireceklerdi” dedi .
Bize İshak, ona Halid; (T) Bana Abdullah b. Muhammed, ona Amr b. Avn, ona Halid, ona Halid, ona da Ebu Kılâbe şöyle söylemiştir: Ebu Melih bana şöyle dedi: Baban Zeyd ile birlikte Abdullah b. Amr'ın yanına girdim, bize, şöyle anlattı: Rasulullah'a (sav) benim orucumdan bahsedilmiş, O da benim yanıma girdi, kendisine, dışı lifli deriden bir yastık sundum, ama O yere oturdu ve yastık benimle onun arasında kalıverdi. Hz. Peygamber (sav) "her aydan üç gün (oruç tutmak) sana yetmiyor mu" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. "beş gün?" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. Hz. Peygamber (sav) "yedi gün?" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. O "dokuz gün?" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. Hz. Peygamber (sav) "on bir gün" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Davud orucunun üzerinde oruç yoktur. Öyleyse sen bir gün oruç tutup bir gün iftar ederek senenin yarısını oruçlu geçir" buyurdu.