Giriş

Bize Ali (b. Seleme el-Kuraşî), ona Mâlik b. Suayr, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr) ona da Âişe şöyle rivayet etmiştir: "(Namazında sesini çok yükseltme, ama çok da alçak tutma) (İsra 17/110) ayeti, dua hakkında indirilmiştir."


Açıklama: Yani buradaki salat kelimesi ile kastedilen namaz değil, duadır.

    Öneri Formu
23041 B006327 Buhari, Daavât, 17

Bize Ebu Amr Muhammed b. Ar'ara, ona Şu'be b. Haccâc , ona da Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), tuvalete gireceğinde: “Allahüme eûzü bike mine'l-hubusi ve'l-habâisi (Allah'ım pis olan şeylerden ve kötülüklerden Sana sığınırım)" derdi.


    Öneri Formu
23034 B006322 Buhari, Daavât, 15

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Yezid (b. Ebu Habib), ona Ebu Hayr, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir: Hz. Ebu Bekir Sıddık (ra) Hz. Peygamber'e (sav) “Bana namazda okuyabileceğim bir dua öğretebilir misiniz?” dedi. Rasulullah (sav) "Şöyle dua et" buyurdu: "Allahümme innî zalemtü nefsî zülmen kesîra, Ve la yağfiru'z-zünûbe illâ ente, fa'ğfirlî mağfiraten min indike, verhamnî, inneke ente'l-ğafûru'r-rahîm. (Allahım! ben nefsime çok zülmettim. Günahları senden başka affedecek kimse yok. Beni senin katından bir bağışlamayla bağışla. Bana merhamet et. Sen bağışlayıcı ve merhamet edicisin.)" [Amr der ki: (Bana) Yezid, ona Ebu Hayr, ona da Abdullah b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Hz. Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber'e (sav) ... demiştir] Hz. Ebu Bekir Sıddık (ra) Hz. Peygamber'e (sav) “Bana namazda okuyabileceğim bir dua öğretebilir misiniz?” dedi. Rasulullah (sav) "Şöyle dua et" buyurdu: "Allah'ım! Kendime pek çok zulmettim, Senden başka günahları kimse affedemez. O yüzden lütfunla benim günahlarımı affet, bana acı çünkü Sen çok affedici ve merhamet edensin."


    Öneri Formu
23040 B006326 Buhari, Daavât, 17


    Öneri Formu
23042 B006328 Buhari, Daavât, 17

Bize Abdân, ona Ebu Hamza, ona Mansûr, ona Rib'î b. Hirâş, ona Hareşe b. Hurr, ona da Ebu Zer (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) geceleyin yatağına girdiğinde 'Allah'ım! Senin adınla ölür ve dirilirim' der, uyandığında da 'Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a (cc) hamd olsun. Yeniden dirilip dönüş O'nadır' diye dua ederdi."


    Öneri Formu
23039 B006325 Buhari, Daavât, 16

Bize Kuteybe b. Said, ona Cerîr, ona Mansur, ona Müseyyeb b. Râfi, ona Muğira b. Şube'nin azadlısı Verrâd şöyle söylemiştir. Muğira, Muaviye b. Ebu Süfyan'a yazdığı mektupta şunu yazdı: Rasulullah (sav) her namazın sonunda selam verdiği zaman şu duayı söylerdi: "Lâ ilahe illâllahu vehdehu la şerike leh. Lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdu ve hüve ala külli şeyin kadîr. Allâhumme la mânia limâ a'tayte velâ mu'tiye limâ mena'te, ve lâ yenfeu ze'l-ceddi minke'l-cedd." "Allah'­tan başka hiçbir ilah yoktur. Onun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Hamd O'nadır. Her şeye kudreti yeten de O'dur. Ey Rabbim! Senin verdiğine engel olabilecek yoktur. Vermediğini verebilecek de yoktur. Hiçbir zenginin zenginliği, Senin katında ona bir fayda sağlayamaz." [Bu hadisi Şu'be Mansur'dan, o da Müseyyeb b. Râfi'den işitmiştir.]


    Öneri Formu
23044 B006330 Buhari, Daavât, 18


    Öneri Formu
23038 B006324 Buhari, Daavât, 16


    Öneri Formu
23046 B006332 Buhari, Daavât, 19


    Öneri Formu
23048 B006334 Buhari, Daavât, 19


    Öneri Formu
23045 B006331 Buhari, Daavât, 19