28500 Kayıt Bulundu.
Bize İbn Mehdi, ona Malik, ona Alâi b. Abdurrahman, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: " Cemaate yetişmek için namaza koşarak gelmeyin; sakin bir şekilde gelin. Yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın, kaçırdığınız kısmını da tamamlayın."
Bize Ebu Kâmil, ona Züheyr, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebu Salih es-Semmân), ona Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Rasulullah(sav) şöyle buyurdu: "Onlarla yolda karşılaştığınızda selam vermeyi önce siz başlatmayın ve onları yolun dar yerinden yürümeye zorlayın." [Züheyr dedi ki: 'Süheyl'e: '('Onlar' derken kastettiğin) Yahudi ve Hıristiyanlar mıdır?' diye sordum. O da: 'Müşriklerdir' cevabını verdi.']
Bize Ma'mer, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona da babası (Ebu Salih es-Semmân), Ebu Hüreyre'den (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yahudi ve Hıristiyanlara selam vermeyi önce siz başlatmayın. Onlarla yolda karşılaştığınızda onları yolun dar yerinden yürümeye zorlayın."
Bize Vekî' ve Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn, onlara Süfyan, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebu Salih es-Semmân), ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yahudilerle yolda karşılaştığınız zaman onları yolun dar yerinden yürümeye zorlayın ve onlara selam vermeyi önce siz başlatmayın." [Ebu Nuaym: 'Müşriklerle yolda (karşılaştığınızda)' demiştir.]
Bize Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona da babası (Ebu Salih es-Semmân), Ebu Hüreyre'den (ra), naklettiğine göre Peygamber (sav) Ehl-i kitab hakkında şöyle buyurmuştur: "Onlara selam vermeyi önce siz başlatmayın. Onlarla yolda karşılaştığınız zaman onları yolun dar yerinden yürümeye zorlayın".
Açıklama: غَيْرَ أَنَّ لَكُمْ رَحِمًا سَأَبُلُّهَا بِبَلَالِهَا ifadesinin nasıl anlaşılacağında şarihler çeşitli yorumlar yapmışlar. Bazı çevirilerde "Sadece o ateşi bu akrabalığın suyu ile ıslatabilirim" diye anlaşıldığı görülmektedir. Eğer çeviri burada aktarıldığı gibi olursa Hz. Peygamber'in (sav) akrabalarına hiç bir faydası olamayacağı ancak akrabalık bağını sayesinde sanki yine de ateşi söndürebileceği ifade edilmiştir. Ancak Nevevî, başta olmak üzere şarihler burada bir teşbihten bahseder. Ona göre, sıla-i rahimi kesmek bir hararet ve kızgınlık sebebidir. Sıla-i rahimi sürdürmek ise o harareti söndürecek vesiledir. Dolayısıyla Hz. Peygamber'in ahiretteki ateşi değil, dünyada akrabalık ilişkilerini sürdürmek suretiyle aradaki beşeri münasebetin tamamen kopmasını istemediği, buna bağlı olarak ortaya çıkacak kızgınlık (ateş) dünyada iletişimi sürdürmekle giderilebilir. Zaten hadisin baş tarafındaki uslup, davetin hedefi ve ahirete karşı uyarı da hadisi bizim tercih ettiğimiz çeviri şeklinde anlamayı gerekli kılmaktadır.
Bize Behz, ona Şube, ona Sa'd b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Namaza sakin bir şekilde gelin, yetişebildiğiniz kadarını cemaatle kılın; yetişemediğiniz kısmını tamamlayın."
Bize Hasan, ona Şeybân, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şu kelimelerle dua ederdi: "Allah'ım, ateşin azabından, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden, Mesih Deccalın şerrinden sana sığınırım."
Bize Osman b. Ömer, ona Malik, ona Alâi b. Abdurrahman, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Namaz için kamet yapıldığında, safa koşarak gelmeyin; sakin bir şekilde yürüyün. Yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın, yetişemediğiniz kısmını da tamamlayınız. Zira sizden biri cemaate katılma niyetiyle geldiği sürece o namazda gibidir."
Bize Haccac, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Namaz için kamet getirildiğinde safa koşarak gelmeyin; sakin bir şekilde yürüyerek gelin. Yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın, yetişemediklerinizi ise tamamlayın."