10631 Kayıt Bulundu.
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Malik (b. Enes), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Ebu Abdullah el-Eğar ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, o ikisine de Ebu Hureyre (ra) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Şanı mübarek ve yüce Allah her gece, gecenin son üçte birinde, (rahmeti ile) dünya semasına iner ve şöyle der: Yok mu bana dua eden, duasını kabul edeyim. Yok mu benden isteyen, ona vereyim. Yok mu bağışlanma dileyen, onu bağışlayayım."
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik (b. Enes), ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvân), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri sakın 'Allah'ım dilersen beni bağışla, Allah'ım dilersen bana merhamet et' demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü Allah için hiçbir zorlayıcı yoktur."
Bize İshak, ona Yezid, ona Verkâ, ona Sümeyy, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre ashaptan bir topluluk Hz. Peygamber'e (sav) gelip 'Ey Allah'ın Resulü! malları çok olan kimseler yüksek dereceleri ve kalıcı nimetleri kazınıp gittiler' dediler. Hz. Peygamber (sav), "Bu nasıl oldu?" buyurdu. Ashap, 'Onlar bizim kıldığımız gibi namaz kıldılar. Bizim cihad ettiğimiz gibi cihad ettiler. Mallarının fazlasını infak ettiler. Bizim ise malımız yoktur' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Sizden öncekilerin (derecelerine) erişebileceğiniz hatta sizden sonra gelenleri geçebileceğiniz bir şeyi size haber vereyim mi? Sizin yaptığınızı yapanların dışında hiç hiç kimse sizin kazandığınız sevaplar gibi gibi (sevapla) gelmez. Her namazın akabinde on defa Sübhanallah, on defa Elhamdülillah, on defa da Allahu Ekber deyiniz." Bu rivayeti, Sümeyy'den Ubeydullah b. Ömer de naklederek mutabaat etmiştir. Bu rivayeti, İbn Aclan hem Sümeyy'den hem de Reca b. Hayve'den rivayet etmiştir. Bu rivayeti, Cerîr, ona Abdülaziz b. Rüfey', ona Ebu Salih, ona da Ebu'd-Derdâ isnadıyla nakletmiştir. Bu rivayeti, Süheyl, ona babası, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.
Bana Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Ümmü Süleym Hz. Peygamber'e (sav) ‘Ey Allah'ın Rasulü! Enes senin hizmetçindir. Onun için Allah'a dua etsen!’ deyince Rasululah (sav) 'Ey Allah'ım! Onun malını ve evladını artır! Kendisine verdiklerini de bereketlendir!' diye dua etti." [Hişâm b. Zeyd de ‘Enes b. Mâlik’ten aynısını işittim’ demiştir.]
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) savaştan, hacdan ya da umreden döndüğünde, yolda, her tepede üç tekbir getirir, ardından şöyle buyururdu: "Lâ ilâhe illallâh, vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdu ve hüve alâ kulli şey’in kadîr. Âibûne, tâibûne, âbidûne li-Rabbinâ, hâmidûn. Sadakallâhu va‘deh, ve nasara abdeh, ve hezeme’l-ahzâbe vahdeh." "Bir olan Allah'tan başka ilah yoktur! Onun ortağı yoktur! Mülk ve hamd onadır. O her şeye güç yetirir! Allah'a dönenler, tövbe edenler, rabbimize kulluk edenler ve hamd edenleriz! Allah sözünde durmuş, kuluna zafer vermiş ve tek başına düşmanları (ahzâb) yenmiştir."