Giriş

Bize İshak, ona Yezid, ona Verkâ, ona Sümeyy, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre ashaptan bir topluluk Hz. Peygamber'e (sav) gelip 'Ey Allah'ın Resulü! malları çok olan kimseler yüksek dereceleri ve kalıcı nimetleri kazınıp gittiler' dediler. Hz. Peygamber (sav), "Bu nasıl oldu?" buyurdu. Ashap, 'Onlar bizim kıldığımız gibi namaz kıldılar. Bizim cihad ettiğimiz gibi cihad ettiler. Mallarının fazlasını infak ettiler. Bizim ise malımız yoktur' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Sizden öncekilerin (derecelerine) erişebileceğiniz hatta sizden sonra gelenleri geçebileceğiniz bir şeyi size haber vereyim mi? Sizin yaptığınızı yapanların dışında hiç hiç kimse sizin kazandığınız sevaplar gibi gibi (sevapla) gelmez. Her namazın akabinde on defa Sübhanallah, on defa Elhamdülillah, on defa da Allahu Ekber deyiniz." Bu rivayeti, Sümeyy'den Ubeydullah b. Ömer de naklederek mutabaat etmiştir. Bu rivayeti, İbn Aclan hem Sümeyy'den hem de Reca b. Hayve'den rivayet etmiştir. Bu rivayeti, Cerîr, ona Abdülaziz b. Rüfey', ona Ebu Salih, ona da Ebu'd-Derdâ isnadıyla nakletmiştir. Bu rivayeti, Süheyl, ona babası, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.


Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Buhari ile Süheyl arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
282412 B006329-6 Buhari, Daavât, 18

Bize İshak, ona Yezid, ona Verkâ, ona Sümeyy, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre ashaptan bir topluluk Hz. Peygamber'e (sav) gelip 'Ey Allah'ın Resulü! malları çok olan kimseler yüksek dereceleri ve kalıcı nimetleri kazınıp gittiler' dediler. Hz. Peygamber (sav), "Bu nasıl oldu?" buyurdu. Ashap, 'Onlar bizim kıldığımız gibi namaz kıldılar. Bizim cihad ettiğimiz gibi cihad ettiler. Mallarının fazlasını infak ettiler. Bizim ise malımız yoktur' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Sizden öncekilerin (derecelerine) erişebileceğiniz hatta sizden sonra gelenleri geçebileceğiniz bir şeyi size haber vereyim mi? Sizin yaptığınızı yapanların dışında hiç hiç kimse sizin kazandığınız sevaplar gibi gibi (sevapla) gelmez. Her namazın akabinde on defa Sübhanallah, on defa Elhamdülillah, on defa da Allahu Ekber deyiniz." Bu rivayeti, Sümeyy'den Ubeydullah b. Ömer de naklederek mutabaat etmiştir. Bu rivayeti, İbn Aclan hem Sümeyy'den hem de Reca b. Hayve'den rivayet etmiştir. Bu rivayeti, Cerîr, ona Abdülaziz b. Rüfey', ona Ebu Salih, ona da Ebu'd-Derdâ isnadıyla nakletmiştir. Bu rivayeti, Süheyl, ona babası, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.


Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Buhari ile Cerir arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
282413 B006329-5 Buhari, Daavât, 18

Bize İshak, ona Yezid, ona Verkâ, ona Sümeyy, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre ashaptan bir topluluk Hz. Peygamber'e (sav) gelip 'Ey Allah'ın Resulü! malları çok olan kimseler yüksek dereceleri ve kalıcı nimetleri kazınıp gittiler' dediler. Hz. Peygamber (sav), "Bu nasıl oldu?" buyurdu. Ashap, 'Onlar bizim kıldığımız gibi namaz kıldılar. Bizim cihad ettiğimiz gibi cihad ettiler. Mallarının fazlasını infak ettiler. Bizim ise malımız yoktur' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Sizden öncekilerin (derecelerine) erişebileceğiniz hatta sizden sonra gelenleri geçebileceğiniz bir şeyi size haber vereyim mi? Sizin yaptığınızı yapanların dışında hiç hiç kimse sizin kazandığınız sevaplar gibi gibi (sevapla) gelmez. Her namazın akabinde on defa Sübhanallah, on defa Elhamdülillah, on defa da Allahu Ekber deyiniz." Bu rivayeti, Sümeyy'den Ubeydullah b. Ömer de naklederek mutabaat etmiştir. Bu rivayeti, İbn Aclan hem Sümeyy'den hem de Reca b. Hayve'den rivayet etmiştir. Bu rivayeti, Cerîr, ona Abdülaziz b. Rüfey', ona Ebu Salih, ona da Ebu'd-Derdâ isnadıyla nakletmiştir. Bu rivayeti, Süheyl, ona babası, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.


Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Buhari ile İbn Aclan arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
282414 B006329-4 Buhari, Daavât, 18

Bize İshak, ona Yezid, ona Verkâ, ona Sümeyy, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre ashaptan bir topluluk Hz. Peygamber'e (sav) gelip 'Ey Allah'ın Resulü! malları çok olan kimseler yüksek dereceleri ve kalıcı nimetleri kazınıp gittiler' dediler. Hz. Peygamber (sav), "Bu nasıl oldu?" buyurdu. Ashap, 'Onlar bizim kıldığımız gibi namaz kıldılar. Bizim cihad ettiğimiz gibi cihad ettiler. Mallarının fazlasını infak ettiler. Bizim ise malımız yoktur' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Sizden öncekilerin (derecelerine) erişebileceğiniz hatta sizden sonra gelenleri geçebileceğiniz bir şeyi size haber vereyim mi? Sizin yaptığınızı yapanların dışında hiç hiç kimse sizin kazandığınız sevaplar gibi gibi (sevapla) gelmez. Her namazın akabinde on defa Sübhanallah, on defa Elhamdülillah, on defa da Allahu Ekber deyiniz." Bu rivayeti, Sümeyy'den Ubeydullah b. Ömer de naklederek mutabaat etmiştir. Bu rivayeti, İbn Aclan hem Sümeyy'den hem de Reca b. Hayve'den rivayet etmiştir. Bu rivayeti, Cerîr, ona Abdülaziz b. Rüfey', ona Ebu Salih, ona da Ebu'd-Derdâ isnadıyla nakletmiştir. Bu rivayeti, Süheyl, ona babası, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.


Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Buhari ile İbn Aclan arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
282415 B006329-3 Buhari, Daavât, 18

Bize İshak, ona Yezid, ona Verkâ, ona Sümeyy, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre ashaptan bir topluluk Hz. Peygamber'e (sav) gelip 'Ey Allah'ın Resulü! malları çok olan kimseler yüksek dereceleri ve kalıcı nimetleri kazınıp gittiler' dediler. Hz. Peygamber (sav), "Bu nasıl oldu?" buyurdu. Ashap, 'Onlar bizim kıldığımız gibi namaz kıldılar. Bizim cihad ettiğimiz gibi cihad ettiler. Mallarının fazlasını infak ettiler. Bizim ise malımız yoktur' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Sizden öncekilerin (derecelerine) erişebileceğiniz hatta sizden sonra gelenleri geçebileceğiniz bir şeyi size haber vereyim mi? Sizin yaptığınızı yapanların dışında hiç hiç kimse sizin kazandığınız sevaplar gibi gibi (sevapla) gelmez. Her namazın akabinde on defa Sübhanallah, on defa Elhamdülillah, on defa da Allahu Ekber deyiniz." Bu rivayeti, Sümeyy'den Ubeydullah b. Ömer de naklederek mutabaat etmiştir. Bu rivayeti, İbn Aclan hem Sümeyy'den hem de Reca b. Hayve'den rivayet etmiştir. Bu rivayeti, Cerîr, ona Abdülaziz b. Rüfey', ona Ebu Salih, ona da Ebu'd-Derdâ isnadıyla nakletmiştir. Bu rivayeti, Süheyl, ona babası, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.


Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Buhari ile Ubeydullah b. Ömer arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
282416 B006329-2 Buhari, Daavât, 18

Bize Müsedded, ona Yezid b. Zurey, ona Hüseyin, ona Abdullah b. Büreyde, ona Büşeyr b. Ka'b, ona Şeddad b. Evs, ona da Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Seyyidü'l-istiğfar duası şudur: Allahümme ente rabbî, lâ ilâhe illâ ente, halaktenî ve ene abdüke, ve ene alâ ahdike ve va'dike me'steta'tü, ebûü leke bi-ni'metike, ve ebûü leke bi-zenbî, fa'firlî, fe-innehû la ya'firu'z-zünûbe illâ ente, eûzü bike min şerri mâ sana'tü. (Allahım! Rabbim sensin, senden başka ilah da yoktur. Beni sen yarattın ben de senin kulunum. Ben gücüm yettiğince sana verdiğim ahdim ve va'dim üzereyim. Senin nimetlerini ve günahlarımı sana itiraf ediyorum. Beni bağışla, senden başka günahları bağışlayacak yoktur. Yapıp ettiklerimin şerrinden sana sığınırım.) Kim bu duayı akşam okur veya sabah okur da o gün ölürse cennete girer ya da cennet ehlinden olur."


    Öneri Formu
23037 B006323 Buhari, Daavât, 16

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Sümey, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav) belanın sıkıntısından, helaka yakalanmaktan, (üzüntüye düşüren) kazanın (mukadderatın) kötüsünden, düş­manların sevinmesinden Allah'a sığınırdı." Sufyan b. Uyeyne: 'Bu hadiste üç şey vardı. Birisini ben ziyade ettim. Ziyade ettiğim bunların hangisidir, bilmiyorum,' dedi.


    Öneri Formu
23062 B006347 Buhari, Daavât, 28


    Öneri Formu
23114 B006396 Buhari, Daavât, 58

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona İsmail, ona Kays, ona da Cerîr'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) ona (Cerir'e): "Şu Zülhalasa'dan beni kurtarmaz mısın?" buyurdu. (Zülhalasa) Yemenlilerin Kabe'si olarak adlandırılan, halkın tapındığı dikili putlar (bulunan bir puthane) idi. Ben: 'Ey Allah'ın Rasulü! At üzerinde pek sabit duramıyorum' deyince Rasulullah (sav) göğsüme vurdu ve "Allah'ım onu sabit kıl. Onu, doğru yolu gösteren ve doğru yola erenlerden eyle" diye dua etti. Ben, kavmim Ahmes'ten elli atlıyla birlikte oraya gittim. -Süfyan, rivayetinde: 'Kavmimden bir grupla oraya gittim' demiş olabilir- Oraya vardım ve orayı yaktım. Sonra Rasulullah'a geldim ve: 'Ey Allah'ın Rasulü! Allah şahittir ki, ben ayrılırken o bina uyuz bir deve gibiydi (yanmaktan simsiyah ve harap bir haldeydi)' dedim. Bunun üzerine Rasulullah "(Kabilem) Ahmes için dua etti."


    Öneri Formu
23047 B006333 Buhari, Daavât, 19

Bana Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Ümmü Süleym Hz. Peygamber'e (sav) ‘Ey Allah'ın Rasulü! Enes senin hizmetçindir. Onun için Allah'a dua etsen!’ deyince Rasululah (sav) 'Ey Allah'ım! Onun malını ve evladını artır! Kendisine verdiklerini de bereketlendir!' diye dua etti." [Hişâm b. Zeyd de ‘Enes b. Mâlik’ten aynısını işittim’ demiştir.]


    Öneri Formu
282317 B006378-2 Buhari, Daavât, 47