Giriş

Bize Adem b. Ebu İyâs, ona Şube b. Haccâc , ona da Abdülaziz b. Suheyb'in rivayet ettiğine göre Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), tuvalete gireceğinde: "Allahüme eûzü bike mine'l-hubusi ve'l-habâis (Allah’ım, pislikten ve pis olmaktan sana sığınırım)" derdi. (Buhârî dedi ki): Muhammed b. Arare, bu hadîsi Şube'den rivayet etmekte Âdem b. Ebî İyâs'a mutâbaat etti. Ve Gunder, Şube'den naklinde: "Helaya geldiği zaman" dedi. Musa b. İsmaîl ise, Hammad b. Seleme'den olan rivayetinde: "Helaya girdiği zaman" dedi. Said b. Zeyd de şöyle de­di: Bize Abdülaziz b. Suheyb şöyle rivayet etti: "Helaya girmek istediği zaman"


Açıklama: Hubs ve habais kelimelerinin anlamları hakkında çeşitli yorumlar yapılmıştır. Hattâbî, hubus (hubs) erkek şeytan; habâis ise dişi şeytandır şeklinde bir açıklama yapmıştır. İbnü'l-A'râbî'ye göre ise hubus (hubs) Arap kelamında mekrûha karşılık gelmektedir. Diğer bir yorumda hubs ile Şeytan'ın; habâis ile günahların ifade edildiği belirtilmiştir. (Bk. Nevevî, Şerhu Sahih-i Müslim, IV, 71).

    Öneri Formu
278046 B000142-2 Buhari, Vudu, 9

Bize Adem b. Ebu İyâs, ona Şube b. Haccâc , ona da Abdülaziz b. Suheyb'in rivayet ettiğine göre Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), tuvalete gireceğinde: "Allahüme eûzü bike mine'l-hubusi ve'l-habâis (Allah’ım, pislikten ve pis olmaktan sana sığınırım)" derdi. (Buhârî dedi ki): Muhammed b. Arare, bu hadîsi Şube'den rivayet etmekte Âdem b. Ebî İyâs'a mutâbaat etti. Ve Gunder, Şube'den naklinde: "Helaya geldiği zaman" dedi. Musa b. İsmaîl ise, Hammad b. Seleme'den olan rivayetinde: "Helaya girdiği zaman" dedi. Said b. Zeyd de şöyle de­di: Bize Abdülaziz b. Suheyb şöyle rivayet etti: "Helaya girmek istediği zaman"


Açıklama: Hubs ve habais kelimelerinin anlamları hakkında çeşitli yorumlar yapılmıştır. Hattâbî, hubus (hubs) erkek şeytan; habâis ise dişi şeytandır şeklinde bir açıklama yapmıştır. İbnü'l-A'râbî'ye göre ise hubus (hubs) Arap kelamında mekrûha karşılık gelmektedir. Diğer bir yorumda hubs ile Şeytan'ın; habâis ile günahların ifade edildiği belirtilmiştir. (Bk. Nevevî, Şerhu Sahih-i Müslim, IV, 71).

    Öneri Formu
278047 B000142-3 Buhari, Vudu, 9

Bize Adem b. Ebu İyâs, ona Şube b. Haccâc , ona da Abdülaziz b. Suheyb'in rivayet ettiğine göre Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), tuvalete gireceğinde: "Allahüme eûzü bike mine'l-hubusi ve'l-habâis (Allah’ım, pislikten ve pis olmaktan sana sığınırım)" derdi. (Buhârî dedi ki): Muhammed b. Arare, bu hadîsi Şube'den rivayet etmekte Âdem b. Ebî İyâs'a mutâbaat etti. Ve Gunder, Şube'den naklinde: "Helaya geldiği zaman" dedi. Musa b. İsmaîl ise, Hammad b. Seleme'den olan rivayetinde: "Helaya girdiği zaman" dedi. Said b. Zeyd de şöyle de­di: Bize Abdülaziz b. Suheyb şöyle rivayet etti: "Helaya girmek istediği zaman"


Açıklama: Hubs ve habais kelimelerinin anlamları hakkında çeşitli yorumlar yapılmıştır. Hattâbî, hubus (hubs) erkek şeytan; habâis ise dişi şeytandır şeklinde bir açıklama yapmıştır. İbnü'l-A'râbî'ye göre ise hubus (hubs) Arap kelamında mekrûha karşılık gelmektedir. Diğer bir yorumda hubs ile Şeytan'ın; habâis ile günahların ifade edildiği belirtilmiştir. (Bk. Nevevî, Şerhu Sahih-i Müslim, IV, 71).

    Öneri Formu
278048 B000142-4 Buhari, Vudu, 9

Bize Adem b. Ebu İyâs, ona Şube b. Haccâc , ona da Abdülaziz b. Suheyb'in rivayet ettiğine göre Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), tuvalete gireceğinde: "Allahüme eûzü bike mine'l-hubusi ve'l-habâis (Allah’ım, pislikten ve pis olmaktan sana sığınırım)" derdi. (Buhârî dedi ki): Muhammed b. Arare, bu hadîsi Şube'den rivayet etmekte Âdem b. Ebî İyâs'a mutâbaat etti. Ve Gunder, Şube'den naklinde: "Helaya geldiği zaman" dedi. Musa b. İsmaîl ise, Hammad b. Seleme'den olan rivayetinde: "Helaya girdiği zaman" dedi. Said b. Zeyd de şöyle de­di: Bize Abdülaziz b. Suheyb şöyle rivayet etti: "Helaya girmek istediği zaman"


Açıklama: Mütâbaat, rivayetlerin birbirini desteklemesidir. Istılah olarak mütabaat; bir hadisin lafız veya manasına uygun başka bir hadisin farklı bir ravi tarafından tamamen veya kısmen aynı senedle rivayet edilmesidir. Bk. Abdullah Aydınlı, Hadis Istılahları Sözlüğü, s. 228, İstanbul, 2011).

    Öneri Formu
278049 B000142-5 Buhari, Vudu, 9

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Amr, ona Küreyb, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav) horlayacak derecede derin bir uykuya daldı, sonra da kalkıp namaz kıldı. -İbn Abbas hadisin bu kısmını 'Rasulullah uzanıp horlayarak uyudu. Sonra kalktı ve namaz kıldı.' şeklinde de ifade etmiş olabilir. Ayrıca bu hadisi bize Süfyan birkaç defa Amr'dan, o Küreyb'den, o da İbn Abbas'tan rivayet etmiştir. Buna göre İbn Abbas şöyle demiştir: 'Bir gece teyzem Meymune'nin yanında kalmıştım. O gece Rasulullah (sav) uykusundan uyanmıştı. Şöyle ki gece vakit biraz ilerleyince kalktı ve duvarda asılı duran bir tulumdan hafif bir abdest aldı. -Amr bu abdestin az bir suyla alındığını söylemiştir.- Sonra namaz kılmaya başladı. Ben de onun aldığı gibi abdest aldım ve gidip sol tarafında namaza durdum. -Süfyan yesar (sol) kelimesi yerine (aynı anlama gelen) şimal (sol) kelimesini kullanmıştır.- Rasulullah (sav) beni sağ yanına aldı ve Allah'ın dilediği kadar namaz kıldı. Ardından yatağına girip horlayarak uyudu. Sonra müezzin gelip ona namaz vaktinin girdiğini bildirdi. Rasulullah müezzinle birlikte namaza gitti ve yeniden abdest almaksızın namazı kıldırdı. Süfyan b. Uyeyne biz Amr'a 'İnsanlar Rasulullah'ın (sav) gözlerinin uyuduğunu ancak kalbinin uyumadığını söylüyorlar." demiş, bunun üzerine Amr, Ubeyd b. Umeyr'in 'Peygamberlerin rüyası vahiydir.' dediğini ve ardından 'Rüyamda seni kurban ettiğimi görüyorum.' (Saffat 37/102) âyetini okurken işittiğini söylemiştir."


Açıklama: Hadisten anlaşıldığı üzere Hz. Peygamber'in (sav) gözleri uyur, kalbi uyumazdı. Bu nedenle şayet abdestini bozmuş olsa bunu bilir ve abdest alırdı. Nitekim Hz. Peygamber'in (sav) bazen uykudan kalkınca abdest alıp, bazen ise almadığı nakledilmiştir (bk. İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, Beyrut: Darü'l-Marife, 1379, I, 239).

    Öneri Formu
1382 B000138 Buhari, Vudu, 5

Bize Ali, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Abbad b. Temim ona da amcası (Abdullah b. Zeyd el-Ensarî) şöyle rivayet etmiştir: Abdullah b. Zeyd, namazdayken abdestinin bozulduğu yönünde kuşkuya kapılan bir kimsenin ne yapması gerektiğini Rasulullah'a (sav) sormuş, Rasulullah da (sav) "Her hangi bir ses duymadığı veya koku almadığı sürece namazdan çıkmasın -veya ayrılmasın.-" buyurmuştur.


    Öneri Formu
1378 B000137 Buhari, Vudu, 4

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Musa b. Ukbe ona da İbn Abbas'ın mevlası Küreyb, Üsame b. Zeyd'den onu şöyle derken işittiğini nakletmiştir: Rasulullah (sav) Arafat'tan ayrılıp dağ yoluna vardığında bineğinden inip tuvalet ihtiyacını giderdi. Sonra hafif bir abdest aldı. Ben kendisine 'Ey Allah'ın Rasûlü! Namaz?' deyince "Namaz ileride kılınacak." buyurdu ve bineğine bindi. Müzdelife'ye vardığında bineğinden indi ve güzelce abdest aldı. Namaz için kâmet getirildi ve akşam namazını kıldı. Ardından herkes develerini yerlerine çökertti. Sonra yatsı namazı için kamet getirildi. Rasulullah (sav) yatsıyı kıldı. Akşam ile yatsı arasında herhangi bir namaz kılmadı.


    Öneri Formu
1385 B000139 Buhari, Vudu, 6

Bize Ali, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Abbad b. Temim ona da amcası (Abdullah b. Zeyd el-Ensarî) şöyle rivayet etmiştir: Abdullah b. Zeyd, namazdayken abdestinin bozulduğu yönünde kuşkuya kapılan bir kimsenin ne yapması gerektiğini Rasulullah'a (sav) sormuş, Rasulullah da (sav) "Her hangi bir ses duymadığı veya koku almadığı sürece namazdan çıkmasın -veya ayrılmasın.-" buyurmuştur.


    Öneri Formu
278045 B000137-2 Buhari, Vudu, 4


    Öneri Formu
1392 B000141 Buhari, Vudu, 8


    Öneri Formu
1399 B000143 Buhari, Vudu, 10