6725 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Saîd -başkalarıyla birlikte-, onlara Yahya b. Süleym, ona İsmail b. Kesîr, ona Âsım b. Lakît b. Sabra, ona babası Lakît b. Sabra şöyle rivayet etmiştir: Ben Müntefikoğulları'nın Rasulullah'a (sav) gönderdikleri elçisiydim -veya elçileri arasındaydım-. Rasulullah'ın (sav) huzuruna çıkmak istedik; ama Onu evde bulamadık. Evde müminlerin annesi Aişe vardı. Bize hazîre denilen bir yemek hazırlanmasını emretti. Hemen yemek hazırlandı. Sonra bize içinde hurma olan bir tabak getirildi. (Kuteybe burada kınâ'/ الْقِنَاعَ) kelimesini kullanmamıştır. Sonra Rasulullah (sav) geldi ve "Evde yiyecek bir şey buldunuz mu? Yahut size yemek yapılması söylendi mi?" diye sordu. Biz de 'Evet, ey Allah’ın Rasulü!' dedik. Biz Rasulullah (sav) ile birlikte otururken bir çobanın yanında yeni doğmuş bir kuzu ile Rasulullah'ın (sav) koyunlarını ağıla götürdüğünü gördük. Rasulullah (sav) çobana "Ey falan! Ne doğurttun?" diye sordu. Çoban 'Dişi bir kuzu' diye cevap verince Rasulullah (sav) "Öyleyse hemen bize onun yerine bir koyun kesiver" buyurdu. Sonra da "Onu senin için kestiğimizi sakın zannetme! (Hadis ravilerinden biri tahsebenne [تَحْسَبَنَّ] kelimesini tahsibenne [تَحْسِبَنَّ] şeklinde telaffuz etmiştir.) Bizim yüz davarımız var, daha fazla artmasını istemiyoruz. Her ne zaman çoban bize bir kuzu doğurtur ve getirirse onun yerine bir koyun keseriz." buyurdu. Lakît (sözlerine devamla) Ben, 'Ey Allah’ın Rasulü! Benim ağzı bozuk bir karım var, (ona yönelik) ne yapayım?' dedim. Rasulullah (sav) "Öyleyse onu boşa(yabilirsin)" buyurdu. Ben 'Ey Allah’ın Rasulü! Onunla uzun süredir birlikteliğimiz ve bir çocuğumuz var' dedim. Hz. Peygamber (sav) "Öyleyse ona emret, öğüt ver. Eğer onda bir hayır görürsen, nasihate devam edersin. Karını, cariyeni döver gibi dövme" buyurdu. Ben 'Ey Allah’ın Rasulü! Bana abdesti anlatır mısınız?' dedim. Bunun üzerine Rasulullah şöyle buyurdu: "Abdesti güzelce al, parmaklarının arasına suyu ulaştır. Oruçlu değilsen burnuna iyice su çek."
Açıklama: Kınâ'/الْقِنَاعَ, yemek yemeye ve içine meyva konmaya yarayan bir tabaktır. Rasulullah'ın (sav) "Bu koyunu biz senin için kesmedik" demesi, misafirin kendisi için bir koyun boğazlandığını düşünerek bir minnet duyup mahcup olmaması içindir. Bu ifade, Rasulullah'ın (sav) yüksek ahlâkındandır. Hz. Peygamber'in (sav), küfürbaz hanımının durumundan bahseden misafirine, hanımını boşamaya izin vermesi o kadınla beraber yaşamanın dünyevî ve uhrevî pek çok zararlara sebep olacağını hatırlatması sebebiyledir. Ancak çocuğun olması, boşanmasının daha büyük zararlara yol açacağı anlaşılınca da zararın daha azını tercih etmesini tavsiye etmiştir. Ayrıca ona çirkin sözler sarfetmemesi ve küfürbaz olmaması için nasihat etmesi, eğer fayda verirse bunu devam ettirmesi yönünde tavsiyede bulunmuştur. Hadiste geçen 'abdesti güzel almak" sözünden maksat "farzına, sünnetine ve mütehaplarına riayet ederek abdest almak' demektir.
Bize Humeyd b. Mes'ade, ona Mu'temir b. Süleyman, ona Leys b. Ebu Süleym, ona Talha b. Musarrif, ona babası Musarrif b. Amr, ona da babası Ka'b b. Amr şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) abdest alırken yanına girdim. Sular, yüzünden ve sakalından bağrına akıyordu. Onu, ağzına ve burnuna ayrı ayrı su verirken gördüm."
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik b. Enes, ona Ebu Zinad Abdullah b. Zekvân, ona A'rec Abdurrahman b. Hürmüz, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakletmiştir: "Sizden biriniz abdest aldığı zaman, burnuna su alsın sonra da sümkürsün."
Bize İbrahim b. Musa, ona Veki' b. Cerrah, ona İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman, ona Said b. Abdullah b. Kariz, ona Ebu Gatafan Sa'd b. Tarif, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini nakletmiştir: "Burnunuza iki ya da üç defa iyice su veriniz."
Bize Muhammed b. Yahya b. Faris, ona Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled, ona Abdülmelik b. Abdulaziz İbn Cüreyc, ona İsmail b. Kesir, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona babası Lakît b. Amr bu hadisi nakletmiştir. Ebu Asım bu rivayette şöyle demiştir: "Abdest aldığın zaman ağzına su ver."
Bize Ebu Tevbe -yani Rabî' b. Nâfi', ona Ebu Melih, ona Velid b. Zevran, ona Enes b. Malik şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) abdest alırken bir avuç su alır, o suyu çenesinin altına vererek sakallarının arasına akıtır ve Aziz ve Celil olan Rabbim bana böyle emretti, buyururdu." [Ebu Davud şöyle dedi: Haccâc b. Haccac ve Ebu Melih er-Rakkî Velid b. Zevran'dan hadis rivayet etmişlerdir.]
Bize Ahmed b. Muhammed b. Hanbel, ona Yahya b. Said, ona Sevr, ona Raşid b. Sa'd, ona Sevban şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), bir seriyye göndermişti. Seriyyedekiler soğuğa yakalandılar. Döndükleri zaman Hz. Peygamber, onlara sarıklarının ve ayakkabılarının üzerlerine meshetmelerini emretti."
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Abdülaziz b. Müslim, ona Ebu Ma'kil, ona Enes b. Malik şöyle demiştir: "Ben Rasulullah'ı (sav), başında kitriyye kumaşından bir sarıkla abdest alırken gördüm. Sarığı bozmadan, elini sarığın altına sokarak başının ön tarafını meshetti."
Bize Kuteybe b. Said, ona İbn Lehîa, ona Yezid b. Amr, ona Ebu Abdurrahman el-Hubullî, ona da Müstevrid b. Şeddâd şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) abdest alırken serçe parmağı ile ayak parmaklarının arasını ovduğunu gördüm."
Bize Ukbe b. Mükrem, ona Yahya b. Said, ona İbn Cüreyc, ona İsmail b. Kesir, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona babası -ki o, Müntefikoğullarının elçisi idi- Hz. Aişe'den önceki hadisin benzerini nakletmiştir. Lakît şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav), derhal, hızlı bir şekilde yürüyerek geldi." [Rivayette ravi, hazîre (et ve undan yapılan yemek) yerine asîde (yağ ve undan yapılan yemek) ifadesini kullanmıştır.]