6725 Kayıt Bulundu.
Bize Kesir b. Ubeyd el-Mezhicî, ona Ebu Hayve, ona da Said, önceki hadisin isnadı ile mana bakımından bir benzerini rivayet edip "o, bizim namazımızı kesti, Allah da onu kötürüm kılsın" ilavesini kaydetmiştir. [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Ebu Müshir, Said'den nakledip "namazımızı kesti" demiştir.]
Açıklama: ''قَطَعَ اللَّهُ أَثَرَهُ'' ifadesi tam olarak anlaşılamamış; ifade, muasır bir şârihin kanaati doğrultusunda tercümeye yansıtılmıştır (Abdülmuhsin b. Hamd, Şerhu Süneni Ebî Dâvud, el-Mektebetü'ş-Şâmile, XCIII, 15). Sonraki hadis (D000707), şârihin yorumunun isabetli olabileceğini göstermektedir.
Bize Kuteybe b. Said, ona Bekr - b. Mudar- ona İbn Aclân, ona Said el-Makburî, ona Ömer b. el-Hakem, ona Abdullah b. Aneme el-Müzenî, ona Ammar b. Yasir, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kişi namazını bitirdiğinde ona, namazının onda biri, dokuzda biri, sekizde biri, yedide biri, altıda biri, beşte biri, dörtte biri, üçte biri ya da yarısına karşılık sevap yazılır."
Açıklama: Usulüne uygun ve huşu içinde kılmasına göre kişi, namazından sevap kazanacaktır. Müslüman açısından farz namazı kılmış olması önemlidir. Ancak elinden geldiği kadar kişi, namaza hazırlık yaparak gelir ve etkili bir niyet ile namaza başlar, sünnete uygun bir şekilde tamamlar ise emeğinin karşılığını sevap olarak alacaktır. Aksi takdirde noksanlaştırılan bir karşılıkla ödüllendirilecektir.
Bize Müsedded, ona Humeyd b. Esved, ona Musab b. Sabit, ona Muhammed b. Müslim, ona da Enes bu hadisi rivayet edip Rasulullah'ın (sav) namaza kalktığında o (değneği) sağ eline aldığını, ardından dönüp "düzgün durun, saflarınızı düzeltin" buyurduğunu, sonra da onu sol eline alıp "düzgün durun, saflarınızı düzeltin" dediğini aktarmıştır.
Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Abdulvehhab b. Ata, ona Said, ona Katade, ona da Enes b. Malik, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İlk safı, ardından onu takıp eden (safı) tamamlayın. Eğer bir boşluk olursa bu, son safta olsun."
Bize Humeyd b. Mes'ade, ona Yezid b. Zürey', ona Said b. Ebu Arûbe, ona Ziyâd el-A'lem, ona Hasan, ona da Ebu Bekre şöyle rivayet etmiştir: Kendisi, Nebî (sav) rükûda iken mescide girmiş. (Ebu Bekre devam ediyor): (Hemen) saffın gerisinde rükûa vardım. Hz. Peygamber de (sav) "Allah, hırsını arttırsın (ancak, bunu bir daha) yapma," buyurdu.
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Ziyad el-A'lem, ona da Hasan şöyle rivayet etmiştir: "Ebu Bekre (es-Sekafî), Rasulullah (sav) rükûda iken (mescide) gelip (hemen) safın gerisinde rükûa gitti. Ardında da safa doğru yürüdü. Namazını bitirince Nebî (sav), 'safın gerisinde rükûa varıp safa doğru yürüyen hanginizdi' buyurdu. Ebu Bekre de bendim dedi. Hz. Peygamber (sav), 'Allah (cemaate katılma) hırsını arttırsın ancak, bir daha böyle yapma' buyurdu."
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube, ona Avn b. Ebu Cuhayfe, ona da babası (Vehb b. Vehb) şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav), Bathâ (denilen yerde), önünde (sütre olarak) bir asa ('aneze) varken (insanlara) iki(şer) rekât (olmak üzere) öğle ve ikindi namazlarını kıldırdı. Asanın arkasından ise kadın ve eşekler geçiyor(du)."
Bize Hasan b. Ali, ona Yezid b. Harun, ona Hemmâm ve Eban b. Yezid el-Attar, onlara Yahya, ona Abdullah b. Ebu Katade, ona da babası (Ebu Katade), "bu hadisin bir kısmını rivayet edip son iki rekatında Fatiha suresini (okurdu) ilavesinde bulunmuştur." [(Ravi Hasan), Hemmâm'dan naklen Hz. Peygamber (sav), ikinci rekâtta uzun tutmadığı kadar ilk rekâtta namazı uzun tutardı. Aynı şekilde ikindi ve sabah namazlarında da (böyle yapardı) ilavesinde bulunmuştur.]
Bize Ebu Tevbe Rabî' b. Nâfi', ona Ebu İshak -el-Fezârî-, ona Humeyd, ona Hasan (el-Basrî), ona da Cabir b. Abdullah (ra), rivayet etmiştir: "Biz Rasulullah (sav) zamanında, nafile namazları kıyamda ve otururken dua ederek; rükû ve secdede iken de tesbih ederek kılardık."