10635 Kayıt Bulundu.
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Rüyamda bana yerin hazineleri getirildi ve avucumun içine iki altın bilezik konuldu. Bu iki bilezik beni tedirgin etti. Sonra bunlara üflemem bana vahyolundu, ben de üfledim, hemen uçup gitti. Ben bu iki bileziği iki yalancı peygamber olarak yorumladım. Onlar benim iki yanımda bulunan San'âlı (Esved el-Ansî) ve Yemâme'li (Müseylimetü'l-kezzâb'dır)."
Açıklama: Hadisin isnadı için bk. B007036.
Bize Ali b. Abdullah, ona Yakub b. İbrahim, ona babası (İbrahim b. Sa'd), ona Salih, ona İbn Şihâb, ona Hamza b. Abdullah b. Ömer, ona da Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma) rivayetine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Rüyamda bana süt dolu bir kadeh getirildi, ben de ondan kana kana içtim, hatta parmak uçlarımdan çıktığını hissettim. Sonra artanını Ömer b. Hattâb'a verdim" Etrafındakiler “ey Allah'ın Rasulü, bunu nasıl yorumladın?” diye sordular. Rasulullah (sav) "ilim ile" cevabını verdi.
Bize Ali b. Abdullah, ona Yakub b. İbrahim, ona babası (İbrahim b. Sa'd), ona Salih, ona İbn Şihâb, ona Ebu Umâme b. Sehl, ona da Ebu Saîd el-Hudrî'nin (ra) rivayetine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Rüyamda insanlar bana arz edildi. Üstlerinde gömlekler vardı. Kimin gömleği göğüslerine kadar, kiminin ise daha kısaydı. Sonra Ömer b. Hattâb da bana arz edildi. Onun üstünde eteklerini yerlerde sürüdüğü bir gömlek vardı" Sahabîler “Bunu nasıl yorumladın ey Allah'ın Rasulü” diye sordular. Rasulullah (sav) "dîn ile" cevabını verdi.
İbn Abbâs der ki: Bana söylendiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Uykuda iken, elime iki altın bilezik konulduğunu gördüm. Ben bu bileziklerden tedirgin olup onları yadırgadım. Sonra bana müsaade edildi, onları üfledim, onlar da uçup gittiler. Ben bu iki bileziği, ortaya çıkacak iki yalancıyla tevil ettim." Ubeydullah der ki: Onlardan biri Feyrûz'un Yemen'de öldürdüğü el-Ansî, diğeri de Museylimetu'l-Kezzâb'dır
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Amr, ona Muhammed b. Ali, ona da Usame b. Zeyd'in azatlısı Harmele; (T) Amr der ki: Ben Harmele'yi gördüm şöyle diyordu: Usame beni (ticaret için) Ali'nin yanına gönderdi ve şöyle dedi: Ali sana şimdi “efendin Usame bana yardım etmede niçin geri durdu?” diye sorar. Sen ona cevap olarak “eğer sen aslanın ağzının içinde olsaydın, ben muhakkak orada seninle beraber olmayı arzu ederdim. Lâkin ben Müslümanlarla savaşmayı doğru bulmuyorum” dediğimi ilet. Harmele der ki: Ben Ali'ye geldim fakat o bana hiçbir şey vermedi. Bunun üzerine ben İbn Ca'fer'in oğulları Hasan ve Hüseyin'in yanına gittim, onlar beni binek deveme kadar yüklediler.
Bana Abdullah b. Muhammed, ona Ezher, ona İbn Avn; (T) Bana Halife, ona Muâz, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâd, ona da Abdullah b. Selâm şöyle demiştir: Ben kendimi rüyamda sanki bir bahçe içinde gördüm. Bahçenin ortasında bir direk vardı. Bu direğin en yüksek yerinde de bir tutunacak kulp vardı. Bana “haydi bu direğe çık” denildi. Ben “gücüm yetmez” dedim. Bunun üzerine yanıma bir hizmetçi geldi ve arkamdan elbisemi kaldırdı. Ben direğe çıktım ve oradaki kulpa sımsıkı yapıştım ve o hâlde iken uyandım. Ardından bu rüyamı Peygamber'e (sav) anlattım. Peygamber (sav) "Gördüğün bu bahçe, İslâm bahçesidir. O direk de İslâm direği olan Tevhîd'dir. O kulp da çok sağlam olan iman kulpudur. Sen ölünceye kadar İslâm Dinine yapışarak yaşayacaksın" buyurdu
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Abbas b. Velid ile Buharî arasında inkita' vardır.