10635 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî; (T) Bize İsmail, ona kardeşi, ona Süleyman, ona Muhammed b. Ebu Atîk, ona İbn Şihab, ona Hind bt. Haris el-Fârisiyye, ona da Rasulullah’ın (sav) eşi Ümmü Seleme şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bir gece ürperti ile uyandı ve “Subhanallah! Bu gece nice fitneler ve nice hazineler indirildi” dedi, sonra da eşlerini kast ederek “odalarında uyuyanları namaz kılmaları için kim uyandıracak? Dünyada nice giyinmiş olanlar vardır ki ahirette çıplaktırlar” buyurdu."
Bize Ömer b. Hafs, ona babam (Hafs b. Gıyas), ona el-A'meş, ona Şakik, ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslümana sövmek fasıklık, onunla savaşmak ise küfürdür."
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Salim, ona da Abdullah b. Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Geceleyin rüyada Kabe'yi tavaf ederken yanımda, esmer, salıverilmiş düz saçlı bir kişi beliriverdi. Başı su dökülmüş yahut su akıtılmış gibiydi. “bu kimdir?” dedim. “Meryemoğlu” dediler. Sonra ona doğru dönüp yürürken, iri kıyım, kızıl suratlı, kıvırcık saçlı, gözü sanki salkımdaki benzerlerinden dışarıya fırlamış iri bir üzüm tanesi gibi olan, şaşı gözlü, bir adamla karşılaştım. Bu da “Deccal” dediler. O insanlar arasında İbni Katan'a çok benzeyen kişiydi." (İbn Kattân) Huzâa kabilesinden bir adamdır.
Bize Abdân, ona babası (Osman b. Hakim), ona Şu'be, ona Abdülmelik, ona Rıb'î, ona da Huzeyfe'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) Deccâl hakkında şöyle buyurmuştur: "Deccalın beraberinde bir su ve bir ateş bulunacaktır. Ancak onun ateşi soğuk bir su, onun suyu da yakıcı bir ateştir" Ebu Mes'ûd der ki: Ben de bu hadisi Rasulullah'tan (sav) işittim.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zuhrî, ona Übeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir gün bizlere Deccâl'den uzunca bahsetti ve konuşmasında şunları da söyledi: "Deccâl gelecek, ama Medine kapılarından içeriye girmesi ona yasaktır. Sadece Medine etrafındaki çorak ve çakıllı bir arazide konaklayacak. O gün Medine halkının en hayırlısı, yahut insanların hayırlılarından birisi, Deccâl'a karşı çıkar ve “ben şehadet ederim ki, muhakkak sen, Rasulullah'ın bize haber verdiği Deccâl'sın” der. Bunun üzerine Deccâl, etrafındakilere “şimdi ben bu adamı öldürür, sonra diriltirsem, benim tanrılığımdan hala şüphe duyar mısın?” diye sorar. Onlar da “hayır şüphe etmeyiz” derler. Deccâl hemen o adamı öldürür, sonra da diriltir. Diriltir diriltmez o adam “vallahi, senin Deccâl olduğuna dair kanaatim, öncekinden daha fazla kuvvetlidir” der. Bu defa Deccâl bu adamı tekrar öldürmek ister, fakat bir daha ona musallat olamaz (onu öldürmeye gücü yetmez.)"
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Nuaym b. Abdullah el-Mücmir, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Medine'nin kapıları ve giriş yerleri üzerinde birtakım (koruyucu) melekler vardır. Bu sebeple Medine'ye taun da, deccal de giremez"
Bize Yahya b. Musa, ona, ona Yezid b. Harun, ona Şu'be, ona Katâde ona da Enes b. Mâlik'in (ra) dediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Deccâl Medine'ye gelir, ama bakar ki melekler Medine'yi koruyup durmaktadır. Bu yüzden inşallah Medine'ye deccal da, taun da yaklaşmayacaktır"