Öneri Formu
Hadis Id, No:
36483, MU000938
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ قُرَيْرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ أَنَّ رَجُلاً جَاءَ إِلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ فَقَالَ إِنِّى أَجْرَيْتُ أَنَا وَصَاحِبٌ لِى فَرَسَيْنِ نَسْتَبِقُ إِلَى ثُغْرَةِ ثَنِيَّةٍ فَأَصَبْنَا ظَبْيًا وَنَحْنُ مُحْرِمَانِ فَمَاذَا تَرَى فَقَالَ عُمَرُ لِرَجُلٍ إِلَى جَنْبِهِ تَعَالَ حَتَّى أَحْكُمَ أَنَا وَأَنْتَ . قَالَ فَحَكَمَا عَلَيْهِ بِعَنْزٍ فَوَلَّى الرَّجُلُ وَهُوَ يَقُولُ هَذَا أَمِيرُ الْمُؤْمِنِينَ لاَ يَسْتَطِيعُ أَنْ يَحْكُمَ فِى ظَبْىٍ حَتَّى دَعَا رَجُلاً يَحْكُمُ مَعَهُ . فَسَمِعَ عُمَرُ قَوْلَ الرَّجُلِ فَدَعَاهُ فَسَأَلَهُ هَلْ تَقْرَأُ سُورَةَ الْمَائِدَةِ قَالَ لاَ . قَالَ فَهَلْ تَعْرِفُ هَذَا الرَّجُلَ الَّذِى حَكَمَ مَعِى فَقَالَ لاَ . فَقَالَ لَوْ أَخْبَرْتَنِى أَنَّكَ تَقْرَأُ سُورَةَ الْمَائِدَةِ لأَوْجَعْتُكَ ضَرْبًا ثُمَّ قَالَ إِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى يَقُولُ فِى كِتَابِهِ يَحْكُمُ بِهِ ذَوَا عَدْلٍ مِنْكُمْ هَدْيًا بَالِغَ الْكَعْبَةِ وَهَذَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَوْفٍ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Abdülmelik b. Kurayr, ona Muhammed b. Sîrîn’in rivayet ettiğine göre, bir adam Ömer b. el-Hattâb’a gelerek: Bir arkadaşım ile birlikte bir tepedeki dar bir yola kadar yarışmak maksadıyla atlarımızı koşturduk, ikimiz de ihramlı olmakla birlikte bir ceylan avladık. Bu hususta ne dersin? dedi. Ömer yanındaki birisine: Gel, ben ve sen bu hususta hüküm verelim, dedi. (Muhammed b. Sîrîn) dedi ki: Her ikisi de o kişi hakkında bir keçi fidye vermesine hükmettiler. Adam: Bir de müminlerin emiri olacak! Bir ceylan hakkında tek başına hüküm veremediği için kalktı, onunla birlikte hüküm versin diye bir adam daha çağırdı, diyerek arkasını dönüp gitti. Ömer adamın söylediklerini işitince onu çağırdı ve ona: Sen Mâide suresini biliyor musun? dedi. Adam: Hayır, dedi. Ömer: Peki benimle beraber bu hükmü veren bu adamın kim olduğunu biliyor musun? dedi. Adam yine: Hayır, dedi. Ömer: Eğer bana Mâide suresini bildiğini haber vermiş olsaydın, canını acıtacak kadar seni döverdim, dedikten sonra şunları söyledi: Şanı yüce ve mübarek Allah, Kitab-ı Kerim’inde: “… cezası: sizden iki adaletli kimsenin hükmü ile öldürdüğü hayvanın benzeri Kâbe’ye ulaştırılacak bir hayvan kurban etmektir” (Maide, 5/95) buyurmaktadır. Bu kişi de Abdurrahman b. Avf’dır, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 938, 1/151
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihramlı iken avlanma,
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عِيسَى بْنِ طَلْحَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ أَنَّهُ قَالَ وَقَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلنَّاسِ بِمِنًى وَالنَّاسُ يَسْأَلُونَهُ فَجَاءَهُ رَجُلٌ فَقَالَ لَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَمْ أَشْعُرْ فَحَلَقْتُ قَبْلَ أَنْ أَنْحَرَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم انْحَرْ وَلاَ حَرَجَ. ثُمَّ جَاءَهُ آخَرُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَمْ أَشْعُرْ فَنَحَرْتُ قَبْلَ أَنْ أَرْمِىَ قَالَ ارْمِ وَلاَ حَرَجَ. قَالَ فَمَا سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ شَىْءٍ قُدِّمَ وَلاَ أُخِّرَ إِلاَّ قَالَ افْعَلْ وَلاَ حَرَجَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36492, MU000947
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عِيسَى بْنِ طَلْحَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ أَنَّهُ قَالَ وَقَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلنَّاسِ بِمِنًى وَالنَّاسُ يَسْأَلُونَهُ فَجَاءَهُ رَجُلٌ فَقَالَ لَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَمْ أَشْعُرْ فَحَلَقْتُ قَبْلَ أَنْ أَنْحَرَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم انْحَرْ وَلاَ حَرَجَ. ثُمَّ جَاءَهُ آخَرُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَمْ أَشْعُرْ فَنَحَرْتُ قَبْلَ أَنْ أَرْمِىَ قَالَ ارْمِ وَلاَ حَرَجَ. قَالَ فَمَا سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ شَىْءٍ قُدِّمَ وَلاَ أُخِّرَ إِلاَّ قَالَ افْعَلْ وَلاَ حَرَجَ.
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona İsa b. Talha, ona da Abdullah b. Amr b. el-Âs’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) insanlar için Minâ’da durdu. Onlar da ona soru soruyorlardı. Yanına bir adam gelerek: Ey Allah’ın Rasulü, fark etmeyerek kurbanımı kesmeden önce tıraş oldum, dedi. Rasulullah (sav): ”Kurbanını kes, bir sakıncası olmaz” buyurdu. Sonra ona bir başkası geldi ve: Ey Allah’ın Rasulü, fark etmeksizin Cemreye taş atmadan önce kurban kestim, dedi. Allah Rasulü: “Kurbanını kes, bir sakıncası olmaz” buyurdu. (Abdullah b. Amr) dedi ki: Rasulullah’a (sav) öne alınan ya da sonraya bırakılan her neye dair soru sorulduysa: “Yap, bir sakıncası yoktur” diye cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 947, 1/154
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhram, yasaklarını ihlâlin sonuçları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36485, MU000940
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ فِى حَمَامِ مَكَّةَ إِذَا قُتِلَ شَاةٌ . وَقَالَ مَالِكٌ فِى الرَّجُلِ مِنْ أَهْلِ مَكَّةَ يُحْرِمُ بِالْحَجِّ أَوِ الْعُمْرَةِ وَفِى بَيْتِهِ فِرَاخٌ مِنْ حَمَامِ مَكَّةَ فَيُغْلَقُ عَلَيْهَا فَتَمُوتُ فَقَالَ أَرَى بِأَنْ يَفْدِىَ ذَلِكَ عَنْ كُلِّ فَرْخٍ بِشَاةٍ . قَالَ مَالِكٌ لَمْ أَزَلْ أَسْمَعُ أَنَّ فِى النَّعَامَةِ إِذَا قَتَلَهَا الْمُحْرِمُ بَدَنَةً . قَالَ مَالِكٌ أَرَى أَنَّ فِى بَيْضَةِ النَّعَامَةِ عُشْرَ ثَمَنِ الْبَدَنَةِ كَمَا يَكُونُ فِى جَنِينِ الْحُرَّةِ غُرَّةٌ عَبْدٌ أَوْ وَلِيدَةٌ وَقِيمَةُ الْغُرَّةِ خَمْسُونَ دِينَارًا وَذَلِكَ عُشْرُ دِيَةِ أُمِّهِ وَكُلُّ شَىْءٍ مِنَ النُّسُورِ أَوِ الْعِقْبَانِ أَوِ الْبُزَاةِ أَوِ الرَّخَمِ فَإِنَّهُ صَيْدٌ يُودَى كَمَا يُودَى الصَّيْدُ إِذَا قَتَلَهُ الْمُحْرِمُ وَكُلُّ شَىْءٍ فُدِىَ فَفِى صِغَارِهِ مِثْلُ مَا يَكُونُ فِى كِبَارِهِ وَإِنَّمَا مَثَلُ ذَلِكَ مَثَلُ دِيَةِ الْحُرِّ الصَّغِيرِ وَالْكَبِيرِ فَهُمَا بِمَنْزِلَةٍ وَاحِدَةٍ سَوَاءٌ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Yahya b. Saîd’in rivayet ettiğine göre Saîd b. el-Müseyyeb, Mekke güvercinlerinin öldürülmesi halinde: Bir koyun (fidye düşer), dermiş.
Mâlik dedi ki: Mekke halkından olup, hac yahut umre yapmak niyetiyle ihrama giren bir kimsenin eğer evinde Mekke güvercinlerinin yavruları bulunuyorsa, üzerlerine kapıları kapattığı için bu güvercinler ölürse, benim görüşüme göre, böyle bir kişi o güvercin yavrularının her birisi için fidye olarak bir koyun kurban eder.
Mâlik dedi ki: Ben, ihramlı bir kimsenin öldürdüğü deve kuşu hakkında hep bir büyük baş fidye vermesi gerektiğini işitip durmuşumdur.
Mâlik dedi ki: Benim görüşüme göre, deve kuşu yumurtası hakkında bir büyük baş hayvan bedelinin onda biri fidye verilir. Tıpkı hür bir kadının cenini hakkında elli dinar değerinde (küçük yaşta bir) erkek köle ya da küçük yaşta bir kız kölenin verilmesi gerektiği gibi. Böyle birisinin değeri ise elli dinardır. Bu da ceninin annesinin kıymetinin onda biridir. Kartal, doğan, şahin yahut da akbaba gibi bütün yırtıcı hayvanlar bir av hayvanı olup, bunların da fidyesi ihramlı bir kimsenin av hayvanını öldürmesi halinde fidyesinin ödendiği gibi ödenir. Fidyesi verilen her bir şeyin küçüklerinin fidyesi tıpkı büyüklerinin fidyesi gibidir. Bunun misali ise küçük ve büyük yaşlardaki hür kimsenin diyetidir. Her ikisi de aynı değerdedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 940, 1/151
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihramlı iken avlanma,
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عُقْبَةَ عَنْ كُرَيْبٍ مَوْلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِامْرَأَةٍ وَهِىَ فِى مِحَفَّتِهَا فَقِيلَ لَهَا هَذَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخَذَتْ بِضَبْعَىْ صَبِىٍّ كَانَ مَعَهَا فَقَالَتْ أَلِهَذَا حَجٌّ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ نَعَمْ وَلَكِ أَجْرٌ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36494, MU000949
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عُقْبَةَ عَنْ كُرَيْبٍ مَوْلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِامْرَأَةٍ وَهِىَ فِى مِحَفَّتِهَا فَقِيلَ لَهَا هَذَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخَذَتْ بِضَبْعَىْ صَبِىٍّ كَانَ مَعَهَا فَقَالَتْ أَلِهَذَا حَجٌّ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ نَعَمْ وَلَكِ أَجْرٌ.
Tercemesi:
O (Yahya b. Yahya) bana, ona Mâlik, ona İbrahim b. Ukbe, ona Abdullah b. Abbas’ın azatlısı Kureyb’in rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) mahfesinde (hevdecinde) bulunan bir kadının yanından geçince, o kadına: İşte bu (geçen) Allah’ın Rasulü’dür, denildi. Kadın hemen beraberindeki bir çocuğu koltuk altlarından yakalayarak: Ey Allah’ın Rasulü, bunun haccı olur mu? diye sordu. O: “Evet, sana da ecir vardır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 949, 1/154
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Rişdîn Küreyb b. Ebu Müslim el-Kuraşî (Küreyb b. Ebu Müslim)
3. İbrahim b. Ukbe el-Esedi (İbrahim b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
Konular:
Hac, çocuğun
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْخُرَاسَانِىِّ أَنَّهُ قَالَ حَدَّثَنِى شَيْخٌ بِسُوقِ الْبُرَمِ بِالْكُوفَةِ عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ أَنَّهُ قَالَ جَاءَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا أَنْفُخُ تَحْتَ قِدْرٍ لأَصْحَابِى وَقَدِ امْتَلأَ رَأْسِى وَلِحْيَتِى قَمْلاً فَأَخَذَ بِجَبْهَتِى ثُمَّ قَالَ احْلِقْ هَذَا الشَّعَرَ وَصُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ أَوْ أَطْعِمْ سِتَّةَ مَسَاكِينَ. وَقَدْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلِمَ أَنَّهُ لَيْسَ عِنْدِى مَا أَنْسُكُ بِهِ . قال مالك في فدية الأذى إن الأمر فيه أن أحدا لا يفتدي حتى يفعل ما يوجب عليه الفدية و إن الكفارة إنما تكون بعد وجوبها على صاحبها أنه يضع فديته حيث ما شاء النسك أو الصيام أو الصدقة بمكة أو بغيرها من البلاد قال مالك لا يصلح للمحرم أن ينتف من شعره شيئا ولا يحلقه ولا يقصره حتى يحل إلا أن يصيبه أذى في رأسه فعليه فدية كما أمره الله تعالى ولا يصلح له أن يقلم أظفاره ولا يقتل قملة ولا يطرحها من رأسه إلى الأرض ولا من جلده ولا من ثوبه فإن طرحها المحرم من جلده أو من ثوبه فليطعم حفنة من طعام قال مالك من نتف شعراً من أنفه أو من إبطه أو إطلى جسده بنورة أو يحلق عن شجة في رأسه لضرورة أو يحلق قفاه لموضع المحاجم و هو محرم ناسيا أو جاهلا إن من فعل شيئا من ذلك فعليه الفدية في ذلك كله ولا ينبغي له أن يحلق موضع المحاجم و من جهل فحلق رأسه قبل أن يرمي الجمرة إفتدى.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36490, MU000945
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْخُرَاسَانِىِّ أَنَّهُ قَالَ حَدَّثَنِى شَيْخٌ بِسُوقِ الْبُرَمِ بِالْكُوفَةِ عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ أَنَّهُ قَالَ جَاءَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا أَنْفُخُ تَحْتَ قِدْرٍ لأَصْحَابِى وَقَدِ امْتَلأَ رَأْسِى وَلِحْيَتِى قَمْلاً فَأَخَذَ بِجَبْهَتِى ثُمَّ قَالَ احْلِقْ هَذَا الشَّعَرَ وَصُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ أَوْ أَطْعِمْ سِتَّةَ مَسَاكِينَ. وَقَدْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلِمَ أَنَّهُ لَيْسَ عِنْدِى مَا أَنْسُكُ بِهِ . قال مالك في فدية الأذى إن الأمر فيه أن أحدا لا يفتدي حتى يفعل ما يوجب عليه الفدية و إن الكفارة إنما تكون بعد وجوبها على صاحبها أنه يضع فديته حيث ما شاء النسك أو الصيام أو الصدقة بمكة أو بغيرها من البلاد قال مالك لا يصلح للمحرم أن ينتف من شعره شيئا ولا يحلقه ولا يقصره حتى يحل إلا أن يصيبه أذى في رأسه فعليه فدية كما أمره الله تعالى ولا يصلح له أن يقلم أظفاره ولا يقتل قملة ولا يطرحها من رأسه إلى الأرض ولا من جلده ولا من ثوبه فإن طرحها المحرم من جلده أو من ثوبه فليطعم حفنة من طعام قال مالك من نتف شعراً من أنفه أو من إبطه أو إطلى جسده بنورة أو يحلق عن شجة في رأسه لضرورة أو يحلق قفاه لموضع المحاجم و هو محرم ناسيا أو جاهلا إن من فعل شيئا من ذلك فعليه الفدية في ذلك كله ولا ينبغي له أن يحلق موضع المحاجم و من جهل فحلق رأسه قبل أن يرمي الجمرة إفتدى.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Atâ b. Abdullah el-Horasânî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Kufe’deki el-Burem pazarında yaşlı bir zat Ka‘b b. Ucre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) benim yanıma geldi, o sırada arkadaşlarıma ait bir çömleğin altın(daki ateş)i üflüyordum. Başım ve sakalım bitlerle dolmuştu. Rasulullah (sav) alnımı tuttuktan sonra: “Bu saçları kes ve ya üç gün oruç tut ya da altı yoksula yemek yedir” buyurdu. Rasulullah (sav) yanımda keseceğim kurban olmadığını biliyordu.
Mâlik hastalık sebebiyle fidye hususunda şöyle demiştir: Bu hususta hüküm herhangi bir kimsenin fidyeyi gerektiren bir işi yapmadıkça fidye vermeyeceği şeklindedir. Keffaret de ancak kişinin onu yerine getirmesinin vacip oluşundan sonra yerine getirilir. Böylelikle kişi, ister kurban, ister oruç, ister sadakayı fidye olarak yerine getirir. Dilerse bunu Mekke’de ifa eder, dilerse başka herhangi bir memlekette de yapabilir.
Mâlik dedi ki: İhramlı bir kimsenin, saçının herhangi bir miktarını yolması, tıraş etmesi ve kısaltması –ihramdan çıkıncaya kadar- uygun değildir. Başında bir rahatsızlığa yakalanması hali müstesnâdır. Bu durumda ona yüce Allah’ın kendisine emrettiği gibi fidye icab eder. (İhramlı bir kimsenin) tırnaklarını kesmemesi, bir bit dahi olsa öldürmemesi, onu başından ya da derisinin üzerinden ve elbisesinden yere atmaması gerekir. İhramlı bir kimse onu derisinin yahut elbisesinin üzerinden atması halinde bir avuç buğday yedirmelidir.
Mâlik dedi ki: Burnunun kılını yahut koltuk altını çekip yolan yahut bedenine kıl döktürücü ilaç süren yahut da zaruret sebebiyle başındaki bir yaradan ötürü saçlarını tıraş eden ya da hacamat yeri için ense kökünden saçları kestiren, ihramlı olduğu halde bunların birisini ya da bunları unutarak yapan kimseye bütün bu durumlarda bir fidye gerekir ve ihramlı bir kimsenin herhangi bir hacamat yerindeki saçı da tıraş etmemesi gerekir. Bilmediği için Cemreye (yani Akabe cemresine) taş atmadan önce saçlarını tıraş eden bir kimseye fidye gerekir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 945, 1/152
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhram, yasaklarını ihlâlin sonuçları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36496, MU000951
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زِيَادِ بْنِ أَبِى زِيَادٍ مَوْلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَيَّاشِ بْنِ أَبِى رَبِيعَةَ عَنْ طَلْحَةَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ كَرِيزٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ أَفْضَلُ الدُّعَاءِ دُعَاءُ يَوْمِ عَرَفَةَ وَأَفْضَلُ مَا قُلْتُ أَنَا وَالنَّبِيُّونَ مِنْ قَبْلِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Abdullah b. Ayyâş b. Ebu Rabia’nın azatlısı Ziyâd b. Ebu Ziyâd, ona Talha b. Ubeydullah b. Kerîz’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “En faziletli dua, Arefe günü yapılan duadır. Benim de, benden önceki nebilerin de (birlikte) söylediğimiz en faziletli söz: “Lâ ilâhe illallah vahdehû lâ şerike leh: Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur, O bir tektir, O’nun hiçbir ortağı yoktur” sözüdür.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 951, 1/154
Senetler:
()
Konular:
Hac, Arefe gününün
Hac, dualar
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36495, MU000950
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ أَبِى عَبْلَةَ عَنْ طَلْحَةَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ كَرِيزٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مَا رُئِىَ الشَّيْطَانُ يَوْمًا هُوَ فِيهِ أَصْغَرُ وَلاَ أَدْحَرُ وَلاَ أَحْقَرُ وَلاَ أَغْيَظُ مِنْهُ فِى يَوْمِ عَرَفَةَ وَمَا ذَاكَ إِلاَّ لِمَا رَأَى مِنْ تَنَزُّلِ الرَّحْمَةِ وَتَجَاوُزِ اللَّهِ عَنِ الذُّنُوبِ الْعِظَامِ إِلاَّ مَا أُرِىَ يَوْمَ بَدْرٍ قِيلَ وَمَا رَأَى يَوْمَ بَدْرٍ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ أَمَا إِنَّهُ قَدْ رَأَى جِبْرِيلَ يَزَعُ الْمَلاَئِكَةَ.
Tercemesi:
Talha b. Ubeydillah b. Keriz'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Şeytan arefe günü görüldüğünden daha küçük, daha hakir, daha zelil ve daha öfkeli hiç bir zaman görülmedi. Bunun sebebi de rahmetin indirilişini, Allah'ın büyük günahları affedişini görmesidir. Bir de arefe gününden de daha küçük, daha zelil, daha öfkeli görüldüğü bir gün vardır ki o da Bedr harbinin olduğu gündür." Bu söz üzerine Hz. Peygamber'e: "Bedr'de şeytan ne gördü ya Resûlallah?" diye sorulunca şöyle buyurdu:
"Cebrail'in melekleri savaş için sıra sıra yaptığını gördü."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 950, 1/154
Senetler:
()
Konular:
Hac, Arefe gününün
Yardımseverlik, meleklerin insanlara yardımcı olmaları
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ مَكَّةَ عَامَ الْفَتْحِ وَعَلَى رَأْسِهِ الْمِغْفَرُ فَلَمَّا نَزَعَهُ جَاءَهُ رَجُلٌ فَقَالَ لَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ابْنُ خَطَلٍ مُتَعَلِّقٌ بِأَسْتَارِ الْكَعْبَةِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اقْتُلُوهُ. قال مالك و لم يكن رسول الله صلى الله عليه و سلم يومئذٍ محرماً و الله أعلم.
Bana Malik, ona İbn Şihâb, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) Mekke'ye fetih senesinde, başında miğfer olduğu halde Mekke'ye girdi. Başından miğferi çıkardığında, bir adam yanına gelip “ya Rasulullah, İbn Hatal, Kabe'nin örtülerine tutunmuş duruyor” dedi. Rasulullah (sav) da "onu öldürün" buyurdu.
Malik der ki: O gün Rasulullah (sav) da -Allah bilir- ihramlı değildi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36497, MU000952
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ مَكَّةَ عَامَ الْفَتْحِ وَعَلَى رَأْسِهِ الْمِغْفَرُ فَلَمَّا نَزَعَهُ جَاءَهُ رَجُلٌ فَقَالَ لَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ابْنُ خَطَلٍ مُتَعَلِّقٌ بِأَسْتَارِ الْكَعْبَةِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اقْتُلُوهُ. قال مالك و لم يكن رسول الله صلى الله عليه و سلم يومئذٍ محرماً و الله أعلم.
Tercemesi:
Bana Malik, ona İbn Şihâb, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) Mekke'ye fetih senesinde, başında miğfer olduğu halde Mekke'ye girdi. Başından miğferi çıkardığında, bir adam yanına gelip “ya Rasulullah, İbn Hatal, Kabe'nin örtülerine tutunmuş duruyor” dedi. Rasulullah (sav) da "onu öldürün" buyurdu.
Malik der ki: O gün Rasulullah (sav) da -Allah bilir- ihramlı değildi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 952, 1/154
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhramlıya Yasak Olan Şeyler
Hz. Peygamber, miğferi ve atı
Şehirler, Mekke'ye ihramsız girmek
Siyer, Mekke'nin fethi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36499, MU000954
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ بِمِثْلِ ذَلِكَ .
Tercemesi:
İbn Şihab'den buna, benzer bir rivayet gelmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 954, 1/155
Senetler:
()
Konular:
Şehirler, Mekke'ye ihramsız girmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36498, MU000953
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ أَقْبَلَ مِنْ مَكَّةَ حَتَّى إِذَا كَانَ بِقُدَيْدٍ جَاءَهُ خَبَرٌ مِنَ الْمَدِينَةِ فَرَجَعَ فَدَخَلَ مَكَّةَ بِغَيْرِ إِحْرَامٍ .
Tercemesi:
Nafî'den: Abdullah b. Ömer Mekke'den yola çıktı. Kudeyd'e gelince kendisine Medine'den bir haber geldi. Bunun üzerine hemen ihramsız olarak Mekke'ye döndü.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 953, 1/154
Senetler:
()
Konular:
Şehirler, Mekke'ye ihramsız girmek