Öneri Formu
Hadis Id, No:
217133, İHS000986
Hadis:
986 - أَخْبَرَنَا أَبُو خَلِيفَةَ، قَالَ: حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ، قَالَ: حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو، أَنَّ رَجُلًا، قَالَ: اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي وَلِمُحَمَّدٍ وَحْدَنَا ,، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «لَقَدْ حَجَبْتَهَا عَنْ نَاسٍ كَثِيرٍ».
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 986, 3/266
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Yahya Sâib b. Malik es-Sekafî (Sâib b. Mâlik)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
6. Fadl b. Hubâb el-Cumahi (Fadl b. Amr b. Muhammed b. Sahr)
Konular:
Dua, başkası için dua etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213412, İHS000751
Hadis:
751 - أَخْبَرَنَا عُمَرُ بْنُ سَعِيدِ بْنِ سِنَانٍ بِمَنْبَجٍ، حَدَّثَنَا حَامِدُ بْنُ يَحْيَى الْبَلْخِيُّ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ، عَنِ الزُّهْرِيِّ ثُمَّ سَمِعْتُهُ عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «مَا أَذِنَ اللَّهُ لِشَيْءٍ مَا أَذِنَ لِنَبِيٍّ يَتَغَنَّى بِالْقُرْآنِ»
قَالَ أَبُو حَاتِمٍ: قَوْلُهُ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «يَتَغَنَّى بِالْقُرْآنِ»، يُرِيدُ يَتَحَزَّنُ بِهِ، وَلَيْسَ هَذَا مِنَ الْغُنْيَةِ، وَلَوْ كَانَ ذَلِكَ مِنَ الْغُنْيَةِ لَقَالَ: يَتَغَانَى بِهِ، وَلَمْ يَقُلْ: يَتَغَنَّى بِهِ، وَلَيْسَ التَّحَزُّنُ بِالْقُرْآنِ نَقَاءَ الْجِرْمِ، وَطِيبَ الصَّوْتِ، وَطَاعَةَ اللَّهَوَاتِ بِأَنْوَاعِ النَّغَمِ بِوِفَاقِ الْوِقَاعِ، وَلَكِنَّ التَّحَزُّنَ بِالْقُرْآنِ هُوَ أَنْ يُقَارِنَهُ شَيْئَانِ: الْأَسَفُ وَالتَّلَهُّفُ: الْأَسَفُ عَلَى مَا وَقَعَ مِنَ التَّقْصِيرِ، وَالتَّلَهُّفُ عَلَى مَا يُؤْمَلُ مِنَ التَّوْقِيرِ، فَإِذَا تَأَلَّمَ الْقَلْبُ وَتَوَجَّعَ، وَتَحَزَّنَ الصَّوْتُ وَرَجَّعَ، بَدَرَ الْجَفْنَ [ص:30] بِالدِّمُوعِ، وَالْقَلْبَ بِاللُّمُوعِ، فَحِينَئِذٍ يَسْتَلِذُّ الْمُتَهَجِّدُ بِالْمُنَاجَاةِ، وَيَفِرُّ مِنَ الْخَلْقِ إِلَى وَكْرِ الْخَلَوَاتِ، رَجَاءَ غُفْرَانِ السَّالِفِ مِنَ الذُّنُوبِ، وَالتَّجَاوُزِ عَنِ الْجِنَايَاتِ وَالْعُيُوبِ، فَنَسْأَلُ اللَّهَ التَّوْفِيقَ لَهُ.
Tercemesi:
Bize Ömer İbn Saîd İbn Sinân, Menbic'de haber verdi: Bize Hâmid İbn Yahyâ el-Belhî anlattı: Süfyân bize Amr İbn Dînâr'dan, o da ez-Zührî'den anlattı; Süfyân dedi ki: Daha sonra ben doğrudan ez-Zührî'den de işittim, o da Ebû Seleme'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Peygamber (sas)'den anlattı:
Allâh, Kur'ân'ı teğannî ile okumak konusunda verdiği izin kadar, hiçbir konuda bir peygambere izin vermemiştir.
Ebû Hâtim (İbn Hibbân): Peygamber (sas), Kur'ân'ı teğannî ile okumak sözüyle, Kur'ân'ı duygusal bir sesle okumayı kastediyor. Bu, nağmeli okumak demek değildir; çünkü eğer öyle olsaydı, Peygamber sas يتغانى به (:nağmeli okumak) der, يتغنى به (:duygusal bir sesle okumak) demezdi. Kur'ân'ı duygusal bir sesle okumak, onu güzel ve hoş bir sesle, melodi eşliğinde, eğlence amaçlı okumak demek değildir. Kur'ân'ı duygusal bir sesle okumanın iki temel ölçüsü vardır: Tasa ve özlem. Tasa, geçmişte işlenen kusurlardan ileri gelir; özlem ise, içe doğan ümit ve beklentinin yoğunlaşmasından ileri gelir. Kalp, elem ve sancı duymaya; ses, duygusallaşıp titremeye başladığında; göz, yaşları; kalp de ışıltıları saçmaya başlar. İşte tam bu noktada teheccüt namazı kılan kişi, yalvarıp yakarmaktan zevk alır; geçmiş günahların bağışlanması ve artık suç ve kusur işlemekten kurtulmak ümidiyle, halktan kaçıp tenhalara sığınır. Allah'tan bu kişi için başarı diliyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 751, 3/27
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular: