Giriş

Bize Mahmûd b. Ğaylân, ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre; (T) ona (yani ez-Zührî'ye Said b. Müseyyeb dışında) Urve, ona da Aişe şöyle rivayet etmişlerdir: Nebî (sav), Ramazan ayının son on gününde, Allah (cc) canını alana kadar, itikafa girerdi. [Bu konuda Übey b. Kâ'b, Ebu Leylâ, Ebu Said, Enes ve İbn Ömer'den de hadis nakledilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Hureyre ve Aişe hadis(ler)i, hasen-sahih hadis(ler)dir.]


    Öneri Formu
14401 T000790 Tirmizi, Savm, 71

Bize Hennâd, ona Ebu Muâviye, ona Yahya b. Said, ona da Amre, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), itikâfa girmek istediğinde, sabah namazını kılar, ardından itikaf mahalline geçerdi." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu hadis Yahya b. Said vasıtasıyla Amre'den, o da Nebî'den (sav) mürsel olarak nakledilmiştir. Mâlik ve daha pek çok muhaddis de bu hadisi, Yahya b. Said vasıtasıyla Amre'den mürsel olarak rivayet etmiştir. Evzâî, Süfyân es-Sevrî ve daha pek çok muhaddis ise, Yahya b. Said vasıtasıyla Amre'den o da Âişe'den (müsned olarak) aktarmıştır. İlim ehlinden bazılarına göre uygulama, bu hadise göredir. Onlar 'Kişi, itikâfa girmek istediğinde, sabah namazını kılar, ardından itikâf mahalline öyle geçer' demiştir ki bu, Ahmed b. Hanbel ve İshak b. İbrahim'in görüşüdür. Bir kısmı da, 'Kişi itikâfa girmek istediğinde, itikâf mahallinde oturur vaziyette, ertesi günkü itikâfa gireceği yere vararak o geceyi orada geçirir' demiştir. Bu da Süfyân es-Sevrî ve Mâlik b. Enes'in görüşüdür.]


    Öneri Formu
14402 T000791 Tirmizi, Savm, 71


    Öneri Formu
14374 T000784 Tirmizi, Savm, 67


    Öneri Formu
14384 T000786 Tirmizi, Savm, 67


    Öneri Formu
14425 T000801 Tirmizi, Savm, 77

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Süfyân (es-Sevrî), ona Ebu İshâk, ona Nümeyr b. Ğarîb, ona da Âmir b. Mesud, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "En kolay elde edilen ganimet, kışın tutulan oruçtur." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, mürsel bir hadistir. (Çünkü) Âmir b. Mesud, Hz. Peygamber'e (sav) yetişememiştir. Âmir, Şu'be ve (Süfyân) es-Sevrî'nin kendisinden rivayette bulundukları İbrahim b. Âmir el-Kuraşî'nin babasıdır.]


Açıklama: '' الْغَنِيمَةُ الْبَارِدَةُ'' ifadesinin, ''En kolay (elde edilen) ganimet'' şeklinde anlaşılabileceğine ilişkin bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, III, 427.

    Öneri Formu
14415 T000797 Tirmizi, Savm, 74

Bize Harun b. İshak el-Hemdânî, ona Abde b. Süleyman, ona Hişâm b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr), Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), ramazan ayının son on gününde itikâfa girer ve 'Kadir gecesini ramazanın son on gününde arayın' buyururdu." [Bu konuda; Ömer, Übey, Câbir b. Semüre, Câbir b. Abdullah, İbn Ömer, Feletân b. Âsım, Enes, Ebu Said, Abdullah b. Üneys ez-Zübeyrî, Ebu Bekre, İbn Abbas, Bilal ve Ubâde b. Sâmit'ten de hadis nakledilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Aişe hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Hadisteki 'yücâvirü' lafzı 'itikâfa girerdi' demektir. Nebî'den (sav) nakledilen rivayetlerin büyük çoğunluğuna göre o 'Kadir gecesini, ramazanın son on günündeki tekli gecelerde arayın' buyurmuştur. Hz. Peygamber'den (sav), kadir gecesinin ramazan ayının yirmi birinci, yirmi üçüncü, yirmi beşinci, yirmi yedinci, yirmi dokuzuncu ve son günü olduğuna dair de rivayetler aktarılmıştır. Ebu İsa, Şâfiî'nin bu konuda şöyle dediğini aktarır: 'Allah daha iyisini bilir ama, bana göre Hz. Peygamber (sav) kadir gecesi hakkında kendisine sorulan soruya göre cevap veriyor ve kendisine 'Şu gecede mi arayalım?' denildiğinde, o da 'O gecede arayın' buyuruyordu.' Yine Şâfiî, 'Bu konudaki bana göre en sağlam rivayetler, yirmi birinci gece olduğuna dair olanlardır' demiştir. Ebu İsa şöyle de demiştir: Übey b. Kâb'dan nakledildiğine göre o, kadir gecesinin yirmi yedinci gece olduğuna dair yemin edip, şöyle derdi: 'Rasulullah (sav), bize onun alametlerini haber verdi. Biz de onları saydık ve ezberledik.' Ebu Kilâbe'den aktarıldığına göre o da, kadir gecesinin ramazan ayının son on geceleri arasında dönüp durduğunu söylemiştir. Bu bilgiyi bize bu şekilde Abdurrahman b. Humeyd, ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona da Eyyûb vasıtasıyla Ebu Kilâbe nakletmiştir.]


    Öneri Formu
14406 T000792 Tirmizi, Savm, 72

Bize Bişr b. Muâz el-'Akadî el-Basrî, ona Eyyûb b. Vâkid el-Kûfî, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir topluluğa misafir olan onların izni olmadan asla nafile oruç tutmasın." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu hadis münkerdir. Sika râvilerden kimsenin Hişâm b. Urve'den bu hadisi rivayet ettiğini bilmiyoruz. Musa b. Davud, Ebu Bekir el-Medînî'den, o Hişâm b. Urve'den, o babası (Urve b. Zebeyr'den), o da Aişe kanalıyla Hz. Peygamber'den buna benzer (bir hadis) nakletmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Aynı şekilde bu hadis de zayıftır. (Çünkü) Ebu Bekir, ehl-i hadis nezdinde zayıftır. Câbir b. Abdullah'tan rivayette bulunan Ebu Bekir el-Medenî'nin ismi ise Fadl b. Mübeşşir olup o, (zayıf olan ve Hişâm'dan rivayette bulunan Ebu Bekir'den) daha güvenilirdir ve daha önce yaşamıştır.]


    Öneri Formu
14398 T000789 Tirmizi, Savm, 70


    Öneri Formu
14407 T000793 Tirmizi, Savm, 72


    Öneri Formu
14409 T000794 Tirmizi, Savm, 72