10612 Kayıt Bulundu.
Bize Ömer b. Hafs b. Ğiyâs, ona babası, ona el-A‘meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah şöyle demiştir: "Ehli kitaptan bir adam Rasulullah’a (sav) gelerek “Ey Ebu'l-Kasım, şüphesiz Allah göğü bir parmak, yerleri bir parmak, ağaçları ve toprağı bir parmak ve mahlukatı da bir parmak üzerinde tutacak, sonra da 'gerçek hükümdar ve melik benim' buyuracak” dedi. Ben Rasulullah'ı (sav) gördüm, küçük azı dişleri görünceye kadar güldü sonra da “Onlar Allah’ı şanına yakışacak bir şekilde takdir edemediler” (Zümer, 75) ayetini okudu."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّ رَحْمَتِى سَبَقَتْ غَضَبِى
Bize Abdân, ona Ebu Hamza, ona A'meş, ona Câmi b. Şeddâd, ona Safvân b. Muhriz, ona da İmrân b. Husayn şöyle demiştir: Ben Hz. Peygambr'in yanında iken Temîm oğullarından bir grup Hz. Peygamber'e (sav) çıkageldi. Peygamber (sav) onlara (İslam'ı anlattı ve) "ey Temîm oğulları, hadi bu müjdeyi kabul edin" buyurdu. Onlar da “bizlere ahiret müjdeleri verdin, dünyalık da ver” dediler. Bu sırada Yemen'den bir grup insan gelip içeri girdi. Rasulullah bunlara hitaben "Temim oğullarının kabul etmediği müjdeyi sizler kabul edin ey Yemenliler" buyurdu. Onlar da “kabul ettik. Biz sana din hakkında bilgilenmek ve ilk yaratılan şey hakkında sormak için gelmiştik” dediler. Peygamber (sav) "(Ezelde) Allah vardı ve Allah'tan başka bir şey yoktu. Allah'ın Arşı su üzerindeydi. Sonra Allah gökleri ve Yer'i yarattı. Sonra Allah Levh-i Mahfuz'da olan ve olacak olan her şeyi yazdı" buyurdu. Tam bu sırada bir adam gelip “İmrân, yetiş, deven kaçıyor” dedi. Ben hemen deveyi aramak üzere gittim. Benimle devem arasını serap kesiyordu. Allah'a yemin ederim ki, keşke devem kaybolup gitseydi de ben yerimden kalkmasaydım.
Bize İbrahim b. Münzir, ona Muhammed b. Füleyh, ona Hilal, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'a ve O'nun Rasulüne iman eder, namazını dosdoğru kılar, Ramazan orucu tutarsa onu cennete koymak Allah üzerinde bir haktır. O kişi ister Allah yolunda hicret etsin, isterse doğduğu memlekette otursun." Bunun üzerine sahâbîler, 'Ya Rasulallah! Bu haberi insanlara bu müjdeyi haber vermeyelim mi? dediler. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz cennette yüz derece vardır. Allah onları yolunda cihat edenler için hazırlamıştır. İki derece arasındaki uzaklık, gökle yer arasındaki uzaklık kadardır. Siz Allah'tan dilekte bulunduğunuzda, O'ndan Firdevs'i isteyin! Çünkü o, cennetin en faziletlisi ve en yücesidir. Onun üzerinde Rahman'ın arşı bulunur ve oradan cennet nehirleri fışkırıp çıkar."