10631 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah şöyle buyurmuştur: Ben kulumun beni zannetiği gibiyim. (Ona öyle muamele ederim)."
Bize Ahmed b. İshak, ona Amr b. Âsım ona Hemmâm, ona İshak b. Abdullah, ona Abdurrahman b. Ebu Amra, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kul bir günah işlediğinde 'Rabbim, ben bir günah işledim, sen de günahımı bana bağışla' derse, Rabbi de 'Kulum, günahı bağışlayan ve cezalandıran bir Rabbi olduğunu bilmiş, öyleyse ben de kulumu bağışladım' buyurur. Allah’ın dilediği bir müddet geçtikten sonra bir günah daha işler, ardından 'Rabbim, ben bir başka günah işledim, günahımı bağışla' der. Allah 'Kulum günahını bağışlayan ve cezalandıran bir Rabbinin olduğunu bilmiş, öyleyse ben de onu bağışladım' buyurur. Sonra yine Allah’ın dilediği kadar bir süre geçer, sonra bir günah işler ve 'Rabbim, ben başka bir günah işledim, günahımı bağışla' der. Yüce Allah 'Kulum, günahı bağışlayan ve cezalandıran bir Rabbinin olduğunu bilmiş, ben de kulumu bağışladım –üç defa-, artık dilediğini yapsın' buyurur."
Bize Abdullah b. Ebu'l-Esved, ona Mu'temir, ona Babası (Süleyman b. Tarhân), ona Katâde, ona Ukbe b. Abdulgâfir, ona da Ebu Saîd el-Hudrî şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) geçmiş milletler ya da sizden öncekiler içinde bir adamdan bahsetti ve şöyle buyurdu: "Allah o adama mal ve evlâd verdi. Nihayet ona vefat zamanı yaklaştığında, oğullarına 'ben size nasıl babalık yaptım?' diye sordu. Oğulları 'Sen bize hayırlı bir baba oldun' dediler. Adam 'Gerçek olan şu ki babanızın Allah yanına gönderdiği ya da onun katında biriktirdiği bir hayrı yoktur. Bu yüzden Allah kudret pençesini geçirip onu yakalarsa azab edecektir. Bakın şimdi, ben öldüğüm zaman sizler beni kömür oluncaya kadar yakın, sonra ezip öğütün -ya da toz haline getirin. Sonra şiddetli rüzgar estiği bir gün küllerimi savurun' dedi." Hz. Peygamber (sav) şöyle devam etti: "O adam, 'Rabbime ant olsun' diyerek oğullarından böyle yapacaklarına dair söz aldı. Onlar da (babaları öldükten sonra onun vasiyet ettiği şekilde) yaptılar ve küllerini rüzgarlı bir günde savurdular. Azız ve Celîl olan Allah o küllere 'ol' dedi, tozlar derhal ayakta dikilen bir adam oluverdi. Allah: 'Ey kulum! Bu işleri yapmana seni sevk eden nedir?' diye sordu. O kişi 'Sen'in korkundan', ya da 'Sen'den korkmaktan dolayı' dedi. Bunun üzerine Allah 'Allah'ın merhameti o kusuru telafi eder, -Ravi bir defasında da- 'onu Allah korkusundan başkası telâfi edemez' buyurdu". Râvî (Süleyman b. Tarhân) der ki: Ben bu hadisi Ebu Osman'a sordum, o da "ben bu hadisi veya benzerini Selmân'dan işittim. Ancak 'benim (küllerimi) denize savurun' eklemesini yaptı" dedi. Râvi Musa der ki: Mu'temir bu hadisi bize "lem yebteir" ifadesiyle rivayet etti. Râvî Halîfe de şöyle dedi: Mu'temir bu hadisi bize "lem yebteiz" ifadesiyle aktardı, Katâde de bunu "biriktirmedi" manasında tefsir etti.