Giriş

Bize Züheyr b. Harb, ona Yezid b. Harun, ona da Ebu Malik (Sa'd b. Tarık el-Eşcaî), ona babasının Nebi’yi (sav) dinlerken O’na bir adamın gelip şöyle dediğini rivayet etti: Ya Rasulullah! Rabbime nasıl dua edeyim diye sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ım! Beni affet; bana merhamet et, bana afiyet ver ve beni rızıklandır de!" (Bunu söylerken) baş parmağı dışındaki parmaklarını topladı ve şöyle dedi: "İşte bunlar, senin dünyanı ve ahiretini (bir araya) toplar."


    Öneri Formu
62 M006851 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 36

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir ve (Ebu Huşeym Abdullah) İbn Nümeyr, onlara Musa el-Cühenî; (T) Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası, ona Musa el-Cühenî, ona da Musab b. Sa'd, ona da babası şöyle rivayet etmiştir: Bir bedevi Resulullah'a (sav) gelerek; bana söyleyeceğim bir söz öğret dedi. Hz. Peygamber ona şöyle demesini söyledi: "Bir olan Allah'dan başka hiç bir ilâh yoktur. Onun ortağı yoktur. Allah en büyüktür. (Onu) büyük olarak anarım. Allah'a çok hamdolsun, âlemlerin Rabbi olan Allah'ı her türlü noksanlıktan tenzih ederim. Güç ve kuvvet ancak aziz, hakim olan Allah'a mahsustur." Bedevi; bu söylenenler Rabbim içindir, ya kendim için ne diyeceğim diye sordu. Hz. Peygamber de "Allah'ım! Beni affet, bana merhamet et, bana hidayet ver ve beni rızıklandır de" buyurdu. [Musa (el-Cühenî): '(Duanın son kısmında) "Bana afiyet ver" cümlesini söyleyip söylemediği konusunda şüphem var'. demiştir. ] [İbn Ebu Şeybe (hadisi naklederken) Musa'nın bu sözünü aktarmamıştır.]


    Öneri Formu
65 M006848 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 33

Bize Yahya b. Eyyûb, Kuteybe (b. Sa'd) ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, ona Alâ, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Biriniz dua ettiği vakit; Allah'ım, dilersen beni affet demesin. Lakin isteğinde kararlı olsun ve isteklerini fazla fazla söylesin. Çünkü Allah'a verdiği hiçbir şey büyük gelmez."


    Öneri Formu
12677 M006812 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 8

Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail - yani İbn Cafer-, ona el-A'lâ, ona babası (Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî), ona da Ebu Hüreyre, Resulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz dua ettiği vakit : Allah'ım! dilersen beni affet! demesin. Lâkin Kesin, kararlı ve azimli istesin, rağbetini arttırsın. Çünkü Allah'ın verdiği hiçbir şey ona zor gelmez."


    Öneri Formu
279280 M006812-2 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 8

Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir ve İbn Nümeyr, onlara Musa el-Cühenî, T Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr – hadis Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr'in lafızlarıyla aktarılmıştır- ona babası, ona Musa el-Cühenî, ona da Mus‘ab b. Sa‘d, babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir bedevi Resulullah’a (sav) gelerek: Bana sürekli okuyacağım bir dua öğret! dedi. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "'Allah'dan başka hiç bir ilâh yoktur. O'nun ortağı da yoktur. Allah en büyüktür. (O'nu) büyük olarak anarım. Allah'a çok hamdolsun, âlemlerin Rabbi olan Allah'ı tenzih ederim. Güç ve kuvvet ancak aziz, hakim olan Allah'a mahsustur' de!". Bedevi: Bunlar Rabbim için; ya kendim için nasıl dua edeyim? diye sordu. "'Allah'ım! Beni affet! Bana merhamet et! Bana hidayet ver! Ve beni rızıklandır!' de." buyurdular. Musa: "'Bana afiyet ver!' ifadesinin rivayette yer alıp almadığı hususunda şüphe ediyorum ve kesin olarak bilmiyorum." demiştir. İbn Ebu Şeybe rivayetinde Musa'nın bu sözüne yer vermemiştir.


    Öneri Formu
279283 M006848-2 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 33

Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir ve İbn Nümeyr, onlara Musa el-Cühenî, T Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr – hadis onun lafızlarıyla aktarılmıştır- ona babası, ona Musa el-Cühenî, ona da Mus‘ab b. Sa‘d, babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir bedevi Resulullah’a (sav) gelerek: Bana sürekli okuyacağım bir dua öğret! dedi. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "'Allah'dan başka hiç bir ilâh yoktur. O'nun ortağı da yoktur. Allah en büyüktür. (O'nu) büyük olarak anarım. Allah'a çok hamdolsun, âlemlerin Rabbi olan Allah'ı tenzih ederim. Güç ve kuvvet ancak aziz, hakim olan Allah'a mahsustur' de!". Bedevi: Bunlar Rabbim için; ya kendim için nasıl dua edeyim? diye sordu. "'Allah'ım! Beni affet! Bana merhamet et! Bana hidayet ver! Ve beni rızıklandır!' de." buyurdular. Musa: "'Bana afiyet ver!' ifadesinin rivayette yer alıp almadığı hususunda şüphe ediyorum ve kesin olarak bilmiyorum." demiştir. İbn Ebu Şeybe rivayetinde Musa'nın bu sözüne yer vermemiştir.


    Öneri Formu
279284 M006848-3 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 33

Bize (Muhammed) İbn Ebu Halef, ona Ravh (b. Ubade el-Kaysî), ona Şube (b. Haccac); (T) Bize Züheyr b. Harb, ona Affan (b. Müslim el-Bâhilî), ona Hammad - b. Seleme- onlara Sabit (b. Eslem el-Bünânî), ona da Enes (b. Malik), Nebi'den (sav) benzerini rivayet etti. Buna göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden hiç kimse, yaşadığı bir sıkıntı sebebiyle, ölümü temenni etmesin. Mutlaka onu yapmak mecburiyeti hissederse, bari şöyle söylesin: Rabbim! Hakkımda hayat hayırlı ise yaşat. Ölüm hayırlı ise canımı al." Ancak "yaşadığı bir sıkıntı nedeniyle" buyurdu.


    Öneri Formu
59 M006815 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 10

Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. Uleyye, ona Abdülaziz, ona da Enes (b. Malik) (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Sizden hiç kimse, maruz kaldığı bir zarar sebebiyle ölümü temenni etmesin. Mutlaka bir şey temenni edecekse de şöyle söylesin: Allah'ım! Hakkımda yaşamak hayırlı ise beni yaşat. Şayet ölüm hayırlı ise canımı al."


    Öneri Formu
83 M006814 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 10

Bize [Muhammed] b. Ebu Halef, ona Ravh ([b. Ubade el-Kaysî], ona Şube [b. Haccac], (T) Bana Züheyr b. Harb, ona Affân [b. Müslim], ona Hammâd b. Seleme onlara Sâbit [b. Eslem el-Bünânî], ona da Enes [b. Mâlik], Hz. peygamber'den (sav) hadisin benzerini rivayet etti. "[Rasulullah (sav)şöyle buyurdu: 'Sizden hiç kimse, maruz kaldığı bir zarar sebebiyle, ölümü temenni etmesin. Mutlaka onu yapmak mecburiyeti hissederse, bari şöyle söylesin: 'Rabbim! Hakkımda hayat hayırlı ise yaşat. Ölüm hayırlı ise canımı al'.]" Ancak buradaki rivayette [ziyade olarak] Hz. Peygamber'in (sav): "Maruz kaldığı bir zarardan dolayı" ifadesi yer aldı.


    Öneri Formu
279286 M006815-2 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 10


    Öneri Formu
92 M006816 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 11