Öneri Formu
Hadis Id, No:
13260, M006981
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالَ عَبْدٌ أَخْبَرَنَا وَقَالَ ابْنُ رَافِعٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ قَالَ قَالَ لِىَ الزُّهْرِىُّ أَلاَ أُحَدِّثُكَ بِحَدِيثَيْنِ عَجِيبَيْنِ قَالَ الزُّهْرِىُّ أَخْبَرَنِى حُمَيْدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"أَسْرَفَ رَجُلٌ عَلَى نَفْسِهِ فَلَمَّا حَضَرَهُ الْمَوْتُ أَوْصَى بَنِيهِ فَقَالَ إِذَا أَنَا مُتُّ فَأَحْرِقُونِى ثُمَّ اسْحَقُونِى ثُمَّ اذْرُونِى فِى الرِّيحِ فِى الْبَحْرِ فَوَاللَّهِ لَئِنْ قَدَرَ عَلَىَّ رَبِّى لَيُعَذِّبُنِى عَذَابًا مَا عَذَّبَهُ بِهِ أَحَدًا. قَالَ فَفَعَلُوا ذَلِكَ بِهِ فَقَالَ لِلأَرْضِ أَدِّى مَا أَخَذْتِ. فَإِذَا هُوَ قَائِمٌ فَقَالَ لَهُ مَا حَمَلَكَ عَلَى مَا صَنَعْتَ فَقَالَ خَشْيَتُكَ يَا رَبِّ - أَوْ قَالَ - مَخَافَتُكَ . فَغَفَرَ لَهُ بِذَلِكَ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfî' ve Abd b. Humeyd, o ikisine Abdürrezzak, ona da Mamer, ez-Zührî bana; ben sana, hayrette bırakan iki hadis rivayet edeyim mi dedi. ez-Zührî dedi ki: Bana Humeyd b. Abdurrahman, ona Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği Nebi'nin (sav) şu buyruğunu nakletti:
"Bir adam kendi aleyhinde günah işlemekte aşırıya kaçmıştı. Ölüm vakti gelince oğullarına vasiyette bulunarak dedi ki: Ölecek olursam beni yakın, sonra beni iyice öğütün, sonra denizde rüzgâra karşı beni savurun, vallahi, Rabbimin kudreti bana galip gelirse kesinlikle kimseye yapmadığı bir azabı bana yapacaktır. (Ravi) dedi ki: Onlar da onun dediğini yaptılar. (Yüce Allah) yere ne aldıysan geri ver, dedi. Adam derhal ayağa kalkıverdi, ona: Bu yaptığına seni iten ne oldu? dedi. O: Rabbim senden haşyetim –ya da senden korkum- deyince, bundan ötürü Allah da ona günahlarını bağışladı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6981, /1130
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman ez-Zühri (Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. Ebu Hüzeyl Muhammed b. Velid ez-Zübeydi (Muhammed b. Velid b. Amir)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Harb el-Havlani (Muhammed b. Harb b. Ebreş)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Süleyman b. Davud el-Bağdadi (Süleyman b. Davud b. Rüşeyd)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
6. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kudreti
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13263, M006983
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الرَّبِيعِ سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنِى الزُّبَيْدِىُّ قَالَ الزُّهْرِىُّ حَدَّثَنِى حُمَيْدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"أَسْرَفَ عَبْدٌ عَلَى نَفْسِهِ." بِنَحْوِ حَدِيثِ مَعْمَرٍ
["أَسْرَفَ رَجُلٌ عَلَى نَفْسِهِ فَلَمَّا حَضَرَهُ الْمَوْتُ أَوْصَى بَنِيهِ فَقَالَ إِذَا أَنَا مُتُّ فَأَحْرِقُونِى ثُمَّ اسْحَقُونِى ثُمَّ اذْرُونِى فِى الرِّيحِ فِى الْبَحْرِ فَوَاللَّهِ لَئِنْ قَدَرَ عَلَىَّ رَبِّى لَيُعَذِّبُنِى عَذَابًا مَا عَذَّبَهُ بِهِ أَحَدًا. قَالَ فَفَعَلُوا ذَلِكَ بِهِ فَقَالَ لِلأَرْضِ أَدِّى مَا أَخَذْتِ. فَإِذَا هُوَ قَائِمٌ فَقَالَ لَهُ مَا حَمَلَكَ عَلَى مَا صَنَعْتَ فَقَالَ خَشْيَتُكَ يَا رَبِّ - أَوْ قَالَ - مَخَافَتُكَ. فَغَفَرَ لَهُ بِذَلِكَ."]
إِلَى قَوْلِهِ "فَغَفَرَ اللَّهُ لَهُ." وَلَمْ يَذْكُرْ حَدِيثَ الْمَرْأَةِ فِى قِصَّةِ الْهِرَّةِ وَفِى حَدِيثِ الزُّبَيْدِىِّ قَالَ: "فَقَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ لِكُلِّ شَىْءٍ أَخَذَ مِنْهُ شَيْئًا أَدِّ مَا أَخَذْتَ مِنْهُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Rabi' Süleyman b. Davud, ona Muhammed b. Harb, ona ez-Zübeydî, ona ez-Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman b. Avf, ona da Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah'ı (sav); "bir kul kendi aleyhine aşırı derecede günah işlemişti" buyururken dinlemiştim diyerek, hadisi Mamer'in rivayet ettiğine yakın olarak rivayet etti.
["Bir kul kendi aleyhine aşırı günah işlemişti. Ölüm vakti yaklaşınca, çocuklarına vasiyet ederek dedi ki: Ben öldüğüm takdirde beni yakın, sonra iyice beni öğütün, sonra da beni denizde rüzgâra karşı savurun. Vallahi, eğer Rabbimin bana gücü yeterse, kimseye yapmadığı bir azap ile beni azablandıracaktır. Onun bu dediğini ona yaptılar. (Yüce Allah) yere: Ne aldınsa geri ver, buyurdu. Adam derhal ayağa kalkıverdi. Seni bu yaptığına ne itti, diye sordu. O: Rabbim haşyetin –ya da senden korkum – dedi. Allah da bundan dolayı ona günahlarını bağışladı."]
Rivayetini; "Allah da günahlarını ona bağışladı" sözlerine kadar nakletti ve kedi hadisesinde kadın ile ilgili hadisi zikretmedi. Hadisin ez-Zubeydî tarafından nakledilen rivayetinde de dedi ki: "Bunun üzerine aziz ve celil Allah ondan (onun küllerinden) bir şeyler almış olan her bir şeye: Ondan ne aldınsa, onu geri öde" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6983, /1130
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13275, M006989
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا عُبَيْدَةَ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى مُوسَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ يَبْسُطُ يَدَهُ بِاللَّيْلِ لِيَتُوبَ مُسِىءُ النَّهَارِ وَيَبْسُطُ يَدَهُ بِالنَّهَارِ لِيَتُوبَ مُسِىءُ اللَّيْلِ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ مِنْ مَغْرِبِهَا."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona da Amr b. Mürre, ona Ebu Ubeyde, ona da Ebu Musa'nın rivayet ettiğine göre Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Şüphesiz aziz ve celil Allah gündüzün günahkârı tövbe etsin diye geceleyin elini uzatır, gecenin günahkârı tövbe etsin diye gündüzün elini uzatır. Bu, güneş battığı yerden doğuncaya kadar böyle devam edecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6989, /1131
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Tevbe, önemi ve tevbeye teşvik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13266, M006984
Hadis:
حَدَّثَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ سَمِعَ عُقْبَةَ بْنَ عَبْدِ الْغَافِرِ يَقُولُ سَمِعْتُ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ يُحَدِّثُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم
"أَنَّ رَجُلاً فِيمَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ رَاشَهُ اللَّهُ مَالاً وَوَلَدًا فَقَالَ لِوَلَدِهِ لَتَفْعَلُنَّ مَا آمُرُكُمْ بِهِ أَوْ لأُوَلِّيَنَّ مِيرَاثِى غَيْرَكُمْ إِذَا أَنَا مُتُّ فَأَحْرِقُونِى - وَأَكْثَرُ عِلْمِى أَنَّهُ قَالَ - ثُمَّ اسْحَقُونِى وَاذْرُونِى فِى الرِّيحِ فَإِنِّى لَمْ أَبْتَهِرْ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرًا وَإِنَّ اللَّهَ يَقْدِرُ عَلَىَّ أَنْ يُعَذِّبَنِى - قَالَ - فَأَخَذَ مِنْهُمْ مِيثَاقًا فَفَعَلُوا ذَلِكَ بِهِ وَرَبِّى فَقَالَ اللَّهُ مَا حَمَلَكَ عَلَى مَا فَعَلْتَ فَقَالَ مَخَافَتُكَ. قَالَ فَمَا تَلاَفَاهُ غَيْرُهَا."
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muaz el-Anberî, ona babası, ona Şube, ona Katade, ona Ukbe b. Abdülğâfir, ona Ebu Said el-Hudrî’nin rivayet ettiğine göre Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Sizden öncekiler arasında Allah’ın kendisine çokça mal ve evlat verdiği birisi çocuklarına; ya size vereceğim emri yerine getireceksiniz yahut da ben mirasımı sizden başkalarına bırakacağım dedi. Öleceğim zaman beni yakın –ağır basan kanaatim odur ki, şunları da söyledi:- Sonra beni öğütün ve rüzgâra karşı beni savurun, çünkü benim Allah nezdinde kabul edilecek işlediğim bir hayrım yok ve şüphesiz Allah’ın beni azablandırmaya gücü yeter. (Devamla) dedi ki: Onlardan (bunu yapacaklarına dair) bir söz aldı, onlar da –Rabbime yemin ederim ki- ona bu dediğini yaptılar. Allah; seni bu yaptığını yapmaya iten ne oldu dedi. O; senden korkum dedi. Gerçekten de bundan (bu sözünden) başkası onun imdadına yetişmedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6984, /1130
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13269, M006985
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ يَحْيَى بْنُ حَبِيبٍ الْحَارِثِىُّ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ قَالَ لِى أَبِى حَدَّثَنَا قَتَادَةُ ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ كِلاَهُمَا عَنْ قَتَادَةَ ذَكَرُوا جَمِيعًا بِإِسْنَادِ شُعْبَةَ
[سَمِعَ عُقْبَةَ بْنَ عَبْدِ الْغَافِرِ يَقُولُ سَمِعْتُ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ] نَحْوَ حَدِيثِهِ
["أَنَّ رَجُلاً فِيمَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ رَاشَهُ اللَّهُ مَالاً وَوَلَدًا فَقَالَ لِوَلَدِهِ لَتَفْعَلُنَّ مَا آمُرُكُمْ بِهِ أَوْ لأُوَلِّيَنَّ مِيرَاثِى غَيْرَكُمْ إِذَا أَنَا مُتُّ فَأَحْرِقُونِى - وَأَكْثَرُ عِلْمِى أَنَّهُ قَالَ - ثُمَّ اسْحَقُونِى وَاذْرُونِى فِى الرِّيحِ فَإِنِّى لَمْ أَبْتَهِرْ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرًا وَإِنَّ اللَّهَ يَقْدِرُ عَلَىَّ أَنْ يُعَذِّبَنِى - قَالَ - فَأَخَذَ مِنْهُمْ مِيثَاقًا فَفَعَلُوا ذَلِكَ بِهِ وَرَبِّى فَقَالَ اللَّهُ مَا حَمَلَكَ عَلَى مَا فَعَلْتَ فَقَالَ مَخَافَتُكَ. قَالَ فَمَا تَلاَفَاهُ غَيْرُهَا "]
وَفِى حَدِيثِ شَيْبَانَ وَأَبِى عَوَانَةَ "أَنَّ رَجُلاً مِنَ النَّاسِ رَغَسَهُ اللَّهُ مَالاً وَوَلَدًا."
وَفِى حَدِيثِ التَّيْمِىِّ "فَإِنَّهُ لَمْ يَبْتَئِرْ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرًا." قَالَ فَسَّرَهَا قَتَادَةُ لَمْ يَدَّخِرْ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرًا.
وَفِى حَدِيثِ شَيْبَانَ "فَإِنَّهُ وَاللَّهِ مَا ابْتَأَرَ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرًا."
وَفِى حَدِيثِ أَبِى عَوَانَةَ "مَا امْتَأَرَ." بِالْمِيمِ.
Tercemesi:
Bize Yahya b. Habib el-Hârisi, ona Mu'temir b. Süleyman, ona babası, ona Katade; (T)
Bize Ebu Bekir b Ebu Şeybe, ona el-Hasan b. Musa, ona Şeyban b. Abdurrahman; (T)
Bize İbn Müsenna, ona Ebu Velid, ona Ebu Avane, o ikisine Katade, onlara da Şube'nin isnadı ile şunu zikrettiler:
[Ukbe b. Abdülğâfir'i şöyle derken dinledi: Ben Ebu Saîd el-Hudrî’yi şöyle derken dinledim] diyerek hadisi onun rivayetine yakın olarak zikretti. ["Sizden öncekiler arasında Allah'ın kendisine mal ve evlat vermiş olduğu bir adam çocuklarına ya size emrettiğimi yapacaksınız yahut da ben mirasımı sizden başkasına bırakacağım, dedi. Ben öldükten sonra beni yakın -ağır basan bilgime göre o şunları da söyledi:- Sonra beni iyice öğütün ve rüzgâra karşı beni savurun. Çünkü benim Allah nezdinde kabul edilecek hiçbir hayırlı amelim olmadı ve muhakkak Allah’ın beni azablandırmaya kudreti vardır. Böylece onlardan bir ahit aldı, onlar da bu dediğini ona yaptılar. Rabbime yemin olsun, Allah da seni bu yaptığını yapmaya iten neydi dedi. O; senden korkumdur, dedi. Gerçekten bundan başkası onun imdadına yetişmedi."]
Hadisin Şeyban ve Ebu Avane rivayetinde de şöyle denilmektedir: "İnsanlardan Allah'ın kendisine bir mal ve evlat bağışlamış olduğu bir adam…"
et-Teymî hadisinde; "Allah nezdinde kabul edilebilecek bir hayır işlememişti" dedi. Katâde bu kelimeyi (lem yebteir lafzını) Allah nezdinde hayır namına hiçbir şey biriktirmemişti diye açıklamıştır.
Şeyban'ın hadisi rivayetinde de "çünkü şüphesiz ben, vallahi, Allah nezdinde kabul edilebilecek bir hayır işlemedim" demiştir.
Ebu Avane'nin hadisi rivayetinde de (ma ibteera kelimesi) "ma imterâ: işlememiştir, biriktirmemiştir" diye mim harfi ile rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6985, /1131
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13271, M006986
Hadis:
حَدَّثَنِى عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى عَمْرَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِيمَا يَحْكِى عَنْ رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ:
"أَذْنَبَ عَبْدٌ ذَنْبًا فَقَالَ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى. فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَذْنَبَ عَبْدِى ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ. ثُمَّ عَادَ فَأَذْنَبَ فَقَالَ أَىْ رَبِّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى. فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى عَبْدِى أَذْنَبَ ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ. ثُمَّ عَادَ فَأَذْنَبَ فَقَالَ أَىْ رَبِّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى. فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَذْنَبَ عَبْدِى ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ وَاعْمَلْ مَا شِئْتَ فَقَدْ غَفَرْتُ لَكَ."
[قَالَ عَبْدُ الأَعْلَى لاَ أَدْرِى أَقَالَ فِى الثَّالِثَةِ أَوِ الرَّابِعَةِ "اعْمَلْ مَا شِئْتَ."]
Tercemesi:
Bana Abdula'lâ b. Hammad, ona Hammad b. Seleme, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona Abdurrahman b. Ebu Amra, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) aziz ve celil Rabbinin şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Bir kul bir günah işledi, Allah’ım, günahımı bana bağışla, dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da kulum bir günah işledi ve kendisinin hem günahı bağışlayan ve hem günahtan ötürü sorumlu tutan bir Rabbi olduğunu bildi buyurdu. Sonra tekrar bir günah daha işledi ve Rabbim, bana günahımı bağışla, dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da: Kulum bir günah işledi ve kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı da sorumlu tutan bir Rabbinin olduğunu bildi buyurdu. Sonra tekrar bir günah daha işledi ve Rabbim, bana günahımı bağışla dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da kulum bir günah işledi kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı da sorumlu tutan bir Rabbinin bir Rabbinin olduğunu bildi. Artık istediğini yap, ben sana (günahlarını) bağışladım" buyurdu.
[Abdula'lâ dedi ki: Üçüncüsünde mi yoksa dördüncüsünde mi "istediğini yap" dedi bilemiyorum.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6986, /1131
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. İbn Ebu Amra Abdurrahman b. Ebu Amra el-Ensari (Abdurrahman b. Amr b. Muhsin b. Amr b. Ubeyd b. Amr b. Mebzül)
3. Ebu Yahya İshak b. Abdullah el-Ensârî (İshak b. Abdullah b. Zeyd b. Sehl)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Abdula'la b. Hammad el-Bahili (Abdula'la b. Hammad b. Nasr)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Tevbe, önemi ve tevbeye teşvik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13273, M006987
Hadis:
قَالَ أَبُو أَحْمَدَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ زَنْجُويَهْ الْقُرَشِىُّ الْقُشَيْرِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ حَمَّادٍ النَّرْسِىُّ بِهَذَا الإِسْنَادِ
[عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى عَمْرَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ ]
عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِيمَا يَحْكِى عَنْ رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ: "أَذْنَبَ عَبْدٌ ذَنْبًا فَقَالَ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى. فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَذْنَبَ عَبْدِى ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ. ثُمَّ عَادَ فَأَذْنَبَ فَقَالَ أَىْ رَبِّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى. فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى عَبْدِى أَذْنَبَ ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ. ثُمَّ عَادَ فَأَذْنَبَ فَقَالَ أَىْ رَبِّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى. فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَذْنَبَ عَبْدِى ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ وَاعْمَلْ مَا شِئْتَ فَقَدْ غَفَرْتُ لَكَ."
[قَالَ عَبْدُ الأَعْلَى لاَ أَدْرِى أَقَالَ فِى الثَّالِثَةِ أَوِ الرَّابِعَةِ "اعْمَلْ مَا شِئْتَ."]
Tercemesi:
Bize Ebu Ahmed, onaMuhammed b. Zenceveyh el-Kureşî el-Kuşeyrî, ona Abdula'lâ b. Hammad en-Nersî bu isnad ile [ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona Abdurrahman b. Ebu Amre, ona da Ebu Hureyre'nin] Nebi'den (sav) aziz ve celil Rabbinin şöyle buyurduğunu rivayet etti dedi:
"Bir kul bir günah işledi, Allah’ım, günahımı bana bağışla, dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da kulum bir günah işledi, kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı da sorumlu tutan bir Rabbinin olduğunu bildi buyurdu. Sonra tekrar dönüp bir günah işledi ve Rabbim, bana günahımı bağışla dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da kulum bir günah işledi ve kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı da sorumlu tutan Rabbinin olduğunu bildi buyurdu. Sonra tekrar dönüp bir günah işledi ve Rabbim, günahımı bana bağışla dedi. Şanı yüce ve mübarek Allah da kulum bir günah işledi ve kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı da sorumlu tutan rabbinin olduğunu bildi. (Artık) dilediğin ameli işle, ben sana (günahlarını) bağışladım buyurdu."
[Abdula'lâ dedi ki: Ben üçüncüsünde mi yoksa dördüncüsünde mi: "Dilediğini yap" buyurduğunu bilemiyorum.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6987, /1131
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Bize ez-Zührî, ona Humeyd, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bir kadın bağladığı (hapsettiği) bir kedi sebebiyle cehenneme girdi. Çünkü ne kendisi kediye (bir şey) yedirdi, ne de yerin haşeratından yesin diye salıverdi ve nihayet kedi (açlıktan) öldü."
[ez-Zührî der ki: Bunun böyle olmasının sebebi, kişi, sadece ameline güvenip dayanmasın ya da amelinin kötülüğünden dolayı ümidini kesmesin diyedir.]
Açıklama: İsnadın tamamı için bk. M006981.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13262, M006982
Hadis:
قَالَ الزُّهْرِىُّ وَحَدَّثَنِى حُمَيْدٌ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"دَخَلَتِ امْرَأَةٌ النَّارَ فِى هِرَّةٍ رَبَطَتْهَا فَلاَ هِىَ أَطْعَمَتْهَا وَلاَ هِىَ أَرْسَلَتْهَا تَأْكُلُ مِنْ خَشَاشِ الأَرْضِ حَتَّى مَاتَتْ هَزْلاً."
[قَالَ الزُّهْرِىُّ ذَلِكَ لِئَلاَّ يَتَّكِلَ رَجُلٌ وَلاَ يَيْأَسَ رَجُلٌ.]
Tercemesi:
Bize ez-Zührî, ona Humeyd, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bir kadın bağladığı (hapsettiği) bir kedi sebebiyle cehenneme girdi. Çünkü ne kendisi kediye (bir şey) yedirdi, ne de yerin haşeratından yesin diye salıverdi ve nihayet kedi (açlıktan) öldü."
[ez-Zührî der ki: Bunun böyle olmasının sebebi, kişi, sadece ameline güvenip dayanmasın ya da amelinin kötülüğünden dolayı ümidini kesmesin diyedir.]
Açıklama:
İsnadın tamamı için bk. M006981.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6982, /1130
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman ez-Zühri (Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Haklar, Hayvan Hakları
Merhamet, hayvanlara
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13281, M006991
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ عُثْمَانُ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لَيْسَ أَحَدٌ أَحَبَّ إِلَيْهِ الْمَدْحُ مِنَ اللَّهِ مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ مَدَحَ نَفْسَهُ وَلَيْسَ أَحَدٌ أَغْيَرَ مِنَ اللَّهِ مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ حَرَّمَ الْفَوَاحِشَ ما ظَهَرَ َمِنْها وَمَا بَطَنَ."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeyhe ve İshak b. İbrahim, o ikisine Cerir, ona A'meş, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav); "övülmeyi Allah'tan daha ziyade seven kimse yoktur. Bundan dolayı kendini methetmiştir. Allah'dan daha kıskanç kimse de yoktur. Bundan dolayı kötülükleri haram kılmıştır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6991, /1131
Senetler:
()
Konular:
Sena, övgü Allah' a mahsustur