حدثنا حيوة بن شريح قال حدثنا بقية عن بحير عن خالد عن المقدام بن معدى كرب أنه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول :
" ما أطعمت نفسك فهو لك صدقة وما أطعمت ولدك فهو لك صدقة وما أطعمت زوجك فهو لك صدقة وما أطعمت خادمك فهو لك صدقة."
Bize Hayve b. Şurayh, ona Bakiyye, ona Bahîr b. Sa'd, ona Halid b. Ma'dân, ona da Mikdam b. Ma'dikerib, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Kendi yediklerin senin için sadakadır. Çocuğuna yedirdiğin senin için sadakadır. Eşine yedirdiğin senin için sadakadır. Hizmetline yedirdiğin de senin için sadakadır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163416, EM000082
Hadis:
حدثنا حيوة بن شريح قال حدثنا بقية عن بحير عن خالد عن المقدام بن معدى كرب أنه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول :
" ما أطعمت نفسك فهو لك صدقة وما أطعمت ولدك فهو لك صدقة وما أطعمت زوجك فهو لك صدقة وما أطعمت خادمك فهو لك صدقة."
Tercemesi:
Bize Hayve b. Şurayh, ona Bakiyye, ona Bahîr b. Sa'd, ona Halid b. Ma'dân, ona da Mikdam b. Ma'dikerib, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Kendi yediklerin senin için sadakadır. Çocuğuna yedirdiğin senin için sadakadır. Eşine yedirdiğin senin için sadakadır. Hizmetline yedirdiğin de senin için sadakadır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 82, /116
Senetler:
1. Ebu Yahya Mikdam b. Ma'dikerib el-Kindî (Mikdam b. Ma'dikerib b. Amr b. Zeyd)
2. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
3. Ebu Halid Bahîr b. Sa'd es-Suhûlî (Bahîr b. Sa'd)
4. Ebu Abbas Hayve b. Şurayh el-Hadramî (Hayve b. Şurayh b. Yezid)
Konular:
Aile, eşler, arasında ilişkiler
Aile, Fertleri ve Sorumlulukları
Çocuk, hak ve sorumlulukları
Geçim, ailenin geçimini sağlamak, başkasına el açmamak
Sadaka, aileye yapılan harcama
Sadaka, çeşitleri
حدثنا أبو النعمان قال حدثنا حماد بن زيد عن عاصم عن أبى عثمان : أن عمر رضي الله عنه استعمل رجلا فقال العامل أن لي كذا وكذا من الولد ما قبلت واحدا منهم فزعم عمر أو قال عمر إن الله عز وجل لا يرحم من عباده إلا أبرهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163510, EM000099
Hadis:
حدثنا أبو النعمان قال حدثنا حماد بن زيد عن عاصم عن أبى عثمان : أن عمر رضي الله عنه استعمل رجلا فقال العامل أن لي كذا وكذا من الولد ما قبلت واحدا منهم فزعم عمر أو قال عمر إن الله عز وجل لا يرحم من عباده إلا أبرهم
Tercemesi:
Bize Ebu Numan, ona Hammad b. Zeyd, ona Asım ona da Ebu Osman şöyle haber vermiştir: Hz. Ömer, bir adamı (zekat) memuru olarak atadı. Bu adam da ona, benim şu şu çocuklarım var, onlardan hiçbirini öpmedim, dedi. Hz. Ömer de ona şöyle iddia etti veya şöyle dedi. Allah azze ve celle kullarından ancak iyi olanlara merhamet edecektir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 99, /128
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
Konular:
Aile, aile içinde çocuklarla ilişkiler
Aile, çocuk sevgisi
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Çocuk, küçüklere şefkat göstermek
Merhamet, insanlara
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.
حدثنا عمرو بن خالد قال حدثنا عتاب بن بشير عن إسحاق بن راشد عن الزهري قال حدثني محمد بن جبير بن مطعم أن جبير بن مطعم أخبره أنه سمع عمر بن الخطاب رضي الله عنه يقول على المنبر : تعلموا أنسابكم ثم صلوا أرحامكم والله إنه ليكون بين الرجل وبين أخيه الشيء ولو يعلم الذي بينه وبينه من داخلة الرحم لأوزعه ذلك عن انتهاكه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163399, EM000072
Hadis:
حدثنا عمرو بن خالد قال حدثنا عتاب بن بشير عن إسحاق بن راشد عن الزهري قال حدثني محمد بن جبير بن مطعم أن جبير بن مطعم أخبره أنه سمع عمر بن الخطاب رضي الله عنه يقول على المنبر : تعلموا أنسابكم ثم صلوا أرحامكم والله إنه ليكون بين الرجل وبين أخيه الشيء ولو يعلم الذي بينه وبينه من داخلة الرحم لأوزعه ذلك عن انتهاكه
Tercemesi:
— (23-s) Hazreti Ömer İbni Hattab'ın minberde şöyle dediğini, Cübeyr İbni Mut'im haber vermiştir:
«— Neseblerinizi (soylarınızı) Öğreniniz. Sonra yakınlarınıza iyilik ve ihsan ediniz. Allah'a yemin ederim! İnsanla kardeşi arasında ilgi bulunur.Eğer kendisi ile kardeşi arasında rahim sılasından olanı (yani Önemli münasebeti) lâleydi, bu ilgiyi bozmasına engel olurdu.»[144]
Hazreti O m e r e isnad edilen bu eserde, nesebleri öğrenmemiz bize emredİlmektedir. Ana ve baba cihetinden olan usul ve furu'a, hısımlara neseb adı verilir. Yani yakınlarınızı öğreniniz demektir. Akrabaların bîr kısmım tanımak ve öğrenmek farz kısmına girer. Çünkü her Müslüman yakınlarından ktmlerîn nikâhı kendine haram ve helâl olur hususunu bilmek ve öğrenmek zorundadır. Aynı şekilde varislerini ve murislerini bilmesi lâzımdır. Diğer taraftan silâsıni yapmak veya nafakasını karşılamak mecburiyetinde olduğu akrabasını da öğrenmesi icab eder. Önemine göre din büyüklerini de tanımak Müslümattın görevidir.
Bu eseri, Tirmizî, Ebu Hüreyre 'nin hadîsinden ilaveli olarak tahric etmiştir.[145]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 72, /110
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Muhammed Cübeyr b. Mut'im el-Kuraşî (Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel b. Abdümenaf)
3. Ebu Said Muhammed b. Cübeyr el-Kuraşi (Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im b. Adiy b. Nevfel)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Süleyman İshak b. Raşid er-Rakkî (İshak b. Raşid)
6. Ebu Hasan Attab b. Beşir el-Cezeri (Attab b. Beşir)
7. Amr b. Halid el-Harranî (Amr b. Halid b. Ferruh)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
حدثنا مخلد بن مالك قال حدثنا عبد الرحمن بن مغراء قال حدثنا بريد بن عبد الله عن أبى بردة عن أبي موسى قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : لا تقوم الساعة حتى يقتل الرجل جاره وأخاه وأباه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163529, EM000118
Hadis:
حدثنا مخلد بن مالك قال حدثنا عبد الرحمن بن مغراء قال حدثنا بريد بن عبد الله عن أبى بردة عن أبي موسى قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : لا تقوم الساعة حتى يقتل الرجل جاره وأخاه وأباه
Tercemesi:
— Ebû Musa'dan rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) $§y]& buyurdu:
«— İnsan, komşusunu, kardeşini ve babasını öldürmedikçe kıyamet kopmaz.»[235]
Babayı ve kardeşi öldürmek en büyük cinayet olduğu gibi, İnsanın emniyeti ve muhafazası altında bulunan komşuyu öldürmek de aynı cinayetler arasında anıldığından, böyle kötü komşunun zararından AMah Tealâ'ya sığınmak icab eder. öyle'ki, bu cinayetler, azgınlığın had safhası olduğundan bu devrenin gelişinden sonra kıyametin kopması beklenmelidir.
Ebu Musa El-Eş' a r î kimdir? :
Ashab-ı Kiramdan olan Ebû Musa 'nın adı Abdullah i b n i K a y s 'dır. Hem künyesi; hem de ismi Me şöhret bulmuştur. Hz. Peygamber İn hicretlerinden önce, Yemen den Mekke'ye gelerek Müslüman oldu. Eş'ar kabilesinden olup, kardeşleri ile Mekke'ye gelmişti. Sonra Habeşistan a ve oradan da Medîne-i Münevvere ye hicret etti.
Peygamber Efendimiz tarafından Aden ve Yemenin bazı sahH beldelerine vali olarak tayin edildi. Hz. Ömer (R.A.) devrinde de KÛfe ve Basra valiliklerinde bulundu. Isfahan ve Nusaybin gibi yerleri de fethet-mİştir. Siffîn vak'asında Hz. Ali (R.A.) tarafından E bu Musa (R.A.) ve Hz. Muaviye (R.A.) tarafından da Amr ibni As (R.A.) hakem tayin edilmişlerdi. Kendisi çok doğru bir kimse olduğundan Anir tarafından aldatılmıştı. Bu hadiseden müteessir olarak Mekke'ye dönmüş ve hicretin 42 veya 53. yıllarında burada vefat etmiştir. Küfe de vefat ettiği de söylenir. Kısa boylu ve hafif vücutlu idi. Çok güzel sesi olup, Kur'ân-ı Ke-rîm'i en güzel okuyanlardandı. Hz. Ömer (R.A.) onu her görünce, ona Kur'ân okuturdu. Kendilerinden 360 hadîs-i şerîf nakledilmiştir. Vali bulunduğu sırada halife Hz. Ömer (R.A.)'le olan mektuplaşmalarında, yazılara tarih konmasını halifeye tavsiye etmiş ve ilk tarih kullanılmasına sebep olmuştur. Zühd ve takvası yüksek bir şahsiyet idi. Allah ondan razı olsun.[236]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 118, /140
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Büreyd b. Abdullah el-Eşari (Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde)
4. Ebu Züheyr Abdurrahman b. Mağrâ ed-Devsi (Abdurrahman b. Mağrâ b. İyaz b. Haris)
5. Mahled b. Malik el-Cemmal (Mahled b. Malik b. Cabir)
Konular:
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
İsyan, anne-babaya isyan, saygısızlık
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
حدثنا بن أبي مريم قال أخبرنا نافع بن يزيد قال حدثني بن الهاد قال حدثني نافع عن بن عمر سمع النبي صلى الله عليه وسلم يقول : لا تتركوا النار في بيوتكم فإنها عدو
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166366, EM001226
Hadis:
حدثنا بن أبي مريم قال أخبرنا نافع بن يزيد قال حدثني بن الهاد قال حدثني نافع عن بن عمر سمع النبي صلى الله عليه وسلم يقول : لا تتركوا النار في بيوتكم فإنها عدو
Tercemesi:
Bize (Said) b. Ebu Meryem, ona Nafi b. Yezid, ona (Yezid) b. Hâd, ona Nafi', ona da (Abdullah) b. Ömer, Hz. Peygamber'den (sav) şöyle işittiğini haber vermiştir: "Evlerinizde ateşi (yanıyor halde) bırakmayınız. Zira o bir düşmandır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1226, /929
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
4. Nafi b. Yezid el-Kelaî (Nafi b. Yezid)
5. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Güvenlik, Malı koruyup kollamak gerek
Zihin İnşası, İslamın Zihin İnşası
حدثنا محمد بن العلاء قال حدثنا حماد بن أسامة عن بريد بن عبد الله عن أبي بردة عن أبي موسى قال احترق بالمدينة بيت على أهله من الليل فحدث بذلك النبي صلى الله عليه وسلم فقال : ان النار عدو لكم فإذا نمتم فأطفئوها عنكم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166367, EM001227
Hadis:
حدثنا محمد بن العلاء قال حدثنا حماد بن أسامة عن بريد بن عبد الله عن أبي بردة عن أبي موسى قال احترق بالمدينة بيت على أهله من الليل فحدث بذلك النبي صلى الله عليه وسلم فقال : ان النار عدو لكم فإذا نمتم فأطفئوها عنكم
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona Hammad b. Üsâme, ona Büreyd b. Abdullah, ona Ebu Bürde (b. Ebu Musa el-Eş'arî), ona da Ebu Musa el-Eş'arî, şöyle haber vermiştir: Medine'de bir ev hane halkı içindeyken gece yandı. Bu durum Hz. Peygamber'e (sav) anlatılınca şöyle buyurdu: Ateş sizin düşmanınızdır. Uyuduğunuzda onları söndürün.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1227, /929
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Ebu Bürde Yezid b. Abdullah el-Eşari (Yezid b. Abdullah b. Ebu Bürde)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Güvenlik, Malı koruyup kollamak gerek
Zihin İnşası, İslamın Zihin İnşası
حدثنا سليمان بن حرب قال حدثنا حماد بن زيد عن يحيى بن سعيد عن بن عمرة عن عمرة : أن عائشة رضي الله عنها دبرت أمة لها فاشتكت عائشة فسأل بنو أخيها طبيبا من الزط فقال إنكم تخبرونى عن امرأة مسحورة سحرتها أمة لها فأخبرت عائشة قالت سحرتينى فقالت نعم فقالت ولم لا تنجين أبدا ثم قالت بيعوها من شر العرب ملكة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163974, EM000162
Hadis:
حدثنا سليمان بن حرب قال حدثنا حماد بن زيد عن يحيى بن سعيد عن بن عمرة عن عمرة : أن عائشة رضي الله عنها دبرت أمة لها فاشتكت عائشة فسأل بنو أخيها طبيبا من الزط فقال إنكم تخبرونى عن امرأة مسحورة سحرتها أمة لها فأخبرت عائشة قالت سحرتينى فقالت نعم فقالت ولم لا تنجين أبدا ثم قالت بيعوها من شر العرب ملكة
Tercemesi:
— (45-s) Amre'den (Radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre: Âişe (Radiyallahu anha) kendi cariyesini müdebber kıldı (hürriyete kavuşmasını kendi ölümüne bağladı).Sonra Âişe rahatsızlandı. Bunun üzerine kardeşi oğullan, Hinci veya Sudanlılardan bir tabibe (deva için) sordu. Tabip şöyle dedi:
«Siz, bana, büyülenmiş bir hanımdan soruyorsunuz, onu kendi cariyesi büyülemiştir.»
(Doktorun söylediği sözden) Âişe haberdar edildi. Âişe (cariyesine) sordu :
«Bana sihir mi ettin?»
Cariye:
«Evet!> dedi.
Âişe:
«Niçin yaptın? (Değil benim ölümümden sonra, artık) ebediyyen (kölelikten) kurtulamıyacaksm!» dedi.
Sonra:
«Bu cariyeyi, tasarrufu en kötü olan bir bedeviye satın!» dedi.[324]
Bir savaş sonunda, Müslümanların düşman ordusundan almış oldukları esirleri, İslâm devlet reisi dilediği şekilde tasarruf etmeğe yetkilidir. Göreceği lüzuma binaen, onları serbest, bırakabilir, hapsedebilir, Müslüman esirleri kurtarmak için fidye olarak verebilir, onları öldürebilir, köleleşti-rİlmelenne de hüküm verebilir. Köleler"'dört kısma ayrılır:
1— K|nn denilen köle : Hiç bir kayda bağlı olmayan, her zaman satı-labilen ve hürriyete kavüşrurulabilen, hizmette çahştmlabilen ve insanın kendi mülkiyetinde olan köledir.
2— Aödebber köle : Bir insan, kölesinin hürriyetini kendi ölümüne bağlarsa, .yani kölesine : Ben öldükten sonra sen hürsün, derse böyle bir köle müdebber olur. Hz. Âişe de kendi cariyesini böyle müdebber kıldığından, cariyesi hanımefendisine kızmış ve ondan bir an önce kurtulmak için onu böyülemif: olduğu anlaşılmaktadır. Hakim, Müstedrek'inde, Hz. Âi şe'rifn son sözüne şunu da ilaVe ederek tashih etmiştir: Bu cariyeyi kötü idareciye, satın, sonra onun parası ile bir köle satın alarak onu azad edin. Bu durumda Hz. Aişe yine bir köleyi hürriyete kavuşturmuş oluyor.
3— Mükâteb köle: Efendisine bir miktar para kazanıp ödemek karşılığında,' hürriyetini garantileyip efendisi ile sözleşme yapan köledir. Taah-hüd ettğİ parayı, çalışıp kazanarak efendisine ödeyince hür olur.
4— Ummü Veled : Efendisinden dünyaya çocuk getiren cariyeye denîr. Böyle bir cariye satılamaz, başkasının mülkiyetine geçirilemez. Efendisi ölünce de hürriyete kavuşur.[325]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 162, /170
Senetler:
()
Konular:
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, müdebber köle
حدثنا خالد بن مخلد قال حدثنا سليمان بن بلال قال حدثني محمد بن عجلان قال أخبرني أبى وسعيد عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إذا ضرب أحدكم خادمة فليجتنب الوجه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163985, EM000174
Hadis:
حدثنا خالد بن مخلد قال حدثنا سليمان بن بلال قال حدثني محمد بن عجلان قال أخبرني أبى وسعيد عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إذا ضرب أحدكم خادمة فليجتنب الوجه
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre (Radtyaliahu anh) tarafından Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den rivayet edildiğine göre, Peygamber şöyle buyurdu:
«Sizden biriniz, hizmetçisini dövdüğü zaman, yüze vurmaktan kaçınsın.»[349]
Yüz, hürmete değer bir yer olduğundan, yüze vurmamak burada vücub ifade etmektedir. Aksine yüze vurmak haram olur. Yukarda açıklandığı üzere bütün güzellikleri toplıyan yüzde ayrıca bir nezâket ve letafet ve hassasiyet vardır. Bunun bozulmasına ve değişmesine sebebiyet verecek olan dövme işinin kötülüğü de aşikârdır. Bu bakımdan dövülmeyi hak eden cezalılar bile, baş hariç olmak üzere dövülürler.[350]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 174, /176
Senetler:
()
Konular:
Darp, Şiddet, yüze vurmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حدثنا الحميدي قال حدثنا سفيان قال حدثنا عمرو وبن جريج عن عطاء قال : سألت بن عباس فقلت أستأذن على أختي فقال نعم فأعدت فقلت أختان في حجري وأنا أمونهما وأنفق عليهما أستأذن عليهما قال نعم أتحب أن تراهما عريانتين ثم قرأ يا أيها الذين آمنوا ليستأذنكم الذين ملكت أيمانكم والذين لم يبلغوا الحلم منكم ثلاث مرات من قبل صلاة الفجر وحين تضعون ثيابكم من الظهيرة ومن بعد صلاة العشاء ثلاث عورات لكم قال فلم يؤمر هؤلاء بالإذن إلا في هذه العورات الثلاث قال وإذا بلغ الأطفال منكم الحلم فليستأذنوا كما استأذن الذين من قبلهم قال بن عباس فالإذن واجب زاد بن جريج على الناس كلهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165765, EM001063
Hadis:
حدثنا الحميدي قال حدثنا سفيان قال حدثنا عمرو وبن جريج عن عطاء قال : سألت بن عباس فقلت أستأذن على أختي فقال نعم فأعدت فقلت أختان في حجري وأنا أمونهما وأنفق عليهما أستأذن عليهما قال نعم أتحب أن تراهما عريانتين ثم قرأ يا أيها الذين آمنوا ليستأذنكم الذين ملكت أيمانكم والذين لم يبلغوا الحلم منكم ثلاث مرات من قبل صلاة الفجر وحين تضعون ثيابكم من الظهيرة ومن بعد صلاة العشاء ثلاث عورات لكم قال فلم يؤمر هؤلاء بالإذن إلا في هذه العورات الثلاث قال وإذا بلغ الأطفال منكم الحلم فليستأذنوا كما استأذن الذين من قبلهم قال بن عباس فالإذن واجب زاد بن جريج على الناس كلهم
Tercemesi:
Atâ'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— İbni Abbas'a sordum da, dedim ki:
— Kız kardeşimin yanma girmek için izin isteyeyim mi? O:
— Evet, dedi. Ben tekrar edip dedim ki:
— Benim himayemde iki kız kardeşlerdir; onları geçindiriyorum ve onlara yedirip, harcıyorum, onların yanına girmek için izin istemeli miyim?
— Evet, dedi. Onları çıplak olarak görmek ister misin? Sonra (Nûr Sûresi'nin 58. âyetini) okudu:
Ey iman edenler! Sahip olduğunuz köleler ve henüz bulûğa ermemiş küçük çocuklarınız (odalarınıza girecek olurlarsa) şu üç vakitte sizden izin istesinler: Sabah namazından önce, öğle sıcağında (yatmak için) elbisenizi çıkardığınız sırada, bir de yatsı namazından sonra... Bu üf vakit sizin için yalnız kalma vaktidir.»
— Şu köleler ve küçük çocuklar ancak üç vakit için izin 'almakla emredildiler. (Bunlar dışında büyükler daima izin alarak içeri girmekle emredildiler hükmünü kasdederek yine Nûr Sûresi'nin 59. âyetini ifade edip şöyle) dedi:
«— Sizin çocuklarınız bulûğa erdiklerinde, kendilerinden önceki ağabeylerinin izin isteyişler gibi, (odalarınıza girmek için her vakitte) izin istesisoler.»
îbni Abbas dedi ki, izin almak vaciptir. İbni Güreye de, bütün insanlar üzerine vaciptir ilâvesini yaptı.[853]
Bilgi için 1052 ve 1059 sayılı haberlerin açıklamalarına bakıl&ın. (Bu haber için başka bir kaynak bulunamamıştır.).[854]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1063, /822
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Bekir el-Humeydî Abdullah b. Zübeyr (Abdullah b. Zübeyr b. İsa b. Ubeydullah)
Konular:
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حدثنا علي بن عبد الله قال حدثنا سفيان عن عبيد الله بن أبي يزيد عن نافع بن جبير بن مطعم عن أبي هريرة : خرج النبي صلى الله عليه وسلم في طائفة من النهار لا يكلمني ولا أكلمه حتى أتى سوق بني قينقاع فجلس بفناء بيت فاطمة فقال أثم لكع أثم لكع فحبسته شيئا فظننت أنها تلبسه سخابا أو تغسله فجاء يشتد حتى عانقه وقبله وقال اللهم أحببه وأحبب من يحبه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166253, EM001152
Hadis:
حدثنا علي بن عبد الله قال حدثنا سفيان عن عبيد الله بن أبي يزيد عن نافع بن جبير بن مطعم عن أبي هريرة : خرج النبي صلى الله عليه وسلم في طائفة من النهار لا يكلمني ولا أكلمه حتى أتى سوق بني قينقاع فجلس بفناء بيت فاطمة فقال أثم لكع أثم لكع فحبسته شيئا فظننت أنها تلبسه سخابا أو تغسله فجاء يشتد حتى عانقه وقبله وقال اللهم أحببه وأحبب من يحبه
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, Peygamber(Sallallahü. ûveSeltem) gündüzün bir vaktinde (çarşıya) çıktı, benimle konuşmuyordu ve ben de ona (bir gey) söylemiyordum. Nihayet Benî Kaynuka çarşısına gelip (oraya yakın bulunan) Fatıme'nin evi avlusunda oturup (torunu Hasan'ı kasdederek) :
«Küçük orada mı, küçük orada mı?» diye seslendi. Fatime çocuğu bir miktar geciktirdi. Ben, çocuğa önlüğünü giydiriyor yahut (annesi) önü temizleyip yıkıyor sandım. Sonra (çocuk) koşarak geldi. Nihayet Peygamber onu kucakladı ve onu Öptü ve şöyle buyurdu: «Allah'ım! Bunu sev ve bunu seveni de sev.»[1034]
Hadîs-İ Şerifin bu bölümdeki konu ile İlgisi açık olarak anlaşılamamaktadır. Ancak Peygamber (Sailallahü Aleyhi ve Selîem) 'in kızı Fatıma'ya aİî evin avlusunda oturuşları esnasında bacak kısımlarından biraz açarak oturmuş olmaları ihtİmafi vardır ve bu sebeple Hadîs-i Şerîf burada zikredilmiş olabilir.
Hz. Peygamber'in yolda giderken Ebû Hüreyre İle konuşmaması ya Cenab-ı Hakka karşı teslimiyet ve huzurda bulunuşundan, ya da müs-iümanların işleriyle zihnen meşgul olmasından ileri gelse gerektir. Ebû Hüreyre Hazretleri de edebe nayeten onunla konuşmayıp sükûnetini koruyordu.
Çocukları sevmek ve onları okşayıp Öpmek bir merhamet ve şefkat eseridir. Onları sevmeyende merhamet yok demektir. Merhameti olmayana da Allah rahmet sıfatı ile tecelli etmez. Hz. Peygamber'in sevdiklerini bizim de sevmemiz bir ibâdettir, Allah'ın merhametini kazanmaktır. Nitekim başka bir rivayette :
«Allah'ım! Ben Hasan'i seviyorum, sen de onu sev ve onu sevenleri ide sev.» buyurulmuştur. Demek ki, Ehl-i Beyt'i sevmekte Alîaih sevgisini ve rızasını kazanmak vardır.[1035]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1152, /875
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Muhammed Nafi' b. Cübeyr en-Nevfelî (Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel)
3. Ubeydullah b. Ebu Yezid el-Mekkî (Ubeydullah b. Ebu Yezid)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Adab, oturma adabı
Ehl-i Beyt, Hz. Fatıma evliliği, miras talebi vs
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, torunlarına sevgisi ve düşkünlüğü
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.
Siyer, Ben-i Kaynuka
Tokalaşma, Musafaha, tokalaşma, musâfaha, el sıkışma, kucaklaşma