Öneri Formu
Hadis Id, No:
213478, İHS000817
Hadis:
817 - أَخْبَرَنَا عُمَرُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْهَمْدَانِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو الطَّاهِرِ، قَالَ: حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ، أَنَّ أَبَا السَّمْحِ حَدَّثَهُ، عَنْ أَبِي الْهَيْثَمِ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «أَكْثِرُوا ذِكْرَ اللَّهِ حَتَّى يَقُولُوا: مَجْنُونٌ».
Tercemesi:
Bize Ömer İbn Muhammed el-Hemdânî haber verdi: Bize Ebu't-Tâhir anlattı: Bize İbn Vehb anlattı: Amr İbnü'l-Hâris, Ebu's-Semh'in kendisine şöyle anlattığını bize haber verdi, ona da Ebu'l-Heysem, ona da Ebu Saîd el-Hudrî anlatmış:
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: Allah'ı çokça anın; öyle ki size deli desinler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 817, 3/99
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213479, İHS000818
Hadis:
818 - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ السَّلَامِ مَكْحُولٌ بِبَيْرُوتَ، قَالَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ هَاشِمٍ الْبَعْلَبَكَيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ، عَنِ ابْنِ ثَوْبَانَ عَنْ أَبِيهِ، عَنْ مَكْحُولٍ، عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ، عَنْ مَالِكِ بْنِ يُخَامِرَ، عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ، قَالَ: سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَيُّ الْأَعْمَالِ أَحَبُّ إِلَى اللَّهِ؟، قَالَ: «أَنْ تَمُوتَ وَلِسَانُكَ رَطْبٌ مِنْ ذِكْرِ اللَّهِ».
Tercemesi:
Bize Muhammed İbn Abdullah İbn Abdüsselâm Mekhûl, Beyrut'ta haber verdi: Bize Muhammed İbn Hâşim el-Ba'lebeki anlattı: El-Velîd bize, İbn Sevbân'dan o da babasından o da Mekhûl'dan, o da Cübeyr İbn Nüfeyr'den, o da Mâlik İbn Yuhâmir'den, o da Muâz İbn Cebel'den anlattı:
Allah'ın Elçisi (s.a.v.)'e sordum: Amellerin hangisi Allah'a daha sevimlidir? Buyurdu ki: Dilin Allah'ı anmaktan kurumadan ölmendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 818, 3/99
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213515, İHS000854
Hadis:
854 - أَخْبَرَنَا أَبُو يَعْلَى، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ، عَنْ بُرَيْدٍ، عَنْ أَبِي بُرْدَةَ، عَنْ أَبِي مُوسَى، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «مَثَلُ الْبَيْتِ الَّذِي يُذْكَرُ اللَّهُ فِيهِ، وَالْبَيْتِ الَّذِي لَا يُذْكَرُ اللَّهُ فِيهِ مَثَلُ الْحَيِّ وَالْمَيِّتِ»
Tercemesi:
Bize Ebû Ya'la haber verdi: Bize Ebû Küreyb anlattı: Ebû Üsâme bize, Büreyd'den, o da Ebû Bürde'den, o da Ebû Mûsa'dan, o da peygamber (s.a.v.)'den anlattı:
İçinde Allâh'ın anıldığı ev ile anılmadığı ev, diri ile ölü gibidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 854, 3/135
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213518, İHS000857
Hadis:
857 - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ الْأَزْدِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ: أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ، عَنِ الْأَعْمَشِ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «إِنَّ لِلَّهِ مَلَائِكَةً فُضُلًا عَنْ كُتَّابِ النَّاسِ، يَطُوفُونَ فِي الطُّرُقِ، يَلْتَمِسُونَ أَهْلَ الذِّكْرِ، فَإِذَا وَجَدُوا قَوْمًا يَذْكُرُونَ اللَّهَ تَنَادَوْا: هَلُمُّوا إِلَى حَاجَتِكُمْ، فَيَحُفُّونَ بِهِمْ بِأَجْنِحَتِهِمْ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا، فَيَسْأَلُهُمْ رَبُّهُمْ وَهُوَ أَعْلَمُ مِنْهُمْ، فَيَقُولُ: مَا يَقُولُ عِبَادِي؟ فَيَقُولُونَ: يُكَبِّرُونَكَ وَيُمَجِّدُونَكَ وَيُسَبِّحُونَكَ وَيَحْمَدُونَكَ، فَيَقُولُ: هَلْ رَأَوْنِي؟ فَيَقُولُونَ: لَا، فَيَقُولُ: فَكَيْفَ لَوْ رَأَوْنِي؟ فَيَقُولُونَ: لَوْ رَأَوْكَ لَكَانُوا لَكَ أَشَدَّ عِبَادَةً وَأَكْثَرَ تَسْبِيحًا وَتَحْمِيدًا وَتَمْجِيدًا، فَيَقُولُ: وَمَا يَسْأَلُونِي؟، قَالَ: فَيَقُولُونَ: يَسْأَلُونَكَ الْجَنَّةَ، فَيَقُولُ: فَهَلْ رَأَوْهَا؟ فَيَقُولُونَ: لَا وَاللَّهِ يَا رَبِّ، فَيَقُولُ: فَكَيْفَ لَوْ رَأَوْهَا؟ فَيَقُولُونَ: لَوْ رَأَوْهَا كَانُوا عَلَيْهَا أَشَدَّ حِرْصًا وَأَشَدَّ طَلَبًا، وَأَعْظَمَ فِيهَا رَغْبَةً، فَيَقُولُ: وَمِمَّ يَتَعَوَّذُونَ؟ فَيَقُولُونَ: مِنَ النَّارِ، فَيَقُولُ: وَهَلْ رَأَوْهَا؟ فَيَقُولُونَ: لَا وَاللَّهِ يَا رَبِّ، فَيَقُولُ: فَكَيْفَ لَوْ رَأَوْهَا؟ فَيَقُولُونَ: لَوْ رَأَوْهَا لَكَانُوا مِنْهَا أَشَدَّ فِرَارًا، وَأَشَدَّ هَرَبًا، وَأَشَدَّ خَوْفًا، فَيَقُولُ اللَّهُ لِمَلَائِكَتِهِ: أُشْهِدُكُمْ أَنِّي قَدْ غَفَرْتُ لَهُمْ، قَالَ:، فَقَالَ مَلَكٌ مِنَ الْمَلَائِكَةِ: إِنَّ فِيهِمْ فُلَانًا لَيْسَ مِنْهُمْ إِنَّمَا جَاءَ لِحَاجَةٍ، قَالَ: فَهُمُ الْجُلَسَاءُ لَا يَشْقَى جَلِيسُهُمْ»
Tercemesi:
Bize Abdullâh İbn Muhammed el-Ezdî haber verdi: Bize İshâk İbn İbrâhîm anlattı: Cerîr bize, el-A'meş'ten, o da Ebû Sâlih'ten, o da Ebû Hureyre'den, o da Allâh'ın Elçisi (s.a.v.)'den haber verdi:
Allâh'ın, insanların amellerini yazan meleklerinden ayrı olarak, ortalıkta dolaşarak Allâh'ı ananları arayan melekleri vardır. Allâh'ı anan bir topluluk bulduklarında, birbirlerine şöyle seslenirler: Gelin, gelin aradığımız burada! Bunun üzerine melekler onların çevresini dünya semasına kadar kanatlarıyla kuşatırlar. Sonra Rableri onlara, kendisi daha iyi bildiği, halde şöyle sorar:
-Kullarım ne diyorlar?
Melekler:
-Seni ululuyorlar, seni yüceltiyorlar, seni tespih ediyorlar ve sana hamd ediyorlar.
-Onlar beni gördüler mi?
-Hayır.
-Peki, ya beni görmüş olsalardı?
-Seni görmüş olsalardı, sana daha çok ibadet eder, seni daha çok tespih eder, sana daha çok hamd eder ve seni daha çok yüceltirlerdi.
-Benden ne istiyorlar?
-Senden Cennet'i istiyorlar.
-Peki, onlar Cennet'i gördüler mi ki?
-Hayır vallâhi ey Rabbimiz.
-Peki, ya onu görmüş olsalardı?
-Onu görmüş olsalardı, onu istemekte daha hırslı, daha istekli ve daha arzulu olurlardı.
-Peki, hangi şeyden bana sığınıyorlar?
-Ateş'ten.
-Peki, onu gördüler mi ki?
-Hayır vallâhi ey Rabbimiz.
-Peki, ya onu görmüş olsalardı?
-Onu görmüş olsalardı, ondan daha çok kaçar, daha çok uzaklaşır ve daha çok korkarlardı.
Bunun üzerine Allah meleklerine şöyle der: Tanık olun, ben onları bağışladım. Meleklerden biri şöyle dedi: Onların içinde falanca da var. O, onlardan biri değildir; çünkü o, bir ihtiyacı için onların arasına girmişti. Allah buyurdu ki: Onlar öyle bir arkadaş grubu ki onlarla birlikte oturan kişi bedbaht biri olamaz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 857, 3/139
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
214168, İHS000904
Hadis:
904 - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْحَسَنِ بْنِ خَلِيلٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ الْعَبْدِيُّ، عَنْ يُونُسَ بْنِ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ بُرَيْدِ بْنِ أَبِي مَرْيَمَ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «مَنْ صَلَّى عَلَيَّ صَلَاةً وَاحِدَةً صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ عَشْرَ صَلَوَاتٍ، وَحَطَّ عَنْهُ عَشْرَ خَطِيئَاتٍ».
Tercemesi:
Bize Muhammed İbnu'l-Hasen İbn Halîl haber verdi: Bize Ebû Küreyb anlattı: Muhammed İbn Bişr el-Abdî bize, Yûnus İbn Ebû İshâk'tan, o da Büreyd İbn Ebû Meryem'den, o da Enes İbn Mâlik'ten anlattı:
Allah'ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu: Bana bir kere salavat getiren kimseye Allah on kere esenlik gönderir ve on hatasını düşürür.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 904, 3/185
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
214169, İHS000905
Hadis:
905 - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ الْمُثَنَّى، قَالَ: حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَقِيَّةَ، قَالَ: أَخْبَرَنَا خَالِدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسْحَاقَ، عَنِ الْعَلَاءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «مَنْ صَلَّى عَلَيَّ مَرَّةً وَاحِدَةً، كُتِبَ لَهُ بِهَا عَشْرُ حَسَنَاتٍ».
Tercemesi:
Bize Ahmed İbn Alî el-Müsennâ haber verdi: Bize Vehb İbn Bakiyye anlattı: Halid İbn Abdullâh bize, Abdurrahmân İbn İshâk'tan, o da el-Alâ İbn Abdurrahmân'dan, o da babasından, o da Ebu Hureyre'den, Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu haber verdi:
Bana bir kere salavat getiren kimseye on iyilik yazılır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 905, 3/186
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
214170, İHS000906
Hadis:
906 - أَخْبَرَنَا الْفَضْلُ بْنُ الْحُبَابِ، قَالَ: حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ، عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ جَعْفَرٍ، عَنِ الْعَلَاءِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «مَنْ صَلَّى عَلَيَّ وَاحِدَةً صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ عَشْرًا».
Tercemesi:
Bize el-Fadl İbnu'l-Hubâb haber verdi: Bize Mûsâ İbn İsmâîl anlattı: İsmâîl İbn Ca'fer bize el-Alâ'dan, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den, Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu anlattı:
Bana bir kere salavat getiren kimseye, Allâh on kere esenlik verir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 906, 3/187
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
214175, İHS000910
Hadis:
910 - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ بْنِ خُزَيْمَةَ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ، عَنْ أَبِي الْأَشْعَثِ الصَّنْعَانِيِّ، عَنْ أَوْسِ بْنِ أَوْسٍ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِنَّ مِنْ أَفْضَلِ أَيَّامِكُمْ يَوْمَ الْجُمُعَةِ، فِيهِ خَلَقَ اللَّهُ آدَمَ، وَفِيهِ قُبِضَ، وَفِيهِ النَّفْخَةُ، وَفِيهِ الصَّعْقَةُ، فَأَكْثِرُوا عَلَيَّ مِنَ الصَّلَاةِ فِيهِ، فَإِنَّ صَلَاتَكُمْ مَعْرُوضَةٌ عَلَيَّ»، قَالُوا: وَكَيْفَ تُعْرَضُ صَلَاتُنَا عَلَيْكَ وَقَدْ أَرَمْتَ؟، فَقَالَ: «إِنَّ اللَّهَ جَلَّ وَعَلَا حَرَّمَ عَلَى الْأَرْضِ أَنْ تَأْكُلَ أَجْسَامَنَا».
Tercemesi:
Bize Muhammed İbn İshâk İbn Huzeyme haber verdi: Bize Ebû Küreyb anlattı: Bize Huseyn İbn Alî anlattı: Abdurrahmân İbn Yezîd İbn Câbir bize, Ebu'l-Eş'as es-San'ânî'den, o da Evs İbn Evs'ten anlattı:
Allah'ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu: Sizin en güzel gününüz Cuma günüdür; o gün Allah Adem'i yaratmış ve o gün ruhunu almıştır; üfleme o gün olacaktır; bayılma da o gün olacaktır. Dolayısıyla Cuma günü bana salavat getirmeyi artırın; çünkü salavatınız bana sunulur. Dediler ki: Sen çürüdüğün halde salavatımız sana nasıl sunulur? Şöyle cevap verdi: Allah Celle ve Alâ, toprağa, bizim bedenlerimizi yemeği haram kılmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 910, 3/190
Senetler:
1. Evs b. Evs es-Sekafi (Evs b. Evs)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
214174, İHS000909
Hadis:
909 - أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ مُصْعَبٍ بِسَنْجَ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سِنَانٍ الْقَطَّانُ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ الْعَقَدِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ بِلَالٍ، عَنْ عُمَارَةَ بْنِ غَزِيَّةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَلِيِّ بْنِ حُسَيْنٍ، [ص:190] عَنْ عَلِيِّ بْنِ حُسَيْنٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «إِنَّ الْبَخِيلَ مَنْ ذُكِرْتُ عِنْدَهُ، فَلَمْ يُصَلِّ عَلَيَّ».
قَالَ أَبُو حَاتِمٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ: هَذَا أَشْبَهُ شَيْءٍ رُوِيَ عَنِ الْحُسَيْنِ بْنِ عَلِيٍّ وَكَانَ الْحُسَيْنُ رِضْوَانُ اللَّهِ عَلَيْهِ حَيْثُ قُبِضَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، ابْنَ سَبْعِ سِنِينَ إِلَّا شَهْرًا، وَذَلِكَ أَنَّهُ وُلِدَ لِلَيَالٍ خَلَوْنَ مِنْ شَعْبَانَ سَنَةَ أَرْبَعٍ، وَابْنُ سِتِّ سِنِينَ وَأَشْهُرٍ إِذَا كَانَتْ لُغَتُهُ الْعَرَبِيَّةَ يَحْفَظُ الشَّيْءَ بَعْدَ الشَّيْءِ
Tercemesi:
Bize el-Huseyn İbn Muhammed İbn Mus'ab, Senc'de haber verdi: Bize Ahmed İbn Sinan el-Kattân anlattı: Bize Ebû Âmir el-Akadî anlattı: Süleymân İbn Bilâl bize Umâre İbn Ğaziyye'den, o da Abdullâh İbn Alî İbn Huseyn'den, o da Alî İbn Huseyn'den, o da babasından, o da Peygamber (s.a.v.)'den anlattı:
Cimri, yanında anıldığım halde bana salavat getirmeyen kişdir.
Ebu Hâtim (İbn Hibbân) (r.a.): Bu, el-Hüseyn İbn Alî'den aktarılan en sağlıklı hadistir. Allah kendisinden razı olsun, El-Hüseyn, Peygamber (s.a.v.) vefat ettiğinde yedi yaşını bitirmeye bir ay kalmıştı.. Kendisi Hicrî 4. yılda Şaban aynının başlarında doğmuştur. Az çok bazı sözleri ardı ardına ezberlemeye başladığında ise altı yıl altısını bitirmiş yedisinden birkaç ay almıştı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 909, 3/189
Senetler:
1. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali es-Sibt (Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib b. Abdulmuttalib b. Haşim b. Abdumenaf)
Konular:
Mübarek zamanlar, Şaban ayı, fazileti, Önemi,
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Öneri Formu
Hadis Id, No:
214176, İHS000911
Hadis:
911 - أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ سُفْيَانَ الشَّيْبَانِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، قَالَ: حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ مَخْلَدٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ يَعْقُوبَ الزَّمْعِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ كَيْسَانَ، قَالَ: حَدَّثَنِي عَبْدُ اللَّهِ بْنُ شَدَّادِ بْنِ الْهَادِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِنَّ أَوْلَى النَّاسِ بِي يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَكْثَرُهُمْ عَلَيَّ صَلَاةً».
قَالَ أَبُو حَاتِمٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ: فِي هَذَا الْخَبَرِ دَلِيلٌ عَلَى أَنَّ أَوْلَى النَّاسِ بِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي الْقِيَامَةِ يَكُونُ أَصْحَابُ الْحَدِيثِ، إِذْ لَيْسَ مِنْ هَذِهِ الْأُمَّةِ قَوْمٌ أَكْثَرَ صَلَاةٍ عَلَيْهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِنْهُمْ.
Tercemesi:
Bize el-Hasen İbn Süfyân eş-Şeybânî haber verdi: Bize Ebû Bekr İbn Ebû Şeybe anlattı: Bize Hâlid İbn Mahled anlattı: Bize Mûsâ İbn Ya'kûb ez-Zem'î anlattı: Bize Abdullâh İbn Keysân anlattı: Abdullâh İbn Şeddâd İbnü'l-Hâd bize, babasından, o da İbn Mes'ûd'dan anlattı:
Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: Kıyamet günü bana en yakın olacaklar, bana en çok salavat getirenlerdir.
Ebû Hâtim (İbn Hibbân) (r.a.): Bu haberde, hadisçilerin Kıyamette Allah'ın Elçisi (s.a.v.)'e en yakın olacaklarına dair bir kanıt vardır; çünkü bu ümmet içerisinde, (s.a.v.)'e onlardan daha fazla salavat getiren bir topluluk yoktur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 911, 3/192
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
Konular: