حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن بن شهاب عن بن المسيب عن أبى هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : لا يموت لأحد من المسلمين ثلاثة من الولد فتمسه النار إلا تحلة القسم
Açıklama: Hadisin yorumu için bk. İM001603 nolu hadisin açıklaması.
“O ancak yeminini çözecek kadar bir zaman cehenneme girer” anlamına gelen bu cümleden neyin kastedildiği açık değildir. Genel kanâat, buradaki yemin ile; “Rabbine yemin olsun ki biz onları şeytanlarla birlikte mahşerde toplayacağız. Sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş vaziyette hazır tutacağız” (Meryem, 19/68) meâlindeki âyette geçen yeminin kastedilmiş olduğudur. Bu yemini çözen şey de, daha sonra gelen; “Sizden cehenneme varmayacak hiç bir kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür” (Meryem, 19/71) meâlindeki âyettir. Buna göre hadis, ‘Yemin olsun ki, vallahi her biriniz mutlaka cehenneme varacaksınız’ manasına gelir. Ancak Tirmizî ve İbn Ebî Hâtim’in İbn Mes’ûd’dan rivâyetlerine göre; maksat cehenneme girmek değil, uğrayıp geçmektir. (İbn Hacer, Fethu’l-bârî, III, 461-462). Yukarıdaki âyetin devamında gelen; “Sonra biz kötülükten sakınanları kurtarır, zâlimleri ise diz üstü çökmüş vaziyette orada bırakırız” (Meryem, 19/72) ifâdesi, kötülükten sakınanların bu “varmak”tan zarar görmeyeceklerini te’yîd etmektedir. Hadîsteki ifâde, azlıktan kinâyedir. Ancak çok az bir zaman cehenneme uğrayacaklar demektir. Bu da onların cehenneme gireceklerini değil, şöyle bir uğrayıp gördükten sonra geçip gideceklerini ifâde eder. Buradaki uğramak da, muhtemelen sırat köprüsünden geçerken cehennemi görmekten ibârettir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163955, EM000143
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن بن شهاب عن بن المسيب عن أبى هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : لا يموت لأحد من المسلمين ثلاثة من الولد فتمسه النار إلا تحلة القسم
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Malik, ona İbn Şihab, ona İbn Müseyyeb, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Bir Müslümanın üç çocuğu ölürse, cehennem ona ancak yemini çözecek kadar dokunur.”
Açıklama:
Hadisin yorumu için bk. İM001603 nolu hadisin açıklaması.
“O ancak yeminini çözecek kadar bir zaman cehenneme girer” anlamına gelen bu cümleden neyin kastedildiği açık değildir. Genel kanâat, buradaki yemin ile; “Rabbine yemin olsun ki biz onları şeytanlarla birlikte mahşerde toplayacağız. Sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş vaziyette hazır tutacağız” (Meryem, 19/68) meâlindeki âyette geçen yeminin kastedilmiş olduğudur. Bu yemini çözen şey de, daha sonra gelen; “Sizden cehenneme varmayacak hiç bir kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür” (Meryem, 19/71) meâlindeki âyettir. Buna göre hadis, ‘Yemin olsun ki, vallahi her biriniz mutlaka cehenneme varacaksınız’ manasına gelir. Ancak Tirmizî ve İbn Ebî Hâtim’in İbn Mes’ûd’dan rivâyetlerine göre; maksat cehenneme girmek değil, uğrayıp geçmektir. (İbn Hacer, Fethu’l-bârî, III, 461-462). Yukarıdaki âyetin devamında gelen; “Sonra biz kötülükten sakınanları kurtarır, zâlimleri ise diz üstü çökmüş vaziyette orada bırakırız” (Meryem, 19/72) ifâdesi, kötülükten sakınanların bu “varmak”tan zarar görmeyeceklerini te’yîd etmektedir. Hadîsteki ifâde, azlıktan kinâyedir. Ancak çok az bir zaman cehenneme uğrayacaklar demektir. Bu da onların cehenneme gireceklerini değil, şöyle bir uğrayıp gördükten sonra geçip gideceklerini ifâde eder. Buradaki uğramak da, muhtemelen sırat köprüsünden geçerken cehennemi görmekten ibârettir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 143, /155
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Aile, Çocuk, cennete girme vesilesi
Aile, Çocuk, erken ölümü
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Çocuk, üç çocuğu ölen Cehennemden kurtulur
Teşvik edilenler, Ölen çocuğa sabrın mükafatı
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا سفيان بن عيينة عن صفوان قال حدثتني أنيسة عن أم سعيد بنت مرة الفهري عن أبيها عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : أنا وكافل اليتيم في الجنة كهاتين أو كهذه من هذه شك سفيان في الوسطى والتي تلي الإبهام
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163552, EM000133
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا سفيان بن عيينة عن صفوان قال حدثتني أنيسة عن أم سعيد بنت مرة الفهري عن أبيها عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : أنا وكافل اليتيم في الجنة كهاتين أو كهذه من هذه شك سفيان في الوسطى والتي تلي الإبهام
Tercemesi:
— Ümmü Saîd'in (Radiyallahü anh) babası Mürretü'l-Fihrî'nîn Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)*den rivayetine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:
«— Ben ve yetimin bakıcısı, Cennette (yakınlık bakımından) şu İki parmak gibiyiz.» Yahud «Şunun şuna olan nispeti gibiyiz.»
Ravîlerden S ü f y a n , Peygamber'in gösterdiği iki parmağın işaret parçağı ile orta parmak olduklarında şüphe etmiştir.[266]
İster babanın vefatı ile anne elinde, İster annenin vefatı ife baba elinde kalan yetim olsun ve ister başkasrmn yetimi olsun, bunlara kefalette bulunan, ihtiyaçlarını karşılayıp haklarını koruyanın derecesi çok büyüktür, öyle kî, Cennette Peygamberle bir arada bulunmak şerefine kavuşmaktır. Bu âa en büyük saadettir. Peygamber hak île batılı ayırt edemeyen, ahlâk ve faziletten mahrum bulunan bîr kavmi karanlıklardan aydınlığa çıkardı, onlara ilim ve irfan verdi. İşte yetime kefil olan da, anlamaz ve bilmez durumda olan çocuğa dinini öğretir, dünya vazifelerim gösterirse,.Peygamber yolunda bulunmuş olur ve ona yakınlık derecesini kazanır. Bundan daha büyOk mertebe olamaz. Bo hadîs-i şerifin ruhunu anlayıp ona uymak, müminlere Allah'ın lütfü olsun.
M ö r.r e t ü ' \ - F i h rî. kimdir? :
Babasının adı A m r olan M ü r r e (R.Â.) Ashab-ı kiramdandır. ve Mekke'nin fethi gününde İslâm'ı kabul etmiştir. Kızı 0 m m 8 S a î d , kendisinden yalnız yetim hakkındaki bu hadîs-i şerîfi rivayet etmiştir. Hakkında geniş bilgi verilmemektedir. Medine ehlinden sayılır. Allah ondan razı olsun.[267]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 133, /150
Senetler:
1. Mürre b. Amr el-Fihrî (Mürre b. Amr b. Habib b. Vasile)
2. Ümmü Said bt. Mürre el-Fihriyye (Ümmü Said bt. Mürre)
3. Üneyse (Üneyse)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Hitabet, beden dili
Hz. Peygamber, yüz halleri/beden dili
Yetim,
حدثنا عمرو بن محمد قال حدثنا هشيم قال أخبرنا منصور عن الحسن : أن يتيما كان يحضر طعام بن عمر فدعا بطعام ذات يوم فطلب يتيمه فلم يجده فجاء بعد ما فرغ بن عمر فدعا له بن عمر بطعام فلم يكن عندهم فجاءه بسويق وعسل فقال دونك هذا فوالله ما غبنت يقول الحسن وبن عمر والله ما غبن
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163554, EM000134
Hadis:
حدثنا عمرو بن محمد قال حدثنا هشيم قال أخبرنا منصور عن الحسن : أن يتيما كان يحضر طعام بن عمر فدعا بطعام ذات يوم فطلب يتيمه فلم يجده فجاء بعد ما فرغ بن عمر فدعا له بن عمر بطعام فلم يكن عندهم فجاءه بسويق وعسل فقال دونك هذا فوالله ما غبنت يقول الحسن وبن عمر والله ما غبن
Tercemesi:
— (35-s) Hasan'dan rivayet edildiğine göre : «— Bir yetim, îbni Ömer'in yemeğinde hazır bulunurdu. Bir gün İbni Ömer bir yemek isteyip getirtti de yetimini aradı; fakat onu bulamadı. Nihayet tbni Ömer, yemeğini bitirdikten sonra, yetim geldi. îbni Ömer, onun için bir yemek, getirilmesini istedi, fakat evlerinde yemek yoktu. Bunun üzerine îbni Ömer, kavrulmuş un ve bal getirdi de (yetime şöyle) dedi:
«— Bunu al! Vallahi sen aldanmadın. (Benim yediğimden daha iyisine sahip oldun).»
Hasan şöyle demiştir :
«— Vallahi, îbni Ömer de aldanmadı,» (çünkü büyük bir sevaba nail oldu).[268]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 134, /151
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Mansur b. Zâzân el-Vasıtî (Mansur b. Zâzân)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Osman Amr b. Muhammed en-Nakıd (Amr b. Muhammed b. Bükeyr)
Konular:
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Yetim,
حدثنا عبد الله بن عبد الوهاب قال حدثني عبد العزيز بن أبى حازم قال حدثني أبى قال سمعت سهل بن سعد عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : أنا وكافل اليتيم في الجنة هكذا وقال بإصبعيه السبابة والوسطى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163556, EM000135
Hadis:
حدثنا عبد الله بن عبد الوهاب قال حدثني عبد العزيز بن أبى حازم قال حدثني أبى قال سمعت سهل بن سعد عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : أنا وكافل اليتيم في الجنة هكذا وقال بإصبعيه السبابة والوسطى
Tercemesi:
— Sehl îbni Sa'd'dan işitildiğine göre, Peygamber (Salîaîlahü Aleyhi ve Seüemym şöyle dediğini rivayet etmiştir: *— Ben ve yetimin bakıcısı, şöyleyiz.»
Peygamber, işaret ve orta parmaklarını göstererek (bunu) buyurdu.[269]
Bu hadîs-İ şerîf Mürretü'l-Fihrî tarîki ile, 133. sayıda rivayet edifmİştir.
Sehl i b n i S a ' d .kimdir? :
Hazreç kabilesinden olan S e h I 'in asıl adı Hazan 'd:r. Sonra Peyğatober (Saüalîahü Aleyhi ve SeUem) ona Sehl adını vermiştir. En-sar'dancftr. Peygamber (SeUkdîahH Aleyhi veSeHem)"\r) irfİhallerİnde on be* yaşlarında bulunuyordu. Kendisinden, ashab-ı kiram ve tabiin birçok hadîs-İ şerîf rivayet etmişlerdir. Hazreti Osman (R.A.)'a yardtm töhmeti ile Haccac İbni Yûsuf tarafından kendisine eziyet edilmiştir. Hicretin 88. yılında 96 yaşında olduğu halde Medine'de vefat etmiştir. Medine'de vefat eden sahabenin sonuncusudur, Allah ondan razı olsun.[270]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 135, /151
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Ebu Temmam Abdülaziz b. Ebu Hâzım el-Mahzûmî (Abdülaziz b. Seleme b. Dinar)
4. Abdullah b. Abdülvehhab el-Hacebî (Abdullah b. Abdülvehhab)
Konular:
Hitabet, beden dili
Hz. Peygamber, yüz halleri/beden dili
Yetim,
حدثنا موسى قال حدثنا العلاء بن خالد بن وردان قال حدثنا أبو بكر بن حفص : أن عبد الله كان لا يأكل طعاما إلا وعلى خوانه يتيم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163558, EM000136
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا العلاء بن خالد بن وردان قال حدثنا أبو بكر بن حفص : أن عبد الله كان لا يأكل طعاما إلا وعلى خوانه يتيم
Tercemesi:
— (36-s) Ebû Bekir îbni Hafs'dan (Radtyalkıhu anh) rivayet edildiğine göre:
«— Abdullah (Îbni Ömer), sofrasında bir yetim bulunmaksızın yemek yemezdi. Muhakkak sofrasında bir yetim bulunurdu.»[271]
Buharı 'nin tahriç ettiği bu esere, başka kaynaklarda tesadüf edilememiştir.[272]
(76) Evlerin En Hayırlsı, İçinde Kendisine İyi Bakılan Yetimin Bulunduğu Evdir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 136, /152
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Abdullah b. Hafs el-Kuraşî (Abdullah b. Hafs b. Ömer)
3. Ebu Şeybe Alâ b. Halid el-Hanefî (Alâ b. Halid b. Verdân)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Yetim,
Yetim, yetimlik / yetimler
حدثنا عبد الله بن عثمان قال أخبرنا سعيد بن أبى أيوب عن يحيى بن سليمان عن بن أبي عتاب عن أبى هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : خير بيت في المسلمين بيت فيه يتيم يحسن إليه وشر بيت في المسلمين بيت فيه يتيم يساء إليه أنا وكافل اليتيم في الجنة كهاتين يشير بإصبعيه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163581, EM000137
Hadis:
حدثنا عبد الله بن عثمان قال أخبرنا سعيد بن أبى أيوب عن يحيى بن سليمان عن بن أبي عتاب عن أبى هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : خير بيت في المسلمين بيت فيه يتيم يحسن إليه وشر بيت في المسلمين بيت فيه يتيم يساء إليه أنا وكافل اليتيم في الجنة كهاتين يشير بإصبعيه
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— Resûlüllah (Salîallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«— Müslümanlar hakkında evlerin en hayırlısı, içinde kendisine iyi bakılan bir yetimin bulunduğu evdir; ve müslümanlar hakkında evlerin en kötüsü, içinde kendisine fenalık edilen bir yetimin bulunduğu evdir. Ben ve yetimin bakıcısı, Cennette şu iki gibiyiz.» Peygamber iki parmağını gösteriyordu.[273]
Anlaşılıyor ki, yetime yapıian İhsan ve iyiliğin sevabı ne kadar çoksa, aksine olarak ona yapılacak fenalığın ve kötü muamelenin günâhı da çok ağırdır. Bunun İçin gerçek mümin o!cn, yetimin hakkına tecavüz etmez, ona iyilikten başka bir şey düşünmez ve yapmaz. Bu herkes için bir düstur olmalıdır.[274]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 137, /152
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Zeyd b. Ebu İtab (Zeyd b. Ebu İtab)
3. Ebu Salih Yahya b. Ebu Süleyman el-Medînî (Yahya b. Ebu Süleyman)
4. Ebu Yahya Said b. Miklas el-Huzaî (Said b. Miklas)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hitabet, beden dili
Hz. Peygamber, yüz halleri/beden dili
Yetim,
Yetim, yetim çocuğun bakımı
حدثنا عمرو بن عباس قال حدثنا عبد الرحمن قال حدثنا سفيان عن أبى إسحاق قال سمعت عبد الرحمن بن ابزى قال قال داود : كن لليتيم كالأب الرحيم واعلم أنك كما تزرع كذلك تحصد ما أقبح الفقر بعد الغنى وأكثر من ذلك أو أقبح من ذلك الضلالة بعد الهدى وإذا وعدت صاحبك فأنجز له ما وعدته فإن لا تفعل يؤرث بينك وبينه عداوة وتعوذ بالله من صاحب إن ذكرت لم يعنك وإن نسيت لم يذكرك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163584, EM000138
Hadis:
حدثنا عمرو بن عباس قال حدثنا عبد الرحمن قال حدثنا سفيان عن أبى إسحاق قال سمعت عبد الرحمن بن ابزى قال قال داود : كن لليتيم كالأب الرحيم واعلم أنك كما تزرع كذلك تحصد ما أقبح الفقر بعد الغنى وأكثر من ذلك أو أقبح من ذلك الضلالة بعد الهدى وإذا وعدت صاحبك فأنجز له ما وعدته فإن لا تفعل يؤرث بينك وبينه عداوة وتعوذ بالله من صاحب إن ذكرت لم يعنك وإن نسيت لم يذكرك
Tercemesi:
— (37-s) Abdurrahman İbni Ebzâ'dan işitildiğine göre, Davud 'm şöyle dediğini anlatmıştır:
«— Yetim, için, şefkatli baba gibi ol; ve bil ki, ektiğin gibi, öylece biçersin. Zenginlikten sonra fakirlik ne çirkin! Bundan daha fenası veya daha çirkini de hidâyetten sonra sapıklıktır.
Arkadaşına va'd ettiğin zaman, ona va'd ettiğini yerine getir. Eğer bunu yapmazsan, seninle arkadaşın arasına düşmanlık girer. Bir de, kendisi için hatırladığın bir işte sana yardım etmiyen ve (kendin için'lüzum-lu bir işi) unuttuğun zaman onu sana hatırlatmıyan bir arkadaştan Allah'a sığın.»[275]
Hazret! Davud Aleyhi s selâm 'dan rivayet edilen bu haberde şu mühim hususlar göze çarpmaktadır :
1— Koruyucusu ve yardımcısı olmadan mahrum bir yetime şefkâtiı bir baba gibi bakılmalıdır. Eğer böyfe iyi hareke? edilirse, kendi çocuğuna da başkası tarafından öylece güze! mücmele edilir. Fena muamele edilirse, yine buna. karşılık bir fenalıkla karşılaşılır. Ekilen tohum cinsinden mahsûl alınmış olur. Daima iyi tohum ekip, karşılığında iyi örün beklemelidir. Yoksa kötülük eken, kötülük biçecektir.
2— Hakikaten zengin durumda olan kimsenin fakir ve muhtaç duruma düşmesi ağırdır ve çok izdıraplı bîr İştir. Fakat asıl yoklu'; ve ziyan, hak yolu kaybetmek ve dafâlete, küfre düşmektir. Bundan daha büyük bir ziyan olamaz. Çünkü ebediyyen mahrumiyyeti gerektirir. Tevbe ile hal dü-zeltümezse, artık kurtuluş çaresi kalmaz.
3— Bir hadîs-i şerifte, verilen sözü yerine getirmemek nifak clânet-lerinden sayılmıştır. Onun İçin verilen sözü, va'd edilen b:r hayırlı isi yerine getirmek vazifedir. Va'd edilen şey yerine getirilmediği takdirde, arada soğukluk baş gösterir ve İşi düşmanlığa !
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 138, /152
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Abdurrahman b. Ebza el-Huzaî (Abdurrahman b. Ebzâ)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
5. Amr b. Abbas el-Bâhilî (Amr b. Abbas)
Konular:
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Söz, sözde durmak, ahde vefa
Yetim,
Yetim, yetim çocuğun bakımı
حدثنا مسلم قال حدثنا شعبة عن شميسة العتكية قالت : ذكر أدب اليتيم عند عائشة رضي الله عنها فقالت إني لأضرب اليتيم حتى ينبسط
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163954, EM000142
Hadis:
حدثنا مسلم قال حدثنا شعبة عن شميسة العتكية قالت : ذكر أدب اليتيم عند عائشة رضي الله عنها فقالت إني لأضرب اليتيم حتى ينبسط
Tercemesi:
— (40-s) Şümeysetü'l-Antekiyye'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«Âİşe (Radiyaüakü anha) 'hin yanında yetimin terbiyesinden konuşuldu. Bunun üzerine Hazret! Âişe buyurdu ki:
«Ben, yetimi, uslanıncaya kadar döverim.»[283]
Hazreti  i ş e 'nin bu ifadesinden anlaşılıyor ki, insan kendi evlâdını dövdüğü gibi, yaramazlık eden yetim bir çocuğu da aynen kendi evlâdı gibi, acıtarak dövebilir. Umumiyetle Hazreti  i ş e 'nin yanında kardeşi çocukları yetim durumunda himaye edilmişlerdir. Bunlara karşı, Hazreti A i ş e 'nin merhamet ve sevgi beslediği muhakkaktır. Bununla beraber, yetimleri dövmesi, kötü alışkanlıklarını bırakmaları içindir. Onları dövmemek sureti ile terbiyelerini ihmâl etmek, kendilerine fenalık olur. Ancak keyfî olarak ve lüzumsuz yere veya kendi çocuklarından ayırt edecek şekilde yetimlere muamelede bulunmak, onlara zulüm olur, günâh olur. Hazreti A i ş e 'nin beyanı, muhakkak surette yetim çocukların dövülmesi manâsına gelmez ve böyle bir manâ çıkarmamalıdır. Ancak gerektiği zaman, evlâd dövüldüğü gibi, bunların da dövülebileceğini bize anlatmaktadır.
Yetimin malını korumayı ve onu gözetip terbiye etme işini üzerine alan kimse, israf yapmamak şartı İle, örfe göre yetimin malından yiyebilir. Ye-tİm malını, kendi malına karıştırmamak şarttır.[284]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 142, /155
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Şümeyse bt. Aziz el-Atekiyye (Şümeyse bt. Aziz b. Âkir)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Eğitim, çocukların eğitimi
Eğitim, eğitim-öğretim metodu
Eğitim, şiddetten kaçınmak
Yetim,
حدثنا أبو عاصم عن نهاس بن قهم عن شداد أبى عمار عن عوف بن مالك عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : أنا وامرأة سفعاء الخدين امرأة آمت من زوجها فصبرت على ولدها كهاتين في الجنة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163953, EM000141
Hadis:
حدثنا أبو عاصم عن نهاس بن قهم عن شداد أبى عمار عن عوف بن مالك عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : أنا وامرأة سفعاء الخدين امرأة آمت من زوجها فصبرت على ولدها كهاتين في الجنة
Tercemesi:
Avf ibni Malik, (Radiyallahu anh) Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selem/den rivayet ettiğine göre, (Hazreti Peygamber şöyle) buyurdu:
«Ben ve (meşakkatten ve darlıktan) yanakları moraran kadın. -Kocasından dul kalıp, çocuğuna sabreden (evlenmiyen) kadın - Cennette şu iki (parmak) gibiyiz, birbirimize yakınız.»[281]
Bu hadîs-İ şerifte, kocasının ölümü ile veya kocasından boşanmak suretiyle dul katan bir kadının, nefsanî arzularını bir tarafa atarak yetim kalan çocuklarını sahipsiz bırakmaksızın onları büyütmesi ve yetiştirmesi sonunda kazanacağı yüksek mertebe beyân buyurulmaktadır.
Dul kalan bir çocuklu kadının, hele şeref ve cemâli de varsc karşılaşacağı zorluklar ve çekeceği meşakkat altında yüzünün rengi değişeceği muhakkak olduğundan, Peygamber Efendimiz meşakkatlerden kinaye olarak halini yüz morartısı ile ifade eimişlerdir. Fakat amellerin en hayırlısı, en şiddetli olanları olduğu itibaria böyle bir zahmete katlanan annenin mükâfatı da .Cennette Hazreti Peygambere yakınlık olur.
Avf ibni Malik kimdir? :
Hayber savaşı yılında Müslüman oldu. Mekke'nin fethinde bulundu ve fetih gününde Eşca' kabilesinin sancağını taşıyordu. Şam'da ikâmet etti. Hz. Peygamber bununla E b u D e r d â 'yi kardeşlik etmişti.
Hazreti Peygamberden, Abdullah ibni Selâm 'dan hadfc rivayet etmiştir. Kendisinden de Ebu Müslim El-Havlanî, Ebu Idrîs El-Havfânî, Cübeyr ibni Nefîr, A b -durrahman ibni Aid, Küseyr ibni Mürre, Ebu'l-Melîh ibni üsame gibi zevat rivayet etmişlerdir.
Ebu Ubeyd, «Kitabu'l-Ercval» adlı eserinde şu hâdiseyi anlatmaktadır :
«Hazreti Ömer, Şam'a girdiği zaman, bir Yahudi yaralanmış ve berelenmiş olduğu hatde karşısına çıktı ve ;
«— Müslümanlardan birr, beni gördüğün şekilde dövdü.» dedi.
Hazreti Ömer buna çok fazla kizdı ve S ü h e y b 'e şu emri verdi;
«— Git, bu adamı döveni bul ve bana getir»
S ü h e y b gitti, gördü ki, Yahudîyi döven Avf ibni Malik... Süheyb, İbni Malik'e şöyle dedi :
«—Müminlerin Emîri Hazreîi Omsr sana çok fazla kızmıştır, Muaz ibni Cebel'e git de hâdiseyi ona anlat, sana yardımcı olsun. Sana peşin bir iş yapmasından korkuyorum.»
Nihayet namaz kılmakta olan Hazreti ö m e r 'e gittiler. Hz, Ömer namazı bitirince, S ü h e y b 'e sordu :
«— Adamı getirdin mi?»
Süheyb :
«— Evetl» dedi.
Muaz ayağa kalktı ve şöyle dedi :
«— Bu işi yapan Avf ibni Malik'dir. Kendisinden dinle fakat aleyhine acele edip hüküm verme.»
Hazreti Ömer ona sordu :
«— Bu Yahudîğe ettiğin ne?»
Avf ibni Malik anlattı :
«—Bu adamı gördüm ki, bir eşeğe binmiş olan Müslüman birkadmı, yere düşsün diye, sopa îte düriükleyip kovalıyor. Kadın hayvandan yere düşmeyince, onu iterek yere düşürdü ve kadıncağızın üzerine abandı.»
Bunun üzerine Hazreti Ömer:
«— Bana kadim getir, söylediklerini tasdik edecek mi bakacın.» dedi.
Avf ibni Malik o kadına gitti. Kadının babası ve kocası dediler ki :
«— Biz rüsvay oluruz, bu hanımı nasıl götürürsün.»
Kadın İse :
«— Vallahi ben gider anlatırım.» dedi.
Sonunda kadının babası ile kocası birlikte Hazreti O m e r 'e gittiler ve aynen vak'ayı anlattılar. Bunun üzerine Hazreti Ömer, Yahudi'nin idam edilmesini emretti ve idam edildi. Rîvâyef edildiğine göre İslâm'da iik idam edilen Yahudi bu kimse olmuştur.
Avf ibni Malık hicrî 73. yılda vefat etti. Alla!; Ondan razı olsun.[282]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 141, /154
Senetler:
1. Ebu Amr Avf b. Malik el-Eşcaî (Avf b. Malik)
2. Ebu Ammar Şeddad b. Abdullah el-Kuraşî (Şeddad b. Abdullah)
3. Ebu Hattab Nehhas b. Kahm el-Kaysî (Nehhas b. Kahm)
4. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
Konular:
Aile, eşler, arasında ilişkiler
Hitabet, beden dili
Hz. Peygamber, yüz halleri/beden dili
Kadın, hak ve sorumlulukları
حدثنا عمر بن حفص بن غياث قال حدثنا أبي عن طلق بن معاوية عن أبى زرعة عن أبى هريرة : أن امرأة اتت النبي صلى الله عليه وسلم بصبى فقالت ادع له فقد دفنت ثلاثة فقال احتظرت بحظار شديد من النار
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163956, EM000144
Hadis:
حدثنا عمر بن حفص بن غياث قال حدثنا أبي عن طلق بن معاوية عن أبى زرعة عن أبى هريرة : أن امرأة اتت النبي صلى الله عليه وسلم بصبى فقالت ادع له فقد دفنت ثلاثة فقال احتظرت بحظار شديد من النار
Tercemesi:
Ebû Hüreyre'den (Radiyallahu anfah .
«Bir kadın Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e t>ir çocuk getirip:
«Buna dua et, (bundan önce) füç çocuk gömmüşüm.» dedi.
Peygamber şöyle tfıfyurdu;
«Kuvvetli bir engelle ateşten engellendin.»[287]
Burada da üç çocuğu ölenin, Cehennem ateşinden korunmuş olacağı Cennete girmeğe hak kazandığı anlaşılmaktadır.[288]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 144, /156
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Talk b. Muaviye en-Nehaî (Talk b. Muaviye)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Hafs Ömer b. Hafs en-Nehaî (Ömer b. Hafs b. Giyas b. Talk b. Muaviye)
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Aile, Çocuk, cennete girme vesilesi
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Teşvik edilenler, Ölen çocuğa sabrın mükafatı