حدثنا أبو الربيع قال حدثنا إسماعيل قال حدثنا العلاء عن أبيه عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : لتؤدن الحقوق إلى أهلها حتى يقاد للشاة الجماء من الشاة القرناء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163995, EM000183
Hadis:
حدثنا أبو الربيع قال حدثنا إسماعيل قال حدثنا العلاء عن أبيه عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : لتؤدن الحقوق إلى أهلها حتى يقاد للشاة الجماء من الشاة القرناء
Tercemesi:
Bize Ebu Rabi' (Süleyman b. Davud), ona İsmail (b. Cafer), ona Alâ (b. Abdurrahman), ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Bütün haklar hak sahibine ödenecek hatta boynuzsuz koç boynuzlu koçtan hakkını alıncaya kadar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 183, /181
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
Konular:
Haklar, haklara saygı
Haklar, hakları Savunma
Hesap/Mizan, Hak Sahibine Hakkının Verileceği, Ahirette
Kıyamet, ahvali
حدثنا سعيد بن سليمان قال حدثنا مروان بن معاوية قال حدثنا الفضل بن مبشر قال سمعت جابر بن عبد الله يقول : كان النبي صلى الله عليه وسلم يوصى بالمملوكين خيرا ويقول:
" أطعموهم مما تأكلون وألبسوهم من لبوسكم ولا تعذبوا خلق الله عز وجل"
Bize Sa'îd b. Süleyman, ona Mervân b. Muâviye, ona el-Fadl b. Mübeşşir, ona da Câbir b. Abdullah rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) kölelere iyi muamele etmeyi emrederdi ve şöyle derdi:
"Onlara yediğinizden yedirin, elbiselerinizden giydirin. İzzet ve celâl sahibi olan Allah'ın yarattığına eziyet etmeyin."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164000, EM000188
Hadis:
حدثنا سعيد بن سليمان قال حدثنا مروان بن معاوية قال حدثنا الفضل بن مبشر قال سمعت جابر بن عبد الله يقول : كان النبي صلى الله عليه وسلم يوصى بالمملوكين خيرا ويقول:
" أطعموهم مما تأكلون وألبسوهم من لبوسكم ولا تعذبوا خلق الله عز وجل"
Tercemesi:
Bize Sa'îd b. Süleyman, ona Mervân b. Muâviye, ona el-Fadl b. Mübeşşir, ona da Câbir b. Abdullah rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) kölelere iyi muamele etmeyi emrederdi ve şöyle derdi:
"Onlara yediğinizden yedirin, elbiselerinizden giydirin. İzzet ve celâl sahibi olan Allah'ın yarattığına eziyet etmeyin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 188, /183
Senetler:
()
Konular:
Eziyet, canlıya eziyet etmekten kaçınmak
Hz. Peygamber, tavsiyeleri
İşçi, çalışanlara ikramda bulunmak
Köle, cariyelere iyi davranmak
حدثنا موسى قال حدثنا أبو عوانة قال حدثنا فراس عن أبى صالح عن زاذان أبى عمر قال كنا عند بن عمر فدعا بغلام له كان ضربه فكشف عن ظهره فقال أيوجعك قال لا فأعتقه ثم رفع عودا من الأرض فقال مالي فيه من الأجر ما يزن هذا العود فقلت يا أبا عبد الرحمن لم تقول هذا قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول أو قال : من ضرب مملوكه حدا لم يأته أو لطم وجهه فكفارته أن يعتقه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163992, EM000180
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا أبو عوانة قال حدثنا فراس عن أبى صالح عن زاذان أبى عمر قال كنا عند بن عمر فدعا بغلام له كان ضربه فكشف عن ظهره فقال أيوجعك قال لا فأعتقه ثم رفع عودا من الأرض فقال مالي فيه من الأجر ما يزن هذا العود فقلت يا أبا عبد الرحمن لم تقول هذا قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول أو قال : من ضرب مملوكه حدا لم يأته أو لطم وجهه فكفارته أن يعتقه
Tercemesi:
Zâzâu Ebû Ömer'den (Radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
., «Biz, îbni Ömer'in yanında idik. Pövmüş olduğu kölesini çağırdı. Arkasını açarak (köleye) tiedi ki:
«Seni acıtıyor mu?»
Köle:
«Hayır!» dedi.
Bunun üzerine köleyi azad etti. Sonra yerden bir çöp kaldırıp şöyle dedi;
«Benim bu köleyi azad edişimde şu çöp ağırlığı kadar bir sevâb yoÂ-tur.» Ben ona (künyesi ile hitab ederek) dedim ki:
— Peygamber (SaUallahü Aleyhi ve Sellem) 'den duydum, dedi veya diyordu ki:
«Yapmadığı lair suçtan dolayı kölesini döven yahut yüzüne tokat atan kimsenin keffareti, onu azad etmesidir.»[360]
Bu rivayet 177 sayılı hadîs-İ şerife uygundur. I b n i Ömer, kölesini terbiye için ve ona bilgi vermek için dövdüğü ve sonradan kölen:n bir kusuru bulunmadığını anladığı cihetle ona zulüm etmiş veya suçundan fazla dövdüğünü anlamış olmakla, günâhına keffaret için kölesini azad et-mişli. Bundan da bir sevâb beklememişti.[361]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 180, /180
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Yargı, keffaret
حدثنا أبو عمر حفص بن عمر قال حدثنا شعبة قال حدثني أبو جعفر قال سمعت أبا ليلى قال : خرج سلمان فإذا علف دابته يتساقط من الآرى فقال لخادمه لولا أنى أخاف القصاص لأوجعتك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163994, EM000182
Hadis:
حدثنا أبو عمر حفص بن عمر قال حدثنا شعبة قال حدثني أبو جعفر قال سمعت أبا ليلى قال : خرج سلمان فإذا علف دابته يتساقط من الآرى فقال لخادمه لولا أنى أخاف القصاص لأوجعتك
Tercemesi:
51-s) Ebû Leylâ'dan işitildiğine göre şöyle dedi: «Selman, çıkıp gördü ki, ahırda hayvanının yemi, yere düşüp duruyor, (zayi oluyor). Bunun üzerine hizmetçisine:
«Ben, (âhirette) kısastan korkmıyaydım, seni acı bir şekilde döverdim.»[364]
Selman, malının telef olup gitmesinden, boşuna harcanmasından krzdığı için hizmetçisini böyle tehdit etmiştir. Allah korkusunu; düşünerek haddi tecavüz etmemiş, ancak hizmetçiye bir göz dağı vererek yetinmiştir.[365]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 182, /180
Senetler:
()
Konular:
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Köle, üzerinde tasarruf
Yargı, Kısas
Yargı, köleye karşılık hüre Kısas
حدثنا محمد بن يوسف وقبيصة قالا حدثنا سفيان عن حبيب بن أبى ثابت عن ميمون بن أبى شبيب عن عمار بن ياسر قال : لا يضرب أحد عبدا له وهو ظالم له إلا اقيد منه يوم القيامة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163993, EM000181
Hadis:
حدثنا محمد بن يوسف وقبيصة قالا حدثنا سفيان عن حبيب بن أبى ثابت عن ميمون بن أبى شبيب عن عمار بن ياسر قال : لا يضرب أحد عبدا له وهو ظالم له إلا اقيد منه يوم القيامة
Tercemesi:
— (50-s) Ammar ibni Yasir'den (Radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
«Hiç kimse, haksız olarak, kölesini dövmesin. Eğer (böyle haksızca) döğerse, kıyamet günü dövene kısas yapılır (yani cezaya uğratılır).»[362]
Kıyamet günü herkesin hakkı ödenecek ve ilâhî adale! gerçekleşmiş olacaktır, öyle ki, boynuzsuz koyun için boynuzlu koyuna kısas yapılacak ve bütün haklar ödenmiş olacaktır. Mazlumun zalim üzerinde bir hakkı ol-duğu> dan, bu hak zalimden aynen alınacaktır. Bu gibi haklardan kurtulmak İçin dünyada helâllaşmak icab eder. Helâllik alındıktan sonra, âhi-rette ayrıca bir cezaya mahal kalmaz.
Ammar İbni Yasir kimdir? :
Ashabdan İlk Müslüman olanların otuzuncusudur. İslâm olduklarını ilk açığa vuran yedi kişiden de birisidir. Babası Yasir ve annesi S ü-m e y y e ile birlikte ailece İslâm'ı kabul etmişlerdi. Babası aslen Yemen i i olup, Mekke'yi ikâmet İçin seçmiş vs oğfu Ammar da Mekke'de doğmuştu. İslâm dinini kabul ettiklerinden dolayı ailece pek çok eziyet çekmişlerdir. Hatta annesi müşriklerin zulüm ve işkenceleri tesiriyle şehid olmuştur.
Hz. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Settem) onlara her tesadüflerinde :
«Ey Yasir ailesi! Sabırlı olsun, sizin va'd olunduğunuz yer Cennet'dir.» buyururdu.
Habeşistan'a hicret edişinde ihtilâf vardır. Fakat Medîne-i Münevvere-ye Hz. Peygamberle hicret etmiştir. Uhud savaşından itibaren bütün savaşlarda bulunmuştur. Medine'ye vardıktan sonra ilk önce bir ibadet yerinin inşa edilmesine lüzum gösteren A m m a r olmuş ve bizzat çalışarak Küba mescidini bina etmiştir.
Müseylemetü'l-Kezzab'a — Yalancı Peygambere karşı Yemame vak'astnda bulunmuş ve muharebe esnasında bir kulağını kaybetmiş olduğu halde, bir kaya parçası üzerine çıkarak Müslümanları savaşa teşfik etmiş ve hücumdan geri kalmamıştı. Uzun boylu, geniş omuzlu ve buğday renkli idi. Hz. Peygamber e yaş bakımından en yakın A m m d r 'in olduğu rivayet edilir.
A m m a r hakkında Peygamber Efendimiz şu hadîs-İ şerifleri buyurmuştur :
Anunar, köprücük kemiklerine kadar imân doludur.»
Ammar, ayak bileklerinden kulak yumuşaklarına kadar imânla doludur.»
«Ammar'a kim düşmanlık ederse, Allah ona düşman olur ve kim Ammar'a kin beslerse, Allah da ons buğzeder.»
Hz. Ömer'in hilâfeti zamanında, halife tarafından Küfe valiliğine tayin edildi. Azlinden sonra Hz. AIİ tarafına geçti. Cemel ve Sıffin savaşlarında Hz. AI i saflarında bulunarak savaştı ve Sıffîn savaşında doksan küsur yaşında olduğu halde şehid edildi. Hz. Ali, şehidlere ynpılan muamele gereğince, Ammar'ı gasİ etmeksİz;n elbiseleri ile gömüp namazını bizzat kıldırdı.
Kendisinden fazla miktarda hadîs-i şerîf rivayet edilmiştir. Allah ondan razı olsun.[363]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 181, /180
Senetler:
()
Konular:
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Zulüm, zulüm cezasız kalmaz
حدثنا محمد بن بلال قال حدثنا عمران عن قتادة عن زرارة بن أوفى عن أبى هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : من ضرب ضربا اقتص منه يوم القيامة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163997, EM000185
Hadis:
حدثنا محمد بن بلال قال حدثنا عمران عن قتادة عن زرارة بن أوفى عن أبى هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : من ضرب ضربا اقتص منه يوم القيامة
Tercemesi:
Ebû Hüreyre'den (Radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre, şöyle dedi:
Resûlüllah (SaHallahü Aleyhi ve Setlem) buyurdu ki:
«Her kim (diğerine) bir vuruş vurursa, kıyamet günü ondan kısas alınır.»[370]
B ura d a fazla dövmekten maksad, zulüm edecek şekilde taşkın bir dövmedir. Bİr fenalıktan vazgeçirmek, terbiye etmek ve alıştırmak İçin kâfi miktar olan dayak kasdedilmiş değildir. Haksızlığa kaçan dövmeler için kıyamette, dövenden kısas yapılacaktır.[371]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 185, /182
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, ahvali
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حدثنا عبد الله بن محمد الجعفي قال حدثنا أبو أسامة قال حدثني داود بن أبى عبد الله مولى بنى هاشم قال حدثنا عبد الرحمن بن محمد قال أخبرتنى جدتى عن أم سلمة : أن النبي صلى الله عليه وسلم كان في بيتها فدعا وصيفة له أولها فأبطت فاستبان الغضب في وجهه فقامت أم سلمة إلى الحجاب فوجدت الوصيفة تلعب ومعه سواك فقال لولا خشية القود يوم القيامة لأوجعتك بهذا السواك زاد محمد بن الهيثم تلعب بهيمة قال فلما أتيت بها النبي صلى الله عليه وسلم قلت يا رسول الله إنها لتحلف ما سمعتك قالت وفي يده سواك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163996, EM000184
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد الجعفي قال حدثنا أبو أسامة قال حدثني داود بن أبى عبد الله مولى بنى هاشم قال حدثنا عبد الرحمن بن محمد قال أخبرتنى جدتى عن أم سلمة : أن النبي صلى الله عليه وسلم كان في بيتها فدعا وصيفة له أولها فأبطت فاستبان الغضب في وجهه فقامت أم سلمة إلى الحجاب فوجدت الوصيفة تلعب ومعه سواك فقال لولا خشية القود يوم القيامة لأوجعتك بهذا السواك زاد محمد بن الهيثم تلعب بهيمة قال فلما أتيت بها النبي صلى الله عليه وسلم قلت يا رسول الله إنها لتحلف ما سمعتك قالت وفي يده سواك
Tercemesi:
Ümmü Seleme'den (Radiyaliahüanhç) rivayet ediliyor:
«Peygamber (Sallallahii A leyhi ve Sellem), Ümmü Seleme'nin evinde idi. Kendi hizmetçisini, yahut Ümmü Seleme'nin hizmetçisini çağırdı.
Hizmetçi gecikti. Bundan dolayı Peygamberin yüzünde öfke alâmeti belirdi. Ümmü Seleme gidip kapı perdesinde durdu da hizmetçiyi oynar vaziyette gördü. Hazreti Peygamberin elinde (diş fırçası olarak kullanılan) ağaç dalı vardı. Şöyle buyurdu:
«Kıyamet günü kısas korkusu olmıyaydı, bu ağaç dalı ile seni acı-taeak çekiIAe döverdim.»
Ravilerden Muhammed ibni Heysem şunu ilâve etmiştir: «Hizmetçi, bir hayvanı okşayıp eğleniyordu. (Ümmü Seleme'nin anlatışını şöyle) rivayet etti: Hizmetçiyi Peygamber (Sallaüahü Aleyhi ve SetiemYı getirdiğim zaman dedim ki:
«Ey Allah'ın Resulü! Bu hizmetçi yemin ediyor ki, senin çağrını işit-memiştir.»
Yine Ümmü Seleme dedi ki: «Peygamber'in elinde misvak vardı.»[368]
Hizmet edebilecek bir çağa eren erkek veya dişi hizmetçiye «Vasıf» denir. Ayrıca yalnız dişiler için müennes alâmeti ile «vasîfe» şeklinde de
kullanılır. Metİncfe möennes kelime kullanıldığından, hizmetçinin kız çocuğu olduğu anlaşılmaktadır. Hizmetçinin, Peygamber Efendimize veya Ümmü S eleme validemize ait olduğunda ravinin şüphesi vardır. Peygamber (Salkllahü Aleyhi ve Sellem) 'in kendi inancında, çağrısını duyduğu halde, hizmetçi ona koşmamıştır. Bu hareket ise bir kabahattir. Bundan ötürü hizmetçinin terbiye için dövülmesi caiz iken, Peygamber Efendimiz bunu yapmamışlar, yalnız, bir tehditle yetinmişler ve âhirette vuku bulacak gerçek adaletin tecellisini hatırlatmışlardır.
Ommö Seleme kimdir?:
Peygamber Efendimizin zevcesi ve müminlerin annesidir. İsmi H i n d '-dir. İlk kocası, amcası o^lu Ebû Seleme = Abdullah 'dır. Kocası öldükten sonra Hz. Peygamberle hicretin dördüncü yılında evlendi. İzdivaç müddetleri yedi rene sürdü. Hz. Peygamber'in İrtihallerinden sonra, 48 yıl yaşadılar. Hz. Peygamber'in zevcelerinden en son vefat edendir.
O m m ü Seleme validemiz ilk kocası İle birlikte ilk Müslüman olanlardandır ve Habeşistan'a hicret edenlerdendir. Oğulları Seleme Habeşistan'da doğduktan sonra Mekke'ye döndüler. Sonra yine kocası ile Medîneye hicret ettiler. Hanımlardan Habeşistan'a ilk hicret eden olduğu gibi, Medine'ye de ilk hicret eden hanımdır. Medine'de, Ömer, Dürre ve Z e y n e b adlarında üç çocuğu olmuştur. Gayet isabetli görüşü, parlak zekâsı ye güzelliği vardı. 378 hadîs-i şerif nakletmiştir. Hicretin 59 veya 6] yılında vefat etti. Allah ondan razı olsun.[369]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 184, /181
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hizmetçileri, köleleri
Hz. Peygamber, kızması
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Köle, üzerinde tasarruf
Yargı, Kısas
حدثنا خليفة قال حدثنا عبد الله بن رجاء قال حدثنا أبو العوام عن قتادة عن عبد الله بن شقيق عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من ضرب ضربا ظلما اقتص منه يوم القيامة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163998, EM000186
Hadis:
حدثنا خليفة قال حدثنا عبد الله بن رجاء قال حدثنا أبو العوام عن قتادة عن عبد الله بن شقيق عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من ضرب ضربا ظلما اقتص منه يوم القيامة
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (Radiyallahu anh) , Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellemyden rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu: «Kim haksız yere döverse, kıyamet gününde ona kısas yapılır.»[372]
Bundan önceki hadîs-i şerife bakılsın.[373]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 186, /182
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, ahvali
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
دثنا محمد بن عباد قال حدثنا حاتم بن إسماعيل عن يعقوب بن مجاهد أبي حرزة عن عبادة بن الوليد بن عبادة بن الصامت قال : خرجت أنا وأبى نطلب العلم في هذا الحي من الأنصار قبل أن يهلكوا فكان أول من لقينا أبا اليسر صاحب النبي صلى الله عليه وسلم ومعه غلام له وعلى أبى اليسر بردة ومعافرى وعلى غلامه بردة ومعافرى فقلت له يا عمى لو أخذت بردة غلامك وأعطيته معافريك أو أخذت معافريه وأعطيته بردتك كانت عليك حلة وعليه حلة فمسح رأسه وقال اللهم بارك فيه يا بن أخى بصر عيناي هاتان وسمع أذناى هاتان ووعاه قلبي وأشار إلى نياط قلبه النبي صلى الله عليه وسلم يقول أطعموهم مما تأكلون واكسوهم مما تلبسون وكان أن أعطيه من متاع الدنيا أهون على من أن يأخذ من حسناتى يوم القيامة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163999, EM000187
Hadis:
دثنا محمد بن عباد قال حدثنا حاتم بن إسماعيل عن يعقوب بن مجاهد أبي حرزة عن عبادة بن الوليد بن عبادة بن الصامت قال : خرجت أنا وأبى نطلب العلم في هذا الحي من الأنصار قبل أن يهلكوا فكان أول من لقينا أبا اليسر صاحب النبي صلى الله عليه وسلم ومعه غلام له وعلى أبى اليسر بردة ومعافرى وعلى غلامه بردة ومعافرى فقلت له يا عمى لو أخذت بردة غلامك وأعطيته معافريك أو أخذت معافريه وأعطيته بردتك كانت عليك حلة وعليه حلة فمسح رأسه وقال اللهم بارك فيه يا بن أخى بصر عيناي هاتان وسمع أذناى هاتان ووعاه قلبي وأشار إلى نياط قلبه النبي صلى الله عليه وسلم يقول أطعموهم مما تأكلون واكسوهم مما تلبسون وكان أن أعطيه من متاع الدنيا أهون على من أن يأخذ من حسناتى يوم القيامة
Tercemesi:
Ubade ibni Samit şöyle anlattı:
«Ben ve babam, Erisar'm bu cemaatinden — vefat edişlerinden Önce — ilim öğrenelim diye çıktık. îlk karşılaştığımız (âlim), Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîern) 'in arkadaşı Ebu'l-Yeser oldu; ve yaninda kendi kölesi vardı. Ebu'l-Yeser'iri sırtında bir hırka ve giydiği (Yemen kabilesinin dokuması)' bir 'Meafirî elbise vardi. Kölesinin üzerinde de bir hırka ve bir Meafirî vardı. Ben, Ebu'l-Yeser'e:
«Ey Amcam! Kölendeki hırkayı alsan da, ona senin Meafirî'ni versen, (böylece senin iki hırkan ve onun iki Meafirî olsa), yahut onun Meafirî'ni alsan da ona, senin hırkanı versen, (böylece ikinizin üzerinde aynı cinsten iki parça elbisesi olsa), dedim.»
Ebu'İ-Yeser başım sıvayarak şöyle dedi;
«Allah'ım, buna bereket ver. Ey kardeşimin oğlu! Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) in şöyle buyurduğunu, şu iki gözüm gördü, şu iki kulağım işitti ve —kalbinin damarına işaret ederek— kalbim ezberledi :
«Onlara (köle ve hizmetçilere) yediğinizden yedirin ve giydiğinizden onlara giydirin.»
«Ona dünya malından bir şey vermem, kıyamet gününde benim hasenatımdan bir miktar (benden) almasından bana çok daha hafiftir.»[374]
Anlaşılıyor ki, U b a d e , köle ile efendisi üzerinde ayrı ayrı kur maşlardan ikişer parça elbise görünce, bunları birleştirmek sureti ile aynı cinsten birer takım elbise yapmalarını hoş görmüştür. Halbuki E b u ' I -Y e s e r , adalete en uygun şeklini seçtiğini ve bu husustaki hareketini anlattığı hadîs-i şerîfe dayanarak, yaptığını ifade etmiştir. İşte İslam'da, efendi giydiği elbiseyi kölesine ve hizmetçisine giydirecek ve yediği yemeği de ona yedirecektir. Gerçek adalet budur
Ebu'l-Yeser kimdir? :
Ensar'dan olan Ebu'l-Yeser'in jşmt Kâ'b ibni A m r'-dir. Isİm ve künyesi ile şöhret bulmuştur. Annesinin adı N e s î b e 'dir. Akabe bi'atından sonra Bedir savaşında bulundu ve bu savaşta Haireti Peygamber Efendimizin amcası Hz. Ab bas 'ı (henüz İslâm'ı kabul etme-mişken)^esir aldı. Kendisi kısa boylu ve geniş karınlı idi. Halbuki Hazreti A b b a s, uzun boylu, büyük yapılı ve güzel bîr adamdı. Bunun için Peygamber Efendİmİ2, Ebu'l-Yeser'e: ;
«Muhakkak surette Alibas'a karşı iyi bir melek sana yardım etti, (de onu esirajdın).»
Yine Bedir savaşında müşriklerden Ebu'l-Uzeyr elinde bulunan müşrHdere ait sancağı çekip alan yine odur. Bedir'den sonraki savaşlarda da bulunmuştur. Hz. Ali'nin hilâfeti zamanında Hz. Ali saflarında bulunmuş -ve Siffin muharebesine katılmıştır. Medine'de ikâmet etmfş ve hicretin 55. yılında orada vefat etmiştir. Bedir savaşında bulunanların en son vefat edenidir. Allah ondan razı olsun.[375]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 187, /182
Senetler:
()
Konular:
Dünya, hayatının değeri ve değersizliği
Hadis Rivayeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة قال حدثنا أبو بشر قال سمعت سلام بن عمرو يحدث عن رجل من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم قال النبي صلى الله عليه وسلم : أرقاؤكم إخوانكم فأحسنوا إليهم استعينوهم على ما غلبكم وأعينوهم على ما غلبوا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164002, EM000190
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة قال حدثنا أبو بشر قال سمعت سلام بن عمرو يحدث عن رجل من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم قال النبي صلى الله عليه وسلم : أرقاؤكم إخوانكم فأحسنوا إليهم استعينوهم على ما غلبكم وأعينوهم على ما غلبوا
Tercemesi:
Peygamber (Saîlaüçhü Aleyhi ve Ssllem) 'in ashabından birinin şöyle anlattığı rivayet edilmiştir:«
Adam dedi ki: Peygamber (SaikılUthü A'.eyhl re Sr .fe; buyurdu: «Köleleriniz, sizin kardeşlerinizdir; onlara ihsan ediniz. Güç yetiremediğiniz işlerde onlardan yardım isteyin ve onlar da güç ye lir enledikleri işlerde onlara yardım ediniz.»[380]
Burada da kölelere ve hizmetçilere İyi muamele edilmesi ve güç işlerde onlara yardımda bulunulması emredilmektedir. Daha önceki hadîs-i şeriflerde bu hususlara işaret edilmişti.[381]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 190, /186
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, mahlukata iyi davranmak
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.