حدثنا سعيد بن عفير قال حدثني يحيى بن أيوب عن عمارة بن غزية عن شرحبيل مولى الأنصار عن جابر بن عبد الله الأنصاري قال قال النبي صلى الله عليه وسلم :
" من صنع إليه معروف فليجزه فإن لم يجد ما يجزيه فليثن عليه فإنه إذا أثنى عليه فقد شكره وان كتمه فقد كفره ومن تحلى بما لم يعط فكأنما لبس ثوبى زور"
Bize Saîd b. Ufeyr, ona Yahya b. Eyyub, ona Imare b. Ğuzye, ona Ensarın mevlası olan Şurahbil, ona da Cabir b. Abdullah el-Ensarî, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir:
"Kime bîr iyilik yapılırsa, o iyiliğe karşılık bir iyilik yapsın. Eğer karşılık verecek gücü yok ise, kendisine yapılan iyiliği övsün. Kendisine yapılan iyiliği övdüğü zaman, insan ona teşekkür etmiş olur. Eğer bu iyiliği gizler (övüp başkasına söylemezse), nankörlük etmiş olur. Kim, kendisine verilmemiş bir şeyi varmış gibi gösterirse, sanki o, iki yalan elbisesi giymiş gibi olur."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164027, EM000215
Hadis:
حدثنا سعيد بن عفير قال حدثني يحيى بن أيوب عن عمارة بن غزية عن شرحبيل مولى الأنصار عن جابر بن عبد الله الأنصاري قال قال النبي صلى الله عليه وسلم :
" من صنع إليه معروف فليجزه فإن لم يجد ما يجزيه فليثن عليه فإنه إذا أثنى عليه فقد شكره وان كتمه فقد كفره ومن تحلى بما لم يعط فكأنما لبس ثوبى زور"
Tercemesi:
Bize Saîd b. Ufeyr, ona Yahya b. Eyyub, ona Imare b. Ğuzye, ona Ensarın mevlası olan Şurahbil, ona da Cabir b. Abdullah el-Ensarî, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir:
"Kime bîr iyilik yapılırsa, o iyiliğe karşılık bir iyilik yapsın. Eğer karşılık verecek gücü yok ise, kendisine yapılan iyiliği övsün. Kendisine yapılan iyiliği övdüğü zaman, insan ona teşekkür etmiş olur. Eğer bu iyiliği gizler (övüp başkasına söylemezse), nankörlük etmiş olur. Kim, kendisine verilmemiş bir şeyi varmış gibi gösterirse, sanki o, iki yalan elbisesi giymiş gibi olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 215, /201
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Sa'd Şurahbil b. Sa'd el-Hatmî (Şurahbil b. Sa'd)
3. Umare b. Gaziyye el-Ensari (Umare b. Gaziyye b. Haris b. Amr b. Gaziyye b. Amr)
4. Yahya b. Eyyüb el-Gafikî (Yahya b. Eyyüb)
5. Ebu Osman Said b. Ufeyr el-Ensari (Said b. Kesir b. Ufeyr b. Müslim)
Konular:
Hediye, hediyeye hediye ile karşılık vermek
Müslüman, ahlakı
Müslüman, Şükretmek - Nankörlük
Vefa, İyilik, iyiliği unutmamak
حدثنا أحمد بن عيسى قال حدثنا عبد الله بن وهب قال أخبرني مخرمة بن بكير عن أبيه عن عبد الله بن سعد مولى عائشة زوج النبي صلى الله عليه وسلم قال : سمعت أبا هريرة يقول العبد إذا أطاع سيده فقد أطاع الله عز وجل فإذا عصى سيده فقد عصى الله عز وجل
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164019, EM000207
Hadis:
حدثنا أحمد بن عيسى قال حدثنا عبد الله بن وهب قال أخبرني مخرمة بن بكير عن أبيه عن عبد الله بن سعد مولى عائشة زوج النبي صلى الله عليه وسلم قال : سمعت أبا هريرة يقول العبد إذا أطاع سيده فقد أطاع الله عز وجل فإذا عصى سيده فقد عصى الله عز وجل
Tercemesi:
Bize Ahmed b. İsa, ona Abdullah b. Vehb, ona Mahrame b. Bükeyr, ona babası (Bükeyr b. Abdullah), ona da Peygamberimizin eşi Aişe'nin (r. anha) azatlı kölesi Abdullah b. Sa'd'ın işittiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir:
Köle efendisine itaat ettiği zaman Allah'a (ac) itaat etmiş olur. Efendisine karşı geldiği zaman ise Allah'a isyan etmiş olur.
Bütün meşru işlerde köle ye hizmetçilerin hatta bütün memurların efendilerine ve âmirlerine itaat etmeleri Allah in bîr emri olduğundan, buna riayet etmek Allah'a ftaat olur. Riayet etmemek de Allah'ın emrine aykırı düştüğünden Allah'a isyan olur.[414]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 207, /196
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
3. Ebu Misver Mahreme b. Bükeyr el-Kuraşi (Mahreme b. Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Ahmed b. Ebu Musa el-Mısri (Ahmed b. İsa b. Hassan)
Konular:
Amel, Allah'ın razı olmayacağı ameller
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حدثنا مسدد قال حدثنا إسماعيل قال حدثنا أيوب عن أبى قلابة عن أبى سليمان مالك بن الحويرث قال : أتينا النبي صلى الله عليه وسلم ونحن شببة متقاربون فأقمنا عنده عشرين ليلة فظن أنا اشتهينا أهلينا فسألنا عن من تركنا في أهلينا فأخبرناه وكان رفيقا رحيما فقال ارجعوا إلى أهليكم فعلموهم ومروهم وصلوا كما رأيتمونى أصلى فإذا حضرت الصلاة فليؤذن لكم أحدكم وليؤمكم أكبركم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164025, EM000213
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا إسماعيل قال حدثنا أيوب عن أبى قلابة عن أبى سليمان مالك بن الحويرث قال : أتينا النبي صلى الله عليه وسلم ونحن شببة متقاربون فأقمنا عنده عشرين ليلة فظن أنا اشتهينا أهلينا فسألنا عن من تركنا في أهلينا فأخبرناه وكان رفيقا رحيما فقال ارجعوا إلى أهليكم فعلموهم ومروهم وصلوا كما رأيتمونى أصلى فإذا حضرت الصلاة فليؤذن لكم أحدكم وليؤمكم أكبركم
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona İsmail (b. Uleyye), ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona Ebû Kilabe (Abdullah b. Zeyd), ona da Malik b. Hüveyris şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardık. O zaman biz yaşları birbirine yakın gençlerdik. Yanında yirmi gün konakladık ve ailelerimize karşı özlemimiz arttı. Bize kim ailesini geride bıraktı diye sordu. Biz de onu durumu anlattık ki Hz. Peygamber (sav) çok şefkatli ve merhametliydi ve şöyle dedi: "Ailelerinize geri dönün. Onlara öğretin ve gerekenleri emredin. Beni nasıl namaz kılar gördüyseniz namazlarınızı öylece kılın. Namaz vakti geldiğinde biriniz ezan okusun en büyüğünüz de imamlık yapsın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 213, /199
Senetler:
1. Ebu Süleyman Malik b. Huveyris el-Leysî (Malik b. Huveyris b. Haşiş b. Afv b. Cünde')
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Aile, ailede erkeğin hak ve sorumlulukları
Aile, eşler, arasında ilişkiler
Aile, Eşler, Birbirlerine Karşı Yükümlülükleri
Aile, Fertleri ve Sorumlulukları
Eğitim, eğitim-öğretim metodu
Eğitim, Hz. Peygamber'in Müslümanları Eğitmesi
Ezan, Müezzinlik
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن نافع عن عبد الله بن عمر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : إن العبد إذا نصح لسيده وأحسن عبادة ربه له أجره مرتين
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164014, EM000202
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن نافع عن عبد الله بن عمر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : إن العبد إذا نصح لسيده وأحسن عبادة ربه له أجره مرتين
Tercemesi:
Abdullah ibni Ömer'den (Radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Seiîem) şöyle buyurdu:
«Köle, efendisine itaatkâr olursa (dürüst hareket ederse) ve Rabbine de güzel ibadet ederse, onun iki kat sevabı olur.»[403]
Köle ve hizmetçilerin iki kısım vazifeleri vardır. Bunlardan biri, yapmakla mükellef oldukları hizmetleri iyi bîr şekilde sadakat ve doğrulukla yapmak ve başarmak. Bu hizmetlerinden dolayı, maddî kazançları dışında ayrıca manevî mükâfatlan ve Allah katında sevâbiarı vardır. İkinci kısım vazifeleri de Allah'a karşı olan ibâdet borçlarıdır. Kendilerini yaratan ve yaşatan varlığa karşı da ibâdetlerini ihlâsla ve sahîh bir îmanla yerine getirmelerinde yine sevâb vardır. Böylece her iki hizmetten iki mükâfat elde etmiş olurlar. Allah'ın makbul kulları arasına girmiş olurlar.[404]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 202, /192
Senetler:
()
Konular:
Köle, ibadeti
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, kölenin mükafatı
حدثنا محمد بن العلاء قال حدثنا أبو أسامة عن بريد بن عبد الله عن أبى بردة عن أبى موسى قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : المملوك الذي يحسن عبادة ربه ويؤدى إلى سيده الذي فرض عليه من الطاعة والنصيحة له أجران
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164016, EM000204
Hadis:
حدثنا محمد بن العلاء قال حدثنا أبو أسامة عن بريد بن عبد الله عن أبى بردة عن أبى موسى قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : المملوك الذي يحسن عبادة ربه ويؤدى إلى سيده الذي فرض عليه من الطاعة والنصيحة له أجران
Tercemesi:
Ebû Musa'dan (Radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Resû-lüllah (Sallalhhü Aleyhi ve Sellemyin şöyle buyurduğunu anlatmıştır:
«Rabbine olan ibadetini güzel yapan, .efendisinin üzerine yüklddiği vazifeleri dürüstlükle ve itaatla yerine getiren kölenin iki kat mükâfatı vardır.»[407]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 204, /194
Senetler:
()
Konular:
Köle, ibadeti
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, kölenin mükafatı
حدثنا موسى قال حدثنا عبد الواحد قال حدثنا أبو بردة بن عبد الله بن أبى بردة قال سمعت أبا بردة يحدث عن أبيه قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : المملوك له أجران إذا أدى حق الله في عبادته أو قال في حسن عبادته وحق مليكه الذي يملكه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164017, EM000205
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا عبد الواحد قال حدثنا أبو بردة بن عبد الله بن أبى بردة قال سمعت أبا بردة يحدث عن أبيه قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : المملوك له أجران إذا أدى حق الله في عبادته أو قال في حسن عبادته وحق مليكه الذي يملكه
Tercemesi:
Ebû Bürde'den (Radiyallahu anh) işitildiğine göre, babasının şöyle dediğini anlatmıştır:
Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«Kölenin iki mükâfatı vardır; Allah'ın hakkını ona ibadet etmekte yerine getirirse, — yahud ibadetini güzel eylerse, dedi. — Bir de kendisine sahip olan efendisinin hakkını Öderse...»[409]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 205, /194
Senetler:
()
Konular:
Köle, ibadeti
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, kölenin mükafatı
حدثنا إسماعيل بن أبى أويس قال حدثني مالك عن عبد الله بن دينار عن بن عمر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : كلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته فالأمير الذي على الناس راع وهو مسؤول عن رعيته والرجل راع على أهل بيته وهو مسؤول عن رعيته وعبد الرجل راع على مال سيده وهو مسؤول عنه ألا كلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164018, EM000206
Hadis:
حدثنا إسماعيل بن أبى أويس قال حدثني مالك عن عبد الله بن دينار عن بن عمر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : كلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته فالأمير الذي على الناس راع وهو مسؤول عن رعيته والرجل راع على أهل بيته وهو مسؤول عن رعيته وعبد الرجل راع على مال سيده وهو مسؤول عنه ألا كلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته
Tercemesi:
îbni Ömer'den (Radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle dedi:
«Hepiniz birer çobansınız, (çoban gibi gözetici ve koruyucu birer bekçişiniz). Hepiniz de, gözetlemeğe mecbur olduğu şeyden sorumludur. O insanların başında olan idareci = kumandan, bir çobandır ve o, eli altın-dakilerden sorumludur. İnsan, ailesi Üzerinde bir çobandır ve o, eli al-tındakilerden (karısından, çoluk - çocuğundan) sorumludur. İnsanın kölesi = hizfnetçisi, efendisinin malı üzerinde bir çobandır ve o, bundan sorumludur. Dikkat edin! Hepiniz birer çobansınız ve hepiniz, eli altında bulunanlardan sorumludur.»[411]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 206, /194
Senetler:
()
Konular:
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Sorumluluk bilinci, Devlet başkanının, aile reisinin vs.
Yönetici, sorumlulukları
Yönetim, Yöneticilik
حدثنا محمد بن عبيد الله قال حدثني بن أبى حازم عن العلاء عن أبيه عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : لا يقل أحدكم عبدي أمتى كلكم عبيد الله وكل نسائكم إماء الله وليقل غلامي جاريتى وفتاى وفتاتى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164021, EM000209
Hadis:
حدثنا محمد بن عبيد الله قال حدثني بن أبى حازم عن العلاء عن أبيه عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : لا يقل أحدكم عبدي أمتى كلكم عبيد الله وكل نسائكم إماء الله وليقل غلامي جاريتى وفتاى وفتاتى
Tercemesi:
Ebû Hüreyre'den (Radiyallakû anh) rivayet edildiğine' göre, Peygamber (SaîUıllahü Aleyhi ve Selîem) şöyle dedi:
«Sizden hiç biriniz, kölem = kulum, demesin. Hepiniz Allah'ın erkek kullarısınız ve sizin bütün kadınlarınız da Allah'ın dişi kullarıdır. İnsan : Oğlum, cariyem, delikanlım ve genç kızım desin.»[417]
Gerçek kulluk, ubudiyyet Allah Tealâ'ya yapılır. Herkes Allah'ın kulu olmakla ve bunu itiraf etmekle yaratanına tazim etmiş, onu yüceltmiş olur. Yaratıklardan hiç bir varlık bu tazime hak kazanamıyacağından bu büyüklüğü ima edecek bir ifade kullanmamalıdır.: Bunun için Peygamber Efendimiz, köleye : kölem ve kulum manâlarına gelecek kelimeleri kullanmamayı emretmektedir. Bu kelimeleri kullanmakta tekebbür var, böyüklenme var. Halbuki Müslüman büyüklük taslamaz, mütevâzi olur, kibar otur.[418]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 209, /196
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, sözler, uygun olan-olmayan
Kölelik
حدثنا عارم قال حدثنا حماد بن زيد عن أيوب عن نافع عن بن عمر قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : كلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته فالأمير راع وهو مسؤول والرجل راع على أهله وهو مسؤول والمرأة راعية على بيت زوجها وهى مسؤولة ألا وكلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164024, EM000212
Hadis:
حدثنا عارم قال حدثنا حماد بن زيد عن أيوب عن نافع عن بن عمر قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : كلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته فالأمير راع وهو مسؤول والرجل راع على أهله وهو مسؤول والمرأة راعية على بيت زوجها وهى مسؤولة ألا وكلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته
Tercemesi:
îbni Ömer'den (Radfyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Peygamber (Saîlallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle dedi:
«Hepiniz birer çobansınız (bekçisiniz) ve her biriniz eli altında bulunanlardan sorumludur: İdare âmiri ve kumandan bir çobandır ve o sorumludur. İnsan, ailesi üzerinde bir çobandır ve o sorumludur. Kadın, kocasının evi üzerinde bir çobandır ve o sorumludur. Dikkat edin! Hepiniz birer çobansınız ve her biriniz, eli altında bulunanlardan sorumludur.»[423]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 212, /199
Senetler:
()
Konular:
Aile, ailede erkeğin hak ve sorumlulukları
Aile, Fertleri ve Sorumlulukları
Kadın, hak ve sorumlulukları
Sorumluluk bilinci, Devlet başkanının, aile reisinin vs.
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا حماد بن سلمة عن ثابت عن أنس أن المهاجرين قالوا : يا رسول الله ذهب الأنصار بالأجر كله قال لا ما دعوتم الله لهم وأثنيتم عليهم به
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164029, EM000217
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا حماد بن سلمة عن ثابت عن أنس أن المهاجرين قالوا : يا رسول الله ذهب الأنصار بالأجر كله قال لا ما دعوتم الله لهم وأثنيتم عليهم به
Tercemesi:
Enes'den (Radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Muhacirler dediler ki:
«Ey Allah'ın Resulü! Ensar, sevâbm hepsini aldı götürdü» (bize bir şey kalmadı).
Peygamber şöyle dedi :
«Hayır, sîz onlar için Allah'a duâ ettikçe ve size verdikleri şey sebebiyle onları övdükçe, (size sevâb vardır, mahrum kalmazsınız).»[433]
Mekke müşriklerinin eziyet ve hakaretlerine dayanamıyarak doğmuş oldukları ana vatandan mallarını bırakarak Habeşistan ve Medine g:bi beldelere hicret (göç) eden ashab-ı kirama Muhacir denir. Özel olarak Medîne'ye hicret edenler «Muhacirin» adını alırlar. Bütün maddî imkânlarından mahrum olarak Medine'ye ve oradaki Müslüman kardeşleri yanına sığınan bu muhacirler, dünya tarihinde görülmemiş bir ikrama ve yakınlığa kavuşmuşlardır. Medine'Iİ ashab tarafından kendilerine üstün bir yardım yapıldığından bu yerli ashaba «Ensar» denir. Kendî evlerini misafirlere terk etmişler, mallarını vermişler ve bu kıymetli misafirlerini öz kardeşlerinden daha üstün tutmuşlardı.
İşte muhacirler gördükleri bu İyilik ve ikrama karşı, verecek bir şeyleri o!madıqmdan ve onlara bîr mukabelede bulunamadıklarından mahcub bir vaziyette :
«— Ey Allah'ın Resulü! Ensar bütün sevâblan aldı götürdü. Bizim halimiz ne olacak.»
Diye üzüntüye düştüler. Bunları teskin ve taltif için, muhacirlere bu müjdeyi verdiler: «Siz, onlara duâ edersiniz, size ettikleri iyilikten ötürü onları översiniz, Allah'a şükretmiş olursunuz. Böylece siz de sevâb kazanırsınız.»[434]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 217, /204
Senetler:
()
Konular:
Ensar, ensarın fazileti
Müslüman, Şükretmek - Nankörlük
Sahabe, Fazileti