Öneri Formu
Hadis Id, No:
14292, M007226
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الرَّبِيعِ الْعَتَكِىُّ وَأَبُو كَامِلٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنْ عَائِشَةَ] نَحْوَهُ [قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ حُوسِبَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عُذِّبَ » . فَقُلْتُ أَلَيْسَ قَدْ قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ( فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَسِيرًا ) فَقَالَ « لَيْسَ ذَاكِ الْحِسَابُ إِنَّمَا ذَاكِ الْعَرْضُ مَنْ نُوقِشَ الْحِسَابَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عُذِّبَ »] .
Tercemesi:
Bana Ebû'r-Rabî' el-Atekî ile Ebû Kâmil, onlara Hammâd b. Zeyd, ona da Eyyûb bu isnadla [Abdullah b. Ebî Müleyke’nin Hz. Âişe’den rivâyeti olarak] bu hadîsin benzerini rivayet etti: [Rasûluyllah (sav.) şöyle buyurdu:
“Kıyâmet günü hesabı tartışılan azap olunur.” Ben,
“Cenâb’ı Hak ‘Kolay bir hesap ile hesaba çekilecek’ (el-İnşikâk, 84/8.) buyurmuyor mu?” diye sorunca, Hz. Peygamber;
“- O, arzdır ey Âişe; kıyâmet günü kimin hesabında münakaşa yapılırsa, ona azap olunur” buyurdu.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7226, /1177
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Kamil Fudayl b. Hüseyin el-Cahderî (Fudayl b. Hüseyin b. Talha)
5. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14296, M007227
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ بِشْرِ بْنِ الْحَكَمِ الْعَبْدِىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى - يَعْنِى ابْنَ سَعِيدٍ الْقَطَّانَ - حَدَّثَنَا أَبُو يُونُسَ الْقُشَيْرِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ الْقَاسِمِ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَيْسَ أَحَدٌ يُحَاسَبُ إِلاَّ هَلَكَ » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلَيْسَ اللَّهُ يَقُولُ حِسَابًا يَسِيرًا قَالَ « ذَاكِ الْعَرْضُ وَلَكِنْ مَنْ نُوقِشَ الْحِسَابَ هَلَكَ » .
Tercemesi:
Bana Abdurrahman b. Bişr b. el-Hakem el-Abdî, ona Yahya b. Saîd el-Kattân, ona Ebû Yunus el-Kuşeyrî, ona İbn Ebî Müleyke, ona el-Kasım, ona da Hz. Âişe'’nin rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav.) şöyle buyurdu:
«Hesaba çekilip helâke uğramayan kimse yoktur.”
“- Ey Allah’ın rasûlü, Cenâb-ı Hak ‘kolay bir hesaba çekilir’ buyurmuyor mu?” deyince, şöyle söyledi:
«- O arzdır, ama hesabı tartışılan kişi mutlaka helâk olur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7227, /1177
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
4. Ebu Yunus Hatim b. Ebu Sağira el-Kuşeyri (Hatim b. Müslim)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Abdurrahman b. Bişr el-Abdî (Abdurrahman b. Bişr b. Hakem)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14297, M007228
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ بِشْرٍ حَدَّثَنِى يَحْيَى - وَهُوَ الْقَطَّانُ - عَنْ عُثْمَانَ بْنِ الأَسْوَدِ عَنِ ابْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ نُوقِشَ الْحِسَابَ هَلَكَ » . ثُمَّ ذَكَرَ بِمِثْلِ حَدِيثِ أَبِى يُونُسَ [« لَيْسَ أَحَدٌ يُحَاسَبُ إِلاَّ هَلَكَ » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلَيْسَ اللَّهُ يَقُولُ حِسَابًا يَسِيرًا قَالَ « ذَاكِ الْعَرْضُ وَلَكِنْ مَنْ نُوقِشَ الْحِسَابَ هَلَكَ »] .
Tercemesi:
Bana Abdurrahman b. Bişr, ona Yahya’l-Kattân, ona Osman b. el-Esved, ona İbn Ebî Müleyke, ona da Hz. Âişe'nin rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
«Hesabı tartışılan kişi helâk olmuştur.»
Sonra râvî, Ebû Yunus'un hadîsi gibi rivâyet etti: [“Hesabı tartışıldığı halde helâk olmayan kimse yoktur.” Dedim ki:
“- Ey Allah’ın rasûlü, Cenâb-ı Hak ‘hesabı kolay görülecek’ buyurmuyor mu?” diye sordum.
“- O arzdır, ama hesabı tartışılan mutlaka helâk olur” buyurdu.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7228, /1177
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
3. Osman b. Esved el-Mekki el-Cümahî (Osman b. Esved b. Musa b. Bâzân)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Abdurrahman b. Bişr el-Abdî (Abdurrahman b. Bişr b. Hakem)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14261, M007215
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ ح وَحَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ كُلُّهُمْ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ عَوْنِ بْنِ أَبِى جُحَيْفَةَ ح وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ جَمِيعًا عَنْ يَحْيَى الْقَطَّانِ - وَاللَّفْظُ لِزُهَيْرٍ - حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنِى عَوْنُ بْنُ أَبِى جُحَيْفَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ الْبَرَاءِ عَنْ أَبِى أَيُّوبَ قَالَ خَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعْدَ مَا غَرَبَتِ الشَّمْسُ فَسَمِعَ صَوْتًا فَقَالَ « يَهُودُ تُعَذَّبُ فِى قُبُورِهَا » .
Tercemesi:
Bize, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe (tahdisen) rivayet etti; Bize Veki’ (T) (tahdisen) rivayet etti; Bize, Abdullah b. Muad (tahdisen) rivayet etti; Bize, babam (tahdisen) rivayet etti (T); Bize, Muhammed b. el-Müseni ve İbn Beşşar (tahdisen) rivayet etti; O ikisi dedi ki, “Bize, Muhammed b. Cafer (tahdisen) rivayet etti” ki, onların hepsi Şu'be’den; O, Avn b. Ebu Cuheyfe’den naklen rivayet etti (T); Bize Zuheyr b. Harb b. el-Müseni ve İbn Beşar topluca Yahya el-Kattan'dan -lafız Züheyr'e aittir- nakletti. Bize Yahya b. Said (tahdisen) rivayet etti; Bize Avn b. Ebu Cuheyfe, babasından o da el-Bera'dan, Ebu Eyyüb’ün (ra) şöyle dediğini (tahdisen) rivayet etti: “Allah Resûlü (sav) güneş battıktan sonra dışarı çıkmıştı. Birden bir ses duydu, bunun üzerine “Yahudiler, kabirlerinde azab görüyorlar” buyurdu.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7215, /1175
Senetler:
()
Konular:
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14269, M007221
Hadis:
حَدَّثَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ الْقَوَارِيرِىُّ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنَا بُدَيْلٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَقِيقٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ « إِذَا خَرَجَتْ رُوحُ الْمُؤْمِنِ تَلَقَّاهَا مَلَكَانِ يُصْعِدَانِهَا » . قَالَ حَمَّادٌ فَذَكَرَ مِنْ طِيبِ رِيحِهَا وَذَكَرَ الْمِسْكَ . قَالَ « وَيَقُولُ أَهْلُ السَّمَاءِ رُوحٌ طَيِّبَةٌ جَاءَتْ مِنْ قِبَلِ الأَرْضِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْكِ وَعَلَى جَسَدٍ كُنْتِ تَعْمُرِينَهُ . فَيُنْطَلَقُ بِهِ إِلَى رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ ثُمَّ يَقُولُ انْطَلِقُوا بِهِ إِلَى آخِرِ الأَجَلِ » . قَالَ « وَإِنَّ الْكَافِرَ إِذَا خَرَجَتْ رُوحُهُ - قَالَ حَمَّادٌ وَذَكَرَ مِنْ نَتْنِهَا وَذَكَرَ لَعْنًا - وَيَقُولُ أَهْلُ السَّمَاءِ رُوحٌ خَبِيثَةٌ جَاءَتْ مِنْ قِبَلِ الأَرْضِ . قَالَ فَيُقَالُ انْطَلِقُوا بِهِ إِلَى آخِرِ الأَجَلِ » . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَرَدَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَيْطَةً كَانَتْ عَلَيْهِ عَلَى أَنْفِهِ هَكَذَا .
Tercemesi:
Bana Ubeydullah b. Ömer El-Kavârîrî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hammad b. Zeyd rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Budeyl, Abdullah b. Şakık'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) :«Mü'minin ruhu çıktığı vakit, onu iki melek karşılar yukarıya çıkarırlar.» Hammad demiş ki : o, onun kokusunun güzelliğini ve miski anlattı. Ebû Hüreyre şöyle demiş : «Sema ehli : Güzel bir ruh yeryüzünde geldi, Allah sana ve kendisini yaşattığını cesede salat eylesin, derler. Müteakiben onu Rabbine (Azze ve Celle)'ye götürürler. Sonra: Bunu hududun sonuna kadar götürün, buyurur. Kâfirin de ruhu çıktığı vakit, Hammad onun pis kokusunu ve bir lanet de zikretti demiş— sema ehli pis bir ruh yer tarafından geldi, derler. Ve : Bunu hududun sonuna kadar götürün denilir.»Ebû Hüreyre demiş ki: Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.) üzerinde bulunan ince bir örtüyü şöyle burnuna çevirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7221, /1176
Senetler:
()
Konular:
Lanet, kafir ölünce Allah, Melekler ve İnsanlar ona lanet eder
Müslüman, kafirden farkı ve kafirle ilişkisi
Ruh, mümin ölünce melekler ruhuna iltifat eder
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14267, M007220
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَأَبُو بَكْرِ بْنُ نَافِعٍ قَالُوا حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ - يَعْنُونَ ابْنَ مَهْدِىٍّ - عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ خَيْثَمَةَ عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ ( يُثَبِّتُ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا بِالْقَوْلِ الثَّابِتِ فِى الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَفِى الآخِرَةِ ) قَالَ نَزَلَتْ فِى عَذَابِ الْقَبْرِ .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekr b. Eİ-î Şeybe ile Muhammed b. Müsennâ ve Ebû Bekr b. Nâfi' rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Abdurrahman (yâni; İbnû Mehdî) Süfyan'dan, o da babasuıdan, o da Hayseme'dcn, o da Bera' b. Âzib'den naklen rivayet etti.«Allah, iman edenleri hem dünya hayatında, hem de âhirette sabit kcı-vİlle yerlerinde tutar... âyeî-i kerîmesi kabîr azabı hakkında indi.» demiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7220, /1176
Senetler:
()
Konular:
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Kur'an, nuzül sebebi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14272, M007222
Hadis:
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ عُمَرَ بْنِ سَلِيطٍ الْهُذَلِىُّ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ الْمُغِيرَةِ عَنْ ثَابِتٍ قَالَ قَالَ أَنَسٌ كُنْتُ مَعَ عُمَرَ ح وَحَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ فَرُّوخَ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ الْمُغِيرَةِ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ كُنَّا مَعَ عُمَرَ بَيْنَ مَكَّةَ وَالْمَدِينَةِ فَتَرَاءَيْنَا الْهِلاَلَ وَكُنْتُ رَجُلاً حَدِيدَ الْبَصَرِ فَرَأَيْتُهُ وَلَيْسَ أَحَدٌ يَزْعُمُ أَنَّهُ رَآهُ غَيْرِى - قَالَ - فَجَعَلْتُ أَقُولُ لِعُمَرَ أَمَا تَرَاهُ فَجَعَلَ لاَ يَرَاهُ - قَالَ - يَقُولُ عُمَرُ سَأَرَاهُ وَأَنَا مُسْتَلْقٍ عَلَى فِرَاشِى . ثُمَّ أَنْشَأَ يُحَدِّثُنَا عَنْ أَهْلِ بَدْرٍ فَقَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُرِينَا مَصَارِعَ أَهْلِ بَدْرِ بِالأَمْسِ يَقُولُ « هَذَا مَصْرَعُ فُلاَنٍ غَدًا إِنْ شَاءَ اللَّهُ » . قَالَ فَقَالَ عُمَرُ فَوَالَّذِى بَعَثَهُ بِالْحَقِّ مَا أَخْطَئُوا الْحُدُودَ الَّتِى حَدَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - قَالَ - فَجُعِلُوا فِى بِئْرٍ بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ فَانْطَلَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى انْتَهَى إِلَيْهِمْ فَقَالَ « يَا فُلاَنَ بْنَ فُلاَنٍ وَيَا فُلاَنَ بْنَ فُلاَنٍ هَلْ وَجَدْتُمْ مَا وَعَدَكُمُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ حَقًّا فَإِنِّى قَدْ وَجَدْتُ مَا وَعَدَنِىَ اللَّهُ حَقًّا » . قَالَ عُمَرُ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ تُكَلِّمُ أَجْسَادًا لاَ أَرْوَاحَ فِيهَا قَالَ « مَا أَنْتُمْ بِأَسْمَعَ لِمَا أَقُولُ مِنْهُمْ غَيْرَ أَنَّهُمْ لاَ يَسْتَطِيعُونَ أَنْ يَرُدُّوا عَلَىَّ شَيْئًا » .
Tercemesi:
Bana İshak b. Ömer b. Selit El-Hâzelî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süleyman b. Muğîra, Sabit'ten, rivayet etti. (Demiş ki) : Evet, Enes: Ben Ömer'le beraberdim, dedi. H,Bize Şeybân b. Ferrûh da rivayet etti. Lâfız onundur. (Dedi ki) : Bİze Süleyman b. Muğıra, Sâbit'ten, o da Enes b. Mâlik'den, naklen rivayet etti. Enes şöyle demiş: Mekke ile Medine arasında Ömer'le beraber idik.Hilâle bakıştık. Ben keskin gözlü bir adamdım ve onu gördüm. Benden başka onu gördüğünü söyleyen kimse olmadı. Ömer'e, onu göremiyor musun? demeye başladım. Ömer onu bir türlü göremiyordu. Onu döşeğim üzerine yatarak göreceğim, dedi. Sonra bize Bedir muhariplerinden bahsetmeye başladı ve şöyle dedi: Hakikaten Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) dün bize Bedir muharİblerinin düşecekleri yerleri gösteriyor :«Şurası yarın inşallah filânın düşeceği yerdir.» buyuruyordu. Müteakiben Ömer şöyle dedi : Onu hakla gösteren Allah'a yemin ederim ki: Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in çizdiği hududu şaşmıyorum. Bedir'-de öldürülenler birleri üzerine bir kuyuya atıldılar. Resûlüllah. (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) de giderek yanlarına vardı ve:«Ey filân onlu filân! Ey fitân oğlu filân! Allah'ın ve Resulünün sîze va'd-ettiklerini hak buldunuz mu? Ben Allah'ın bana va'dettiğini hak buldum.» buyurdular. Ömer :
— Yâ Resûlallah! Ruhları olmayan cesetlerle nasıl konuşuyorsun? dedi. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):«Onlara söylediklerimi siz onlardan daha İyi işitir değilsiniz. Şu kadar var ki, bana bir cevab vermeye kadir değillerdir.» buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7222, /1176
Senetler:
()
Konular:
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Kabir Hayatı, ölüler işitir mi?
Oruç, Hilali gözetlemek
Siyer, Bedir gazvesi, öldürülen müşrikler