حدثنا اصبغ قال أخبرني بن وهب قال أخبرني مخرمة بن بكير عن أبيه : أنه رأى عبد الله بن جعفر يقبل زينب بنت عمر بن أبى سلمة وهي ابنة سنتين أو نحوه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164370, EM000365
Hadis:
حدثنا اصبغ قال أخبرني بن وهب قال أخبرني مخرمة بن بكير عن أبيه : أنه رأى عبد الله بن جعفر يقبل زينب بنت عمر بن أبى سلمة وهي ابنة سنتين أو نحوه
Tercemesi:
Bize Asbağ, ona İbn Vehbi, ona Mahreme b. Bükeyr, ona da babası (Bükeyr) şöyle haber vermiştir: Bükeyr Abdullah b. Cafer'i görmüş ve Abdullah Zeyneb bt. Ömer b. Ebu Seleme'yi öpüyormuş. Zeyneb o zaman iki yaşında veya buna yakın bir yaştaymış.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 365, /305
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Abdullah b. Cafer el-Haşimi (Abdullah b. Cafer b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib)
Konular:
Aile, çocuk sevgisi
Çocuk, hak ve sorumlulukları
Çocuk, küçüklere şefkat göstermek
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.
Saygı, büyüklere karşı saygılı, küçüklere karşı şefkatli olmak
حدثنا موسى قال أخبرنا الربيع بن عبد الله بن خطاف عن حفص عن الحسن قال : ان استطعت أن لا تنظر إلى شعر أحد من أهلك إلا أن يكون أهلك أو صبية فافعل
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164371, EM000366
Hadis:
حدثنا موسى قال أخبرنا الربيع بن عبد الله بن خطاف عن حفص عن الحسن قال : ان استطعت أن لا تنظر إلى شعر أحد من أهلك إلا أن يكون أهلك أو صبية فافعل
Tercemesi:
Bize Musa, ona Rabi b. Abdullah b. Hattaf, ona Hafs, Hasan'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Mümkün mertebe eşin ve küçük kız çocuğun dışında yakınlarından hiç bir kadının saçına bakma.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 366, /305
Senetler:
()
Konular:
Aile, aile içinde çocuklarla ilişkiler
Aile, ailede erkeğin hak ve sorumlulukları
Aile, çocuk sevgisi
Çocuk, Kız Çocuğu, kızın değeri
Çocuk, küçüklere şefkat göstermek
Kadın, hak ve sorumlulukları
Tesettür, erkeğin ve kadının avret durumu
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا يحيى بن أبي الهيثم العطار قال حدثني يوسف بن عبد الله بن سلام قال : سماني رسول الله صلى الله عليه وسلم يوسف وأقعدنى على حجره ومسح على رأسي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164372, EM000367
Hadis:
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا يحيى بن أبي الهيثم العطار قال حدثني يوسف بن عبد الله بن سلام قال : سماني رسول الله صلى الله عليه وسلم يوسف وأقعدنى على حجره ومسح على رأسي
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym (Fadl b. Dükeyn), ona Yahya b. Ebu Heysem el-Attar, ona da Yusuf b. Abdullah b. Selam şöyle haber vermiştir: " Hz. Peygamber (sav) bana Yusuf ismini verdi, Kucağına oturttu ve başımı okşadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 367, /305
Senetler:
1. Ebu Yakub Yusuf b. Abdullah el-İsrailî (Yusuf b. Abdullah b. Selam b. Haris)
2. Yahya b. Ebu Heysem el-Attar (Yahya b. Ebu Heysem)
3. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Aile, aile içinde çocuklarla ilişkiler
Aile, çocuk sevgisi
Çocuk, küçüklere şefkat göstermek
Hz. Peygamber, çocuk sevgisi
Hz. Peygamber, çocuklara verdiği önem
Kültürel hayat, İsim verme kültürü
حدثنا حجاج قال حدثنا شعبة قال أخبرني عبد الملك قال سمعت قبيصة بن جابر قال سمعت عمر أنه قال : من لا يرحم لا يرحم ولا يغفر من لا يغفر ولا يعف عمن لم يعف ولا يوق من لا يتوقى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164376, EM000371
Hadis:
حدثنا حجاج قال حدثنا شعبة قال أخبرني عبد الملك قال سمعت قبيصة بن جابر قال سمعت عمر أنه قال : من لا يرحم لا يرحم ولا يغفر من لا يغفر ولا يعف عمن لم يعف ولا يوق من لا يتوقى
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 371, /308
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Merhamet, hayvanlara
Merhamet, insanlara
Müttaki, Allah katında itibarlı olan kimseler
Teşvik edilenler, Bağışlayıcı olmak
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا محمد بن خازم حدثنا هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة قالت : كنت ألعب بالبنات عند النبي صلى الله عليه وسلم وكان لي صواحب يلعبن معي فكان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا دخل ينقمعن منه فيسر بهن إلى فيلعبن معي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164373, EM000368
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا محمد بن خازم حدثنا هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة قالت : كنت ألعب بالبنات عند النبي صلى الله عليه وسلم وكان لي صواحب يلعبن معي فكان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا دخل ينقمعن منه فيسر بهن إلى فيلعبن معي
Tercemesi:
— Hazreti Aişe'fceA rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
«— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in yanında oyuncak bebeklerle oynardım. Benimle oynıyan kız arkadaşlarım da vardı. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) içeri girdiği zaman, arkadaşlarım ondan utanarak köşelere kaçar, saklanırlardı. Peygamber onları okşıyarak bana gönderirdi ve onlar benimle oynarlardı.»[724]
Bu hadîs-İ şerifin delâleti ile kız çocukların oyuncak bebeklerle oynamaları caiz oluyor. Küçük yaştaki çocukları eğlendirmek ve gönüllerini hoş tutmak İçin bebek oyuncaklarla oynamaları hoş görülen hallerdendir. Bu çocuklara mahsus istisnaî bir haldır. Genel manada olan yasaklara aykırı düşmez.[725]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 368, /306
Senetler:
()
Konular:
Aile, aile içinde çocuklarla ilişkiler
Aile, eşler, arasında ilişkiler
Aile, Eşler, Birbirlerine Karşı Yükümlülükleri
Çocuk, küçüklere şefkat göstermek
Hz. Peygamber, çocuk sevgisi
Hz. Peygamber, çocuklara verdiği önem
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
حدثنا عبد الله بن سعيد قال حدثنا أبو أسامة حدثنا عبد الملك بن حميد بن أبى غنية عن أبيه عن أبى العجلان المحاربي قال : كنت في جيش بن الزبير فتوفى بن عم لي وأوصى بجمل له في سبيل الله فقلت لابنه ادفع إلى الجمل فإني في جيش بن الزبير فقال اذهب بنا إلى بن عمر حتى نسأله فأتينا بن عمر فقال يا أبا عبد الرحمن ان والدي توفى وأوصى بجمل له في سبيل الله وهذا بن عمى وهو في جيش بن الزبير أفأدفع إليه الجمل قال بن عمر يا بنى إن سبيل الله كل عمل صالح فإن كان والدك إنما أوصى بجمله في سبيل الله عز وجل فإني رأيت قوما مسلمين يغزون قوما من المشركين فادفع إليهم الجمل فإن هذا وأصحابه في سبيل غلمان قوم أيهم يضع الطابع
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164374, EM000369
Hadis:
حدثنا عبد الله بن سعيد قال حدثنا أبو أسامة حدثنا عبد الملك بن حميد بن أبى غنية عن أبيه عن أبى العجلان المحاربي قال : كنت في جيش بن الزبير فتوفى بن عم لي وأوصى بجمل له في سبيل الله فقلت لابنه ادفع إلى الجمل فإني في جيش بن الزبير فقال اذهب بنا إلى بن عمر حتى نسأله فأتينا بن عمر فقال يا أبا عبد الرحمن ان والدي توفى وأوصى بجمل له في سبيل الله وهذا بن عمى وهو في جيش بن الزبير أفأدفع إليه الجمل قال بن عمر يا بنى إن سبيل الله كل عمل صالح فإن كان والدك إنما أوصى بجمله في سبيل الله عز وجل فإني رأيت قوما مسلمين يغزون قوما من المشركين فادفع إليهم الجمل فإن هذا وأصحابه في سبيل غلمان قوم أيهم يضع الطابع
Tercemesi:
— (91-s.) Ebu'l-Aclân El-Muharibî'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir :
— İbni Zübeyr'in ordusunda idim de, benim amcamın oğlu vefat etti ve kendisine ait bir devesini Allah yolunda (kullanılmak üzere) vasıyyet etti. Ben (vefat eden bu amcamın oğlunun) oğluna dedim ki, deveyi bana ver; çünkü ben îbni Zübeyr'in ordusundayım, (Allah yolunda savaşıyorum). (Ölünün varisi) bana:
— Beraberce İbni Ömer'e gidelim de ona soralım, dedi. Bunun üzerine îbni Ömer'e gittik de (ona) şöyle dedi:
— Ya Abdurrahman (İbni Ömer) : Benim babam vefat etti ve kendisine ait bir deveyi Allah yolunda (kullanılmak üzere) vasıyyet etti. 3u (Ebu'l-Aclân) da amcamın oğlu olup, İbni Zübeyr'in ordusunda bulunuyor. Deveyi buna vereyim mi? İbni Ömer şöyle dedi:
— Yavrum! Her salih amel, Allah yolunda çalışmadır. Gerçekten senin baban devesini Allah (Azze ve Ceîle) yolunda (kullanılmak üzere) vasıyyet etti. Ben müslüman bir topluluğun müşrik bir toplulukla savaştığını gördüm. Sen deveyi onlara ver, (çünkü müşriklerle çarpışan müs-lümanlar Allah yolundadır). Bu (Ebu'l-Aclân) ve arkadaşları, bir gencin (îbni Zübeyr'in) yolundadır. Bunlar öyle bir toplumdur ki, hangisi riyaset mühürünü elde edecektir diye uğraşıyor.»[726]
Abdullah Îbni Zübeyr'inhal tercemesi 244 sayılı hadîs-i şerif münasebeti ile geçmişti. Hz. Muaviye vefat edip de, oğlu Yezid iktidara geçince, Abdullah ibni Zübeyr ona biat etmedi. Hilâfetini tanımadı. Kendisi Hicaz'da halifeliğini İlân etti. Bunun üzerine Yezid bir ordu hazırlayarak Medine'ye doğru yolladı. Abdullah ibni Zübeyr ile aralarında Harre vak'ası denilen savaş cereyan ottİ ve ashabdan çok kimseler şehid düştü. Savaş burada kapanmayıp Mekke'ye doğru genişledi ve Mekke'nin muhasarası sırasında Yezid 'in ölümü ile son buldu. Bundan sonra Abdullah İbni Zübeyr dokuz yıl Hicaz, Yemen, İrak, Horasan gibi beldeleri kendine bağlayarak hilâfet sürdürdü. Yalnız Şam ve Mıssr, Emevî'lerin elinde kalmıştı. Nihayet EmevMerin başına geçen Abdülmelik ibni Mervan, Haccac kumandasındaki orduyu Hicaz'a göndermiş ve Mekke'yi kuşatmıştı. Kuşatma esnasında Abdullah Ibnİ Zübeyr yaralanmış ve sonunda şehid edilmişti.
İşte iki İslâm ordusu arasında cereyan eden bu savaşlar, bir hilâfet ve riyaset davası olduğundan bunların savaşını Abdurrahman İbni Ömer Allah yolunda savaş kabul etmemiştir Bunun için Allah yolunda kullanılmak üzere vasıyyet edilen atın İbni Zübeyr saflarında çarpışan savaşçıya verilmesini uygun bulmayıp, Müşriklerle savaşanlara verilmesini tavsiye etmiştir.
Esasen hadîs-i şerifin mevzu ile ilgisi, İbni Ömer'in kendinden küçük olan mirasçıya «Yavrum» diye hitap etmesi yönündendİr Küçüklere ve çocuklara böyle hitapta bulunmanın cevazı anlaşılmış oluyor.[727]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 369, /306
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Aclan (Ebu Aclan)
3. Humeyd b. Ebu Ğaniyye Esbehani (Humeyd b. Ebu Ğaniyye)
4. ibn Ebu Ğaniyye Abdulmelik b. Humeyd el-Huzai (Abdulmelik b. Humeyd b. Ebu Ğaniyye)
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
6. Ebu Said Abdullah b. Saîd el-Kindî (Abdullah b. Saîd b. Husayn b. Adî)
Konular:
Cihad, el, dil veya mal ile yapılan cihad
Savaş, ordu komutanlığı, komutanlar
Vasiyet, İslam'ın ilk zamanlarında
Yardım, mücahide ve ailesine yardım
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبى قال حدثنا الأعمش قال حدثني زيد بن وهب قال سمعت جريرا عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من لا يرحم الناس لا يرحمه الله عز وجل
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164375, EM000370
Hadis:
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبى قال حدثنا الأعمش قال حدثني زيد بن وهب قال سمعت جريرا عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من لا يرحم الناس لا يرحمه الله عز وجل
Tercemesi:
— Cerîr'den işitildiğine göre, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellemyin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
«— İnsanlara acımıyana Azız ve Celîl olan Allah merhamet etmez.»[728]
Bu hadîs-İ şerîf ve benzerleri 95-99. sayılarda geçmişti. Burada tekrar getirilişinin sebebi, ravilerden birinin dinleyiciye «Yavrum», diye hitap et-mesindendir. Buradaki metinde bu hitap zikredilmemiştir.[729]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 370, /307
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Hafs Ömer b. Hafs en-Nehaî (Ömer b. Hafs b. Giyas b. Talk b. Muaviye)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Merhamet, hayvanlara
Merhamet, insanlara
حدثنا حفص بن عمر قال حدثنا شعبة عن عبد الملك بن عمير عن قبيصة بن جابر عن عمر قال : لا يرحم من لا يرحم ولا يغفر لمن لا يغفر ولا يتاب على من لا يتوب ولا يوق من لا يتوقى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164377, EM000372
Hadis:
حدثنا حفص بن عمر قال حدثنا شعبة عن عبد الملك بن عمير عن قبيصة بن جابر عن عمر قال : لا يرحم من لا يرحم ولا يغفر لمن لا يغفر ولا يتاب على من لا يتوب ولا يوق من لا يتوقى
Tercemesi:
Hazreti Ömer'in şöyle dediği işitilmiştir:
— Merhamet etmiyene merhamet olunmaz, bağışlamayan- bağışlanmaz, affetmiyen kimse affolunmaz ve takva sahibi olmayan da korunmaz.[730]
Insanlar amellerine göre ceza ve mükâfat göreceklerinden dünyada işledikleri ameller esastır. Dünyada merhametli bulunan, insanlara ve hayvanlara acıyarak onlara iyi muamele eden, kusurları örtüp bağışlayan ve şunu bunu çekiştirmeyip ayıplamayan, kendi iradesi ile Allah'dan korkarak yasaklarından sakınan ve emirlerine bağlanan kimseler bu hareketlerinin karşılığını âhirette göreceklerdir.
Çocuklara merhamet manasını taşıyan bu haber, mevzu ile ilgili bulunduğundan bu kısımda zikredilmiştir.[731]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 372, /308
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Merhamet, hayvanlara
Merhamet, insanlara
Müttaki, Allah katında itibarlı olan kimseler
Teşvik edilenler, Bağışlayıcı olmak
Tevbe, önemi ve tevbeye teşvik
حدثنا مسدد قال حدثنا إسماعيل بن إبراهيم قال حدثنا زياد بن مخراق عن معاوية بن قرة عن أبيه : قال قال رجل يا رسول الله إني لأذبح الشاة فأرحمها أو قال إني لأرحم الشاة أن أذبحها قال والشاة ان رحمتها رحمك الله مرتين
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164379, EM000373
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا إسماعيل بن إبراهيم قال حدثنا زياد بن مخراق عن معاوية بن قرة عن أبيه : قال قال رجل يا رسول الله إني لأذبح الشاة فأرحمها أو قال إني لأرحم الشاة أن أذبحها قال والشاة ان رحمتها رحمك الله مرتين
Tercemesi:
— Rivayet edildiğine göre bir adam (Peygamber'e) şöyle:
— Ey Allah'ın Resulü! Ben koyun kesiyorum, fakat ona acıyorum.
— Yahut adam şöyle dedi: Ben koyuna acıyorum, eğer onu boğazlarsam.
— Peygamber (Sallaltahü Aleyhi ve Sellem) iki defa şöyle buyurdu:
«— Sen koyuna acırsan, Allah sana acır.»[733]
Burada hayvanlara acımanın ve onlara merhametli davranmanın se-vab olduğuna işaret edilmektedir. Nitekim hayvanlar boğazlanırken onlara eziyet etmemek ve lüzumsuz acı vermemek için bıçağı iyi bileylemek ve hayvanı itip kakmamak sünnettir. Böyle hareket ise merhametin eseridir.[734]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 373, /308
Senetler:
1. Kurra b. İyâs el-Müzeni (Kurra b. İyas b. Hilal b. Râib)
2. Ebu İyas Muaviye b. Kurra el-Müzenî (Muaviye b. Kurra b. İyas b. Hilal b. Riâb b. Ubeyd)
3. Ziyad b. Mihrâk el-Müzeni (Ziyad b. Mihrak)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Kurban, kesim kuralları
Merhamet, hayvanlara
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن منصور سمعت أبا عثمان مولى المغيرة بن شعبة يقول سمعت أبا هريرة يقول : سمعت النبي صلى الله عليه وسلم الصادق المصدوق أبا القاسم صلى الله عليه وسلم يقول لا تنزع الرحمة إلا من شقى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164380, EM000374
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن منصور سمعت أبا عثمان مولى المغيرة بن شعبة يقول سمعت أبا هريرة يقول : سمعت النبي صلى الله عليه وسلم الصادق المصدوق أبا القاسم صلى الله عليه وسلم يقول لا تنزع الرحمة إلا من شقى
Tercemesi:
Ebû Hüreyre'nin şöyle dediği işiülmiştir:
— Doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilen Peygamber (Sailallahü Aleyhi ve Se!lem)'in şöyle buyurduğunu işittim:
«— Rahmet, ancak şakî'den çıkarılır (alınır).»[735]
Şekavet sahibi kimselerden, zalimlerden şefkat ve merhamet duygulan sıyrılıp çıktığı gibi, bu hallerinin cezası olarak da Allah Tealâ onlara gerek dünyada, gerekse âhirette merhamet etmez. Cezalarını çekerler. Çünkü Allah, acıyıp merhamet edenlere rahmetini indirir.[736]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 374, /309
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
İnsan, Bedbaht kimseler
İnsan, en şerlisi
İnsan, insanların karakter farklılığı yaratılıştandır
Merhamet, hayvanlara
Merhamet, insanlara