Öneri Formu
Hadis Id, No:
213480, İHS000819
Hadis:
819 - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ مُوسَى، قَالَ: حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيِّ بْنِ بَحْرٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، قَالَ: أَخْبَرَنِي أَبُو الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ، أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، يَقُولُ: «إِذَا دَخَلَ الرَّجُلُ بَيْتَهُ فَذَكَرَ اللَّهَ عِنْدَ دُخُولِهِ وَعِنْدَ طَعَامِهِ، قَالَ الشَّيْطَانُ: لَا مَبِيتَ لَكُمْ وَلَا عَشَاءَ، وَإِذَا دَخَلَ فَلَمْ يَذْكُرِ اللَّهَ عِنْدَ دُخُولِهِ، قَالَ الشَّيْطَانُ: أَدْرَكْتُمُ الْمَبِيتَ، وَإِذَا لَمْ يَذْكُرِ اللَّهَ عِنْدَ طَعَامِهِ، قَالَ: أَدْرَكْتُمُ الْمَبِيتَ وَالْعَشَاءَ».
Tercemesi:
Bize Abdullâh İbn Ahmed İbn Mûsâ haber verdi: Bize Amr İbn Alî İbn Bahr anlattı: Ebû Âsım bize, İbn Cüreyc'den anlattı: Ebu'z-Zübeyr bana, Câbir'den haber verdi, kendisi Peygamber (s.a.v.)'i şöyle derken işitmiş:
Kişi evine girerken ve yemeğe başlarken Allâh'ı andığında şeytan şöyle der: Ne geceleyebilirsiniz ne de yiyebilirsiniz! Ancak kişi evine girerken Allâh'ı anmadığında, şeytan: Geceleyecek yer buldunuz, der. Yemeğe başlarken Allâh'ı anmadığında ise: Hem yemek yiyecek hem de kalacak bir yer buldunuz, der.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 819, 3/100
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213483, İHS000822
Hadis:
822 - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْذِرِ بْنِ سَعِيدٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ سَعِيدِ بْنِ مُسْلِمٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي طَلْحَةَ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ إِذَا خَرَجَ مِنْ بَيْتِهِ، فَقَالَ: «بِسْمِ اللَّهِ، تَوَكَّلْتُ عَلَى اللَّهِ، لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ، فَيُقَالُ لَهُ: حَسْبُكَ قَدْ كُفِيتَ وَهُدِيتَ وَوُقِيتَ؛ فَيَلْقَى الشَّيْطَانُ شَيْطَانًا آخَرَ فَيَقُولُ لَهُ: كَيْفَ * لَكَ بِرَجُلٍ قَدْ كُفِيَ وَهُدِيَ وَوُقِيَ»
Tercemesi:
Bize Muhammed İbnu'l-Münzir İbn Saîd haber verdi: Bize Yûsuf İbn Saîd İbn Müslim anlattı: Haccâc bize, İbn Cüreyc'den, o da İshâk İbn Abdullâh İbn Ebû Talha'dan, o da Enes İbn Mâlik'ten, Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu anlattı:
Adam evinden çıkarken: Bismillâh, Allâh'a güvendim; Allâh'tan başka hiç kimsede ne bir kuvvet vardır ne de hareket, derse, kendisine: Sana bu yeter, tüm ihtiyaçların karşılanacak, hidayet olunacaksın ve korunacaksın, denir. Bu duadan sonra şeytan başka bir şeytanla karşılaşır ve ona der ki: Tüm ihtiyaçları karşılanan, hidayet olunan ve korunan bir adama ne yapabilirsin ki!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 822, 3/104
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213524, İHS000863
Hadis:
863 - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ الْمُثَنَّى، قَالَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ، قَالَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ شُرَيْحٍ، قَالَ: حَدَّثَنِي أَبُو هَانِئٍ التُّجِيبِيُّ، عَنْ أَبِي عَلِيٍّ الْهَمْدَانِيِّ، أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِيَّ، يَقُولُ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: « مَنْ قَالَ: رَضِيتُ بِاللَّهِ رَبًّا، وَبِالْإِسْلَامِ دِينًا، وَبِمُحَمَّدٍ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَبِيًّا، وَجَبَتْ لَهُ الْجَنَّةُ».
قَالَ أَبُو حَاتِمٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ: أَبُو هَانِئٍ اسْمُهُ: حُمَيْدُ بْنُ هَانِئٍ مِنْ أَهْلِ مِصْرَ، وَأَبُو عَلِيٍّ الْهَمْدَانِيُّ اسْمُهُ: عَمْرُو بْنُ مَالِكٍ الْجَنْبِيُّ مِنْ ثِقَاتِ أَهْلِ فِلَسْطِينَ
Tercemesi:
Bize Ahmed İbn Alî İbnu'l-Müsennâ haber verdi: Bize Muhammed İbn Abdullâh İbn Numeyr anlattı: Bize Zeyd İbnu'l-Hubâb anlattı: Bize Abdurrahmân İbn Şureyh anlattı: Ebû Hâni' et-Tücîbî bana, Ebû Alî el-Hemdânî'den anlattı, kendisi Ebû Saîd el-Hudrî'nin şöyle dediğini işitmiş:
Allâh'ın Elçisi (s.a.v.) buyurdu ki: Her kim, Allâh'ı Rab, İslam'ı din olarak, Muhammed (s.a.v.)'i de peygamber olarak kabullendim derse, kendisine Cennet gerekli olur.
Ebû Hâtim (İbn Hibbân) (r.a.): Buradaki Ebû Hâni'in adı: Humeyd İbn Hâni'dir; Mısır halkındandır. Ebû Ali el-Hemdânî'nin adı ise: Amr İbn Mâlik el-Cenbî'dir; Filistin halkının sikalarındandır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 863, 3/144
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213525, İHS000864
Hadis:
864 - أَخْبَرَنَا أَبُو يَعْلَى، حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَرْعَرَةَ بْنِ الْبِرِنْدِ، حَدَّثَنَا عَتَّابُ بْنُ حَرْبٍ أَبُو بِشْرٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ الْخَزَّازُ، عَنِ ابْنِ أَبِي مُلَيْكَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ جَمَعَ أَهْلَ بَيْتِهِ، فَقَالَ: «إِذَا أَصَابَ أَحَدَكُمْ غَمٌّ أَوْ كَرْبٌ، فَلْيَقُلِ: اللَّهُ اللَّهُ رَبِّي، لَا أُشْرِكُ بِهِ شَيْئًا».
اسْمُ أَبِي عَامِرٍ الْخَزَّازُ: صَالِحُ بْنُ رُسْتُمَ رُوِيَ لَهُ أَرْبَعُونَ حَدِيثًا، مِنْ ثِقَاتِ أَهْلِ الْبَصْرَةِ
Tercemesi:
Bize Ebû Ya'lâ haber verdi: Bize İbrâhîm İbn Muhammed İbn Arara İbnu'l-Birind anlattı: Bize Attâb İbn Harb Ebû Bişr anlattı: Ebû Âmir el-Hazzâz bize, İbn Ebû Müleyke'den, o da Âişe'den anlattı:
Peygamber (s.a.v.) ev halkını toplayıp onlara şöyle dedi: Birinize üzüntü ya da sıkıntı geldiğinde, şöyle desin: Allâh, Allâh benim Rabbimdir; Ona hiçbir şeyi ortak koşmam; Allâh, Allâh benim Rabbimdir; Ona hiçbir şeyi ortak koşmam.
Ebû Âmir el-Hazzâz'ın adı: Sâlih İbn Rüstem'dir; kendisinden 40 hadis aktarılmıştır; kendisi Basra halkının sikalarındandır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 864, 3/146
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
214155, İHS000891
Hadis:
891 - أَخْبَرَنَا الْفَضْلُ بْنُ الْحُبَابِ، قَالَ: حَدَّثَنَا مُسَدَّدُ بْنُ مُسَرْهَدٍ، عَنْ يَحْيَى الْقَطَّانِ، عَنْ مَالِكِ بْنِ مِغْوَلٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سَمِعَ رَجُلًا، يَقُولُ: اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِأَنِّي أُشْهِدُكَ أَنَّكَ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ، الْأَحَدُ الصَّمَدُ، الَّذِي لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ، وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «لَقَدْ سَأَلْتَ اللَّهَ بِالِاسْمِ الَّذِي إِذَا سُئِلَ بِهِ أَعْطَى، وَإِذَا دُعِيَ بِهِ أَجَابَ»
Tercemesi:
Bize el-Fadl İbnu'l-Hubâb haber verdi: Müsedded İbn Müserhed bize, Yahyâ el-Kattân'dan, o da Mâlik İbn Miğvel'den anlattı: Abdullâh İbn Büreyde bize babasından anlattı:
Peygamber (s.a.v.) bir adamı şöyle derken işitti: Allâh'ım, ben senden, senin kendisinden başka ilâh bulunmayan bir tek olduğuna, senin her türlü ihtiyaç için başvurulan olduğuna, doğurmadığına, doğrulmadığına ve sana denk hiçbir şeyin olmadığına tanıklık ederek istiyorum. Bunun üzerine Allâh'ın Elçisi (s.a.v.) buyurdu ki: Sen Allâh'tan, kendisiyle istenildiğinde verdiği isimle istedin; bu isimle dua edildiğinde Allâh kabul eder.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 891, 3/173
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
214187, İHS000922
Hadis:
922 - حَدَّثَنَا ابْنُ سَلْمٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ: حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ أَبِي سَلَمَةَ، قَالَ: حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ مُحَمَّدٍ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ: «أَتَى جِبْرِيلُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ: إِنَّ اللَّهَ يَأْمُرُكَ أَنْ تَدْعُوَ بِهَؤُلَاءِ الْكَلِمَاتِ، فَإِنِّي مُعْطِيكَ إِحْدَاهُنَّ، قَالَ: اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ تَعْجِيلَ عَافِيَتِكَ، أَوْ صَبْرًا عَلَى بَلِيَّتِكَ، أَوْ خُرُوجًا مِنَ الدُّنْيَا إِلَى رَحْمَتِكَ».
Tercemesi:
Bize İbn Selm anlattı: Bize Abdurrahmân İbn İbrâhim anlattı: Bize Amr İbn Ebû Seleme anlattı: Züheyr İbn Muhammed bize, Hişâm İbn Urve'den, o da babasından, o da Âişe'den anlattı:
Cibrîl, Peygamber (s.a.v.)'e gelerek şöyle dedi: Allâh sana, şu kelimeyle dua etmeni emrediyor ve sana bunlardan birini vereceğim diyor: Allâh'ım, Ben senden vereceğin afiyeti çabucak vermeni ya da sınamalarına karşı sabır vermeni yahut dünyadan rahmetine çıkmayı istiyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 922, 3/202
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
214156, İHS000892
Hadis:
892 - أَخْبَرَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ أَحْمَدُ بْنُ عِيسَى بْنِ السِّكِّينِ الْبَلَدِيُّ بِوَاسِطَ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ أَحْمَدُ بْنُ سُلَيْمَانَ بْنِ أَبِي شَيْبَةَ الرَّهَاوِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ، قَالَ: حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ مِغْوَلٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّهُ دَخَلَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْمَسْجِدَ، فَإِذَا رَجُلٌ يُصَلِّي يَدْعُو، يَقُولُ: اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِأَنِّي أُشْهِدُكَ أَنَّكَ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ الْأَحَدُ الصَّمَدُ، الَّذِي لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ، وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ، لَقَدْ سَأَلَ اللَّهَ بِاسْمِهِ الْأَعْظَمِ، الَّذِي إِذَا سُئِلَ بِهِ أَعْطَى، وَإِذَا دُعِيَ بِهِ أَجَابَ»، وَإِذَا رَجُلٌ يَقْرَأ فِي جَانِب المَسْجِدِ، فَقَال رَسُوْلُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم: «لَقَد أُعِطَي مِزْمَاراً مِنْ مَزَامِير آل دَاوُد» وَهُوَ عَبْدُ اللهِ بن قَيسٍ قَالَ فَقُلتُ لَهُ: يَا رَسُوْلَ اللهِ أُخْبِرُهُ؟ فَقَالَ: «أَخْبِرْهُ»، فَأَخْبَرْتُ أَبَا مُوسى فَقَالَ: لَنْ تَزَالَ لِي صَدِيقاً.
قَالَ زَيْدُ بن الحباب: فَحَدَّثت بِهِ زُهَير بن مُعَاوِيَة فَقَالَ: سَمِعتُ أَبَا إِسْحَاق السَّبِيعي يُحَدِّث بِهَذَا الحَدِيث عَنْ مَالِك بن مِغْوَل.
Tercemesi:
Bize Ebu'l-Abbâs Ahmed İbn Îsa İbnü's-Sükeyn el-Beledî, Vâsıt'ta haber verdi: Bize Ebu'l-Huseyn Ahmed İbn Süleymân İbn Ebû Şeybe er-Ruhâvî anlattı: Bize Zeyd İbnu'l-Hubâb anlattı: Bize Mâlik İbn Miğvel anlattı: Abdullâh İbn Büreyde bize, babasından anlattı:
Kendisi Peygamber (s.a.v.)'le birlikte mescide girmiş; o sırada orada bir adam namaz kılarken şöyle dua ediyormuş: Allâh'ım, ben senden, senin kendisinden başka ilâh bulunmayan bir tek olduğuna, senin her türlü ihtiyaç için başvurulan olduğuna, doğurmadığına, doğrulmadığına ve sana denk hiçbir şeyin olmadığına tanıklık ederek istiyorum. Bunun üzerine Allâh'ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurmuş: Canımı elinde tutana yemin olsun ki, bu adam, Allâh'tan İsmi Azam ile istemiştir; öyle ki bu isimle istenildiğinde Allâh verir ve bu isimle dua edildiğinde kabul eder. O esnada mescidin bir kenarında bir adam Kur'ân okumaktaydı. Allah'ın Elçisi (s.a.v.) buyurdu ki: Bu adama Dâvûd Ailesine verilen türden güzel bir ses verilmiş. O kişi Abdullâh İbn Kays idi. Allah'ın Elçisi (s.a.v.)'e: Bunu ona haber vereyim mi? diye sordum. Ver, dedi. Ben de Ebû Mûsâ'ya haber verdim, bana dedi ki: sen, bundan sonra hep dostum olarak kalacaksın.
Zeyd İbnu'l-Hubâb: Bu hadisi, Züheyr İbn Muâviye'ye anlattım; bana dedi ki: İshâk es-Sebîî'yi, bu hadisi Mâlik İbn Miğvel'den anlatırken işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 892, 3/174
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
214157, İHS000893
Hadis:
893 - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ بْنِ إِبْرَاهِيمَ مَوْلَى ثَقِيفٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا خَلَفُ بْنُ خَلِيفَةَ، قَالَ: حَدَّثَنَا حَفْصُ ابْنُ أَخِي أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ: كُنْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ جَالِسًا فِي الْحَلْقَةِ، وَرَجُلٌ قَائِمٌ يُصَلِّي، فَلَمَّا رَكَعَ سَجَدَ وَتَشَهَّدَ، دَعَا، فَقَالَ فِي دُعَائِهِ: اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِأَنَّ لَكَ الْحَمْدَ، لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ الْحَنَّانُ الْمَنَّانُ، بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ، يَا ذَا الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ، يَا حَيُّ يَا قَيَّامُ، اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ، فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «أَتَدْرُونَ بِمَا دَعَا؟ » قَالُوا: اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ، فَقَالَ: «وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ، لَقَدْ دَعَا بِاسْمِهِ الْعَظِيمِ الَّذِي إِذَا دُعِيَ بِهِ أَجَابَ، وَإِذَا سُئِلَ بِهِ أَعْطَى».
قَالَ أَبُو حَاتِمٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ: حَفْصٌ هَذَا: هُوَ حَفْصُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي طَلْحَةَ أَخُو إِسْحَاقَ بْنِ أَخِي أَنَسٍ لِأُمِّهِ.
Tercemesi:
Bize Sakîf'in azatlı kölesi Muhammed İbn İshâk İbn İbrâhîm haber verdi: Bize Kuteybe İbn Saîd anlattı: Bize Halef İbn Halîfe anlattı: Hafs İbn Ahu Enes İbn Mâlik bize, Enes İbn Mâlik'ten anlattı:
Allâh'ın Elçisi (s.a.v.)'le birlikte bir halkada oturuyordum; o sırada bir adam ayakta namaz kılıyordu. Adam rükû'unu ve secdesini yapıp teşehhüde oturduğunda şöyle dua etti: Allâhım, ben senden; övgünün yalnız sana yaraştığını, senden başka ilâh olmadığını, senin şefkatli ve cömert olduğunu, gökleri ve yeri örneksiz yarattığını bilerek istiyorum ey büyüklük ve kerem sahibi, ey sonsuz hayat sahibi ve bütün varlıkları ayakta tutan Allâhım! Senden istiyorum! Bunun üzerine Allâh'ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu: Ne ile dua ettiğini biliyor musunuz? Allâh ve Elçisi daha iyi bilir, dediler. Buyurdu ki: Canımı elinde tutan Allâh'a yemin olsun ki, Allâh'ın İsmi Azamıyla dua etti; öyle ki, bununla dua edildiğinde Allah kabul eder, bununla istenildiğinde Allâh verir.
Ebû Hâtim (İbn Hibbân) (r.a.): Buradaki Hafs, Hafs İbn Abdullah İbn Ebû Talha'dır ve İshâk İbn Ahu Enes'in anabir kardeşidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 893, 3/175
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
217117, İHS000970
Hadis:
970 - أَخْبَرَنَا عُمَرُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْهَمْدَانِيُّ، حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ أَخْزَمَ، حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ الْعَقَدِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْجَلِيلِ بْنُ عَطِيَّةَ، عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مَيْمُونٍ حَدَّثَنِي عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِي بَكْرَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «دَعَوَاتُ الْمَكْرُوبِ: اللَّهُمَّ رَحْمَتَكَ أَرْجُو، فَلَا تَكِلْنِي إِلَى نَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ، وَأَصْلِحْ لِي شَأْنِي كُلَّهُ، لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ»
Tercemesi:
Bize Ömer İbn Muhammed el-Hemdânî haber verdi: Bize Zeyd İbn Ahzem anlattı: Bize Ebû Âmir el-Akadî anlattı: Abdülcelîl İbn Atıyye bize, Ca'fer İbn Meymûn'dan anlattı: Abdurrahmân İbn Ebû Bekre bana, babasından, o da Peygamber (s.a.v.)'den anlattı:
Sıkıntılının duaları şunlardır: Allâh'ım, rahmetini umuyorum, beni bir göz açıp kapayacak kadar bile nefsimle baş başa bırakma, benim her halimi ıslah et; hiçbir ilâh yoktur, sadece sen varsın.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 970, 3/250
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
217130, İHS000983
Hadis:
983 - أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ سُفْيَانَ الشَّيْبَانِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا هُدْبَةُ بْنُ خَالِدٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا هَمَّامٌ، قَالَ: حَدَّثَنَا مَنْصُورٌ، عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِي الْجَعْدِ، عَنْ كُرَيْبٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «أَمَا إِنَّ أَحَدَكُمْ لَوْ أَنَّهُ إِذَا أَرَادَ أَنْ يَأْتِيَ أَهْلَهُ، قَالَ: بِسْمِ اللَّهِ، اللَّهُمَّ جَنِّبْنَا الشَّيْطَانَ، وَجَنِّبِ الشَّيْطَانَ مَا رَزَقْتَنَا، ثُمَّ رُزِقَا وَلَدًا لَمْ يَضُرَّهُ الشَّيْطَانُ».
Tercemesi:
Bize el-Hasen İbn Süfyân eş-Şeybânî haber verdi: Bize Hüdbe İbn Hâlid anlattı: Bize Hemmâm anlattı: Mansûr bize, Sâlim İbn Ebu'l-Ca'd'den, o da Küreyb'den, o da İbn Abbâs'tan, Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu anlattı:
İçinizden herhangi biriniz eşine varmak istediğinde: Bismillâh, Allâh'ım, şeytanı bizden uzak et; aynı şekilde bize vereceğin çocuktan da uzak et, derse, ve Allâh o karı kocaya çocuk verirse, şeytan o çocuğa zarar veremez.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 983, 3/263
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular: