حدثنا خالد بن مخلد البجلي قال حدثنا سليمان بن بلال قال أخبرني يحيى بن سعيد قال أخبرني محمد بن يحيى بن حبان عن داود بن أبى داود قال قال لي عبد الله بن سلام : ان سمعت بالدجال قد خرج وأنت على ودية تغرسها فلا تعجل أن تصلحها فإن للناس بعد ذلك عيشا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164661, EM000480
Hadis:
حدثنا خالد بن مخلد البجلي قال حدثنا سليمان بن بلال قال أخبرني يحيى بن سعيد قال أخبرني محمد بن يحيى بن حبان عن داود بن أبى داود قال قال لي عبد الله بن سلام : ان سمعت بالدجال قد خرج وأنت على ودية تغرسها فلا تعجل أن تصلحها فإن للناس بعد ذلك عيشا
Tercemesi:
— (114-s.) Abdullah îbni Selâm .şöyle demiştir:
«— Eğer (kıyamet alâmetlerinden olan) Deccal'm çıktığını işitirsen ve elinde de dikmekte olduğun bir hurin2 fidanı bulunuyorsa, onu ıslâh etmek için acele etme; çünkü bvjıda^a sonra insanlar için epeyce bir müddet yaşayış vardır.»[939]
Kıyametin kopmasına alâmet*sayılan Deccal'm gelişi zamanında, uzun yıllar sonra meyve verecek bir ağacı dikmekten vaz geçme olmayıp, onu alelacele dikmek de doğru dcğifdir. Daha uzun yıllar insanlar yaşıyacağı için, ağaçlan usulüne göre itina ile dikmek ve bütün hayırlı yatırımları ona göre yapmak gerekir. Hiç bir zaman acele edip, işleri noksan ve sakat bırakmamalıdır. Burada da işleri sağlam yapmaya ve çalışmanın lüzumuna işaret vardır.[940]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 480, /379
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Yusuf Abdullah b. Selam (Abdullah b. Selam b. el- Hâris)
Konular:
Ağaçlandırma, ağaç dikmek veya kesmek
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Kıyamet, alametleri, Deccal
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا شيبان عن يحيى عن أبى جعفر عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ثلاث دعوات مستجابات دعوة المظلوم ودعوة المسافر ودعوة الوالد على ولده
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164665, EM000481
Hadis:
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا شيبان عن يحيى عن أبى جعفر عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ثلاث دعوات مستجابات دعوة المظلوم ودعوة المسافر ودعوة الوالد على ولده
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre, Peygamber (Saîlallahîi Aleyhi ve Selem) 'den rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurmuştur:
«— Üç dua vardır ki, onlar kabul olunurlar: Mazlumun duası, misafirin (yolcunun) duası, babanın çoğuna duası...»[941]
Kitabın başında ve 32 sayıda geçen hadîs-İ şerifte, makbul olan duaların üçüncüsü «Ana-babanin çocuklarına duası» şeklinde varid olmuştur. Diğer manalarda fark yoktur. 32 sayılı hadîs-i şerife ve açıklamasına bakılsın.[942]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 481, /380
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Cafer el-Ensarî (Ebu Cafer)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Muaviye Şeyban b. Abdurrahman et-Temimi (Şeyban b. Abdurrahman)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Dua, beddua, mazlumun bedduası
Dua, duası makbul kimseler
Dua, makbul-müstecap dualar
حدثنا بشر قال حدثنا عبد الله قال حدثنا داود بن قيس قال حدثنا عبيد الله بن مقسم قال سمعت جابر بن عبد الله يقول قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : اتقوا الظلم فإن الظلم ظلمات يوم القيامة واتقوا الشح فان الشح أهلك من كان قبلكم وحملهم على أن سفكوا دماءهم واستحلوا محارمهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164670, EM000483
Hadis:
حدثنا بشر قال حدثنا عبد الله قال حدثنا داود بن قيس قال حدثنا عبيد الله بن مقسم قال سمعت جابر بن عبد الله يقول قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : اتقوا الظلم فإن الظلم ظلمات يوم القيامة واتقوا الشح فان الشح أهلك من كان قبلكم وحملهم على أن سفكوا دماءهم واستحلوا محارمهم
Tercemesi:
— Cabir lbnir Abdullah'dan işitildiğine göre, diyordu ki : — Resûlüllah (Sallailahü Aleyhi ve Seltem) şöyle buyurdu:
— Zulümden sakınınız; çünkü zulüm kıyamet günü karanlıklardır, (felâketlere sebep olur). Bahillikten de sakınınız; çünkü kahillik sizden öncekileri helak etmiş ve onları, kanlarını akıtmaya götürmüş ve haram şeylerini helâl kabul etmişlerdir.»[945]
Zulüm, hududu aşmak ve başkalarına tecavüz etmektir. Başka bir deyimle, bir şeyi kendi yerine koymayıp başka yere koymaktır. İnsanlar ara-srnda yaygın olan mana İse, insanların birbirleri ırzına, mal ve canlarına tecavüz etmeleridir.
Başkasının ırzına, matına ve canına saldırmak haram olduğu için bunun gönahı feüyüktör. Böyle günahları isleyenler hidayet nurundan mahrum olurlar ve kıyamet günü karanlıklar İçinde kalırlar. Kendilerini aydınlıca ve kurtuluşa çıkaracak bir imkân bulamazlar. Yahut çeşitli engel ve azab şekilleri İle karşılaşırlar. Böyle korkunç felâketlere düşmemek İçin zulümden kaçınmak selâmet yoludur. Zulmön en büyüöü Allah'a ortak koşmak, şirke varmaktır. Birçok âyet-i kerîmelerde kâfirler, zalimler dîye vasıflanmışlardır. Biz'rm konumuz, müminler arasındaki tecavüzlerden doğan zulüm hareVet-Tendir.
Banîllİk de kaçınılması ve sakınılması gereken tehlikeli bir hastalıktır.
İnsan hırs sahibi olup, maddeye taparcasına bağlı olursa, yapmayacağı bir fenalık yoktuk Madde için adam öldürür, başkasının matını yer, ırza tecavüz eder, haramı helâl sayar. Dinden çıkmaya sebep teşkil eden en büyük felâket meydana gelir. Allah'dan başka koruyucusu olmayan bir kimseye zulmetmek, zulmün en çirkinidir. Bu durumda olan bir mazlumun duası, Allah tarafından hemen kabul edilir ve zalim dünyada cezasını çeker. Bundan daha çabuk dünyada ceza İnfaz edilmez.[946]
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
اتَّقُوا الظُّلْمَ فَإِنَّ الظُّلْمَ ظُلُمَاتٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 483, /381
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ubeydullah b. Miksem el-Kuraşi (Ubeydullah b. Miksem)
3. Ebu Süleyman Davud b. Kays el-Kuraşi (Davud b. Kays)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Bişr b. Muhammed es-Sahtiyani (Bişr b. Muhammed)
Konular:
Cimrilik, zemmedilişi
Hz. Peygamber, sosyolojik tespitleri
Kıyamet, ahvali
Toplumsal Düzen, sosyolojik tespitler
Zulüm / Zalim, zulmetmek
حدثنا علي قال حدثنا مروان قال حدثنا قنان بن عبد الله النهمى قال حدثنا عبد الرحمن بن عوسجة عن البراء بن عازب قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : الأشرة شر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164656, EM000477
Hadis:
حدثنا علي قال حدثنا مروان قال حدثنا قنان بن عبد الله النهمى قال حدثنا عبد الرحمن بن عوسجة عن البراء بن عازب قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : الأشرة شر
Tercemesi:
— Berâ îbni Âzib demiştir ki, Resûlüllah (Sallaltahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
— Nimeti tepmek kötülüktür.»[933]
Nimetİ küçümsemek ve büyüklük taslayarak onu tepmek her toplumda makbul görülmeyen kötü bir harekettir. Bu harekette sertlik ve kabalık bulunması hasebiyle, kaba ve sert davranışlar bölümünde sayılan hadîs-i şerifler arasında getirilmiştir. Nimete şükretmek ve onu büyük görmek, nimetin devamına ve onu inkâr ve istihkar etmek zevaline sebeptir.[934]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 477, /378
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, Şükretmek - Nankörlük
Nankörlük, Allah'ın nimetine karşı
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا حنش بن الحارث عن أبيه قال : كان الرجل منا تنتج فرسه فينحرها فيقول أنا أعيش حتى أركب هذا فجاءنا كتاب عمر أن اصلحوا ما رزقكم الله فإن في الأمر تنفسا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164657, EM000478
Hadis:
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا حنش بن الحارث عن أبيه قال : كان الرجل منا تنتج فرسه فينحرها فيقول أنا أعيش حتى أركب هذا فجاءنا كتاب عمر أن اصلحوا ما رزقكم الله فإن في الأمر تنفسا
Tercemesi:
— (113-s.) Haris İbni Lakît şöyle anlatmıştır :
— Bizden (şöyle bir zaman geçmişti ki,) adamın atı doğururdu da, onu boğazlardı. Sonra şöyle derdi:
— Buna binecek kadar yaşar mıyım? Bu hususta bize Hz. Ömer'in mektubu geldi ki, Allah'ın size verdiği rızkı ıslâh ediniz; çünkü kıyametin gelişi geniş zamana bağlıdır.[935]
Anlaşılıyor ki, bazı devirlerde hemen kıyamet kopacakmış gibi, işlerini ayarlayanlar olmuştur. Bir hayvan kâfi geür diye İkincisini beslemeye lüzum göstermemişlerdi. Allah'ın ihsan ettiği nimetleri değerlendirememişlerdi. Bu yanlış görüşü düzeltmek için, Hz. Ömer me'ctupİanyle ikazda bulunmuşlar ve kıyamet için daha geniş vakit bulunduğunu ve Allah'ın vermiş olduğu nimetleri ıslâh edip, değerlendirmek gerektiğini bildirmişlerdi. Nitekim bundan sonra gelecek olan hadîs-i şerif, yarın için çalışmanın ne kadar lüzumlu olduğunu açıkça İfade etmektedir.[936]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 478, /379
Senetler:
()
Konular:
Dünya, dünya hayatı
Hayvanlar, hayvanlara şefkat, merhamet gösterme
Kültürel Hayat, yazışmalar, sahabelerin vs.
حدثنا أبو الوليد قال حدثنا حماد بن سلمة عن هشام بن زيد بن أنس بن مالك عن أنس بن مالك عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ان قامت الساعة وفي يد أحدكم فسيلة فان استطاع أن لا تقوم حتى يغرسها فليغرسها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164658, EM000479
Hadis:
حدثنا أبو الوليد قال حدثنا حماد بن سلمة عن هشام بن زيد بن أنس بن مالك عن أنس بن مالك عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ان قامت الساعة وفي يد أحدكم فسيلة فان استطاع أن لا تقوم حتى يغرسها فليغرسها
Tercemesi:
— Enes İbni Malik, Peygamber (Sallallahü. Aleyhi veSellem)''den rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:
«— Kıyamet kopar da sizden birinizin elinde bir hurma fidanı bulunur su, eğer helakten önce onu dikmeğe güç yetirebilecekse, onu diksin.»[937]
Peygamber Efendimiz çalışmaya teşvik ettikleri bu hadîs-i şeriflerinde hurma ağacını misa! olarak göstermişlerdir. Hurma, meyve veren ve meyve vermesi içîn de uzun yıllara muhtaç olan bir ağaçtır. Bunda iki hikmet vardır : Yatırımların semeresi uzun yılfara bağlı olsa büe, insanlığa faydalı olacak İşlere girişmek ve sonradan gelecek nesillere eser bırakmak lâzımdır. En müşkül şartlar altında bile bu gayeyi bırakmamak ve faydalı işler için çalışmak, İslâm'ın emrettiği bir vazifedir.
İkİncİ hikmet İse; ağaç yetiştirmenin önemine ve hususiyle meyveciliğe, boğ-bahçe edinmeye işaret edilmektedir^ Orman ve ağaçların ne kadar bü> yük kıymet taşıdığı, asrımızda bütün devletlerce takdir edilmiş bir husustur.
Netice olara!; denebilir ki, işlerin sonuçlar: ağır ve geç meydana gelecek bile ofsa, işe ve çalışmaya tt>$vî!c vardır. Bu niyetle çalışılırsa, memleket mamur olur; bundan gelecek r.f sfller de faydalanır. Bizler, öncekilerin çalışmalarından faydalandığımız gibi…[938]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 479, /379
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Hişam b. Zeyd el-Ensari (Hişam b. Zeyd b. Enes b. Malik)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Ağaçlandırma, ağaç dikmek veya kesmek
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
حدثنا إسماعيل بن أبى أويس قال حدثني بن أبى الزناد عن موسى بن عقبة عن أبى الزبير عن جابر أنه : سمع النبي صلى الله عليه وسلم على المنبر نظر نحو اليمن فقال اللهم أقبل بقلوبهم ونظر نحو العراق فقال مثل ذلك ونظر نحو كل أفق فقال مثل ذلك وقال اللهم ارزقنا من تراث الأرض وبارك لنا في مدنا وصاعنا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164668, EM000482
Hadis:
حدثنا إسماعيل بن أبى أويس قال حدثني بن أبى الزناد عن موسى بن عقبة عن أبى الزبير عن جابر أنه : سمع النبي صلى الله عليه وسلم على المنبر نظر نحو اليمن فقال اللهم أقبل بقلوبهم ونظر نحو العراق فقال مثل ذلك ونظر نحو كل أفق فقال مثل ذلك وقال اللهم ارزقنا من تراث الأرض وبارك لنا في مدنا وصاعنا
Tercemesi:
— Cabir, Peygamber (SaHaîlahii Aleyhi ve SeUem) 'in minberde şöyle söylediğini işitmiştir:
— Peygamber Yemen tarafına bakıp:
«— Allah'ım! Kalblerini (hakka) yönelt!» dedi. Irak tarafına baktı ve bunun aynını söyledi. Bütün ufuk tarafına baktı, yine böyle söyledi. Sonra:
«— Ey Allah'ım! Bize arzın servetinden rızık ver, ölçeğimizde ve kilemizde bize bereket ver.» dedi.[943]
Rızk : Allah Tealâ'nın İnsan ve hayvanlara gönderip de bunların yemiş olduğu şeyenztk denir. Yenen şeyler bazan helâl, bazan 6a haram olur. Bunun İçin haram da nzık sayılır. Ancak insanlar, harama mübaşeret ettikleri takdirde bu kesiblerinin cezasını çekerler, sorumlu olurlar. Herkes dünyada rızkı ne ise ona kavuşur ve kimse onun rızkına engel olamaz. Allah Tealâ yaratmış olduğu bütün canlıların rızkını verir. İster yerin derinliklerinde, ister deniz diplerinde olsunlar, muhakkak nzıklanna kavuşup nasib-lerinİ alırlar. Cenab-ı Hak, Hud sûresinin 8. âyet-i kerîmesinde şöyle buyuruyor :
«— Yeryüzünde ne kadar canlı varsa, hepsinin rızkı Allah Tealâ üzerinedir.»
Nice mHyon ve milyarlara sahip olanlar, bu varlıklarının pek cüz'İ bir kjsmmiyiyebilmişler, sonradan gelenler daha bol vedaha kolay onlardan m'metfenmişlerdir. Çalışmak ve-kazanmak başka şeydir, rızık olarak istîfa-delenmek başka şeydir. Önemli olan Allah'ın meşru kıldığı yollardan kazanıp İsraf ve kısıntı yapmaksızın fa ya" a lan m ak ve dirie, hayır İşlerine harcamaktır.[944]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 482, /380
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, hitabeleri
حدثنا حاتم قال حدثنا الحسن بن جعفر قال حدثنا المنكدر بن محمد بن المنكدر عن أبيه عن جابر قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : يكون في آخر أمتى مسخ وقذف وخسف ويبدأ بأهل المظالم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164673, EM000484
Hadis:
حدثنا حاتم قال حدثنا الحسن بن جعفر قال حدثنا المنكدر بن محمد بن المنكدر عن أبيه عن جابر قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : يكون في آخر أمتى مسخ وقذف وخسف ويبدأ بأهل المظالم
Tercemesi:
— Cabir demiştir ki:
— Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Selkm) şöyle buyurdu:
— Ümmetimin sonunda çirkin şekil alma, atma ve yere batma alacaktır. (Bu felâketlerin uygulanmasına) Önce «uhnedenlerle başlanacaktır.»[947]
Peygamber en son ümmet olarak gelecekler arasında çirkin şekillere bürünmeler, atılmalar ve yere geçmeler olacaktır. Bu felâketler ilk önce zulmeden zalimlerin başına gelecektir. -
Çirkin şekil almalar, kıyafet değişiklikleri İle olabileceği gibi,,ilâhî nurun yüzlerden silinmesi ile de olur. Atma ve atılmalar çeşitli sifonlarla vuku bulabilir ve trafik kaaafarı da olabilir. Yere batıp göçmeler ise, zelzele ve seylâb musibetleri sayılabilir. Zulüm günahı başta gelen günah olduğu için, bu korkunç felâketler önce zalimin başına gelecektir.[948]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 484, /381
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Kıyamet, sıkıntıları
Mesh, maymun ve domuz suretine vd. tebdil
Zulüm / Zalim, zulmetmek
حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا عبد العزيز بن الماجشون قال أخبرني عبد الله بن دينار عن بن عمر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : الظلم ظلمات يوم القيامة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164676, EM000485
Hadis:
حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا عبد العزيز بن الماجشون قال أخبرني عبد الله بن دينار عن بن عمر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : الظلم ظلمات يوم القيامة
Tercemesi:
— îbni Ömer'den, Peygamber (Sallaîlahü Aleyhi ve Selîem) 'den rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu :
«— Zulüm, kıyamet günü karanlıklardır.»[949]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 485, /382
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, ahvali
Zulüm / Zalim, zulmetmek
حدثنا مسدد وإسحاق قالا حدثنا معاذ قال حدثني أبى عن قتادة عن أبى المتوكل الناجي عن أبى سعيد عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : إذا خلص المؤمنون من النار حبسوا بقنطرة بين الجنة والنار فيتقاصون مظالم بينهم في الدنيا حتى إذا نقوا وهذبوا أذن لهم بدخول الجنة فوالذى نفس محمد بيده لأحدهم بمنزله أدل منه في الدنيا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164677, EM000486
Hadis:
حدثنا مسدد وإسحاق قالا حدثنا معاذ قال حدثني أبى عن قتادة عن أبى المتوكل الناجي عن أبى سعيد عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : إذا خلص المؤمنون من النار حبسوا بقنطرة بين الجنة والنار فيتقاصون مظالم بينهم في الدنيا حتى إذا نقوا وهذبوا أذن لهم بدخول الجنة فوالذى نفس محمد بيده لأحدهم بمنزله أدل منه في الدنيا
Tercemesi:
— Ebû Saîd, Resûlüllah (SailallohÜ Aleyhi ve Sellem) 'den rivayet ettiğine göre, Hazret! Peygamber şöyle buyurdu :
— Müminler ateşten kurtuldukları zaman, Cennet'le Cehennem arasındaki bir köprüde tutuklanırlar da, dünyada aralarında geçen zulümlerden Ötürü birbirlerinden hak alırlar, (aralarında kısasîaşırlar). Ne zaman ki, (günahlarından ödeşerek) temizlenir ve pâklaşırlarsa, ceunet'e girmelerine izin verilir. Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Allah'a yemin ederim! Onlardan her biri, Cennet'deki yerinde, dünyadaki yerinden daha selâmettedir.»[950]
Zalim ile mazlum, dünyada helâllaşrnadan âMrete göçerlerse, dünyada geçen haksızlıkların hesabına,,fca^yşgcaklardır. Orada mazlumun hakjq zp-limden alınacak ve aralarında ödeşme yapılarak gerçek adalet tecelli edecektir. Birbirlerine karşı hakların ödenmesi ve kalberden kinin silinmesi keyfiyeti özerinde çeşitli görüşler varsa da, kesinlik ifade etmediklerinden keyfiyeti Allah Tealâ'nın ilmine bırakmak en doğrusudur.
Bu hadîs-i şerîften de anlaşılıyor ki, zulüm büyük bir haksızlıktır ve onun hesabı verilmeksizin Cennet'e girmek olamaz.[951]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 486, /382
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, ahvali
Zulüm / Zalim, zulmetmek