حدثنا عمر قال حدثنا أبى قال حدثنا الأعمش قال حدثني أبو سفيان عن جابر قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول : ما من مؤمن ولا مؤمنة ولا مسلم ولا مسلمة يمرض مرضا إلا قضى الله به عنه من خطاياه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164722, EM000508
Hadis:
حدثنا عمر قال حدثنا أبى قال حدثنا الأعمش قال حدثني أبو سفيان عن جابر قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول : ما من مؤمن ولا مؤمنة ولا مسلم ولا مسلمة يمرض مرضا إلا قضى الله به عنه من خطاياه
Tercemesi:
— Cabir demiştir ki:
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in şöyle buyurduğunu işit-
«— Herhangi bir mümin erkek ile mümin bir kadın ve müslüman bir erkekle müslüman bir kadın, bîr hastalığa yakalanırsa, muhakkak Allah o hastalık sebebiyle onu günahlarından kurtarır.»[988]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 508, /405
Senetler:
()
Konular:
Hastalık, Sıkıntı, günahlara kefarettir
حدثنا زكريا قال حدثنا أبو أسامة عن هشام عن أبيه قال : دخلت أنا وعبد الله بن الزبير على أسماء قبل قتل عبد الله بعشر ليال وأسماء وجعة فقال لها عبد الله كيف تجدينك قالت وجعة قال إني في الموت فقالت لعلك تشتهى موتى فلذلك تتمناه فلا تفعل فوالله ما أشتهى أن أموت حتى يأتى على أحد طرفيك أو تقتل فاحتسبك وإما أن تظفر فتقر عيني فاياك أن تعرض عليك خطة فلا توافقك فتقبلها كراهية الموت وانما عنى بن الزبير ليقتل فيحزنها ذلك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164724, EM000509
Hadis:
حدثنا زكريا قال حدثنا أبو أسامة عن هشام عن أبيه قال : دخلت أنا وعبد الله بن الزبير على أسماء قبل قتل عبد الله بعشر ليال وأسماء وجعة فقال لها عبد الله كيف تجدينك قالت وجعة قال إني في الموت فقالت لعلك تشتهى موتى فلذلك تتمناه فلا تفعل فوالله ما أشتهى أن أموت حتى يأتى على أحد طرفيك أو تقتل فاحتسبك وإما أن تظفر فتقر عيني فاياك أن تعرض عليك خطة فلا توافقك فتقبلها كراهية الموت وانما عنى بن الزبير ليقتل فيحزنها ذلك
Tercemesi:
— (122-s.) Hişam babasından rivayet ettiğine göre, babası şöyle anlatmıştır:
— Ben ve Abdullah îbni Zübeyr, (hasta olan Abdullah îbni Zübeyr'in annesi) Esmâ'nın ziyaretine gittik; bu gidişimiz Abdullah İbni Zübeyr'in şehid edilişinden on gün önce idi. Esma ağrılı idi. Abdullah ona:
— Kendini nasıl buluyorsun? dedi. O: «— Ağrılı (buluyorum)!» dedi. Abdullah:
— (Düşmanlarımın beni çembere almasından anlıyorum ki,) ben ölüme gidiyorum, dedi. Bunun üzerine annesi:
— Herhalde sen benim ölümümü istiyorsun da, bundan ötürü ölümü temenni ediyorsun; böyle etme, Allah'a yemin ederim ki, senin iki halinden birine ait haber bana gelmedikçe ölmemi arzu etmem: Ya öldürülürsün de, senin acına katlanarak sevabı kazanırım, yahut muzaffer olursun da gözüm aydın olur. Sana uygun düşmeyecek bir işin sana arzedilip de onu, ölüm korkusu ile kabul etmekten sakın, (şerefle ölmek, düşman eline geçip eziyet çekmekten çok daha iyidir).
Abdullah Îbni Zübeyr, (Annesine, ben ölüme gidiyorum diye hitap etmesinden) Öldürülüşünden annesinin kederleneceğini sanmıştı.[989]
Abdullah ibni Zübeyr'in başından geçenleri öğrenmek lan 244 sayılı hadîs-i şerifin açıklamasındaki ha! tercemesine bakılsın. Burada bahis konusu olan, hastanın «Ağrım var» demesi, şikâyet olmayacağı hususudur.
Hasta, dua, tedavî, ilâç ve danışma gibi İhtiyaçlar dolayısı ile hastalığını, ağrı ve şiddetini bildirirse, şikâyet kısm-na girmez. Hasta durumunu gizlemeyerek, sayılan ihtiyaçlar için, açıklamalıdır. Buna hali açıklama denir, şikâyet denmez. Yasak olan şikâyet, kendisini hastalığa müptelâ kılana karşı çıkmak ve ona itiraz etmektir.[990]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 509, /406
Senetler:
()
Konular:
Hastalık, Sıkıntı, günahlara kefarettir
Ölüm, temenni etmemek
حدثنا الحسن بن واقع قال حدثنا ضمرة عن إبراهيم بن أبى عبلة قال : مرضت امرأتي فكنت أجيء إلى أم الدرداء فتقول لي كيف أهلك فأقول لها مرضى فتدعو لي بطعام فآكل ثم عدت ففعلت ذلك فجئتها مرة فقالت كيف قلت قد تماثلوا فقالت إنما كنت أدعو لك بطعام إذ كنت تخبرنا عن أهلك أنهم مرضى فأما إذ تماثلوا فلا ندعو لك بشيء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164737, EM000513
Hadis:
حدثنا الحسن بن واقع قال حدثنا ضمرة عن إبراهيم بن أبى عبلة قال : مرضت امرأتي فكنت أجيء إلى أم الدرداء فتقول لي كيف أهلك فأقول لها مرضى فتدعو لي بطعام فآكل ثم عدت ففعلت ذلك فجئتها مرة فقالت كيف قلت قد تماثلوا فقالت إنما كنت أدعو لك بطعام إذ كنت تخبرنا عن أهلك أنهم مرضى فأما إذ تماثلوا فلا ندعو لك بشيء
Tercemesi:
— (123-s.) İbrahim İbni Able'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«— Karım hasta oldu; bundan dolayı Ümmü'd-Derdâ'ya gidiyordum. O bana soruyordu:
— Ailen nasıl? Ben de:
— Hastadırlar, diyordum. Bana yemek ısmarlıyor, ben de yiyordum. Sonra dönüyordum, kadıncağız yine böyle yapıyordu. Bir defa ona gittiğimde dedi ki:
— Nasıllar? Ben:
— îyiye döndüler, dedim. O, bunun üzerine şöyle dedi:
— Sen, bize ailenin hastalığını haber verdikçe, ben sana yemek ısmarlıyordum. Şimdi ise, iyiye döndüler, artık sana bir şey ısmarlamayız.»[997]
Bu bölüme bir isim konmamıştır. İhtiva ettiği mana bakımından «Hastası olana yardım etmek» konusu adı verilebilir. Evinde ailesi ve çoluk çocuğu hasfa bulunanların zor durumları olur. Çok kere yemek yemeye İmkân ve fırsat bulamazlar. Böylf hallerde komşuların onlara yardfm etmesi ve onları yedirmesi komşuluk hakkıdır. Hastalar iyileştikten sonra da böyle bîr yedirme işine hacet kalmaz.[998]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 513, /411
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ümmü Derda es-Suğra Hüceyme bt. Huyeyy el-Evsâbiyye (Hüceyme bt. Huyeyy)
Konular:
Yardımseverlik, muhtaç kimselerin ihtiyacını gidermek
حدثنا معلى قال حدثنا عبد العزيز بن المختار قال حدثنا خالد عن عكرمة عن بن عباس : أن النبي صلى الله عليه وسلم دخل على أعرابى يعوده قال وكان النبي صلى الله عليه وسلم إذا دخل على مريض يعوده قال لا بأس طهور إن شاء الله قال ذاك طهور كلا بل هي حمى تفور أو تثور على شيخ كبير تزيره القبور قال النبي صلى الله عليه وسلم فنعم إذا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164766, EM000526
Hadis:
حدثنا معلى قال حدثنا عبد العزيز بن المختار قال حدثنا خالد عن عكرمة عن بن عباس : أن النبي صلى الله عليه وسلم دخل على أعرابى يعوده قال وكان النبي صلى الله عليه وسلم إذا دخل على مريض يعوده قال لا بأس طهور إن شاء الله قال ذاك طهور كلا بل هي حمى تفور أو تثور على شيخ كبير تزيره القبور قال النبي صلى الله عليه وسلم فنعم إذا
Tercemesi:
— İbni Abbas'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) , hasta bir Bedevi'nin ziyaretine girdi. İbni Abbas demiştir ki:
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir hastayı ziyaret için yanma vardığı zaman:
«— Beis yoktur; (günahları) temizleyici olur İnşa Allah!» derdi, Be-devî (Buna cevap olarak) şunu söyledi:
— (Bu hastalık) temizleyici! Hayır aksine yaşlı bir ihtiyar üzerinde kaynayan (yahut alevlenen) bir Hummadır; onu mezarlar ziyaret ediyor... Peygamber:
«— (Benim öğüdümü kabul etmeyince, senin için temizleyici değildir.) Bu takdirde evet.» buyurdu.[1024]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 526, /423
Senetler:
()
Konular:
Bedevi, bedevilik
Hastalık, Sıkıntı, günahlara kefarettir
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
حدثنا عبد الله بن صالح وبن يوسف قالا حدثنا الليث قال حدثني يزيد بن الهاد عن عمرو مولى المطلب عن أنس قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول قال الله عز وجل : إذا ابتليته بحبيبتيه يريد عينيه ثم صبر عوضته الجنة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164774, EM000534
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح وبن يوسف قالا حدثنا الليث قال حدثني يزيد بن الهاد عن عمرو مولى المطلب عن أنس قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول قال الله عز وجل : إذا ابتليته بحبيبتيه يريد عينيه ثم صبر عوضته الجنة
Tercemesi:
— Enes'den, şöyle dediği rivayet edilmiştir:
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim :
«— Allah (Azze ve Celle) buyurdu : (Kulumu) iki sevgiliyle (gözlerini murad ediyor) müptelâ ettiğim zaman (gözlerinin nurunu aldığım zaman) sonra sabrederse, ona Cennet'i karşılık olarak veririm.»[1039]
İnsan azalarının en hassas ve sevimli azalan gözler olduğu İçin «iki sevgili» diye tâbir edilmiştir. Bu hadîs, kudsî hadîstir. Buna dair bilgi (490) sayılı hadîs münasebetiyle verilmişti.
önemi büyük olan bu azaların alınması karşılığında, Allah mümin kullarına Cenneti va'd buyuruyor; sabırlı olmak şartiyle...[1040]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 534, /428
Senetler:
()
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hastalık, Sıkıntı, günahlara kefarettir
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا سفيان عن بن المنكدر سمع جابر بن عبد الله يقول : مرضت مرضا فأتاني النبي صلى الله عليه وسلم يعودنى وأبو بكر وهما ماشيان فوجداني أغمى علي فتوضأ النبي صلى الله عليه وسلم ثم صب وضوءه على فأفقت فإذا النبي صلى الله عليه وسلم فقلت يا رسول الله كيف أصنع في مالي اقض في مالي فلم يجبنى بشيء حتى نزلت آية الميراث
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164732, EM000511
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا سفيان عن بن المنكدر سمع جابر بن عبد الله يقول : مرضت مرضا فأتاني النبي صلى الله عليه وسلم يعودنى وأبو بكر وهما ماشيان فوجداني أغمى علي فتوضأ النبي صلى الله عليه وسلم ثم صب وضوءه على فأفقت فإذا النبي صلى الله عليه وسلم فقلت يا رسول الله كيف أصنع في مالي اقض في مالي فلم يجبنى بشيء حتى نزلت آية الميراث
Tercemesi:
— Cabir İbni Abdullah'ın şöyle anlattığı işitilmiştir: «— Bir hastalığa yakalandım da Peygamber (Saliallahü Aleyhi ve Seîîem) Ebû Bekir ile—ikisi de yaya olarak— beni ziyarete geldi. Beni baygın halde buldular. Peygamber (Saliallahü A leyhi ve Seîlem) abdest aldı; sonra abdest suyunu üzerime döktü, ben de ayıldım. Baktım ki, Peygamber (Saliallahü A leyhi ve Seüem). Dedim ki:
— Ey Allah'ın Resulü, malım hakkında nasıl hareket edeyim, malım hakkında hüküm ver? Peygamber bana cevap vermedi, tâ ki, miras âyeti nazil oldu.[993]
Baygın halde olan hastalar, şuurlarını kaybetmiş oldukları halde onları ziyaret etmek, diğer aklı başındaki hastaları ziyaret etmek gibi sünnettir ve sevabdır. Baygın hastanın gönlünü memnun etmek, bahis konusu olmamakla beraber, hasta için bazı tavsiyelerde bulunmak ve yakınlarını teselli edip, gönüllerini almak bakımından faydalıdır. Böyle hastalar için istişare edilir, tabip tavsiye edilir, duada bulunulur. Soğuk suyun baygınları uyardığı da bir gerçektir. Buna Peygamber'in duası da katılarak hasta üzerine dökülünce, Allah hastaya şifa vermişti.[994]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 511, /408
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Kur'an, Nüzul sebebleri
Yargı, miras Hukuku
حدثنا أحمد بن يعقوب قال حدثنا إسحاق بن سعيد بن عمرو بن سعيد عن أبيه قال دخل الحجاج على بن عمر وأنا عنده فقال كيف هو قال صالح قال من أصابك قال : أصابنى من أمر بحمل السلاح في يوم لا يحل فيه حمله يعنى الحجاج
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164768, EM000528
Hadis:
حدثنا أحمد بن يعقوب قال حدثنا إسحاق بن سعيد بن عمرو بن سعيد عن أبيه قال دخل الحجاج على بن عمر وأنا عنده فقال كيف هو قال صالح قال من أصابك قال : أصابنى من أمر بحمل السلاح في يوم لا يحل فيه حمله يعنى الحجاج
Tercemesi:
Saîd Ibni Amr anlatarak demiştir ki; Haccac, (yaralı bulunan) İbni Ömer'in yanma vardı, ben de yanında idim. Haccac :
Nasılsın? dedi. O:
— îyiyim, dedi. Haccac:
— Seni kim süngüledi? dedi. O şöyle cevap verdi;
— Silâh taşımak helâl olmayan bir günde, silâh taşımayı emreden kimse beni süngüledi. îbni Ömer bu sözü ile Haccac'ı kasdediyordu.[1027]
Haccac'in babası Yûsuf olup, Sakaf kabilesindendir. Hicretin 41. yılında Taîfde doğmuştur. Emevî devletinin meşhur kumandanlarından biri olmuş ve zulmü ile ün salmıştı. Emevî halifelerinden Abdülmelik Ibni Mervan'ın maiyetinde bir müddet bulunduktan sonra Hicaz'da hilâfet İlân eden Abdullah Ibnİ Zübeyr'iele geçirmek ve taraftarlarını dağıtmak İçin vazifelendirilmişti. Haccac bu maksatla Mekke'yi kuşatmış ve Abdullah îbni Zöbeyr'i zalimane bir şekilde şehid etmişti. Bundan üç ay sonra (Abdullah Ibni Ömer'in öldürülmesi için zehirli bir süngü hazırlatıp onu ayağından vurdurmuştu. İşte bu yaranın tesirinden Ibni Dm er hasta İken, Haccac ziyaretine gidip :
«— Seni kim süngüledi?» diye sorunca, 1 b n İ Ömer ima yolu ile faili hatırlatmıştı. Hâdise hac mevsimine tesadüf ettiğinden, bu mevsimde silâh kullanmanın haram olduğunu da hatırlatmış oldu. Sonunda bu zehirli yaranın tesiriyle Hicretin 73. yılında 84 yaşında iken, Ibni Ömer Mekke'de vefat etti. Allah ondan razı olsun. Hal tercemesi için kitabın başında 2 sayılı hadîsin açıklamasına müracaat edilsin.
Haccac'm Ibnİ Ömer'i öldürtmesinin sebebi şu : Emevî halifesi Abdülmelik, Ibnİ Ömer'e muhalefet etmesin diye H a c c a c 'a bir mektup göndermiş. Bu emir Haccac'a geldiğinden başkasına öldürtmüş olduğu rivayet edilmektedir. Nihayet Haccac Hicretin 95. yılında 54 yaşında olduğu halde feci bir hastalığa tutularak ölmüştür. S a î d i b -ni Cübeyr gibi tabiîn âlimlerinin en büyüğünü de haksız yereöldürmüş; fakat onu öldürdükten sonra aklî muvazenesi bozulmuştu. Her gece Saîd İbni Cübeyr onun rüyasına girer ve :
«— Ey Allah'ın düşmanı!» dîye kendisine hitap ederdi, şeklinde rivayet vardır. Bu hâdiseden sonra çok yaşamamıştı. Yüz yirmi bin kişiyi öldürdüğü ve ölümünde elli bin kişinin hapiste olduğu söylenir.
Burada mazlum olduğu halde hasta Ibni Ömer, kendisini ziyarete gelen Haccac'a nazikâne cevap vermiştir. Bununla beraber suçlu ve caninin kim olduğunu da ona bildirmiş oldu.[1028]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 528, /424
Senetler:
()
Konular:
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Zalim, Haccac b. Yusuf es-Sekafî (Haccac-ı Zalim)
حدثنا خطاب قال حدثنا إسماعيل عن ثابت بن عجلان وإسحاق بن يزيد قالا حدثنا إسماعيل قال حدثني ثابت عن القاسم عن أبى أمامة عن النبي صلى الله عليه وسلم يقول الله : يا بن آدم إذا أخذت كريمتيك فصبرت عند الصدمة واحتسبت لم أرض لك ثوابا دون الجنة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164775, EM000535
Hadis:
حدثنا خطاب قال حدثنا إسماعيل عن ثابت بن عجلان وإسحاق بن يزيد قالا حدثنا إسماعيل قال حدثني ثابت عن القاسم عن أبى أمامة عن النبي صلى الله عليه وسلم يقول الله : يا بن آدم إذا أخذت كريمتيك فصبرت عند الصدمة واحتسبت لم أرض لك ثوابا دون الجنة
Tercemesi:
— Ebû Ümame, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den rivayet etmiştir:
«— Allah buyuruyor :
— Ey insanoğlu! Senin iki (sevgili) gözünü aldığım zaman, ilk anda sabredersen ve (benden) sevab beklersen, sana, Cennet'den başka bir sevaba razı olmam.»[1041]
Musîbetin ilk geliş anı, en dehşetli ve acıklı bîr haldir. Bu anda gelen musibetin Allah'dan olduğuna teslimiyet gösterip sabreden ve Allah'dan buna karşılık mükâfat bekliyen, Cehennem e hiç uğramadan Cennete gireceğini Allah Tealâ bu kudsî hadîste buyurmakta ve bu hadîs daha öncekileri teyid etmektedir.
Hadîs-i Kudsîyi Hz. Peygamber'den rivayet eden Ebû Ümame 'nin hal tercemesi için (163) sayılı hadîsin açıklamasına müracaat edilsin.[1042]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 535, /428
Senetler:
()
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hadis, Kudsi Hadis
Hastalık, Sıkıntı, günahlara kefarettir
حدثنا عبد الله بن رجاء وحفص بن عمر قالا حدثنا شعبة عن الحكم عن إبراهيم عن الأسود قال : سألت عائشة رضي الله عنها ما كان يصنع النبي صلى الله عليه وسلم في أهله فقالت كان يكون في مهنة أهله فإذا حضرت الصلاة خرج
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164778, EM000538
Hadis:
حدثنا عبد الله بن رجاء وحفص بن عمر قالا حدثنا شعبة عن الحكم عن إبراهيم عن الأسود قال : سألت عائشة رضي الله عنها ما كان يصنع النبي صلى الله عليه وسلم في أهله فقالت كان يكون في مهنة أهله فإذا حضرت الصلاة خرج
Tercemesi:
— El-EsvedJden, şöyle dediği rivayet olunmuştur:
— Hazreti Âişe (Radiyallahü an/w)'ya sordum ki, Peygamber(Setllallahü Aleyhi ve Sellem) evinde ne iş yapardı? Hazreti Âişe şöyle buyurdu:
Evinin hizmetinde bulunurdu; namaz vakti gelince de (namaza) çıkardı.»[1047]
El-Esved İbni Yezid, tabiîn âlimlerinin ileri gelenlerinden olup; zühd ve takvası ile meşhurdu. Muhaddis ve fakıh idi. Hicretin 74 yılında vefat etti. Hz. A işe devrine yetişmiş ve ona, Peygamberimizin evinde ne iş yaptığını sormuştu. Hz. Â İ ş e validemiz de, diğer insanlar gibi evin iç hizmetleri ile meşgul bulunduğunu ve namaz vakti gelince de namaza çıktığını bildirmişti.[1048]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 538, /430
Senetler:
()
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber, ailesinin geçimini sağlaması
Hz. Peygamber, ailesi
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, ev hayatı
Hz. Peygamber, hanımlarıyla ilişkileri
حدثنا موسى قال حدثنا مهدى بن ميمون عن هشام بن عروة عن أبيه قال : سألت عائشة رضي الله عنها ما كان النبي صلى الله عليه وسلم يعمل في بيته قالت يخصف نعله ويعمل ما يعمل الرجل في بيته
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164779, EM000539
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا مهدى بن ميمون عن هشام بن عروة عن أبيه قال : سألت عائشة رضي الله عنها ما كان النبي صلى الله عليه وسلم يعمل في بيته قالت يخصف نعله ويعمل ما يعمل الرجل في بيته
Tercemesi:
— Urve'den, şöyle dediği rivayet edilmiştir: — Hazreti Âişe'ye sordum ki, Peygamber (Sailallahü\ Aleyhi ve Sellem) evinde ne iş yapardı? O, şöyle buyurdu:
«— Ayakkabısını diker ve insanın evinde yaptığı işi yapardı.»[1049]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 539, /430
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, ev hayatı