Öneri Formu
Hadis Id, No:
213487, İHS000826
Hadis:
826 - أَخْبَرَنَا أَبُو يَعْلَى، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ، قَالَ: حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ، قَالَ: حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ الصَّوَّافُ، عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «مَنْ قَالَ: سُبْحَانَ اللَّهِ [العَظِيم] * وَبِحَمْدِهِ، غُرِسَتْ لَهُ بِهِ نَخْلَةٌ فِي الْجَنَّةِ».
Tercemesi:
Bize Ebû Ya'lâ haber verdi: Bize Ebû Hayseme anlattı: Bize Ravh İbn Ubâde anlattı: Haccâc es-Savvâf bize, Ebu'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den, o da Peygamber (s.a.v.)'den anlattı:
Her kim: Allâh'a hamd ederek Onu tüm noksanlıklardan tenzih ederim, derse, kendisi için Cennet'te bir hurma dikilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 826, 3/109
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
Konular:
Zikir, fazileti, sevabı
Zikir, lafızları, şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213488, İHS000827
Hadis:
827 - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَحْمُودٍ السَّعْدِيُّ بِمَرْوَ، قَالَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا الْمُؤَمَّلُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ، عَنْ حَمَّادِ بْنِ سَلَمَةَ، عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «مَنْ قَالَ: سُبْحَانَ اللَّهِ [ص:110] الْعَظِيمِ، غُرِسَ لَهُ شَجَرَةٌ فِي الْجَنَّةِ»
Tercemesi:
Bize Abdullâh İbn Mahmûd es-Sa'dî, Merv'de haber verdi: Bize Muhammed İbn Râfi' anlattı: El-Müemmel İbn İsmâîl bize, Hammâd İbn Seleme'den, o da Ebu'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den, Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu anlattı:
Her kim: Yüce olan Allâh'ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim, derse, kendisine Cennet'te bir ağaç dikilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 827, 3/109
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
Konular:
Zikir, fazileti, sevabı
Zikir, lafızları, şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213490, İHS000829
Hadis:
829 - أَخْبَرَنَا عُمَرُ بْنُ سَعِيدِ بْنِ سِنَانٍ بِمَنْبَجٍ، قَالَ: أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ أَبِي بَكْرٍ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ سُمَيٍّ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «مَنْ قَالَ: سُبْحَانَ اللَّهِ وَبِحَمْدِهِ، فِي يَوْمٍ مِائَةَ مَرَّةٍ، حُطَّتْ خَطَايَاهُ، وَإِنْ كَانَتْ مِثْلَ زَبَدِ الْبَحْرِ»
Tercemesi:
Bize Ömer İbn Saîd İbn Sinân, Menbic'de haber verdi: Ahmed İbn Ebû Bekr bize, Mâlik'ten, o da Sümey'den, o da Ebû Sâlih'ten, o da Ebû Hureyre'den, Allâh'ın Elçisi (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu haber verdi:
Her kim, bir günde 100 defa: Allâh'a hamd ederek Onu tüm noksanlıklardan tenzih ederim, derse, denizlerin köpüğü kadar da olsa hataları düşülür.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 829, 3/111
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
Zikir, fazileti, sevabı
Zikir, lafızları, şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213492, İHS000831
Hadis:
831 - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ الْمُثَنَّى، قَالَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا عُمَارَةُ بْنُ الْقَعْقَاعِ، عَنْ أَبِي زُرْعَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «كَلِمَتَانِ خَفِيفَتَانِ عَلَى اللِّسَانِ، حَبِيبَتَانِ إِلَى الرَّحْمَنِ، ثَقِيلَتَانِ فِي الْمِيزَانِ: سُبْحَانَ اللَّهِ وَبِحَمْدِهِ، سُبْحَانَ اللَّهِ الْعَظِيمِ».
Tercemesi:
Bize Ahmed İbn Alî İbnu'l-Müsennâ haber verdi: Bize Muhammed İbn Abdullâh İbn Numeyr anlattı: Bize İbn Fudayl anlattı: Umâra İbnu'l-Ka'kâ' bize, Ebû Zur'a'dan, o da Ebû Hureyre'den anlattı:
Allâh'ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu: Söylemesi dile hafif gelen, Rahmân'ın hoşuna giden ve Mizan'da ağır basan iki kelime şunlardır: Sübhânallâhi ve bihamdih; sübhânallâhil azîm (:Allâh'a hamd ederek Onu tüm noksanlıklardan tenzih ederim; Yüce Allâh'ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 831, 3/112
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
Zikir, fazileti, sevabı
Zikir, lafızları, şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213493, İHS000832
Hadis:
832 - أَخْبَرَنَا عُمَرُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْهَمْدَانِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ الْجَبَّارِ بْنُ الْعَلَاءِ، قَالَ: حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، مَوْلَى آلِ طَلْحَةَ عَنْ كُرَيْبٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ خَرَجَ إِلَى صَلَاةِ الصُّبْحِ، وَجُوَيْرِيَةُ جَالِسَةٌ فِي الْمَسْجِدِ، فَرَجَعَ حِينَ تَعَالَى النَّهَارُ، فَقَالَ: «لَنْ تَزَالِي جَالِسَةً بَعْدِي؟ »، قَالَتْ: نَعَمْ، قَالَ: «لَقَدْ قُلْتُ أَرْبَعَ كَلِمَاتٍ لَوْ وُزِنَتْ بِهِنَّ لَوَزَنَتْهُنَّ، سُبْحَانَ اللَّهِ وَبِحَمْدِهِ عَدَدَ خَلْقِهِ، وَمِدَادَ كَلِمَاتِهِ، وَرِضَا نَفْسِهِ، وَزِنَةَ عَرْشِهِ».
قَالَ أَبُو حَاتِمٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ: جُوَيْرِيَةُ هِيَ بِنْتُ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ عَمِّ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ.
Tercemesi:
Bize Ömer İbn Muhammed el-Hemdânî haber verdi: Bize Abdulcebbâr İbnu'l-Alâ anlattı: Süfyân bize, Talha Ailesi'nin azatlı kölesi Muhammed İbn Abdurrahmân'dan, o da Küreyb'den, o da İbn Abbâs'tan anlattı:
Peygamber (s.a.v.) sabah namazına çıktı; Cüveyriye de namaz kıldığı yerde oturmaktaydı. Güneş yükselince Allâh'ın Elçisi (s.a.v.) döndüğünde şöyle dedi: Ben gittiğimden beri hala oturuyor musun? Evet, dedi. Buyurdu ki: Ben dört kelime söyledim; bu kelimelerle seninkiler tartılsaydı bunlar ağır basardı: Yaratıkları sayısınca, kelimelerinin mürekkebi miktarınca, nefsinin hoşnutluğu kadar ve arşının ağırlığınca Allâh'a hamd ederek Onu tüm noksanlıklardan tenzih ederim.
Ebû Hâtim (İbn Hibbân) (r.a.): Buradaki Cüveyriye, Peygamber (s.a.v.)'in amcası el-Hâris İbn Abdülmuttalib'in kızıdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 832, 3/113
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
Zikir, fazileti, sevabı
Zikir, lafızları, şekli
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الصلاة نور
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213505, İHS000844
Hadis:
844 - أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ سُفْيَانَ، قَالَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ شُعَيْبِ بْنِ شَابُورَ، قَالَ: حَدَّثَنِي مُعَاوِيَةُ بْنُ سَلَّامٍ، عَنْ أَخِيهِ زَيْدِ بْنِ سَلَّامٍ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ، عَنْ جَدِّهِ أَبِي سَلَّامٍ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ غَنْمٍ، أَنَّ أَبَا مَالِكٍ الْأَشْعَرِيَّ حَدَّثَهُ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: "إِسْبَاغُ الْوُضُوءِ شَطْرُ الْإِيمَانِ، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ تَمْلَأُ الْمِيزَانَ، وَالتَّسْبِيحُ وَالتَّكْبِيرُ مِلْءُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ، وَالصَّلَاةُ نُورٌ، وَالزَّكَاةُ بُرْهَانٌ، وَالصَّدَقَةُ ضِيَاءٌ، وَالْقُرْآنُ حُجَّةٌ لَكَ أَوْ عَلَيْكَ، كُلُّ النَّاسِ يَغْدُو، فَبَائِعٌ نَفْسَهُ فَمُعْتِقُهَا، أَوْ مُوبِقُهَا"
Tercemesi:
Bize Hasen b. Süfyân, ona Abdurrahman b. İbrahim, ona Muhammed b. Şuayb b. Şâbûr, ona Muaviye b. Sellâm, ona kardeşi Zeyd b. Sellâm, ona dedesi Ebû Sellâm, ona Abdurrahman b. Ganem, ona Ebû Mâlik el-Eşârî'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Abdesti özenle almak imanın yarısıdır. Elhamdülillah mizanı doldurur. Sübhanallah ve elhamdülillah (demek) göklerle yeri doldurur. Namaz bir nurdur, zekat bir delildir, sadaka bir aydınlıktır. Kur'ân da ya senin lehine yahut aleyhine bir delildir. Bütün insanlar yaşadıkları sürece, kimi nefsini kontrol edip onu özgürleştirir, kimisi de (kendi haline bırakıp) helakine sebep olur."
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الصلاة نور
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 844, 3/123
Senetler:
1. Ebu Malik el-Eşarî (Ka'b b. Asım)
Konular:
Kur'an, kişinin lehinde veya aleyhinde delildir
Zekat, zekat malın nerede harcandığını gösteren delildir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213486, İHS000825
Hadis:
825 - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ الْمُثَنَّى، قَالَ: حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ الطَّالَقَانِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا مُوسَى الْجُهَنِيُّ، عَنْ مُصْعَبِ بْنِ سَعْدٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ: كُنَّا جُلُوسًا عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ: «أَيَعْجَزُ أَحَدُكُمْ أَنْ يَكْتَسِبَ كُلَّ يَوْمٍ أَلْفَ حَسَنَةٍ»؟ فَسَأَلَهُ نَاسٌ مِنْ جُلَسَائِهِ: وَكَيْفَ يَكْتَسِبُ أَحَدُنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ كُلَّ يَوْمٍ أَلْفَ حَسَنَةٍ؟، قَالَ: «يُسَبِّحُ اللَّهَ مِائَةَ تَسْبِيحَةٍ، فَيَكْتُبُ اللَّهُ لَهُ أَلْفَ حَسَنَةٍ، وَيَحُطُّ عَنْهُ أَلْفَ سَيِّئَةٍ».
Tercemesi:
Bize Ahmed İbn Alî İbnu'l-Müsennâ haber verdi: Bize İshâk İbn İsmâîl et-Tâlikânî anlattı: Bize İbn Numeyr anlattı: Mûsâ el-Cühenî bize, Mus'ab İbn Sa'd'dan, o da babasından anlattı:
Allâh'ın Elçisi (s.a.v.)'in yanında oturuyorduk; şöyle buyurdular: Her gün 1000 sevap elde etmek size zor mu gelir? Oturanlardan bazıları ona şöyle sordular: Günde 1000 sevap içimizden kim ve nasıl kazanabilir? Buyurdu ki: 100 defa Sübhânallâh derse, Allah ona 1000 sevap yazar ve ondan 1000 günahı düşer.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 825, 3/108
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213491, İHS000830
Hadis:
830 - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ بْنِ خُزَيْمَةَ، قَالَ: حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْمُغِيرَةِ، قَالَ: حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي مَرْيَمَ، قَالَ: أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ، قَالَ: حَدَّثَنِي ابْنُ عَجْلَانَ، عَنْ مُصْعَبِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ شُرَحْبِيلَ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سَعْدِ بْنِ أَبِي وَقَّاصٍ، عَنْ أَبِي أُمَامَةَ الْبَاهِلِيِّ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَرَّ بِهِ وَهُوَ يُحَرِّكُ شَفَتَيْهِ، فَقَالَ: «مَاذَا تَقُولُ يَا أَبَا أُمَامَةَ؟ »، قَالَ: أَذْكُرُ رَبِّي، قَالَ: «أَلَا أُخْبِرُكَ بِأَكْثَرَ أَوْ أَفْضَلَ مِنْ ذِكْرِكَ اللَّيْلَ مَعَ النَّهَارِ وَالنَّهَارَ مَعَ اللَّيْلِ؟ أَنْ تَقُولَ: سُبْحَانَ اللَّهِ عَدَدَ مَا خَلَقَ، وَسُبْحَانَ اللَّهِ مِلْءَ مَا خَلَقَ، وَسُبْحَانَ اللَّهِ عَدَدَ مَا فِي الْأَرْضِ وَالسَّمَاءِ، وَسُبْحَانَ اللَّهِ مِلْءَ مَا فِي الْأَرْضِ وَالسَّمَاءِ، وَسُبْحَانَ اللَّهِ عَدَدَ مَا أَحْصَى كِتَابُهُ، وَسُبْحَانَ اللَّهِ عَدَدَ كُلِّ شَيْءٍ، وَسُبْحَانَ اللَّهِ مِلْءَ كُلِّ شَيْءٍ، وَتَقُولُ: الْحَمْدُ لِلَّهِ مِثْلَ ذَلِكَ».
Tercemesi:
Muhammed İbn İshâk İbn Huzeyme haber verdi: Bize Alî İbn Abdurrahmân İbnu'l-Muğîra anlattı: Bize İbn Ebû Meryem anlattı: Bize Yahyâ İbn Eyyûb haber verdi: İbn Aclân bana Mus'ab İbn Muhammed İbn Şurahbîl'den, o da Muhammed İbn Sa'd İbn Ebû Vakkâs'tan, o da Ebû Ümâme el-Bâhilî'den anlattı:
Allâh'ın Elçisi (s.a.v.) kendisine uğramış; o sırada kendisi dudaklarını kıpırdatıyormuş. Buyurmuşlar ki: Ey Ebû Ümâme, ne söylüyorsun? Rabbimi anıyorum, demiş. Buyurmuşlar ki: Sana, gündüzüyle beraber geceleyin ve gecesiyle beraber gündüzleyin yapacağın zikirden daha çoğunu ya da daha üstününü haber vereyim mi? Şöyle dersin: Allâh'ı, yarattıkları sayısınca tüm noksanlıklardan tenzih ederim; Allâh'ı, yarattıkları miktarınca tüm noksanlıklardan tenizh ederim; Allâh'ı, yerde ve gökte bulunanların sayısınca tüm noksanlıklardan tenizh ederim; Allâh'ı, yerde ve gökte bulunanların miktarınca tüm noksanlıklardan tenizh ederim; Allâh'ı, kitabının kapsadıkları sayısınca tüm noksanlıklardan tenizh ederim; Allâh'ı, her şeyin sayısınca tüm noksanlıklardan tenizh ederim; Allâh'ı, her şeyin miktarınca tüm noksanlıklardan tenizh ederim. Bunları bir de Elhamdülillâh ile söylersin.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 830, 3/111
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
Konular:
Dua, sabah/akşam okunacak
Zikir, fazileti, sevabı
Zikir, lafızları, şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213507, İHS000846
Hadis:
846 - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَلِيٍّ الْأَنْصَارِيُّ، مِنْ وَلَدِ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ بِالْبَصْرَةِ، قَالَ: حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيبِ بْنِ عَرَبِيٍّ، قَالَ: حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِبْرَاهِيمَ الْأَنْصَارِيُّ، قَالَ: سَمِعْتُ طَلْحَةَ بْنَ خِرَاشٍ، يَقُولُ: سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ، يَقُولُ: سَمِعْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، يَقُولُ: «أَفْضَلُ الذِّكْرِ: لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ، وَأَفْضَلُ الدُّعَاءِ: الْحَمْدُ لِلَّهِ»
Tercemesi:
Bize Enes İbn Mâlik'in çocuklarından Muhammed İbn Alî el-Ensârî, Basra'da haber verdi: Bize Yahyâ İbn Hubeyb İbn Arabî anlattı: Bize Mûsâ İbn İbrâhîm el-Ensârî anlattı: Talha İbn Hırâş'ı şöyle derken işittim: Câbir İbn Abdullâh'ı şöyle derken işittim: Peygamber (s.a.v.)'i şöyle buyururken işittim:
Zikrin en üstünü, lâ ilâhe illallâh'tır (: Hiçbir ilâh yoktur ancak Allâh vardır); duanın en üstünü ise, Elhamdülillâh'tır (: Övgü yalnız Allâh'a yaraşır).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 846, 3/126
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213510, İHS000849
Hadis:
849 - أَخْبَرَنَا عُمَرُ بْنُ سَعِيدِ بْنِ سِنَانٍ، قَالَ: أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ أَبِي بَكْرٍ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ سُمَيٍّ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «مَنْ قَالَ: لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ، وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ، فِي يَوْمٍ مِائَةَ مَرَّةٍ، كَانَتْ عَدْلَ عَشْرِ رِقَابٍ، وَكُتِبَتْ لَهُ مِائَةُ حَسَنَةٍ، وَمُحِيَتْ عَنْهُ مِائَةُ سَيِّئَةٍ، وَكَانَ لَهُ حِرْزًا مِنَ الشَّيْطَانِ يَوْمَهُ ذَلِكَ حَتَّى يُمْسِيَ، وَلَمْ يَأْتِ أَحَدٌ بِأَفْضَلَ مِمَّا جَاءَ بِهِ إِلَّا أَحَدٌ عَمِلَ عَمَلًا أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ»
Tercemesi:
Bize Ömer İbn Saîd İbn Sinân haber verdi: Ahmed İbn Ebû Bekr bize, Mâlik'ten, o da Sümey'den, o da Ebû Sâlih'ten, o da Ebû Hureyre'den, Allâh'ın Elçisi (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu haber verdi:
Her kim bir günde 100 kere: Lâ ilâhe illallâhü vahdehü lâ şerîke leh, lehül mülkü velehül hamdü vehüve alâ külli şey'in kadîr (: Hiçbir ilâh yoktur, ancak bir tek Allâh vardır; Onun hiçbir ortağı yoktur; herşey onundur, övgü yalnız Ona yaraşır ve Onun herşeye gücü yeter), derse, bu, 10 köle azat etmeye denk olur; kendisine 100 iyilik yazılır; ayrıca kendisinden 100 kötülük silinir; bu söz o kişi için o gün akşamlayıncaya kadar şeytandan bir koruma olur; aynı sözü daha fazla söyleyen dışında kimse ondan daha iyi bir amel yapmış olamaz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 849, 3/129
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular: