Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Ebu Davud es-Sicistanî ile Hemmam b. Yahya arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271777, D000839-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَعْمَرٍ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جُحَادَةَ عَنْ عَبْدِ الْجَبَّارِ بْنِ وَائِلٍ عَنْ أَبِيهِ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ حَدِيثَ الصَّلاَةِ قَالَ فَلَمَّا سَجَدَ وَقَعَتَا رُكْبَتَاهُ إِلَى الأَرْضِ قَبْلَ أَنْ تَقَعَ كَفَّاهُ."
[قَالَ هَمَّامٌ وَحَدَّثَنَا شَقِيقٌ قَالَ حَدَّثَنِى عَاصِمُ بْنُ كُلَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِ هَذَا وَفِى حَدِيثِ أَحَدِهِمَا - وَأَكْبَرُ عِلْمِى أَنَّهُ فِى حَدِيثِ مُحَمَّدِ بْنِ جُحَادَةَ - وَإِذَا نَهَضَ نَهَضَ عَلَى رُكْبَتَيْهِ وَاعْتَمَدَ عَلَى فَخِذِهِ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ma'mer, ona Haccac b. Minhâl, ona Hemmâm, ona Muhammed b. Cuhâde, ona Abdulcebbar b. Vail, ona da babası (Vail b. Hucr) Peygamber'in (sav) namazını anlatmış ve (şöyle) demiştir:
"(Rasulullah) secde yapacağı zaman ellerinden önce dizleri yere inerdi."
[Hemmâm dedi ki; Bize Şakik, ona Âsım b. Küleyb, ona babası (Küleyb) vasıtasıyla Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini nakletti. (İbn Cuhâde ile Şakik'in) ikisinden birinin hadisinde -büyük bir ihtimalle Muhammed b. Cuhâde'nin hadisinde- (Peygamber) secdeden ayağa kalkarken dizlerin (in üzerine) ve uyluğuna dayanarak (destek alarak) kalkardı.]
Açıklama:
Aşağıdaki tarik muallaktır; Ebu Davud es-Sicistanî ile Hemmam b. Yahya arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 142, /197
Senetler:
1. Ebu Asım Küleyb b. Şihab el-Cermi (Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
2. Asım b. Küleyb el-Cermî (Asım b. Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
3. Ebu Leys Şakîk (Şakîk)
4. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271772, D000836-3
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ حَدَّثَنَا أَبِى وَبَقِيَّةُ عَنْ شُعَيْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَأَبُو سَلَمَةَ
"أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ كَانَ يُكَبِّرُ فِى كُلِّ صَلاَةٍ مِنَ الْمَكْتُوبَةِ وَغَيْرِهَا يُكَبِّرُ حِينَ يَقُومُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْكَعُ ثُمَّ يَقُولُ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ثُمَّ يَقُولُ رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ قَبْلَ أَنْ يَسْجُدَ ثُمَّ يَقُولُ اللَّهُ أَكْبَرُ حِينَ يَهْوِى سَاجِدًا ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْفَعُ رَأْسَهُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَسْجُدُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْفَعُ رَأْسَهُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَقُومُ مِنَ الْجُلُوسِ فِى اثْنَتَيْنِ فَيَفْعَلُ ذَلِكَ فِى كُلِّ رَكْعَةٍ حَتَّى يَفْرُغَ مِنَ الصَّلاَةِ ثُمَّ يَقُولُ حِينَ يَنْصَرِفُ وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنِّى لأَقْرَبُكُمْ شَبَهًا بِصَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنْ كَانَتْ هَذِهِ لَصَلاَتُهُ حَتَّى فَارَقَ الدُّنْيَا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ هَذَا الْكَلاَمُ الأَخِيرُ يَجْعَلُهُ مَالِكٌ وَالزُّبَيْدِىُّ وَغَيْرُهُمَا عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ وَوَافَقَ عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مَعْمَرٍ شُعَيْبَ بْنَ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ.]
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman, ona babası ve Bakiyye, onlara Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman ile Ebu Seleme'nin naklettiklerine göre "Ebu Hureyre (ra) farz namazların hepsinde ve diğer namazlarda tekbir alırdı. Namaza dururken tekbir alırdı. Sonra rükûa eğilirken de tekbir alırdı. Sonra (rükûdan başını doğrulturken) semiallahu limen hamideh derdi. Sonra secdeye gitmeden önce Rabbena ve leke'l-hamd, secdeye inerken ve (secdeden) başını kaldırırken de Allahu Ekber derdi. Sonra (ikinci defa) secde ederken, (secdeden başını) kaldırırken ve iki rekâtın sonundaki oturuştan kalkarken de tekbir alırdı. Bunu namazı bitirinceye kadar her rekâtta (böyle) yapardı. (Namazdan) ayrılınca da varlığım (kudret) elinde olan Allah'a yemin olsun ki (içinizde kıldığı namazı) Rasulullah'ın (sav) namazına en çok benzeyen benim. Dünyadan ayrılıncaya kadar onun namazı işte budur, dedi."
[Ebû Davud dedi ki: Şu son cümleyi Malik (b. Enes), ez-Zübeydî ve bunların dışındaki kimseler, ez-Zührî'den, o da Ali b. Hüseyin'den rivayet etti. (Bu sözü) Abdula'lâ, Mamer'den rivayet etmekte Şuayb b. Ebu Hamza'nın ez-Zührî'den rivayet etmesine muvafakat etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 141, /196
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir b. Abdurrahman el-Mahzumi (Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
6. Ebu Hafs Amr b. Osman el-Kuraşî (Amr b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
Konular:
Eğitim, Görsel öğretim, Rasulullah-sahabe-tabiin arasında
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271773, D000836-4
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ حَدَّثَنَا أَبِى وَبَقِيَّةُ عَنْ شُعَيْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَأَبُو سَلَمَةَ
"أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ كَانَ يُكَبِّرُ فِى كُلِّ صَلاَةٍ مِنَ الْمَكْتُوبَةِ وَغَيْرِهَا يُكَبِّرُ حِينَ يَقُومُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْكَعُ ثُمَّ يَقُولُ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ثُمَّ يَقُولُ رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ قَبْلَ أَنْ يَسْجُدَ ثُمَّ يَقُولُ اللَّهُ أَكْبَرُ حِينَ يَهْوِى سَاجِدًا ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْفَعُ رَأْسَهُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَسْجُدُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَرْفَعُ رَأْسَهُ ثُمَّ يُكَبِّرُ حِينَ يَقُومُ مِنَ الْجُلُوسِ فِى اثْنَتَيْنِ فَيَفْعَلُ ذَلِكَ فِى كُلِّ رَكْعَةٍ حَتَّى يَفْرُغَ مِنَ الصَّلاَةِ ثُمَّ يَقُولُ حِينَ يَنْصَرِفُ وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنِّى لأَقْرَبُكُمْ شَبَهًا بِصَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنْ كَانَتْ هَذِهِ لَصَلاَتُهُ حَتَّى فَارَقَ الدُّنْيَا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ هَذَا الْكَلاَمُ الأَخِيرُ يَجْعَلُهُ مَالِكٌ وَالزُّبَيْدِىُّ وَغَيْرُهُمَا عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ وَوَافَقَ عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مَعْمَرٍ شُعَيْبَ بْنَ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ.]
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman, ona babası ve Bakiyye, onlara Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman ile Ebu Seleme'nin naklettiklerine göre "Ebu Hureyre (ra) farz namazların hepsinde ve diğer namazlarda tekbir alırdı. Namaza dururken tekbir alırdı. Sonra rükûa eğilirken de tekbir alırdı. Sonra (rükûdan başını doğrulturken) semiallahu limen hamideh derdi. Sonra secdeye gitmeden önce Rabbena ve leke'l-hamd, secdeye inerken ve (secdeden) başını kaldırırken de Allahu Ekber derdi. Sonra (ikinci defa) secde ederken, (secdeden başını) kaldırırken ve iki rekâtın sonundaki oturuştan kalkarken de tekbir alırdı. Bunu namazı bitirinceye kadar her rekâtta (böyle) yapardı. (Namazdan) ayrılınca da varlığım (kudret) elinde olan Allah'a yemin olsun ki (içinizde kıldığı namazı) Rasulullah'ın (sav) namazına en çok benzeyen benim. Dünyadan ayrılıncaya kadar onun namazı işte budur, dedi."
[Ebû Davud dedi ki: Şu son cümleyi Malik (b. Enes), ez-Zübeydî ve bunların dışındaki kimseler, ez-Zührî'den, o da Ali b. Hüseyin'den rivayet etti. (Bu sözü) Abdula'lâ, Mamer'den rivayet etmekte Şuayb b. Ebu Hamza'nın ez-Zührî'den rivayet etmesine muvafakat etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 141, /196
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir b. Abdurrahman el-Mahzumi (Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Amr Osman b. Kesir el-Kuraşî (Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
6. Ebu Hafs Amr b. Osman el-Kuraşî (Amr b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
Konular:
Eğitim, Görsel öğretim, Rasulullah-sahabe-tabiin arasında
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271774, D000837-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَابْنُ الْمُثَنَّى قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ عِمْرَانَ - قَالَ ابْنُ بَشَّارٍ الشَّامِىِّ وَقَالَ أَبُو دَاوُدَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْعَسْقَلاَنِىُّ - عَنِ ابْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبْزَى عَنْ أَبِيهِ
"أَنَّهُ صَلَّى مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَكَانَ لاَ يُتِمُّ التَّكْبِيرَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ مَعْنَاهُ إِذَا رَفَعَ رَأْسَهُ مِنَ الرُّكُوعِ وَأَرَادَ أَنْ يَسْجُدَ لَمْ يُكَبِّرْ وَإِذَا قَامَ مِنَ السُّجُودِ لَمْ يُكَبِّرْ]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Müsenna, onlara Ebû Dâvûd, ona Şube, ona Hasan b. İmran, ona İbn (Said b.) Abdurrahman b. Ebza babasından (Abdurrahman b. Ebzâ) rivayet ettiğine göre (Abdurrahman) "Rasulullah'la (sav) beraber namaz kılmış ve Rasulullah (sav) tekbiri tamamlamamış."
[Ebû Davud dedi ki: (Tekbiri tamamlamazdı) sözünün manası, başını rükûdan kaldırıp da secde yapmak istediğinde ve bir de secdeden başını kaldırdığında tekbir almazdı demektir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 141, /196
Senetler:
1. Abdurrahman b. Ebza el-Huzaî (Abdurrahman b. Ebzâ)
2. Said b. Abdurrahman el-Huzai (Said b. Abdurrahman b. Ebza)
3. Ebu Abdullah Hasan b. İmran eş-Şâmî (Hasan b. İmran)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271775, D000838-2
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ وَحُسَيْنُ بْنُ عِيسَى قَالاَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا شَرِيكٌ عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ قَالَ
"رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم إِذَا سَجَدَ وَضَعَ رُكْبَتَيْهِ قَبْلَ يَدَيْهِ وَإِذَا نَهَضَ رَفَعَ يَدَيْهِ قَبْلَ رُكْبَتَيْهِ."
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali ve Hüseyin b. İsa, onlara Yezid b. Harun, ona Şerik, ona Asım b. Küleyb, ona babası (Küleyb b. Şihab), ona Vail b. Hucr (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Ben (Vail b. Hucr), Nebi'yi (sav) secde yaparken ellerinden önce dizlerini (yere) koyarken, (secdeden ayağa) kalkarken ise dizlerinden önce ellerini kaldırırken gördüm."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 142, /197
Senetler:
1. Ebu Hüneyde Vail b. Hucr el-Hadrami (Vail b. Hucr b. Sa'd b. Mesruk b. Vail)
2. Ebu Asım Küleyb b. Şihab el-Cermi (Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
3. Asım b. Küleyb el-Cermî (Asım b. Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
4. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. Hüseyin b. İsa et-Tai (Hüseyin b. İsa b. Humran)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, eda keyfiyeti/kılınış şekli
Namaz, secde, okunacak dualar vs,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271778, D000846-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ كُلُّهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ الْحَسَنِ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى أَوْفَى يَقُولُ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا رَفَعَ رَأْسَهُ مِنَ الرُّكُوعِ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ وَشُعْبَةُ بْنُ الْحَجَّاجِ عَنْ عُبَيْدٍ أَبِى الْحَسَنِ بِهَذَا الْحَدِيثِ لَيْسَ فِيهِ بَعْدَ الرُّكُوعِ.]
[قَالَ سُفْيَانُ لَقِينَا الشَّيْخَ عُبَيْدًا أَبَا الْحَسَنِ بَعْدُ فَلَمْ يَقُلْ فِيهِ بَعْدَ الرُّكُوعِ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ أَبِى عِصْمَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُبَيْدٍ قَالَ "بَعْدَ الرُّكُوعِ."]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa, ona Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Muaviye ve Veki' ve Muhammed b. Ubeyd, onlara da el-A'meş, ona Ubeyd b. Hasan, Abdullah b. Ebu Evfâ'yı (ra) şöyle ederken dinlediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) başını rükûdan kaldırdığı zaman "Allah kendisine hamdedenin hamdini işitir. Allah'ım, ey Rabbimiz, göklerle yer dolusu ve onlardan sonra dilediğim her şey dolusu hamd ancak sana mahsustur" derdi.
[Ebû Davud dedi ki; bu hadisi Süfyan es-Sevrî ile Şube b. el-Haccac da Ubeyd Ebu Hasan'dan rivayet ettiler. Fakat bu rivayette rüku'dan sonra sözü yoktur.]
[Süfyan dedi ki: Biz daha sonra Şeyh Ubeyd Ebu Hasan'la karşılaştık, rükûdan sonra sözünü söylemedi.]
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi bir de Şube, Ebu İsme ve A'meş vasıtasıyla Ubeyd'den nakletmiş, (Ubeyd bu rivayetinde) "rükû'dan sonra," sözünü söylemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /198
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Ebu Hasan Ubeyd b. Hasan el-Müzenî (Ubeyd b. Hasan)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, namazların sünnetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271779, D000846-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ كُلُّهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ الْحَسَنِ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى أَوْفَى يَقُولُ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا رَفَعَ رَأْسَهُ مِنَ الرُّكُوعِ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ وَشُعْبَةُ بْنُ الْحَجَّاجِ عَنْ عُبَيْدٍ أَبِى الْحَسَنِ بِهَذَا الْحَدِيثِ لَيْسَ فِيهِ بَعْدَ الرُّكُوعِ.]
[قَالَ سُفْيَانُ لَقِينَا الشَّيْخَ عُبَيْدًا أَبَا الْحَسَنِ بَعْدُ فَلَمْ يَقُلْ فِيهِ بَعْدَ الرُّكُوعِ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ أَبِى عِصْمَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُبَيْدٍ قَالَ "بَعْدَ الرُّكُوعِ."]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa, ona Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Muaviye ve Veki' ve Muhammed b. Ubeyd, onlara da el-A'meş, ona Ubeyd b. Hasan, Abdullah b. Ebu Evfâ'yı (ra) şöyle ederken dinlediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) başını rükûdan kaldırdığı zaman "Allah kendisine hamdedenin hamdini işitir. Allah'ım, ey Rabbimiz, göklerle yer dolusu ve onlardan sonra dilediğim her şey dolusu hamd ancak sana mahsustur" derdi.
[Ebû Davud dedi ki; bu hadisi Süfyan es-Sevrî ile Şube b. el-Haccac da Ubeyd Ebu Hasan'dan rivayet ettiler. Fakat bu rivayette rüku'dan sonra sözü yoktur.]
[Süfyan dedi ki: Biz daha sonra Şeyh Ubeyd Ebu Hasan'la karşılaştık, rükûdan sonra sözünü söylemedi.]
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi bir de Şube, Ebu İsme ve A'meş vasıtasıyla Ubeyd'den nakletmiş, (Ubeyd bu rivayetinde) "rükû'dan sonra," sözünü söylemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /198
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Ebu Hasan Ubeyd b. Hasan el-Müzenî (Ubeyd b. Hasan)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, namazların sünnetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271780, D000846-4
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ كُلُّهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ الْحَسَنِ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى أَوْفَى يَقُولُ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا رَفَعَ رَأْسَهُ مِنَ الرُّكُوعِ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ وَشُعْبَةُ بْنُ الْحَجَّاجِ عَنْ عُبَيْدٍ أَبِى الْحَسَنِ بِهَذَا الْحَدِيثِ لَيْسَ فِيهِ بَعْدَ الرُّكُوعِ.]
[قَالَ سُفْيَانُ لَقِينَا الشَّيْخَ عُبَيْدًا أَبَا الْحَسَنِ بَعْدُ فَلَمْ يَقُلْ فِيهِ بَعْدَ الرُّكُوعِ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ أَبِى عِصْمَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُبَيْدٍ قَالَ "بَعْدَ الرُّكُوعِ."]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa, ona Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Muaviye ve Veki' ve Muhammed b. Ubeyd, onlara da el-A'meş, ona Ubeyd b. Hasan, Abdullah b. Ebu Evfâ'yı (ra) şöyle ederken dinlediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) başını rükûdan kaldırdığı zaman "Allah kendisine hamdedenin hamdini işitir. Allah'ım, ey Rabbimiz, göklerle yer dolusu ve onlardan sonra dilediğim her şey dolusu hamd ancak sana mahsustur" derdi.
[Ebû Davud dedi ki; bu hadisi Süfyan es-Sevrî ile Şube b. el-Haccac da Ubeyd Ebu Hasan'dan rivayet ettiler. Fakat bu rivayette rüku'dan sonra sözü yoktur.]
[Süfyan dedi ki: Biz daha sonra Şeyh Ubeyd Ebu Hasan'la karşılaştık, rükûdan sonra sözünü söylemedi.]
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi bir de Şube, Ebu İsme ve A'meş vasıtasıyla Ubeyd'den nakletmiş, (Ubeyd bu rivayetinde) "rükû'dan sonra," sözünü söylemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /198
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Ebu Hasan Ubeyd b. Hasan el-Müzenî (Ubeyd b. Hasan)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
5. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, namazların sünnetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271784, D000847-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ ح
وَحَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُسْهِرٍ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ بَكْرٍ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُصْعَبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ كُلُّهُمْ عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ عَطِيَّةَ بْنِ قَيْسٍ عَنْ قَزَعَةَ بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ حِينَ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ"
"اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَاءِ." قَالَ مُؤَمَّلٌ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ أَهْلَ الثَّنَاءِ وَالْمَجْدِ أَحَقُّ مَا قَالَ "الْعَبْدُ وَكُلُّنَا لَكَ عَبْدٌ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ." زَادَ مَحْمُودٌ "وَلاَ مُعْطِىَ لِمَا مَنَعْتَ." ثُمَّ اتَّفَقُوا -"وَلاَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ."
قَالَ بِشْرٌ "رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ."
لَمْ يَقُلْ مَحْمُودٌ "اللَّهُمَّ." قَالَ "رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ."
رَواهُ الوليد بْنُ مُسْلِم عَنْ سَعيد قالَ: "اللهُم رَبنا لَكَ الحَمْدُ" و لَمْ يَقُلْ: "و لا مُعْطِيَ لِما مَنَعْتَ" أيضا.
[قال ابو داودَ: و لَمْ يجىء إلا ابو مِسْهَر].
Tercemesi:
Bize Müemmel b. Fadl el-Harrânî, ona Velid; (T)
Bize Mahmud b. Halid, ona Ebu Misher; (T)
Bize İbn Serh, ona Bişr b. Bekir; (T)
Bize Muhamemd b. Musab, ona Abdullah b. Yusuf, onlara Said b. Abdülaziz, ona Atiyye b. Kays, ona Kaza'e b. Yahya, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav); "Semiallahü limen hamideh" deyince, (kavmede iken) şunları da söylerdi:
"Allahümme Rabbena leke'l-hamdü milüs-semâi" (Müemmel bunu, "mile's-semâvâti ve mil'el'ardi ve mil'e mâ şi'te min şey'in ba'du ehle's-senâi ve'l-mecdi ehakku mâ kale'l-abdü ve kulluna leke abdün; lâ mânia limâ a'teyte; Muhammed (buraya) velâ mu'tiye limâ mena'te," (cümlesini) ilave etti). (Bundan) sonra (gelen sözlerin rivayetinde ise, bütün raviler şu ifadede de birleştiler;
"Velâ yenfe'u zelceddi mine'l-ceddu"
Bişr (sadece), "Rabbena lekel hamd" (cümlesini) nakletti. Mahmud ise, "Allahümme" (sözünü) olmaksızın "Rabbena ve lekel-hamd" (sözünü) nakletti. Velid b. Müslim, Saîd'den "Allahümme Rabbena lekel-hamd" kısmını aktardı. Saîd (rivayette) "velâ mu'tiye limâ mena'te" demedi.
[Ebû Davud bunu sadece Ebu Misher aktardı dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /199
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Ğâdiye Kaze'a b. Yahya el-Basrî (Kaz'ea b. Yahya b. Esved)
3. Atiyye b. Kays el-Kilabi (Atiyye b. Kays)
4. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
5. Ebu Abdullah Bişr b. Bekir el-Becelî (Bişr b. Bekir)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271785, D000847-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ ح
وَحَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُسْهِرٍ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ بَكْرٍ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُصْعَبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ كُلُّهُمْ عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ عَطِيَّةَ بْنِ قَيْسٍ عَنْ قَزَعَةَ بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ حِينَ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ"
"اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَاءِ." قَالَ مُؤَمَّلٌ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ أَهْلَ الثَّنَاءِ وَالْمَجْدِ أَحَقُّ مَا قَالَ "الْعَبْدُ وَكُلُّنَا لَكَ عَبْدٌ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ." زَادَ مَحْمُودٌ "وَلاَ مُعْطِىَ لِمَا مَنَعْتَ." ثُمَّ اتَّفَقُوا -"وَلاَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ."
قَالَ بِشْرٌ "رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ."
لَمْ يَقُلْ مَحْمُودٌ "اللَّهُمَّ." قَالَ "رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ."
رَواهُ الوليد بْنُ مُسْلِم عَنْ سَعيد قالَ: "اللهُم رَبنا لَكَ الحَمْدُ" و لَمْ يَقُلْ: "و لا مُعْطِيَ لِما مَنَعْتَ" أيضا.
[قال ابو داودَ: و لَمْ يجىء إلا ابو مِسْهَر].
Tercemesi:
Bize Müemmel b. Fadl el-Harrânî, ona Velid; (T)
Bize Mahmud b. Halid, ona Ebu Misher; (T)
Bize İbn Serh, ona Bişr b. Bekir; (T)
Bize Muhamemd b. Musab, ona Abdullah b. Yusuf, onlara Said b. Abdülaziz, ona Atiyye b. Kays, ona Kaza'e b. Yahya, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav); "Semiallahü limen hamideh" deyince, (kavmede iken) şunları da söylerdi:
"Allahümme Rabbena leke'l-hamdü milüs-semâi" (Müemmel bunu, "mile's-semâvâti ve mil'el'ardi ve mil'e mâ şi'te min şey'in ba'du ehle's-senâi ve'l-mecdi ehakku mâ kale'l-abdü ve kulluna leke abdün; lâ mânia limâ a'teyte; Muhammed (buraya) velâ mu'tiye limâ mena'te," (cümlesini) ilave etti). (Bundan) sonra (gelen sözlerin rivayetinde ise, bütün raviler şu ifadede de birleştiler;
"Velâ yenfe'u zelceddi mine'l-ceddu"
Bişr (sadece), "Rabbena lekel hamd" (cümlesini) nakletti. Mahmud ise, "Allahümme" (sözünü) olmaksızın "Rabbena ve lekel-hamd" (sözünü) nakletti. Velid b. Müslim, Saîd'den "Allahümme Rabbena lekel-hamd" kısmını aktardı. Saîd (rivayette) "velâ mu'tiye limâ mena'te" demedi.
[Ebû Davud bunu sadece Ebu Misher aktardı dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /199
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Ğâdiye Kaze'a b. Yahya el-Basrî (Kaz'ea b. Yahya b. Esved)
3. Atiyye b. Kays el-Kilabi (Atiyye b. Kays)
4. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
5. Ebu Müshir Abdula'la b. Müshir el-Ğassani (Abdula'la b. Müshir b. Abdula'la)
6. Mahmud b. Halid es-Sülemî (Mahmud b. Halid b. Yezîd)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı