حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ أُمَّ سَلَمَةَ اسْتَأْذَنَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْحِجَامَةِ فَأَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَبَا طَيْبَةَ أَنْ يَحْجُمَهَا . قَالَ حَسِبْتُ أَنَّهُ قَالَ كَانَ أَخَاهَا مِنَ الرَّضَاعَةِ أَوْ غُلاَمًا لَمْ يَحْتَلِمْ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6304, M005744
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ أُمَّ سَلَمَةَ اسْتَأْذَنَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْحِجَامَةِ فَأَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَبَا طَيْبَةَ أَنْ يَحْجُمَهَا . قَالَ حَسِبْتُ أَنَّهُ قَالَ كَانَ أَخَاهَا مِنَ الرَّضَاعَةِ أَوْ غُلاَمًا لَمْ يَحْتَلِمْ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, (T) Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir şöyle nakletmiştir. Ümmü Seleme, Hz. Peygamber'den (sav) hacamat olmak için izin istedi. Hz. Peygamber (sav) de Ebu Taybe'ye Ümmü Seleme'yi hacamat etmesini emretti. Ravi, Ebu Taybe'nin Ümmü Seleme'nin süt kardeşi veya henüz ihtilam olmamış bir çocuk olduğunu zannediyorum, demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5744, /933
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Rumh et-Tücibî (Muhammed b. Rumh b. Muhacir b. Muharrar)
Konular:
Hacamat, vücuttan kan aldırmak
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6305, M005745
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالَ يَحْيَى - وَاللَّفْظُ لَهُ - أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ طَبِيبًا فَقَطَعَ مِنْهُ عِرْقًا ثُمَّ كَوَاهُ عَلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb -lafız Ebu Kureyb'e aittir-, Ebu Kureyb ahberena; diğer ikisi haddesena demiştir. üçüne Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir şöyle nakletmiştir. Hz. Peygamber (sav), Übey b. Ka'b'a bir doktor gönderdi ve doktor onun bir damarını kesip dağladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5745, /933
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
Hacamat, vücuttan kan aldırmak
KTB, TIBB-I NEBEVİ
Tedavi, Dağlamak, vücudu dağlayarak tedavi olmak
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6306, M005746
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ ح وَحَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ] بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ طَبِيبًا فَقَطَعَ مِنْهُ عِرْقًا ثُمَّ كَوَاهُ عَلَيْهِ] وَلَمْ يَذْكُرَا فَقَطَعَ مِنْهُ عِرْقًا .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, (T) Bana İshak b. Mansur, ona Abdurrahman, ona Süfyan, Cerir ve Süfyan'a A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir şöyle nakletmiştir. [(Süfyan ve Cerir) Bir önceki hadiste Hz. Peygamber (sav) Übey b. Ka'b'a bir doktor gönderdi de doktor onun bir damarını kesip dağladı, lafzını zikretmişlerdi.] bu rivayette onun bir damarını kesti lafzını zikretmemişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5746, /933
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
6. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
Hacamat, vücuttan kan aldırmak
KTB, TIBB-I NEBEVİ
Tedavi, Dağlamak, vücudu dağlayarak tedavi olmak
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281798, M005742-2
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ مَعْرُوفٍ وَأَبُو الطَّاهِرِ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو أَنَّ بُكَيْرًا حَدَّثَهُ أَنَّ عَاصِمَ بْنَ عُمَرَ بْنِ قَتَادَةَ حَدَّثَهُ أَنَّ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ عَادَ الْمُقَنَّعَ ثُمَّ قَالَ لاَ أَبْرَحُ حَتَّى تَحْتَجِمَ فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ فِيهِ شِفَاءً » .
Tercemesi:
Bize Harun b. Maruf ve Ebu Tahir, o ikisine İbn Vehb, ona Amr, ona Bükeyr, ona Asım b. Ömer b. Katade şöyle nakletmiştir: Cabir b. Abdullah (r.anhuma) Mukanna' denilen mevkiden döndüğünde kendisine (Asım'a) sen kan aldırmadıkça buradan ayrılmam, çünkü Hz. Peygamber'in (sav) hacamatta şifa vardır, buyurduğunu işittim, demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5742, /933
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Asım b. Ömer el-Ensari (Asım b. Ömer b. Katade b. Numan b. Zeyd)
3. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Ali Harun b. Maruf el-Mervezî (Harun b. Maruf)
Konular:
Hacamat, vücuttan kan aldırmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281802, M005750-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالَ أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ وَقَالَ أَبُو كُرَيْبٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - أَخْبَرَنَا وَكِيعٌ عَنْ مِسْعَرٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ عَامِرٍ الأَنْصَارِىِّ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ يَقُولُ احْتَجَمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَكَانَ لاَ يَظْلِمُ أَحَدًا أَجْرَهُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb, Ebu Bekir haddesena, Ebu Kureyb ahberana demiştir, hadisin lafzı Ebu Kureyb'e aittir. o ikisine Veki' (b. Cerrah), ona Misar, ona Amr b. Amir el-Ensârî, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir. Hz. Peygamber (sav) hacamat oldu. O, ücret verme konusunda kimseye haksızlık yapmazdı. (Hacamat yapanın ücretini verme konusunda da titizdi.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5750, /934
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Amr b. Amir el-Ensarî (Amr b. Amir)
3. Ebu Seleme Misar b. Kidam el-Âmirî (Misar b. Kidam b. Zuheyr b. Ubeyde b. Haris)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hacamat, vücuttan kan aldırmak
KTB, TIBB-I NEBEVİ
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281803, M005746-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ ح وَحَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ] بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ طَبِيبًا فَقَطَعَ مِنْهُ عِرْقًا ثُمَّ كَوَاهُ عَلَيْهِ] وَلَمْ يَذْكُرَا فَقَطَعَ مِنْهُ عِرْقًا .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, (T) Bana İshak b. Mansur, ona Abdurrahman ona Süfyan, o ikisine (Cerir ve Süfyan) A'meş, aynı isnadla (A'meş, Ebu Süfyan, Cabir isnadıyla şöyle nakletmiştir. Hz. Peygamber(sav) Übey b. Ka'b'a bir doktor gönderdi, doktor onun bir damarını kesip dağladı.) "bir damarını kesti" lafzını zikretmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5746, /933
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Hacamat, vücuttan kan aldırmak
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, şekilleri, dağlamak,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281804, M005745-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالَ يَحْيَى - وَاللَّفْظُ لَهُ - أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ طَبِيبًا فَقَطَعَ مِنْهُ عِرْقًا ثُمَّ كَوَاهُ عَلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb -lafız Ebu Kureyb'e aittir-, Ebu Kureyb ahberena; diğer ikisi haddesena demiştir. üçüne Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir şöyle nakletmiştir. Hz. Peygamber (sav), Übey b. Ka'b'a bir doktor gönderdi ve doktor onun bir damarını kesip dağladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5745, /933
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Hacamat, vücuttan kan aldırmak
KTB, TIBB-I NEBEVİ
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, şekilleri, dağlamak,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281805, M005745-3
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالَ يَحْيَى - وَاللَّفْظُ لَهُ - أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ طَبِيبًا فَقَطَعَ مِنْهُ عِرْقًا ثُمَّ كَوَاهُ عَلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb -lafız Ebu Kureyb'e aittir-, Ebu Kureyb ahberena; diğer ikisi haddesena demiştir. üçüne Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir şöyle nakletmiştir. Hz. Peygamber (sav), Übey b. Ka'b'a bir doktor gönderdi ve doktor onun bir damarını kesip dağladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5745, /933
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hacamat, vücuttan kan aldırmak
KTB, TIBB-I NEBEVİ
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, şekilleri, dağlamak,
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ أُمَّ سَلَمَةَ اسْتَأْذَنَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْحِجَامَةِ فَأَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَبَا طَيْبَةَ أَنْ يَحْجُمَهَا . قَالَ حَسِبْتُ أَنَّهُ قَالَ كَانَ أَخَاهَا مِنَ الرَّضَاعَةِ أَوْ غُلاَمًا لَمْ يَحْتَلِمْ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281808, M005744-2
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ أُمَّ سَلَمَةَ اسْتَأْذَنَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْحِجَامَةِ فَأَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَبَا طَيْبَةَ أَنْ يَحْجُمَهَا . قَالَ حَسِبْتُ أَنَّهُ قَالَ كَانَ أَخَاهَا مِنَ الرَّضَاعَةِ أَوْ غُلاَمًا لَمْ يَحْتَلِمْ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, (T) Bize Muhammed b Rumh, ona Leys, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir şöyle nakletmiştir. Ümmü Seleme (r.anha) hacamat yaptırmak için Hz. Peygamber'den (sav) izin istedi. Hz. Peygamber (sav) de Ebu Taybe'ye, Ümmü Seleme'ye hacamat yapmasını emretti.
Ravi demiştir ki: Ebu Taybe'nin Ümmü Seleme'nin süt kardeşi ya da ergenlik çağına gelmemiş bir çocuk olduğunu zannediyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5744, /933
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hacamat, vücuttan kan aldırmak
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281959, M005785-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالَ ابْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَ حَدِيثِ مَالِكٍ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ خَرَجَ إِلَى الشَّامِ حَتَّى إِذَا كَانَ بِسَرْغَ لَقِيَهُ أَهْلُ الأَجْنَادِ أَبُو عُبَيْدَةَ بْنُ الْجَرَّاحِ وَأَصْحَابُهُ فَأَخْبَرُوهُ أَنَّ الْوَبَاءَ قَدْ وَقَعَ بِالشَّامِ . قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ فَقَالَ عُمَرُ ادْعُ لِىَ الْمُهَاجِرِينَ الأَوَّلِينَ . فَدَعَوْتُهُمْ فَاسْتَشَارَهُمْ وَأَخْبَرَهُمْ أَنَّ الْوَبَاءَ قَدْ وَقَعَ بِالشَّامِ فَاخْتَلَفُوا فَقَالَ بَعْضُهُمْ قَدْ خَرَجْتَ لأَمْرٍ وَلاَ نَرَى أَنْ تَرْجِعَ عَنْهُ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ مَعَكَ بَقِيَّةُ النَّاسِ وَأَصْحَابُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلاَ نَرَى أَنْ تُقْدِمَهُمْ عَلَى هَذَا الْوَبَاءِ . فَقَالَ ارْتَفِعُوا عَنِّى . ثُمَّ قَالَ ادْعُ لِىَ الأَنْصَارَ فَدَعَوْتُهُمْ لَهُ فَاسْتَشَارَهُمْ فَسَلَكُوا سَبِيلَ الْمُهَاجِرِينَ وَاخْتَلَفُوا كَاخْتِلاَفِهِمْ . فَقَالَ ارْتَفِعُوا عَنِّى . ثُمَّ قَالَ ادْعُ لِى مَنْ كَانَ هَا هُنَا مِنْ مَشْيَخَةِ قُرَيْشٍ مِنْ مُهَاجِرَةِ الْفَتْحِ . فَدَعَوْتُهُمْ فَلَمْ يَخْتَلِفْ عَلَيْهِ رَجُلاَنِ فَقَالُوا نَرَى أَنْ تَرْجِعَ بِالنَّاسِ وَلاَ تُقْدِمْهُمْ عَلَى هَذَا الْوَبَاءِ . فَنَادَى عُمَرُ فِى النَّاسِ إِنِّى مُصْبِحٌ عَلَى ظَهْرٍ فَأَصْبِحُوا عَلَيْهِ . فَقَالَ أَبُو عُبَيْدَةَ بْنُ الْجَرَّاحِ أَفِرَارًا مِنْ قَدَرِ اللَّهِ فَقَالَ عُمَرُ لَوْ غَيْرُكَ قَالَهَا يَا أَبَا عُبَيْدَةَ - وَكَانَ عُمَرُ يَكْرَهُ خِلاَفَهُ - نَعَمْ نَفِرُّ مِنْ قَدَرِ اللَّهِ إِلَى قَدَرِ اللَّهِ أَرَأَيْتَ لَوْ كَانَتْ لَكَ إِبِلٌ فَهَبَطْتَ وَادِيًا لَهُ عِدْوَتَانِ إِحْدَاهُمَا خَصْبَةٌ وَالأُخْرَى جَدْبَةٌ أَلَيْسَ إِنْ رَعَيْتَ الْخَصْبَةَ رَعَيْتَهَا بِقَدَرِ اللَّهِ وَإِنْ رَعَيْتَ الْجَدْبَةَ رَعَيْتَهَا بِقَدَرِ اللَّهِ قَالَ فَجَاءَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَوْفٍ وَكَانَ مُتَغَيِّبًا فِى بَعْضِ حَاجَتِهِ فَقَالَ إِنَّ عِنْدِى مِنْ هَذَا عِلْمًا سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ : "إِذَا سَمِعْتُمْ بِهِ بِأَرْضٍ فَلاَ تَقْدَمُوا عَلَيْهِ وَإِذَا وَقَعَ بِأَرْضٍ وَأَنْتُمْ بِهَا فَلاَ تَخْرُجُوا فِرَارًا مِنْهُ " قَالَ فَحَمِدَ اللَّهَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ ثُمَّ انْصَرَفَ وَزَادَ فِى حَدِيثِ مَعْمَرٍ قَالَ وَقَالَ لَهُ أَيْضًا أَرَأَيْتَ أَنَّهُ لَوْ رَعَى الْجَدْبَةَ وَتَرَكَ الْخَصْبَةَ أَكُنْتَ مُعَجِّزَهُ قَالَ نَعَمْ . قَالَ فَسِرْ إِذًا . قَالَ فَسَارَ حَتَّى أَتَى الْمَدِينَةَ فَقَالَ هَذَا الْمَحِلُّ . أَوْ قَالَ هَذَا الْمَنْزِلُ إِنْ شَاءَ اللَّهُ .
Tercemesi:
Ma'mer bu isnadla Malik'in naklettiği hadisin bir benzerini rivayet etmiştir. Söz konusu hadis şöyledir:
Ömer b. Hattab (ra), Şam'a doğru yola çıktı. Nihayet Serğ denilen yere gelince kendisini Ecnadlılar yani Ebu Ubeyde b. Cerrah (ra) ve arkadaşları karşıladı ve ona Şam'da veba çıktığını haber verdiler. Bunun üzerine Ömer (ra); 'Bana ilk muhacirleri çağır.' dedi. Ben de hemen onları çağırdım. Ömer (ra), onlarla istişare etti. Onlara Şam'da veba çıktığını söyledi. Onlar da bu konuda (Şam'a girip girmeme konusunda) ihtilafa düştüler. Bazıları; 'Önemli bir iş için yola çıktın. Bundan vaz geçmeni uygun görmüyoruz.' dediler. Bazıları da; 'Beraberinde diğer insanlar ve Rasulullah'ın (sav) ashabı var. Onları bu vebaya götürmeni uygun bulmuyoruz.' dediler. Ardından; 'Bana ensarı çağır.' dedi. Ben de kendisine onları çağırdım. Ömer (ra) onlarla istişare etti. Onlar da muhacirler gibi davrandılar; onların ihtilafa düştükleri gibi ihtilafa düştüler. Ömer 'Gidebilirsiniz.' dedi. Sonra; 'Bana burada bulunan fetih yılında hicret etmiş olan Kureyşli ihtiyarları çağır.' dedi. Ben de onları çağırdım. Onlardan hiç kimse ihtilaf etmedi. Dediler ki; 'İnsanları geri döndürmenin ve bu vebaya götürmemenin uygun olacağını düşünüyoruz.' Bunun ardından Ömer (ra) insanlar arasında; 'Ben sabaha bir bineğin sırtına binmiş olacağım. Siz de sabaha bir bineğin sırtında olun.' diye seslendi. Bunun üzerine Ebu Ubeyde b. Cerrah (ra); 'Allah'ın kaderinden kaçmak için mi?!' dedi. Ömer (ra); 'Eğer senden başkası bu sözü söyleseydi ey Ebu Ubeyde! Ona tavrım çok daha farklı olurdu!' dedi. Nitekim Ömer (ra) kendisine muhalefet edilmesinden hoşlanmazdı. Ömer (ra) sözlerini şöyle sürdürdü: 'Evet, Allah'ın kaderinden yine Allah'ın kaderine kaçıyoruz. Ne dersin? Senin bir takım develerin olsaydı da biri verimli diğeri kurak iki yakası olan bir vadiye inseydin, verimli olanda develerini otlattığında Allah’ın takdiriyle otlatmış, kurak olanda otlattığında da yine Allah'ın takdiriyle otlatmış olmaz mıydın?' Derken Abdurrahman b. Avf (ra) geldi. Bazı ihtiyaçları için ortadan kaybolmuştu. Dedi ki: ‘Bu konuda bende bir bilgi var. Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken duydum:
"Bir yerde veba olduğunu duyduğunuz zaman oraya gitmeyin. Sizin de içerisinde bulunduğunuz bir yerde veba çıktığı zaman da vebadan kaçmak için oradan çıkmayın."
Bunun üzerine Ömer (ra), Allah'a hamd etti ve oradan ayrıldı.
Mamer'in rivayet ettiği hadiste ravi şu ilavede bulunmuştur: Ömer (ra), Ebu Ubeyde'ye (ra) şunları da söyledi: 'Ne dersin? Kişi develerini kurak olan yerde otlatıp verimli olan yerleri bıraksaydı onu acizlikle/beceriksizlikle itham eder miydin?' Ebu Ubeyde; 'Evet.' şeklinde cevap verdi. Bunun üzerine Ömer (ra); 'Yürü, o halde.' dedi. Ardından yola koyuldular. Nihayet Medine'ye gelince Ömer; 'Allah'ın izniyle işte burası, varılacak mahaldir' ya da 'İşte burası varılacak menzildir.' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5785, /939
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Avf ez-Zührî (Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd b. el-Haris)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Yahya Abdullah b. Haris el-Haşimi (Abdullah b. Abdullah b. Haris b. Nevfel b. Haris b. Abdulmuttalib)
4. Ebu Ömer Abdülhamid b. Abdurrahman el-Adevi (Abdülhamid b. Abdurrahman b. Zeyd b. Hattab)
5. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
6. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
7. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
8. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Sahabe, kader ve kaza anlayışları