حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا أبو همام محمد بن الزبرقان قال حدثنا يونس بن عبيد عن الحسن عن الأسود بن سريع قلت : يا رسول الله إني مدحت ربي عز وجل بمحامد قال أما إن ربك يحب الحمد ولم يزده على ذلك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165553, EM000859
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا أبو همام محمد بن الزبرقان قال حدثنا يونس بن عبيد عن الحسن عن الأسود بن سريع قلت : يا رسول الله إني مدحت ربي عز وجل بمحامد قال أما إن ربك يحب الحمد ولم يزده على ذلك
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Hemmam Muhammed b. ez-Zibrikân, ona Yunus b. Ubeyd, ona Hasan, ona Esved b. Serî nakletti. Ben, "Ey Allah'ın Rasulü! Ben İzzet ve Celal sahibi olan Rabbim'i bir takım övgülerle methettim." dedim. Allah Rasulü de "İyi bil ki, gerçekten, Rabbin övülmeyi sever." buyurdu ve bu sözüne başka bir şey eklemedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 859, /670
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, Allah tasavvuru
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
Hitabet, Şiir ve şairler
حدثنا أبو معمر قال حدثنا عبد الوارث قال حدثنا عبد العزيز عن أنس قال : بينما النبي صلى الله عليه وسلم في نخل لنا نخل لأبي طلحة تبرز لحاجته وبلال يمشي وراءه يكرم النبي صلى الله عليه وسلم أن يمشي إلى جنبه فمر النبي صلى الله عليه وسلم بقبر فقام حتى تم إليه بلال فقال ويحك يا بلال هل تسمع ما أسمع قال ما أسمع شيئا فقال صاحب القبر يعذب فوجد يهوديا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165547, EM000853
Hadis:
حدثنا أبو معمر قال حدثنا عبد الوارث قال حدثنا عبد العزيز عن أنس قال : بينما النبي صلى الله عليه وسلم في نخل لنا نخل لأبي طلحة تبرز لحاجته وبلال يمشي وراءه يكرم النبي صلى الله عليه وسلم أن يمشي إلى جنبه فمر النبي صلى الله عليه وسلم بقبر فقام حتى تم إليه بلال فقال ويحك يا بلال هل تسمع ما أسمع قال ما أسمع شيئا فقال صاحب القبر يعذب فوجد يهوديا
Tercemesi:
— Enes'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
Peygamber (Sallaltahii Aleyhi ve Sellem) bizim hurmalığımızda —Ebû Talha'nın hurmalığında— iken ihtiyacı için uzağa açıldı; Bilâl da arkasında yürüyordu, yanında yürümekle Peygamber (Saltallahü Aleyhi ve ScUemfe ikram ediyordu. Sonra Peygamber (Sallatlahü Aleyhi ve Setlem) bir mezara uğrayıp durdu. Nihayet Bilâl ona yetişti. Peygamber şöyle buyurdu:
«— Canına rahmet, ey Bilâl! Benim işittiğimi ten işitiyor musun?»
Bilâl dedi ki:
— Ben bir şey işitmiyorum.
Hz. Peygamber:
«— Kabir sahibine azab ediliyor!» buyurdu. Sonra onun Yahudi kabri olduğu anlaşıldı.[429]
Bu hadîs-i şeriften anlaşıldığına göre, büyüklerin, ilim ve fazilet sahibi kimselerin arkasında yürünür ve onlara yardımda bulunmak için yanlarında hazır bulunulur. Bu gibi hareketler islâm'ın öğrettiği ahlâk ve edeb kaide-lerindendir. Ayrıca Hz.ŞeyşambvfŞaUallahüAleyhi veSeÜem)'m kabirlerinde bulunan ölülerin hafine vakıf oldukları gerçeğini de öğrenmiş bulunuyoruz. Mu, Allah'ın Peygamberlerine ihsan buyurduğu bir mucizesidİr ve Allah bu iktidarı dilediği mümin kullarına keramet olarak da ihsan buyurur.[430]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 853, /667
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Abdülaziz b. Suheyb el-Bünanî (Abdülaziz b. Suheyb)
3. Ebu Ubeyde Abdulvâris b. Saîd el-Anberî (Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
4. Ebu Ma'mer Abdullah b. Ömer et-Temimî (Abdullah b. Amr b. Meysera)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Hz. Peygamber, beşer olarak
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
حدثنا سعيد بن عفير قال حدثني يحيى بن أيوب عن موسى بن علي عن أبيه عن عمرو بن العاص قال : إذا كثر الأخلاء كثر الغرماء قلت لموسى وما الغرماء قال الحقوق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165549, EM000855
Hadis:
حدثنا سعيد بن عفير قال حدثني يحيى بن أيوب عن موسى بن علي عن أبيه عن عمرو بن العاص قال : إذا كثر الأخلاء كثر الغرماء قلت لموسى وما الغرماء قال الحقوق
Tercemesi:
Bize Sa'd b. Ufeyr, ona Yahya b. Eyyüb, ona Musa b. Uley, ona babası (Uley b. Rabah), ona da Amr b. el-Âs şöyle haber vermiştir: Dostlar çoğaldığı zaman borçlar da çoğalır. Musa b. Uley'e borçlar nedir? diye sordum. Haklar diye cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 855, /668
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Abdullah Amr b. As el-Kuraşî (Amr b. As b. Vail b. Hişam b. Suayd)
Konular:
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Haklar, haklara saygı
Haklar, İnsan hakları
Sosyalleşme, temel prensipler
حدثنا عارم قال حدثنا سليمان الأعمش عن إبراهيم عن علقمة : قال كناني عبد الله قبل أن يولد لي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165543, EM000849
Hadis:
حدثنا عارم قال حدثنا سليمان الأعمش عن إبراهيم عن علقمة : قال كناني عبد الله قبل أن يولد لي
Tercemesi:
Alkame'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki, ben doğmadan önce, (babam) Abdullah bana künye verdi.[420]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 849, /665
Senetler:
()
Konular:
Künye, künye kültürü
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا أبو معاوية قال حدثنا هشام بن عروة عن يحيى بن عباد بن حمزة عن عائشة رضي الله عنها قالت : أتيت النبي صلى الله عليه وسلم فقلت يا رسول الله كنيت نساءك فاكنني فقال تكني بابن أختك عبد الله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165544, EM000850
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا أبو معاوية قال حدثنا هشام بن عروة عن يحيى بن عباد بن حمزة عن عائشة رضي الله عنها قالت : أتيت النبي صلى الله عليه وسلم فقلت يا رسول الله كنيت نساءك فاكنني فقال تكني بابن أختك عبد الله
Tercemesi:
— Hz. Âişe (Radiyallahü anha) 'dan rivayet edildiğine göre, şöyle anlatmıştır:
— Peygamber (Sallalkhü Aleyhi ve Sellem) 'e varıp dedim ki: — Ya Resûlallah! Hanımlarına künye verdin, (arkadaşlarımın künyesi var, benim çocuğum olmadığından künyem yok) bana da künye ver.
Bunun üzerine Hz. Peygamber:
— Kız kardeşin (Esma) oğlu Abdullah (ibni Zübeyr) ile künyelen.» buyurdu. (Ümmü Abdullah = Abdullah'ın annesi diye künyeler).[422]
Hanımların en faziletlisi olan Hz. Peygamber İn zevcesi A i ş e 'nin hiç çocuğu dünyaya gelmediği İçin, çocuğuna İzafeten künyetenememişti. Bundan müteessir olan Hz. A i ş e 'nin gönlünü hoş etmek için, ona en yakın bulunan yeğeni Abdullah ile onu künyelemiş ve Ommü A b d u I -I a h diye yad edilmiştir. Abdullah İbni Zübeyr hakkında bilgi için 244 sayılı hadîs-i şerîf açıklamasına müracaat edilsin.[423]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 850, /665
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Hz. Peygamber, hanımlarıyla ilişkileri
Künye, künye kültürü
حدثنا موسى قال حدثنا وهيب قال حدثنا هشام عن عباد بن حمزة بن عبد الله بن الزبير أن عائشة رضي الله عنها قالت : يا نبي الله ألا تكنيني فقال اكتني بابنك يعني عبد الله بن الزبير فكانت تكنى أم عبد الله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165545, EM000851
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا وهيب قال حدثنا هشام عن عباد بن حمزة بن عبد الله بن الزبير أن عائشة رضي الله عنها قالت : يا نبي الله ألا تكنيني فقال اكتني بابنك يعني عبد الله بن الزبير فكانت تكنى أم عبد الله
Tercemesi:
— Rivayet edildiğine göre, Hz. Aişe (Radiyollahü tm&) göyle demiştir :
— Ey Allah'ın Peygamberi, bana künye vermez misin? Peygamber de:
«— Oğlunla kttnyelen!» buyurdu.
— (Peygamber bu sözle) Abdullah ibni Zübeyr'i kasdediyordu. Hz. Âişe de, Ümmü Abdullah = Abdullah'ın annesi diye künyelenmişti.[424]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 851, /666
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Hz. Peygamber, hanımlarıyla ilişkileri
Künye, künye kültürü
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا سفيان عن إسماعيل عن قيس قال : سمعت معاوية يقول لأخ له صغير اردف الغلام فأبى فقال له معاوية بئس ما أدبت قال قيس فسمعت أبا سفيان يقول دع عنك أخاك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165548, EM000854
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا سفيان عن إسماعيل عن قيس قال : سمعت معاوية يقول لأخ له صغير اردف الغلام فأبى فقال له معاوية بئس ما أدبت قال قيس فسمعت أبا سفيان يقول دع عنك أخاك
Tercemesi:
— (193-s.) Kays'dan rivayet edildiğine göre, demiştir ki; Muâ-viye'nin kendi küçük kardeşine şöyle dediğini işittim:
— Bu hizmetçiyi terkine al, (bineceğin hayvan üzerinde senin arkanda olsun). Kardeşi ise bunu yapmaktan kaçındı. Bunun üzerine Mua-viye, otta:
— Ne fena terbiye edildin, dedi.
Kays demiştir ki, (Muâviye'nin babası) Ebû Süfyan'ın (Muâviye'ye) :
— Kardeşinin sana karşı tutumunu bağışla, dediğini işittim.[431]
Burada iki hususa işaret edilmektedir:
Birincisi: Hizmetçiyi terkiye almak suretiyle, efendi ve hizmetçinin birarada yürümelerinin edebe aykırı düşmediğidir. Aynı zamanda böyle hareket, bir tevazu manası taşımaktadır.
İkinci husus : Böyle hareket etmemenin büyük bir suç olmadığı, terbiyesizlik derecesine ulaşmadığıdır. Bir fazilet farkı olarak mütalâa edilmesi gerektiğidir. (Bu eser için başka bir kaynak bulunamamıştır.)[432]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 854, /668
Senetler:
()
Konular:
Eğitim, terbiyeyi güzelce yapmak
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة عن قتادة سمع مطرفا قال : صحبت عمران بن حصين من الكوفة إلى البصرة فقل منزل ينزله إلا وهو ينشدني شعرا وقال إن في المعاريض لمندوحة عن الكذب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165551, EM000857
Hadis:
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة عن قتادة سمع مطرفا قال : صحبت عمران بن حصين من الكوفة إلى البصرة فقل منزل ينزله إلا وهو ينشدني شعرا وقال إن في المعاريض لمندوحة عن الكذب
Tercemesi:
Mutrif den işitüdiğine göre demiştir ki, İmran ibni Husayn'e, Kûfe'den Basra'ya kadar arkadaşlık ettim; hemen hemen her konakladığı yerde bana şiir okuyordu ve şöyle demişti:
— İşaret ve tarizle yapılan ifadelerde yalandan uzaklaşma vardır.[437]
Bir sözden hem gerçek mana, hem de bazı karinelerle mecaz manası alınabilecek olursa, bu gibi sözlerin tevili mümkündür. Meselâ bir kimsenin kolunun uzunluğunu bildirirken, onun hırsızlığına da işaret ederek «kolu uzun» denilebilir ve bir söz kaçamağı yapılabilir. Böylece bunu söyleyen adam maksadını gizleyerek yalan için bîr yol bulabilir. Akıllı ve ihtiyatlı davranan kimseler, çok kere konuşmalarını tariz suretiyle ifade ederler. Hakkı beyan etmekte tariz yolunu seçmenin sakınılacak tarafı yoktur. Bu da bir nevi hikmet sayılır.
(Bu ve bundan önceki haber için başka kaynak bulunamamıştır.).[438]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 857, /670
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا أبو عامر قال حدثنا أيوب بن ثابت عن خالد هو بن كيسان قال : كنت عند بن عمر فوقف عليه إياس بن خيثمة قال ألا أنشدك من شعري يا بن الفاروق قال بلى ولكن لا تنشدني إلا حسنا فأنشده حتى إذا بلغ شيئا كرهه بن عمر قال له أمسك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165550, EM000856
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا أبو عامر قال حدثنا أيوب بن ثابت عن خالد هو بن كيسان قال : كنت عند بن عمر فوقف عليه إياس بن خيثمة قال ألا أنشدك من شعري يا بن الفاروق قال بلى ولكن لا تنشدني إلا حسنا فأنشده حتى إذا بلغ شيئا كرهه بن عمر قال له أمسك
Tercemesi:
— (195-s.) Halid ibni Keysan'dan rivayet edildiğine göre, demiştir ki, ben (Abdullah) ibni Ömer'in yanında idim. îyas ibni Hayseme, onun karşısında durup, şöyle dedi:
— Ey Faruk'un oğlu (Abdullah), sana şiirimden okuyayım mı? (Abdullah) ibni Ömer:
— Evet, ancak bana güzel olanı oku, dedi. Bunun üzerine İyas ibni Hayseme, ona şiir okudu; nihayet ibni Ömer'in hoşlanmadığı şeye (söze) ulaştığı zaman, İbni Ömer ona:
«— Dur!» dedi.[435]
Şiir, anlamak ve bitmek, duymak mânâlarına gelen Arapça bir kelimedir. Edebiyat dilinde ise, ölçülü ve kafiyeli olan güzel sözler manzumesine denir. Burada da bu manada olan şiir kosdedilmektedir. Böyle olunca, her şiir fuzuliyat olmaz ve taşkınlık sayılmaz. Çünkü şiir şeklinde ifade edilen sözlerin bir kısmı hakkı belirtir ve ona teşvik eder. Hak ve adaleti açıklayan, güzele ve iyiye delâlet eden şiirler, kasd edilen manayı en tatlı ve en coşkun şekilde terennüm ettiklerinden ve dinleyiciyi büyü I ey ip heyecana getirdiklerinden hikmetle anılmaya hak kazanmışlardır.
Hikmet, sağlam ve kuvvetli bir görüşle gerçeği tespit etmek demektir. İşte şiirlerden bir kısmı gerçeği belirttiği ve bulduğu itibarla hikmettir, doğruyu ifade eden hükümdür. N e v e v î hikmeti şöyle tarif eder:
«Yüce Allah'ı tanımayı muhtevî hükümlerle nitelenmiş iltrn, hikmettir. Bu da, keskin görüşle gerçeği tespit etmek, nefsi terbiye etmek, hak olan şeyle amel etmek, boş şeylere gönül arzularından yüz çevirmek suretiyle otur. Bu vasıftan kendinde toplayana da Hakîm denilir.»
EbO Düreyd demiştir ki, sana Öğüt veren, yahut seni fenalıktan alıkoyan, yahut seni bir iyiliğe iletip çirkin şeyden meneden her söz hikmettir ve hükümdür.
İşte bir şiir ki, onda öğüt ve hikmet var, Allah'ın nimetlerini ve iyi kimselerin halterini anma var, o güzeldir. Kötü şeyleri İfade eden ve şunu bunu yerip hicveden şiir dizmek haramdır.
Şiirle ilgili 342, 525, 792, 793 ve 869-871 sayılı hadts-i şeriflere müracaat edilsin.[436]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 856, /669
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
حدثنا أبو اليمان قال أخبرنا شعيب عن الزهري قال أخبرني أبو بكر بن عبد الرحمن أن مروان بن الحكم أخبره أن عبد الرحمن بن الأسود بن عبد يغوث أخبره أن أبي بن كعب أخبره أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : إن من الشعر حكمة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165552, EM000858
Hadis:
حدثنا أبو اليمان قال أخبرنا شعيب عن الزهري قال أخبرني أبو بكر بن عبد الرحمن أن مروان بن الحكم أخبره أن عبد الرحمن بن الأسود بن عبد يغوث أخبره أن أبي بن كعب أخبره أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : إن من الشعر حكمة
Tercemesi:
— Ubeyy ibni Kâ'b haber verdiğine göre, Resûlüllah (SaUalbhü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«— Şiirden bir kısmı hikmettir.»[439]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 858, /670
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği