3627 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Burada cübbenin ayak izlerini silmesinden kasıt, sadakanın da sahibinin hatalarını silmesidir.
Bana Zekeriya b. Yahya, ona Zeyd b. Ahzem, ona Muâz b. Hişam, ona babası (Muâz b. Muâz), ona Katâde, ona Amr b. Dînâr, ona Tâvus, ona el-Hacûrî, ona da Abdullah b. Abbas'ın rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Umra şeklinde mal hibe etmek caizdir."
Açıklama: UMRA: “bağışlayanın ya da lehine bağışta bulunulan kişinin hayatta olması kaydıyla yapılan bağış” manasına gelir. Araplar, “Şu evimi ömrüm/ömrün boyunca sana verdim; evim yaşadığım/yaşadığın sürece senin olsun” gibi sözlerle veya kısaca, “Şu evimi sana umrâ kıldım” diyerek şartlı bağışta bulunurlardı. Bu tür hibede bağışlayan hibeyi kendisinin veya bağışta bulunanın hayatta bulunacağı süre ile sınırlandırmayı amaçlamakta ve mevhûb lehin ölmesi durumunda o malın kendisine veya vârislerine dönmesini istemektedir. (H. Mehmet Günay, "Rukba" DİA: Diyanet İslam Ansiklopedisi İstanbul, 2008, 35:218-219.)
Bize Harun b. Muhammed b. Bekkâr b. Bilal, ona babası (Muhammed b. Bekkâr), ona Saîd b. Beşir, ona Amr b. Dînâr, ona Tâvus, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Umra şeklinde mal hibe etmek caizdir."
Açıklama: UMRA: “bağışlayanın ya da lehine bağışta bulunulan kişinin hayatta olması kaydıyla yapılan bağış” manasına gelir. Araplar, “Şu evimi ömrüm/ömrün boyunca sana verdim; evim yaşadığım/yaşadığın sürece senin olsun” gibi sözlerle veya kısaca, “Şu evimi sana umrâ kıldım” diyerek şartlı bağışta bulunurlardı. Bu tür hibede bağışlayan hibeyi kendisinin veya bağışta bulunanın hayatta bulunacağı süre ile sınırlandırmayı amaçlamakta ve mevhûb lehin ölmesi durumunda o malın kendisine veya vârislerine dönmesini istemektedir. (H. Mehmet Günay, "Rukba" DİA: Diyanet İslam Ansiklopedisi İstanbul, 2008, 35:218-219.)
Bize Ebubekir b. Nâfi, ona Behz, ona Hammâd, ona Sabit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir:
"Sevdiğiniz şeylerden Allah rızası için başkalarına harcamadıkça gerçek erdemliliğe ve hayra ulaşmış olamazsınız" (Ali İmran, 92) ayeti inince, Ebu Talha “anlaşılan Rabbimiz mallarımızdan (kendi yolunda vermemizi) istiyor. Ey Allah’ın Rasûlü, sen şahit ol ki, ben bahçemi Allah yolunda sadaka olarak verdim” deyince Peygamber (sav) de "onu yakın akrabalarından fakir olan Hassan b. Sabit ve Übey b. Ka’b’a tahsis et" buyurdu.