Öneri Formu
Hadis Id, No:
236196, İHS004236
Hadis:
4236 - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ سَلْمٍ بِبَيْتِ الْمَقْدِسِ، قَالَ: حَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى، قَالَ: حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، قَالَ: أَخْبَرَنِي عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ، أَنَّ دَرَّاجًا حَدَّثَهُ، أَنَّ أَبَا الْهَيْثَمِ حَدَّثَهُ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «أَيُّمَا رَجُلٍ كَسْبَ مَالًا مِنْ حَلَالٍ فَأَطْعَمَ نَفْسَهُ أَوْ كَسَاهَا فَمَنْ دُونَهُ مِنْ خَلْقِ اللَّهِ فَإِنَّ لَهُ بِهَا زَكَاةً»
Tercemesi:
Bize Abdullâh İbn Muhammed İbn Selm, Kudüs'te haber verdi: Bize Harmele İbn Yahyâ anlattı: Bize İbn Vehb anlattı: Bana Amr İbnu'l-Hâris haber verdi, ona da Derrâc anlatmış, ona da Ebu'l-Heysem, Ebû Saîd el-Hudrî'den, o da Allâh'ın Elçisi (s.a.v.)'den anlatmış:
Helal yolla para kazanmış bir kişi, bununla karnını doyurur ya da kendini giydirirse veya bunları kendinden daha fakir olan Allâh'ın yaratıklarına yaparsa, bunlar onun için zekât yerine geçer.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Radâ' 4236, 10/48
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
236197, İHS004237
Hadis:
4237 - أَخْبَرَنَا أَبُو يَعْلَى، قَالَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبَّادٍ الْمَكِّيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ، قَالَ: حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ عَمْرِو بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ أُمَيَّةَ الضَّمْرِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا الزِّبْرِقَانُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ أُمَيَّةَ الضَّمْرِيُّ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَمْرِو بْنِ أُمَيَّةَ، قَالَ: مَرَّ عُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ أَوْ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَوْفٍ بِمَرْطٍ فَاسْتَغْلَاهُ، فَمَرَّ بِهِ عَمْرُو بْنُ أُمَيَّةَ فَاشْتَرَاهُ وَكَسَاهُ امْرَأَتَهُ سُخَيْلَةَ بِنْتَ عُبَيْدَةَ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ الْمُطَّلِبِ، فَمَرَّ بِهِ عُثْمَانُ أَوْ عَبْدُ الرَّحْمَنِ، فَقَالَ: مَا فَعَلَ الْمِرْطُ الَّذِي ابْتَعْتَ؟، قَالَ عَمْرٌو: تَصَدَّقْتُ بِهِ عَلَى سُخَيْلَةَ بِنْتِ عُبَيْدَةَ بْنِ الْحَارِثِ، فَقَالَ: أَوَكُلُّ مَا صَنَعْتَ إِلَى أَهْلِكِ صَدَقَةٌ؟، قَالَ عَمْرٌو: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ ذَلِكَ، فَذُكِرَ مَا قَالَ عَمْرٌو لِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «صَدَقَ عَمْرٌو كُلُّ مَا صَنَعْتَ إِلَى أَهْلِكَ فَهُوَ صَدَقَةٌ عَلَيْهِمْ»
Tercemesi:
Bize Ebû Ya'lâ haber verdi: Bize Muhammed İbn Abbâd el-Mekkî anlattı: Bize Hâtim İbn İsmâîl anlattı: Bize Ya'kûb İbn Amr İbn Abdullâh İbn Amr İbn Ümeyye ed-Damrî anlattı: Ez-Ziberkân İbn Abdullâh İbn Amr İbn Ümeyye ed-Damrî bize, babasından, o da Amr İbn Ümeyye'den anlattı:
Osmân İbn Affân veya Abdurrahmân İbn Avf bir peştemal satın almak istedi, ancak pahalı buldu. Daha sonra Amr İbn Ümeyye aynı peştemali satın aldı. Amr bu peştemali, kullanması için hanımı Suhayle bint Ubeyde İbnu'l-Hâris İbnu'l-Muttalib'e verdi. Osmân ya da Abdurrahmân, Amr'ın yanına uğradığında: Satın aldığın peştamal ne oldu? diye sordu. Amr: Peştemali Suhayle Bint Ubeyde İbnu'l-Hâris'e sadaka olarak verdim, dedi. O da bunu duyunca dedi ki: Ailene yaptığın her şey sadaka mıdır? Amr: Allâh'ın Elçisi (s.a.v.)'in böyle dediğini duydum, dedi. Amr'ın bu dediği Allâh'ın Elçisi (s.a.v.)'e bildirilince buyurdu ki: Amr doğru söylemiş; ailene yaptığın her şey onlara verdiğin bir sadakadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Radâ' 4237, 10/49
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
236198, İHS004238
Hadis:
4238 - أَخْبَرَنَا الْفَضْلُ بْنُ الْحُبَابِ، قَالَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ، قَالَ: أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ، عَنْ عَدِيِّ بْنِ ثَابِتٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ، عَنْ أَبِي مَسْعُودٍ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «إِنَّ الْمُسْلِمَ إِذَا أَنْفَقَ عَلَى أَهْلِهِ كَانَتْ لَهُ صَدَقَةً»
Tercemesi:
Bize el-Fadl İbu'l-Hubâb haber verdi: Bize Muhammed İbn Kesîr anlattı: Şu'be bize Adî İbn Sâbit'ten, o da Abdullâh İbn Yezîd'den, o da Ebû Mes'ûd'dan, o da Peygamber (s.a.v.)'den haber verdi:
Müslüman ailesine harcama yaptığında, bu yaptığı harcama sadaka yerine geçer.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Radâ' 4238, 10/50
Senetler:
1. Ebu Mesud el-Ensarî (Ukbe b. Amr b. Sa'lebe b. Esire b. Asire)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
237915, İHS004600
Hadis:
4600 - أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ سُفْيَانَ، حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ، عَنْ بَعْجَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْجُهَنِيِّ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «يَأْتِي عَلَى النَّاسِ زَمَانٌ يَكُونُ خَيْرُ النَّاسِ فِيهِ مَنْزِلَةً رَجُلٌ آخِذٌ بِعِنَانِ فَرَسِهِ فِي سَبِيلِ اللَّهِ كُلَّمَا سَمِعَ بِهَيْعَةٍ اسْتَوَى عَلَى مَتْنِهِ، ثُمَّ طَلَبَ الْمَوْتَ مَظَانَّهُ، وَرَجُلٌ فِي شِعْبٍ مِنْ هَذِهِ الشِّعَابِ يُقِيمُ الصَّلَاةَ، وَيُؤْتِي الزَّكَاةَ، وَيَدَعُ النَّاسَ إِلَّا مِنْ خَيْرِهِ»
Tercemesi:
Bize el-Hasen İbn Süfyân haber verdi: Bize Ebû Bekr İbn Ebû Şeybe anlattı: Vekî bize, Üsame İbn Zeyd'den, o da Ba'ce İbn Abdullâh el-Cühenî'den, o da Ebû Hureyre'den anlattı:
Allâh'ın Elçisi (sas) buyurdu ki: İnsanlara öyle bir zaman gelecek ki, insanların en üstünü, atının dizginini tutup, Allâh yolunda savaşmak üzere bekleyen, bir düşman sesi işitir işitmez de aradığı ölüme kavuşabilmek için atının üzerine sıçrayan kimse olacaktır. Diğeri de, dağ yollarından birinde yerleşip, namaz kılan, zekât veren ve insanlara iyilik etmek dışında onlardan elini çeken kimse olacaktır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Siyer 4600, 10/460
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
236207, İHS004247
Hadis:
4247 - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ سَلْمٍ أَبُو مُحَمَّدٍ الْخَصِيبُ، قَالَ: حَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى، قَالَ: حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، قَالَ: أَخْبَرَنِي عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ، أَنَّ هِشَامَ بْنَ عُرْوَةَ حَدَّثَهُ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ، عَنْ رَيْطَةَ امْرَأَةِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ أُمِّ وَلَدِهِ، وَكَانَتِ امْرَأَةً صَنَاعًا، وَلَيْسَ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ مَالٌ، وَكَانَتْ تُنْفِقُ عَلَيْهِ وَعَلَى وَلَدِهِ مِنْ ثَمَرَةِ صَنْعَتِهَا، وَقَالَتْ: وَاللَّهِ لَقَدْ شَغَلْتَنِي أَنْتَ وَوَلَدُكَ عَنِ الصَّدَقَةِ، فَمَا أَسْتَطِيعُ أَنْ أَتَصَدَّقَ مَعَكُمْ، فَقَالَ: مَا أُحِبُّ إِنْ لَمْ يَكُنْ لَكِ فِي ذَلِكَ أَجْرٌ أَنْ تَفْعَلِي، فَسَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ هُوَ وَهِيَ، فَقَالَتْ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، إِنِّي امْرَأَةٌ وَلِيَ صَنْعَةٌ فَأَبِيعُ مِنْهَا، وَلَيْسَ لِي، وَلَا لِزَوْجِي، وَلَا لِوَلَدِي شَيْءٌ، وَشَغَلُونِي فَلَا أَتَصَدَّقُ، فَهَلْ لِي فِي النَّفَقَةِ عَلَيْهِمْ مِنْ أَجْرٍ؟، فَقَالَ: «لَكِ فِي ذَلِكَ أَجْرٌ مَا أَنْفَقْتِ عَلَيْهِمْ، فَأَنْفِقِي عَلَيْهِمْ»
Tercemesi:
Bize Abdullâh İbn Muhammed İbn Selm Ebû Muhammed el-Hasîb haber verdi: Bize Harmele İbn Yahyâ anlattı: Bize İbn Vehb anlattı: Bana Amr İbnu'l-Hâris haber verdi, ona da Hişâm İbn Urve babasından, o da Ubeydullâh İbn Abdullâh İbn Utbe'den, o da Abdullâh İbn Mes'ûd'un ümmü veledi olan hanımı Rayta'dan anlattı;
Bu kadın sanatkâr bir kadındı; Abdullâh İbn Mes'ûd'un malı yoktu. Rayta, hem çocuğuna hem de Abdullâh İbn Mes'ûd'a ürettiklerinin gelirinden haracama yapıyordu. Rayta bir gün şöyle dedi: Vallâhi sen ve çocuğun benim sadaka vermeme engel oluyorsunuz; size harcamaktan sadaka verecek para bulamıyorum. Abdullâh İbn Mes'ûd bu söze şöyle cevap verdi: Eğer, bize bu yaptığına karşılık sana bir sevap yoksa, o takdirde bize böyle harcama yapmanı istemiyorum. Abdullâh ve Rayta Allâh'ın Elçisi (s.a.v.) geldiler; Rayta şöyle sordu: Ey Allâh'ın Elçisi, Ben sanatı olan bir kadınım; ürettiklerimi satarak geçiniyorum. Ne benim, ne kocamın ne de çocuğumun bir malı var. Onlara harcamaktan sadaka veremiyorum; onlara yaptığım bu harcamadan dolayı bana bir sevap var mıdır? Bunun üzerine Allâh'ın Elçisi (s.a.v.) buyurdu ki: Onlara yaptığın her harcamanın sana bir sevabı vardır; dolayısıyla onlara harcamada bulunmaya devam et.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Radâ' 4247, 10/57
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
237965, İHS004650
Hadis:
4650 - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُمَرَ بْنِ يُوسُفَ، بِنَسَا، حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ خَالِدٍ الْعَسْكَرِيُّ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ سُلَيْمَانَ، قَالَ: سَمِعْتُ أَبَا عَمْرٍو الشَّيْبَانِيَّ، عَنْ أَبِي مَسْعُودٍ الْأَنْصَارِيِّ، أَنَّ رَجُلًا تَصَدَّقَ بِنَاقَةٍ مَخْطُومَةٍ فِي سَبِيلِ اللَّهِ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «لَتَأْتِيَنَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ بِسَبْعِ مِائَةِ نَاقَةٍ مَخْطُومَةٍ»
Tercemesi:
Bize Muhammed İbn Ömer İbn Yûsuf, Nesâ'da haber verdi: Bize Bişr İbn Hâlid el-Askerî anlattı: Bize Muhammed İbn Ca'fer anlattı: Şu'be bize Süleymân'dan anlattı: Ben Ebû Amr eş-Şeybânî'yi, Ebû Me'sûd el-Ensârî'den aktarırken duydum:
Bir adam, yularlı bir dişi deveyi Allâh yolunda sadaka olarak verdi. Bunun üzerine Allâh'ın Elçisi (sas) buyurdu ki: Kesinlikle sen Kıyâmet günü, hepsi de yularlı olmak üzere 700 dişi deve ile geleceksin.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Siyer 4650, 10/506
Senetler:
1. Ebu Mesud el-Ensarî (Ukbe b. Amr b. Sa'lebe b. Esire b. Asire)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
238105, İHS004672
Hadis:
4672 - أَخْبَرَنَا عُمَرُ بْنُ سَعِيدِ بْنِ سِنَانَ، بِمَنْبِجَ، أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ أَبِي بَكْرٍ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «الْخَيْلُ لِرَجُلٍ أَجْرٌ، وَلِرَجُلٍ سِتْرٌ، وَلِرَجُلٍ وِزْرٌ، فَأَمَّا الَّذِي هِيَ لَهُ أَجْرٌ فَرَجُلٌ رَبَطَهَا فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَأَطَالَ لَهَا فِي مَرْجٍ أَوْ رَوْضَةٍ، فَمَا أَصَابَتْ فِي طِيَلِهَا ذَلِكَ مِنَ الْمَرْجِ أَوِ الرَّوْضَةِ، كَانَتْ لَهُ حَسَنَاتٌ، وَلَوْ أَنَّهَا قَطَعَتْ طِيَلَهَا فَاسْتَنَّتْ شَرَفًا، أَوْ شَرَفَيْنِ كَانَتْ آثَارُهَا وَأَرْوَاثُهَا حَسَنَاتٌ لَهُ، وَلَوْ أَنَّهَا مَرَّتْ بِنَهَرٍ فَشَرِبَتْ مِنْهُ، وَلَمْ يَرُدْ أَنْ يَسْقِيَهُ كَانَ لَهُ ذَلِكَ حَسَنَاتٌ فَهِيَ لِذَلِكَ أَجْرٌ، وَرَجُلٌ رَبَطَهَا تَغَنِّيًا وَتَعَفُّفًا وَلَمْ يَنْسَ حَقَّ اللَّهِ فِي رِقَابِهَا وَلَا ظُهُورِهَا فَهِيَ لِذَلِكَ سِتْرٌ، وَرَجُلٌ رَبَطَهَا فَخْرًا وَرِيَاءً وَنِوَاءً لِأَهْلِ الْإِسْلَامِ، فَهِيَ عَلَى ذَلِكَ وِزْرٍ»، وَسُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنِ الْحُمُرِ، فَقَالَ: «مَا أَنْزِلَ عَلَيَّ فِيهَا شَيْءٌ إِلَّا بِهَذِهِ الْآيَةِ الْجَامِعَةِ الْفَاذَّةِ: {فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ} الزلزلة: 8»
قَالَ أَبُو حَاتِمٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ: «النِّوَاءُ: الْكِبْرُ وَالْخُيَلَاءُ فِي غَيْرِ ذَاتِ اللَّهِ، وَالْكِبْرُ وَالْخُيَلَاءُ فِي ذَاتِ اللَّهِ مَحْمُودَانِ، إِذْ هُمَا الْفَرَحُ بِالطَّاعَاتِ وَتَانِكَ الْفَرَحُ بِالدُّنْيَا»
Tercemesi:
Bize Ömer İbn Saîd İbn Sinân, Menbic'de haber verdi: Ahmed İbn Ebû Bekr bize Mâlik'ten, o da Zeyd İbn Eslem'den, o da Ebû Sâlih'ten, o da Ebû Hureyre'den, Allâh'ın Elçisi (sas)'in şöyle buyurduğunu anlattı:
At vardır adama sevap kazandırır, at vardır kişinin ihtiyacını giderir, at vardır kişiyi günaha sokar. Kişiye sevap kazandıran at, kişinin Allâh yolunda yetiştirdiği attır; onu otu bol geniş bir sahada ya da çayırda uzun bir iple otlamak üzere bağlar; onun oradan yediği her şey kişiye sevap olarak yazılır. Bir de at ipini koparır ve bir iki şaha kalkarsa, yerde bıraktığı tırnak izleri ve gübreleri de kendisi için sevap yazılır. Bu at bir nehre varıp, ondan içse, sahibi sulamak istememiş olsa bile, içtiği bu su kişiye sevap olarak yazılır. Bir adam da var ki; atını, ihtiyacını görmek ve insanlara muhtaç olmamak üzere yetiştirir; zekât ve savaşta kullanım gibi Allâh'ın haklarını da unutmazsa, bu at kendisi için bir ihtiyaç giderici olur. Bir adam da var ki; atını, Müslümanlara karşı övünme, gösteriş ve böbürlenme amacıyla yetiştirir; işte bu at, adamı günaha sokar. Allâh'ın Elçisi (sas)'e eşekler de soruldu; buyurdu ki: Eşekler hakkında bana bir şey indirilmiş değildir; ancak size şu kapsamlı ve özlü âyeti okuyabilirim: Her kim, zerre miktarı bir hayır işlerse, onu görecek. Her kim de, zerre miktarı bir kötülük işlerse, o da onu görecek .
Ebû Hâtim (İbn Hibbân): En-Nivâ: Allah'tan başka bir şeyden dolayı kişinin kibirlenmesi ve kendini beğenmesidir. Allâh için olan kibir ve kendini beğenme, güzel şeylerdir; çünkü bunlar ibadet mutluluğudur, diğeri ise dünya mutluluğudur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Siyer 4672, 10/527
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
238107, İHS004674
Hadis:
4674 - أَخْبَرَنَا ابْنُ قُتَيْبَةَ، حَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، حَدَّثَنِي مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ، عَنْ نُعَيْمِ بْنِ زِيَادٍ، أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا كَبْشَةَ صَاحِبَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، يَقُولُ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «الْخَيْلُ مَعْقُودٌ فِي نَوَاصِيهَا الْخَيْرُ وَأَهْلُهَا مُعَانُونَ عَلَيْهَا، وَالْمُنْفِقُ عَلَيْهَا كَالْبَاسِطِ يَدَهُ بِالصَّدَقَةِ»
Tercemesi:
Bize İbn Kuteybe haber verdi: Bize Harmele anlattı: Bize İbn Vehb anlattı: Muâviye İbn Sâlih bana Nuaym İbn Ziyâd'dan anlattı, kendisi Peygamber (sas)'in arkadaşı olan Ebû Kebşe'yi, Peygamber (sas)'den şöyle aktarırken işitmiş:
Hayır, atların perçemine asılıdır; at sahipleri yardımsız kalmazlar. Atlara harcama yapan kimse, bol bol sadaka veren gibidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Siyer 4674, 10/530
Senetler:
1. Ebu Kebşe Said b. Amr el-Enmarî (Sa'd b. Amr)
Konular: