Giriş


    Öneri Formu
281101 İM004228-4 İbn Mâce, Zühd, 26

Bize Yahya b. Kazaa, ona İbrahim b. Sa'd, ona Zuhrî, ona Âmir b. Sa'd b. Mâlik, ona da babası (Sa'd b. Ebu Vakkâs) şöyle rivayet etmiştir:

Veda haccında, ölümcül ağrılar içinde kıvrandığım bir sırada Hz. Peygamber (sav) ziyaretime geldi. O'na “ey Allah'ın Rasulü, gördüğün gibi ağrılar içinde kıvranıyorum. Ben varlıklı bir insanım. Kızımdan başka da kimim kimsem yok. Servetimin üçte ikisini sadaka olarak versem olur mu?” dedim. Hz. Peygamber (sav) "olmaz" buyurdu. Ben “o zaman yarısını vereyim” dedim. Hz. Peygamber (sav) "hayır, üçte birini ver. Üçte biri de çok ya! Zürriyetini zengin bırakman" -Ahmed b. Yunus'un İbrahim'den yaptığı rivayette Hz. Peygamber (sav) “Zürriyetini (zengin) bırakman” ifadesini kullanmıştır-, "onları, başkalarına el açan yoksullar olarak ardında bırakmandan daha iyidir. Allah rızası için yaptığın tüm harcamaların mükafatını alacaksın. Hatta hanımının ağzına koyduğun bir lokmanın bile" Ben “ey Allah'ın Rasulü, ben arkadaşlarımdan geride (Mekke'de) mi kalacağım?” dedim. Bana "Hayır sen asla geride kalmayacaksın. Allah'ın rızasını kazanacak çok işler yapacak (kadar ömrün uzun olacak), bu sayede derece ve değerini artıracaksın. Belki de, kimileri senden fayda görecek, kimileri de zarar" buyurdu ve "Allah'ım! Ashabımın hicretlerini tamamlamalarını nasip et. Onları hicret ettikleri yurda gerisin geriye döndürme" diye dua etti. Ancak şu bahtsız Sa'd b. Havle dışında (kimse Mekke'de ölmedi). Hz. Peygamber onun (Mekke'de ölmesinden dolayı) hüzünlenirdi.

Râvi der ki: Ahmed b. Yunus ile Musa b. İsmail'in, İbrahim b. Sa'd'dan yaptıkları rivayette "Kendi vârislerini (zengin) bırakman" ifadesi kullanılmıştır.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ahmed b. Yunus arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
281159 B003936-2 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 49

Bize Yahya b. Kazaa, ona İbrahim b. Sa'd, ona Zuhrî, ona Âmir b. Sa'd b. Mâlik, ona da babası (Sa'd b. Ebu Vakkâs) şöyle rivayet etmiştir:

Veda haccında, ölümcül ağrılar içinde kıvrandığım bir sırada Hz. Peygamber (sav) ziyaretime geldi. O'na “ey Allah'ın Rasulü, gördüğün gibi ağrılar içinde kıvranıyorum. Ben varlıklı bir insanım. Kızımdan başka da kimim kimsem yok. Servetimin üçte ikisini sadaka olarak versem olur mu?” dedim. Hz. Peygamber (sav) "olmaz" buyurdu. Ben “o zaman yarısını vereyim” dedim. Hz. Peygamber (sav) "hayır, üçte birini ver. Üçte biri de çok ya! Zürriyetini zengin bırakman" -Ahmed b. Yunus'un İbrahim'den yaptığı rivayette Hz. Peygamber (sav) “Zürriyetini (zengin) bırakman” ifadesini kullanmıştır-, "onları, başkalarına el açan yoksullar olarak ardında bırakmandan daha iyidir. Allah rızası için yaptığın tüm harcamaların mükafatını alacaksın. Hatta hanımının ağzına koyduğun bir lokmanın bile" Ben “ey Allah'ın Rasulü, ben arkadaşlarımdan geride (Mekke'de) mi kalacağım?” dedim. Bana "Hayır sen asla geride kalmayacaksın. Allah'ın rızasını kazanacak çok işler yapacak (kadar ömrün uzun olacak), bu sayede derece ve değerini artıracaksın. Belki de, kimileri senden fayda görecek, kimileri de zarar" buyurdu ve "Allah'ım! Ashabımın hicretlerini tamamlamalarını nasip et. Onları hicret ettikleri yurda gerisin geriye döndürme" diye dua etti. Ancak şu bahtsız Sa'd b. Havle dışında (kimse Mekke'de ölmedi). Hz. Peygamber onun (Mekke'de ölmesinden dolayı) hüzünlenirdi.

Râvi der ki: Ahmed b. Yunus ile Musa b. İsmail'in, İbrahim b. Sa'd'dan yaptıkları rivayette "Kendi vârislerini (zengin) bırakman" ifadesi kullanılmıştır.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Musa b. İsmail arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
281160 B003936-3 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 49

Bize, Hişâm b. Ammar, ona Sadaka b. Halid, ona Utbe b. Ebî Hakîm, ona Talha b. Nafi’ Ebu Süfyan, ona da Ebû Eyyüb el-Ensarî ile Cabir b. Abdullah ve Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet ettiler:
“Orada gerçekten temizlenmek isteyen insanlar vardır. Allah da temizlenmeye çalışanları sever” (Tevbe, 9/108) meâlindeki âyet nazil olduğunda Rasûlullah (sav);
“- Ey Ensar topluluğu! Cenâb-ı Hak sizi temizliğinizden dolayı övüyor, siz nasıl temizleniyorsunuz?" diye sordu. Onlar da;
“- Namaz için abdest alırız, cünüplükten dolayı da yıkanırız. Abdest bozunca da su ile temizleniriz” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav);
“- İşte o, budur. O halde buna sımsıkı sarılınız” buyurdu.


    Öneri Formu
281114 İM000355-2 İbn Mâce, Tahâret, 28

Bize, Hişâm b. Ammar, ona Sadaka b. Halid, ona Utbe b. Ebî Hakîm, ona Talha b. Nafi’ Ebu Süfyan, ona da Ebû Eyyüb el-Ensarî ile Cabir b. Abdullah ve Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet ettiler:
“Orada gerçekten temizlenmek isteyen insanlar vardır. Allah da temizlenmeye çalışanları sever” (Tevbe, 9/108) meâlindeki âyet nazil olduğunda Rasûlullah (sav);
“- Ey Ensar topluluğu! Cenâb-ı Hak sizi temizliğinizden dolayı övüyor, siz nasıl temizleniyorsunuz?" diye sordu. Onlar da;
“- Namaz için abdest alırız, cünüplükten dolayı da yıkanırız. Abdest bozunca da su ile temizleniriz” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav);
“- İşte o, budur. O halde buna sımsıkı sarılınız” buyurdu.


    Öneri Formu
281115 İM000355-3 İbn Mâce, Tahâret, 28


    Öneri Formu
281195 B004033-2 Buhari, Megâzî, 14


    Öneri Formu
281196 B004033-3 Buhari, Megâzî, 14


    Öneri Formu
281197 B004033-4 Buhari, Megâzî, 14


    Öneri Formu
281198 B004033-5 Buhari, Megâzî, 14


    Öneri Formu
281199 B004033-6 Buhari, Megâzî, 14