Giriş

Bize Sadaka b. Fadl, ona İbn Uyeyne, ona Abdurabbih b. Said, ona Amra, ona da Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Nebi (sav) hastaya yaptığı duada (rukye) şöyle söylemiştir:
"Şu birimizin tükürüğü ile karışmış beldemizin toprağıdır. Rabbimizin izniyle bunlarla hastamız şifalanır."


    Öneri Formu
17855 B005746 Buhari, Tıp, 38


    Öneri Formu
17790 B005685 Buhari, Tıp, 5


    Öneri Formu
17791 B005686 Buhari, Tıp, 6

Bize İbnü's-Serh ve İbn Ebu Halef, onlara Süfyan, ona Zührî, ona Urve, Ebu Humeyd es-Sâ'îdî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) Ezd kabilesinden İbnü'l-Lutbiyye adında bir adamı zekât memuru olarak tayin etmiş -ki İbnü's-Serh (bu zatın isminin) İbnü'l-Utbiyye olduğunu söylemiştir- Bir süre sonra (adam zekât toplama işini bitirip) geldi ve şu (mallar) sizindir. Şu (mallar da) bana hediye edildi dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) minbere çıkıp Allah’a hamd u sena ettikten sonra (şöyle) dedi:
"Bu memura ne oluyor, adamı (göreve) gönderiyoruz geliyor ve bu sizin bu da bana hediye edildi diyor. Annesinin veya babasının evinde olsaydı da (bir) baksaydı, kendisine bir hediye verilir miydi, yoksa verilmez miydi? Sizden zekât mallarından (haksız yere) bir şey alan kıyamet gününde, o malı da (omuzunda) getirir. Eğer o mal deve ise onun inleyip bağırması, inekse böğürmesi, koyunsa acı bir melemesi vardır." Hz. Peygamber (sav) sonra ellerini kaldırdı. Hatta biz koltuklarının altının bozumtırak rengini gördük. Sonra; "Allah'ım tebliğ ettim mi? Allah'ım tebliğ ettim mi?" diye seslendi.


Açıklama: Devlet me'murunun görevi sebebi ile hediye alması hesaba sebep olacak bir husus olduğu rivayetten anlaşılandır. Devletin belirlediği miktarı devlet adına almalıdır. Bunun dışında hediyeler alması bu görev sebebi ile olursa caiz değildir. Bu bir açıdan görevini suistimale açık bir konu olması sebebiyle bu yolla alınan mal haramdır.Bunu yapan me'mur devlet malından çalmış olup haindir. Bkz. İbn Raslan el-Makdisî, Ahmed b. Hüseyn b. Ali,Şerhü Sünen-i Ebî Dâvûd, Thk. Halid er-Rabat işrafında bir Komisyon (Mısır: Dâru'l-fellahnlil bahsi'l-ilmi ve't-türâs, 1437/2016), 12/558.

    Öneri Formu
17768 D002946 Ebu Davud, Harac, Fey' ve 'İmare, 10, 11

Bize Ebu Velid et-Tayâlîsî, ona Leys, ona Bükeyr b. Abdullah b. el-Eşec, ona Büsr b. Said İbnü's-Sa'dî'nin şöyle anlattığını rivayet etti:
"Ömer (ra) beni zekât toplamak üzere görevlendirmişti. İşimi bitirince bana ücret verilmesini emretti. Bunun üzerine ona ben bu işi Allah rızası için yaptım dedim. O da bana şöyle dedi: Sana verileni al, zira ben de Hz. Peygamber (sav) döneminde (bu işte) çalıştım. Bana ücret verdi."


    Öneri Formu
17766 D002944 Ebu Davud, Harac, Fey' ve 'İmare, 9, 10

Bize Adem, ona Şu’be, ona da İsmail b. Ebu Halid, ona da Kay b. Ebu Hazim şöyle rivayet etti:
Hasta olan Habbab’ı ziyaret etmek üzere evine gittik. Habbab (karnından) yedi yerinden dağlanmış haldeydi. Bize şöyle dedi: Bizden önce (Hz. Peygamber’in sağlığında) geçip giden arkadaşlarımız vardır ki, (nimetlerinden fazla bir şey elde etmedikleri için) dünya onların (ecirlerinden) bir şey eksiltmemişti. (Bize gelince) Şüphesiz biz (fetihler sebebiyle) o kadar dünyalığa kavuştuk ki, bugün biz onu topraktan başka sarf edecek bir yer bulamıyoruz. Eğer Peygamber (sav) bize ölümü temenni etmemizi yasaklamamış olsaydı, muhakkak ben (şu hastalık ıztırabından dolayı) ölümü temenni ederdim! (Kays şöyle devam etti) Bir müddet sonra biz Habbab’ı bir kerre daha ziyaret ettik. O, kendisine aid bir duvar bina etmekle meşguldü. Bize “Müslüman, infak ve harcama yapmakta olduğu herşey hususunda sevaba nail kılınır, yalnız şu toprak içine sarf etmekte olduğu mal hakkında sevaba nail kılınmaz!” dedi.


    Öneri Formu
17776 B005672 Buhari, Merdâ, 19


    Öneri Formu
17758 D002936 Ebu Davud, Harac, Fey' ve 'İmare, 7


    Öneri Formu
17769 D002947 Ebu Davud, Harac, Fey' ve 'İmare, 11, 12


    Öneri Formu
17868 İM001857 İbn Mâce, Nikah, 5


    Öneri Formu
17836 B005727 Buhari, Tıp, 29