3627 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona Ebu Avâne, ona Katâde, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Eğer bir Müslüman bir ağaç diker yahut ekin eker de, ondan bir kuş veya insan yahut hayvan yerse, bundan dolayı ona mutlaka sadaka (sevabı) olur.".
Tirmizî der ki: Bu konuda Ebu Eyyûb, Câbir, Ümmü Mübeşşir ve Zeyd b. Hâlid’den de hadis rivayet edilmiştir.
Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Enes hadisi hasen sahihtir.
Bize Ebu Velid, ona Ebu Avane, ona Katade, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle rivayet buyurdu:
"Bir Müslüman ağaç diker de o ağaçtan bir insan veya hayvan yerse, bu yenilen, o (ağacı diken) kimse için sadaka olur."
Açıklama: Zekat ölçüleri: "Farak : Otuz altı rıtıl yani dört bin altıyüz seksen dirhemlik bir miktar." (Bkz. Mehmet Erdoğan, Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, Ensar Yayınları, İstanbul, 2013, s. 135.) Rıtıl: Sıvı maddeler için kullanılan yüz otuz dirhemlik bir ölçek. Sa'ın sekizde biri. (Aynı eser, s. 480)
Açıklama: Metinde yer alan "أَتَحَنَّثُ" kelimesi "ibadet ederdim" formunda tercüme edilmiştir. Fakat metindeki "ibadet" kavramının cahiliye devrinde yapılmasından hareketle, İslam'daki gibi karşılığı sevap olan bir ibadet gibi değerlendirilmemesi gerekir. Cümlede cahiliye devrinde ifa edildiği ifade edilen "تَحَنَّث" kelimesi, yukarıdaki metnin ilerleyen satırlarından da anlaşılacağı üzere "Allah'a yakınlaşmak adına yapılan iyi işler" olarak ifade edilebilir.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim bir köledeki hissesini bağışlayıp azat ederse ve kölenin, geri kalan değerini karşılayacak kadar bir malı bulunursa, kölenin piyasa değeri tespit edilir ve bu kişi diğer ortaklarına hisselerini verir ve onun hesabına köle hürriyetine kavuşmuş olur. Şayet, diğer ortakların hisselerini ödeyecek kadar malı bulunmazsa, köleden hissesi kadarı azat olmuş olur."
Bize Züheyr b. Harb, ona Cerîr, ona Umâre b. Ka'kâ, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir:
“Temîm oğullarına sevgim hala devam etmektedir.”
Bana İbn Selâm, ona Cerîr b. Abdulhamid, ona Muğîre, ona Hâris, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre (ra); (T) Bize Ebu Umâre, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir:
Hz. Peygamber'in (sav) Temîm oğulları hakkında söylediği üç şeyi duyduktan sonra onlara olan sevgimdaim oldu. Rasulullah onlar hakkında "ümmetimin Deccâl'a karşı en güçlü direniş gösterenleridir" buyurdu. Yine onların zekat malları geldiğinde Hz. Peygamber (sav) "bu mallar bizim kavmimizin sadakalarıdır" buyurdu. Âişe'nin elinde Temîm oğullarından esir bir cariye vardı. Rasulullah (sav), Âişe'ye: "Bu kadını azat et, çünkü o İsmail'in neslindendir" buyurdu.