185 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus, ona Abdülmelik b. Ebu Süleyman, ona Ebu Zübeyr, ona da Safvan b. Abdullah b. Safvan ki o Derdâ ile evlidir- şöyle demiştir: "Şam’a gelmiştim. Ebu Derdâ’nın evine vardım, fakat onu bulamadım. Ümmü Derdâ’yı gördüm. O bana 'Bu yıl hacca gidecek misin?' diye sordu. Ben de 'Evet' dedim. Bunun üzerine 'Bizim için de Allah’a (cc) hayır duada bulun. Zira Hz. Peygamber (sav) şöyle buyururdu: Bir Müslümanın, gıyabında kardeşi için yapmış olduğu dua makbuldür. Onun yanı başında duasına âmin diyen bir görevli melek bulunur. O kişi her ne zaman kardeşine hayır duada bulunsa, görevli melek ona 'Âmin, Allah (cc) aynısını sana da versin' diye dua eder'."
Bize Nasr b. Abdurrahman el-Kûfî, ona Ebu Katan, ona Hamza ez-Zeyyât, ona Ebu İshak, ona Said b. Cübeyr, ona İbn Abbas, ona da Übey b. Ka’b şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir kişiyi anıp ona dua ettiğinde, duaya önce kendisinden başlardı." [Ebu İsa (Tirmizi), bu hadisin hasen-garib-sahih olduğunu söylemiş, İsnaddaki Eba Katan’ın isminin Amr b. Heysem olduğunu belirtmiştir.]
Bize Abdullah b. Ebu Ziyâd, ona Seyyâr, ona Cafer b. Süleyman, ona da Sâbit, ona da Enes (b. Mâlik) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah’a (sav) geldi ve 'Ey Allah’ın Rasûlü! Ben yolculuğa çıkmak istiyorum, bana azık temin eder misin' dedi. Rasulullah (sav) 'Allah seni takva ile rızıklandırsın' diye dua etti. Adam 'Daha fazlasını yapar mısın?' deyince, Rasulullah (sav) 'Allah günahlarını bağışlasın' buyurdu. Adam “Anam babam sana feda olsun, biraz daha yapamaz mısın?' dediğinde, Rasulullah (sav) 'Her nerede olursan ol, Allah sana hayrı kolay kılsın' buyurdu." [Tirmizî, bu hadisin hasen-garîb olduğunu belirtmiştir.]
Bize Kuteybe, ona Ebu Avâne, ona el-A'meş, ona Mücahid, ona da (Abdullah) b. Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'ın adını vererek sığınma isterse onu koruyunuz, Kim sizden Allah'ın adını vererek istekte bulunursa istediğini veriniz. Kim Allah'ın adını vererek aman dilerse ona aman veriniz. Kim size bir iyilik yaparsa iyiliğinin karşılığını veriniz. Verecek bir şey bulamazsanız karşılığını verdiğinize kanaat getirinceye kadar onun için hayır dua ediniz."
Bize Kesir b. Ubeyd, ona Muhammed b. Harb, ona Zübeydî, ona Zührî, ona Ebu Seleme’nin naklettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) namaz için kalktı. Biz de onunla kalktık. Namazda bir bedevi 'Allah’ım, bana ve Muhammed’e rahmet eyle. Bizimle birlikte başka hiç kimseye merhamet etme' dedi. Rasulullah (sav) selam verdikten sonra, Allah Azze ve Celle’nin rahmetini kastederek, bedeviye 'Geniş olanı daralttın' buyurdu."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona da Abdülmelik b. Ebu Süleyman şöyle rivayet etmiştir: Ebu Derdâ’nın damadı Safvan b. Abdullah b. Safvan (ziyaret için) Şam’a gelmiş ama Ebu Derdâ'yı evde bulamamıştı. Evde bulunan, Ümmü Derdâ ona “Bu yıl hacca mı niyetlisin?” diye sormuş ve o “Evet” demişti. Bunun üzerine Ümmü Derdâ “Bizim için de Allah’a (cc) hayır duada bulun zira Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu” dedi: "Kişinin, gıyabında kardeşi için yapmış olduğu dua makbuldür. Onun yanı başında duasına 'Amin' diyen bir melek bulunur ve o her ne zaman kardeşine hayır duada bulunsa melek, ona 'Amin, Allah (cc) aynısını sana da versin' diye dua eder."
Bize Süfyan b. Vekî, ona babası (Vekî), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Asım b. Ubeydullah, ona Salim, ona da İbn Ömer, Hz. Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Umre için Rasulullah’tan (sav) izin istediğimde, Hz. Peygamber (sav) 'Kardeşim, duana bizi de ortak et, bizi unutma' buyurdu." [Ebu İsa (Tirmizî), bu hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiştir.]
Bize Abdullah b. Muhammed b. Abdurrahman ez-Zührî, ona Süfyan, ona Zührî, ona Said, ona da Ebu Hureyre şöyle haber vermiştir: "Bir bedevi mescide girdi, iki rekat namaz kıldı ve 'Allah’ım, bana ve Muhammed’e (sav) rahmet eyle. Bizden başka hiç kimseyi de bağışlama' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Sen geniş olanı (Allah’ın rahmetini) daralttın' buyurdu."
Bize Müslim b. İbrahim, ona Ebu Hasan Said b. Ebu Ka’b el-Abdi, ona da Musa b. Meysere el-Abdi’nin naklettiğine göre Enes b. Malik şöyle demiştir: "Bir adam Hz. Peygamber’e (sav) geldi ve 'Ey Allahın Rasulü ben sefere çıkmak istiyorum' dedi. Rasulullah (sav) 'Ne zaman' diye sordu. O da 'Yarın, inşallah' cevabını verdi. (Enes b. Malik) Der ki: Rasulullah (sav) adamın yanına geldi, elini tuttu ve 'Allah’ın korumasında ve himayesinde olasın. Allah seni takva ile rızıklandırsın. Günahını bağışlasın ve her nereye yönelirsen -veya her nereye dönersen [Said, bu ikisinden hangisi olduğu hususunda şüphe etti-] seni hayra yönlendirsin' buyurdu."