285802 Kayıt Bulundu.
Bize Âsım b. Nadr et-Teymî, ona Halid b. Hâris, ona da Humeyd bu isnadla "Bizi cehennem azabından koru" ifadesine dek nakledip ilave bilgiyi zikretmemiştir.
Bize Muhammed b. Abdüla‘lâ el-Kaysî, ona Mu’temir, ona babası hadisi bu isnad ile rivayet etti. [Ona Enes b. Mâlik, ona Ebu Hureyre rivayet etti: "Aziz ve celil Allah buyurdu ki: 'Kulum bana bir karış yaklaşırsa ben bir arşın yaklaşırım, bana bir arşın yaklaşırsa ben ona bir kulaç –ya da (kulaç anlamındaki 'bâ’' lafzı yerine aynı anlamda olmak üzere) 'bû’ dedi- yaklaşırım, bana yürüyerek gelirse ona koşarak gelirim.'" [Ama bu rivayetinde: “Bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak gelirim” ibaresini zikretmedi.]
Bize Ebu Hattâb Ziyad b. Yahya el-Hassânî, ona Muhammed b. Ebu Adiyy, ona Humeyd [et-Tavîl], ona Sabit [b. Eslem el-Bünânî], ona da Enes [b. Malik] şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) müslümanlardan zayıflamış, kuş gibi olmuş bir kimseye uğradı. Rasulullah (sav) ona: "Allah'a bir şey ile dua ediyor muydun? veya Allah'tan bir şey istiyor muydun?" dedi. Adam da: 'Evet, Allah'ım! Bana ahirette ne ile ceza vereceksen onu bu dünyada peşinen ver, diye dua ediyordum', dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Subhanallah! (Allah'ı tenzih ederim!) Sen buna güç yetiremezsin -senin buna gücün yetmez-. Allah'ım! Bize bu dünyada da ahirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru, diye dua etseydin ya!" buyurdu. Ardından o adam için Allah'a dua etti, Allah da ona şifa verdi.
Bize Ebu Kureyb, ona Ebu Muâviye, ona A‘meş ona Ma’rûr b. Suveyd ona Ebu Zerr bu isnad ile hadisin benzerini nakletmiştir ki Allah Rasülü (sav)şöyle buyurmuştur: "Allah azze ve celle şöyle buyurur: Kim bir iyilikle (huzuruma) gelirse, ona on misli ve daha fazlası verilecektir. Kim (huzuruma)bir kötülükle gelirse, onun da cezası ya onun misli bir kötülüktür yahut da ben onu bağışlarım. Bana bir karış yaklaşana ben bir arşın yaklaşırım, bana bir arşın yaklaşana ben bir kulaç yaklaşırım, bana yürüyerek gelene ben koşarak gelirim. Bana hiçbir şeyi ortak koşmaksızın yeryüzünü dolduracak kadar günahla karşıma çıkanı ben onun kadar mağfiret (bağışlanma) ile karışlarım." Şu kadar var ki, o (A'meş) naklettiği bu rivayetinde: "Ona on misli yahut daha fazlası verilecektir" demiştir.
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Vekî’, ona A‘meş, ona Ma‘rûr b. Suveyd, ona da Ebu Zerr (ra) Allah Rasülü'nün (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Allah (ac) şöyle buyurmaktadır: Kim bir iyilik yapmış olarak (huzuruma) gelirse, ona on misli hatta daha fazlası vardır. Kim de bir kötülük işlemiş olarak gelirse, ya o işlediği kötülüğün karşılığını alır yahut onu bağışlarım. Kim bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım, bana bir arşın yaklaşana ben bir kulaç yaklaşırım, bana yürüyerek gelene ben koşarak gelirim. Bana hiçbir şeyi ortak koşmaksızın yeryüzünü dolduracak kadar günahla karşıma geleni, ben onun misli mağfiretle karşılarım." İbrahim dedi ki: Bize bu hadisi Hasan b. Bişr, ona da Vekî rivayet etmiştir.
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe ve Ebû Küreyb -Lafız Ebû Küreyb'e aittir-, onlara Ebû Muâviye, ona A'meş, ona Ebû Sâlih, ona Ebû Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah (ac) şöyle buyurmaktadır: Ben kulumun beni zannettiği gibiyimdir (Ona öyle muamele ederim). Beni andığı zaman onunla birlikteyimdir. Beni yalnız başına zikrederse onu başkası olmadığı halde zikrederim. Beni bir topluluğun arasında zikredecek olursa ben onu daha hayırlı bir topluluğun içinde zikrederim. Kulum bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir arşın yaklaşırım. Eğer bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. Bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak gelirim."
Bana Züheyr b. Harb, ona Affân, ona Hammâd, ona Sabit, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre; Rasulullah (sav) dolaşmak üzere ashabından bir zâtın yanına girmiş. Adam kuş yavrusu gibiydi [zayıflamıştı]. Hadis, Humeyd hadisinin anlamındadır. Yalnız o, "Allah'ın azabına sen güç getiremezsin." demiş, peşinden "onun için Allah'a dua etti. Allah da şifasını verdi" cümlesini söylememiştir.
Bize Muhammed b. Müsanna ve İbn Beşşar, onlara Salim b. Nuh el-Attâr, ona Said b. Ebu Arube, ona Katade, ona da Enes, Rasulullah'dan (sav) bu hadisi (Rasulullah (sav) müslümanlardan kuş gibi zayıflamış bir kimseye uğradı. Rasulullah (sav) ona: Allah'a bir şey ile dua ediyor muydun? veya Allah'tan bir şey istiyor muydun?" dedi. Adam da: "Evet, Allah'ım! Bana ahirette ne ile ceza vereceksen onu bu dünyada peşinen ver, diye dua ediyordum, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Subhanallah! (Allah'ı tenzih ederim!) Senin buna gücün yetmez. Allah'ım! Bize bu dünyada da ahirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru, diye dua etseydin ya!" buyurdu. Ardından o adam için Allah'a dua etti de Allah ona şifa nasip eyledi."
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. Uleyye, ona Abdülaziz, ona da Enes (b. Malik) (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden hiç kimse, maruz kaldığı bir zarar sebebiyle ölümü temenni etmesin. Mutlaka bir şey temenni edecekse de şöyle söylesin: 'Allah'ım! Hakkımda yaşamak hayırlı ise beni yaşat. Şayet ölüm hayırlı ise canımı al."